Seni düşünmüyor değilim Aklımdasın en gereksiz zamanlarda hatta Geçen zaman unutturmuyor seni Aksine geçtikçe günler anlıyorsun birşeyleri Manasız bir gülüş,tebessümsün yüzümde Ne gülüşe benziyorsun,ne de ağlamaya Tuhaf zamanlarda giriyorsun içime Sebepsiz fırtınasın yaz mevsimimde İçimden çok sözler geçer sana dair Gülüşünü özler,sesine hasret kalırım bazen ....
Söylemem gerekenler bunlar değil farkındayım O kadar boş ki ben bile hayret ediyorum kendime Konuşsam diyorum,arasam,bir mesaj belki İçimden geçenleri bir bir saysam diyorum Dinlersin eminim İçin acır,üzülürsün belki Yap diyorum,çekinme,utanma Bir defa geliyoruz hayata Sonra gerçekle yüzleşiyorum Ve söylenecek tek bir kelime,söz bulamıyorum Bunu anladığım dan Vazgeçtim,düşünmüyorum İstesem de olmuyor,boş geliyor Yerine hiç kimseyi koyamam ki Seni sevdiğim gibi kimseyi sevmemeye yemin ettim aslında yemine de gerek yok istesem de yapamam ki... Sözümü tutuyorum
Hep, ben olmamı beklediniz, Ben bilinmeyenim. Bilinmeyenimi gizlediniz, Bana artakalanı yeter. Siz bininci şaheser Ben belki sizden beter Çoklarca yaşam olsa Ölüm hep beni seçer...
Dost... Genç adamın biri, Dermiş babasına her gün; Benim de dostlarım var, sendeki dost gibi' Baba, itiraz eder, Olmaz öyle çok dost, hakikisi Belki bir, belki ikİ Fazlasını bulamazsın gerçek, hakiki...
Devam eder durur konuşma... Aralarında başlar bir tartışma, Karar verirler bir sınava, Dostun hakikisini anlamaya... Bir akşam bir koyun keserler, Ve koyarlar çuvala. Baba der ki oğluna, 'Hadi al bu çuvalı, şimdi götür dostuna'. Çuvaldan kanlar damlamakta, Sanki öldürmüşler de bir adamı, Koymuşlar çuvala, Dıştan böyle sanılmakta. Delikanlı sırtlar çuvalı, Gider en iyi bildiği dostuna, çalar kapıyı. O dost, bakar ki bir çuvala hem de kanlı, Kapar hızla kapıyı delikanlının suratına, Almaz içeri arkadaşını, Böylece tek tek dolaşır delikanlı, Kendince tanıdığı, sevdiği dostlarını. Ne çare, hepsinde de sonuç aynıdır. evlat geriye döner. Ama içten yıkılır... Babasına dönerek; haklıymışsın baba ' der. Dost yokmuş bu dünyada ne sana, ne de bana. Baba 'hayır Evlat 'der, benim bir dostum var bildiğim. Hadi, çuvalı alda bir kerede git ona. Genç adam, çuvalı sırtlar tekrar. Alnından ter, çuvaldan kanlar damlar... Gider, baba dostuna. Kabul görür, sevinir. O dost, delikanlıyı alır hemen içeri. Geçerler arka bahçeye. Bir çukur kazarlar birlikte, Çuvaldaki koyunu gömerler adam diye, Üzerine de serpiştirirler toprak. Belli olmasın diye dikerler sarımsak... Genç adam gelir babasına; 'Baba, işte dost buymuş' diye konuşunca, Babası; 'daha erken, o belli olmaz daha. Sen yarın git O'na, çıkart bir kavga, Atacaksın iki tokat, hiç çekinmeden ona, işte o zaman anlaşılacak, dostun hakikisi. Sonra gel olanları anlat bana...' Genç adam, aynen yapar babasının dediğini, Maksadı anlamaktır dostun hakikisini, babasının dostuna istemeden basar iki tokadı! Der ki tokadı yiyen DOST; 'Git de söyle babana, biz satmayız Sarımsak tarlasını Böyle iki tokada'! Sevilecek biri olmadığın zamanlarda bile Seni Sevmeli... Sarılacak biri olmadığın zamanlarda bile Sana Sarılmalı... Dayanılmaz olduğun zamanlarda bile Sana Dayanmalı... Dost dediğin; Bütün dünya seni üzdüğünde Sana moral vermeli. Güzel haberler aldığında seninle dans etmeli, Ve ağladığında, seninle ağlamalı... Ama hepsinden daha çok; Dost matematiksel olmali; Sevinci çarpmalı... Üzüntüyü bölmeli... Geçmişi çıkarmalı... Yarını toplamalıi... Kalbinin derinliklerindeki ihtiyacı hesaplamalı...
Ve her zaman bütün parçalardan daha büyük olmalı... İşi bitince seni bir tarafa atmamalı...
dostları olmalı insanın, aynen gemilerin limanları gibi zaman zaman uğradığın yükünü boşalttığın dalgalar dininceye kadar beklediğin koynunda
sonra açık denizlere uğurlamalı seni, geri döneceğin günü bekleme umuduyla bazan rüzgara o açmalı yelkenini yanağına konan bir öpücüğün coşkusuyla halatlarını çözmeli seni çok ama çok özlemeli
dostları olmalı insanın, ermiş, bilge hayatı ezbere okuyabilen düşünmediklerini düşündüren seni bir cambaz ipinde güvenle tutabilen gerektiğinde senin’çün ateşi yutabilen
yolunu ışıtan ustan olmalı, şekillendirmeyi öğretmeli hayatın çömleğini sana vermeli soğuk bir kış gününde üzerindeki tek gömleğini
31.07.2012 - 23:54
O Artık evllii mutluuu çocukluu :))
04.04.2011 - 11:43
hıııııııııııııı birzamanlar belaydı miladdan önce bea
31.12.2010 - 21:39
Mutluluk bankasına.Sevgi şubesine
2011 no'lu.Hesabınıza 365
Gün yatırılmıştır iyi harcamanız dilegimle
KÜÇÜKÇEKMECELİ
25.03.2010 - 17:40
düşünmem lazım :) sen kaşındın :)
23.03.2010 - 01:23
kimsin sen :))
08.03.2010 - 12:34
nereye düştünde kurtarayım anlamadım? :)
21.02.2010 - 20:09
anladım sen 5 n 1k ya tamamlıycan cüneyt özdemiremi özendin bea :)
13.02.2010 - 20:23
bunadım hatırlamıyom :))))
07.02.2010 - 11:23
insan insanın aynasıdır ondan bilmem anlatabildimmi? :)))
05.02.2010 - 12:15
yok aynada kendimi gördümde kendime didim :))
25.01.2010 - 11:11
UKELAAAAAAAAAAAAAAA :)
11.01.2010 - 11:05
allahtan düşünmüyosun düşünsen ne yapardı bu kürsü bea :)
02.12.2009 - 20:20
Seni düşünmüyor değilim
Aklımdasın en gereksiz zamanlarda
hatta
Geçen zaman unutturmuyor seni
Aksine geçtikçe günler anlıyorsun birşeyleri
Manasız bir gülüş,tebessümsün yüzümde
Ne gülüşe benziyorsun,ne de ağlamaya
Tuhaf zamanlarda giriyorsun içime
Sebepsiz fırtınasın yaz mevsimimde
İçimden çok sözler geçer sana dair
Gülüşünü özler,sesine hasret kalırım bazen
....
Söylemem gerekenler bunlar değil farkındayım
O kadar boş ki ben bile hayret ediyorum kendime
Konuşsam diyorum,arasam,bir mesaj belki
İçimden geçenleri bir bir saysam diyorum
Dinlersin eminim İçin acır,üzülürsün belki
Yap diyorum,çekinme,utanma
Bir defa geliyoruz hayata
Sonra gerçekle yüzleşiyorum
Ve söylenecek tek bir kelime,söz bulamıyorum
Bunu anladığım dan
Vazgeçtim,düşünmüyorum
İstesem de olmuyor,boş geliyor
Yerine hiç kimseyi koyamam ki
Seni sevdiğim gibi kimseyi sevmemeye yemin ettim
aslında yemine de gerek yok
istesem de yapamam ki...
Sözümü tutuyorum
13.06.2009 - 22:59
baş belası gerçekten ama tatlı bi bela :)
03.06.2009 - 02:40
Hazir cevap
hep neseli
insan bi gün de ters tarafindan kalkmaz mi kardesiiim ;)))
18.02.2009 - 19:35
Sana uzak kentlerden birinde zamanın bir yerinde seni ve senli günleri anımsattı akşam güneşi...
Onca zamanın üstünde eskimeyen bir düşüncesin şimdi
İnsan hergün anımsar mı aynı gözleri
SENİ SEVİYORDUM ve senin haberin yoktu
Saçlarını izliyordum uzaktan, kulağının arkasına düşüşü ve burnun, herkesten başkaydı işte...
Güldüğü zaman yukarıya bakardı;
Yukarı kalkan başın ve gülen gözlerin vardı...
Ne güzeldiler sen bilmiyordun...
BEN SENİ SEVİYORDUM...
Kalbime sığmıyordu aklımdan geçenler
Duvarlara, vitrin camlarına, kaldırımlara çarpıyordu
Geri dönüyordu, çoğalarak
Senin sesini duyduğum masalarda erteliyordum herşeyi, herseyi erteleyişim oluyordun
Kalp ağrısı oluyordun,
Birlikte soluduğumuz sokak isimleri oluyordun,
Mevsimler değişiyor ve büyüyorduk,
Dönemeçler geçiyor, köprüler göze alıyorduk ve bazen tekin olmayan suların üzerinden atlıyorduk
Cesurduk...
Ufuk çizgisi maviydi, gün batımı hep turuncu ve kırmızıydı bütün karanfiller...
Ben SENİ SEVİYORDUM sen bilmiyordun...
Sevinçlerim oluyordun arasıra sen hiç bilmiyordun
Sonra herhangi biri oldun, bütün sevinçlerim bittikten sonra
Yağmurlar yağdı, serin haziran akşamları
Derken bir gün uzaktan gördüm seni...
Saçların bana inat başın herseye meydan okuyarak işte yine aynı
Kalbimi acıttı her zamanki gibi...
Değiştik sanıyordum ve sen yine bilmiyordun
Şimdi bunları anlatsa sana birileri kim bilir yada boşver bilme en iyisi...
16.02.2009 - 22:40
belaa güzeldir bazan
12.02.2009 - 17:26
Savaştır gece orduları olmayan
Kendi kavgamız gece
Kendi sevdamız gece
Kendi özlemimiz gece
Kendi mazimiz
Kendi geleceğimiz
12.02.2009 - 08:42
İki kalp arasında en kısa yol:
Birbirine uzanmış ve zaman zaman
Ancak parmak uçlarıyla değebilen
İki kol.
Merdivenlerin oraya koşuyorum,
Beklemek gövde gösterisi zamanın;
Çok erken gelmişim seni bulamıyorum,
Bir şeyin provası yapılıyor sanki.
Kuşlar toplanmışlar göçüyorlar
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
09.02.2009 - 20:12
uygun bulmazsam silerim hiç gözünün yaşına bakmadan.
01.02.2009 - 19:12
Hep, ben olmamı beklediniz,
Ben bilinmeyenim.
Bilinmeyenimi gizlediniz,
Bana artakalanı yeter.
Siz bininci şaheser
Ben belki sizden beter
Çoklarca yaşam olsa
Ölüm hep beni seçer...
30.01.2009 - 19:48
Sonra ben geldim
Arasından sislerin
Büyük yakalarım vardı
Gösterişliydim
Dedim ki ben romeo
Gerçek aşkın savaşçısı
26.01.2009 - 21:43
Dost...
Genç adamın biri,
Dermiş babasına her gün;
Benim de dostlarım var, sendeki dost gibi'
Baba, itiraz eder,
Olmaz öyle çok dost, hakikisi
Belki bir, belki ikİ
Fazlasını bulamazsın gerçek, hakiki...
Devam eder durur konuşma...
Aralarında başlar bir tartışma,
Karar verirler bir sınava,
Dostun hakikisini anlamaya...
Bir akşam bir koyun keserler,
Ve koyarlar çuvala.
Baba der ki oğluna,
'Hadi al bu çuvalı, şimdi götür dostuna'.
Çuvaldan kanlar damlamakta,
Sanki öldürmüşler de bir adamı,
Koymuşlar çuvala,
Dıştan böyle sanılmakta.
Delikanlı sırtlar çuvalı,
Gider en iyi bildiği dostuna, çalar kapıyı.
O dost, bakar ki bir çuvala hem de kanlı, Kapar hızla kapıyı
delikanlının suratına, Almaz içeri arkadaşını, Böylece tek tek dolaşır delikanlı,
Kendince tanıdığı, sevdiği dostlarını.
Ne çare, hepsinde de sonuç aynıdır. evlat geriye döner.
Ama içten yıkılır...
Babasına dönerek; haklıymışsın baba ' der.
Dost yokmuş bu dünyada ne sana, ne de bana.
Baba 'hayır Evlat 'der, benim bir dostum var bildiğim.
Hadi, çuvalı alda bir kerede git ona.
Genç adam, çuvalı sırtlar tekrar.
Alnından ter, çuvaldan kanlar damlar...
Gider, baba dostuna. Kabul görür, sevinir.
O dost, delikanlıyı alır hemen içeri.
Geçerler arka bahçeye.
Bir çukur kazarlar birlikte,
Çuvaldaki koyunu gömerler adam diye,
Üzerine de serpiştirirler toprak.
Belli olmasın diye dikerler sarımsak...
Genç adam gelir babasına;
'Baba, işte dost buymuş' diye konuşunca, Babası; 'daha erken, o belli
olmaz daha.
Sen yarın git O'na, çıkart bir kavga,
Atacaksın iki tokat, hiç çekinmeden ona, işte o zaman anlaşılacak,
dostun hakikisi.
Sonra gel olanları anlat bana...'
Genç adam, aynen yapar babasının dediğini, Maksadı anlamaktır dostun
hakikisini, babasının dostuna istemeden basar iki tokadı!
Der ki tokadı yiyen DOST;
'Git de söyle babana, biz satmayız Sarımsak tarlasını Böyle iki tokada'!
Sevilecek biri olmadığın zamanlarda bile Seni Sevmeli...
Sarılacak biri olmadığın zamanlarda bile Sana Sarılmalı...
Dayanılmaz olduğun zamanlarda bile Sana Dayanmalı...
Dost dediğin;
Bütün dünya seni üzdüğünde Sana moral vermeli.
Güzel haberler aldığında seninle dans etmeli, Ve ağladığında, seninle ağlamalı...
Ama hepsinden daha çok;
Dost matematiksel olmali;
Sevinci çarpmalı...
Üzüntüyü bölmeli...
Geçmişi çıkarmalı...
Yarını toplamalıi...
Kalbinin derinliklerindeki ihtiyacı hesaplamalı...
Ve her zaman bütün parçalardan daha büyük olmalı...
İşi bitince seni bir tarafa atmamalı...
26.01.2009 - 15:52
dostları olmalı insanın,
aynen gemilerin limanları gibi
zaman zaman uğradığın
yükünü boşalttığın
dalgalar dininceye kadar beklediğin koynunda
sonra açık denizlere uğurlamalı seni,
geri döneceğin günü bekleme umuduyla
bazan rüzgara o açmalı yelkenini
yanağına konan bir öpücüğün coşkusuyla
halatlarını çözmeli
seni çok
ama çok özlemeli
dostları olmalı insanın,
ermiş, bilge hayatı ezbere okuyabilen
düşünmediklerini düşündüren
seni bir cambaz ipinde güvenle tutabilen
gerektiğinde senin’çün ateşi yutabilen
yolunu ışıtan ustan olmalı,
şekillendirmeyi öğretmeli hayatın çömleğini
sana vermeli soğuk bir kış gününde
üzerindeki tek gömleğini
Toplam 25 mesaj bulundu