Düşlerin Efendisi Adlı Antoloji.com Üyesinin ...

Hep sizden güzel şiirler geldi keyifle okudum.Bu günde ben sevdiğim bir yazarın sevdiğim şiirini size gönderiyoum.

TÜRKÜLER DOLUSU
Kirazın derisinin altında kiraz
Narın içinde nar
Benim yüreğimde boylu boyunca
Memleketim var.
Canıma ciğerime dek işlemiş
Canıma ciğerime
Sapına kadar
Elma dalından uzağa düşmez
Ne yana gitsem nafile
Memleketin hali gözümden gitmez
Binbir yerimden bağlanmışım
Bundan ötesine aklım ermez.
Bedri Rahmi Eyüboğlu
devamı var..

ÖNCE ZAMBAKLARI ÇALDILAR UYKULARIMIZDAN


Görüyorum;
Sizinde göz bebeklerinizde sancısı aşkın
Yağmur ıslatamadığından korkuları belki;
Bakışlar şaşkın....
Nezaketini yitiren her kelime
İsyanın gün batımı dudaklarınızda
Duysanız sus azaplarını
Konuşmazdınız böyle!

......Önce zambakları çaldılar uykularımızdan
......Sonra kaybolmuş zamanlara sattılar....

Sizin de kulaklarınızda hırçınlığı sevdanın
Hep bitecek gibi sözler
Bir baharı daha solacak ellerimizde
Nur siyahı dünyanın!
Asalet baş eğiyor kirpiklerimizde
Artık,ateş çemberine takılı gözler.....
Sevseniz mutluluk anlarını
Yazamazdınız böyle!

......Önce zambakları çaldılar uykularımızdan....
......Sonra,göz yaşı diktiler rüyalarımıza...

Sizin de dudaklarınızda hicranı şarkıların
Buğulu senfonilerinde ıslanıyoruz
Düş kokulu yıldızların
Yalnızlığın omuzunda başımız
Hüzünler yer tuttu şiirlerimizde
Görseniz bahar kışlarını
Gülemezdiniz böyle!

.....Önce zambakları çaldılar uykularımızdan
.....Sonra,eskimeyen günahlara astılar....

Görüyorum;
Sizin de saçlarınızda ağırlığı hayatın
Pembe gülücükler bırakıyoruz gökyüzüne
Mutlu bir şehir kayıyor ellerimizden....
Temmuz anları donuyor sabahların....
Bilseniz can yangınlarımı
Konuşmazdınız böyle! ...

.....Önce zambakları çaldılar uykularımızdan
......Sonra,kor ateşlerde yaktılar....

Şiirleriniz kadar, yüreğinizde duygu yüklü düşündürcü oluşu beni sevindirdi iyiki varsınız.kaleminiz Şahturna çizgisiyle çoğalsın.
saygılarımla.s. inan.

selamsiz sabahsız bir selam bile alamaksızın karşılıksız yolladıgın tüm bu güzel şiir ve yazıları için çok tşk.bu güzel huyun hiç degişmesin saygılar.

Türküler

öylesine geniş ki yüreğim bir deniz gibi,
güler yüzün bir güneş ışığınca
tatlı ve derin yalnızlığında,
dalganın dalgaya sessiz karıştığı yerde.
gece mi bastırdı? gün mü yoksa? bilmiyorum.
güler bana o tatlı o sevimli
güneş ışıltılı yüzün,
ben bir çocuk gibi mutluyum.

gece yarısı bir de rüzgar
yavaştan yavaştan pencereme çarpar.
bir sağnak baslamış inceden
damlar odama yavaşça.
mutluluğumun düşüdür benim,
rüzgar gibi yalar geçer yüreğimi.
bir buğudur o bakışında senin.
bir yağmur tadıyla sarar yüreğimi.

Friedrich W. Nietzsche

Zambaklar en ıssız yerlerde açar

Ve vardır her vahşi çiçekte gurur

Bir mumun ardında bekleyen rüzgar

Işıksız ruhumu sallar da durur

Zambaklar en ıssız yerlerde açar

Göndediği birbirinden güzel şiirler sayesinde bana şiir okumayı sevdiren sevgili dosta teşekkür ederim.İyi ki varsın.Yüreğinden sevgiler eksik olmasın.

Hiç üşenmeden, erinmeden, bir karşılık beklemeden ve saygı sınırlarını bir kez olsun aşmadan arı gibi çalışan bir gönül insanı.

Sayfamı açtığım zaman, önce senden gelen şiiri arar oldum, okaar alıştım ki...
Hergün güzel şiirleri benimle paylaştığın için teşekkür ederim.
Gönlünce yaşa diyorum.

Ne Çıkar Ateşböceği Sansalar Bizi?

Düşünüyorum da,
Sanırım en büyük korkumuz olduğumuz gibi görünmek.
Yumuşacık kalbimizin fark edilmesi,
Naif yönlerimizin keşfedilmesi,
Cesaretsizliğimizin anlaşılması,
Korkularımızın paylaşılması,
Sanki zarar göreceğimizin en büyük işareti...

Kabuklarımızın altında kendimizi saklamakta ne kadar da ustayız.
Ve ne kadar güçlu korunuyoruz, kalkanlarımızın ardında.
Hissedilmeden, el değmeden,sevgimizi göstermeden.
Deniz minareleri, midyeler,
kirpiler ve kaplumbağalar gibi..

Sahi koruyor mu bizi çatlamamış bu sert kabuk?
Kimse incitemiyor mu duygularımızı, inançlarımızı, benliğimizi?
Yoksa zarar mı veriyor bu ürkeklik, bu kabuk bize?
Hissettiklerimizi golgeliyor, yansıtmıyor mu gerçek kimliğimizi?

Duygularımızı bastırıyor, el ele tutuşmamızı engelliyor mu?
Eğer bir yıldız gibi ışıl ışılsam ve bir yıldız kadar parlak,
Ne çıkar ateşböceği sansalar beni?
Belki en hoyrat yurek bile ateşböceğinin
O uçucu, masum, sevimli çocuksuluğuna el kaldırmaya kıyamaz.

Güçlü kapıların arkasına kilitlemesem kendimi,
Korkaklığım, sevgi isteğimi
En insani yönlerimi kayıtsızca sunabilsem,
Bu sert kabuğun ağırlığından kurtulup
Bir kuş gibi uçacağım özgürce.
Anlaşılacağım ve bir ayna gibi yansıyacağım karşımdakine.
O da çözülecek belki,
Samimi ve güvenliksiz, silahsız biriyle göz göze gelince.

Oysa bir görebilsek bunu.
Kalmadı böyle insanlar demesek.
Güven duygusuna bu kadar muhtaç olmasak.
Kırılmaktan korkmasak. Yaralansak...

Ne olur bir darbe daha alsak?
Yeniden açsak kendimizi, atabilsek kabuğu.
Denesek.
Risk alsak.
Yanılsak.
Fark etmez.
Tekrar, tekrar bıkmadan denesek.
Ve kucaklaşsak yeniden.
Tıpkı eskisi gibi.
Ne olduğunu anlayamadığımız o 15 yıldan öncesi gibi.

O zaman fark edeceğiz.
Ne kadar özlediğimizi birbirimizi.
Neler biriktirdiğimizi,
Kaybolan değerlerimizi ne kadar özledigimizi.
Beraber geldik beraber gidiyoruz oysa.

Vakit az, paylaşmak, sarılmak için
Yaşadığımız coğrafya zor, şartları ağır.
Yüreği daha fazla küstürmemek lazım.
Sırtımızda ağır küfeler, her gün katlanan.
Ve koşullar bir türlü düzelmeyen.
Sevgiye çok ihtiyacımız var.
Ufukta kara bir kış görünüyor.
Ancak birbirimize sokularak atlatırız o günleri.
Kırın o sert kabuklarınızı.
Kurtulun bu yükten.
Korumuyor o kabuklar, aksine zarar veriyor bize.
Yalnızlığa mahkum ediyor bizleri.
Hem hepimiz bir yıldızız.
Ne çıkar ateşböceği sansalar bizi..?

RABİNDRANATH TAGORE

şiir yazabilmek çok güzel...
ama okunacak şiirleri seçebilmek çok daha önemli...
bana okunacak şiir seçiminde sunduğun tercihler için teşekkürler dost...

Mutlulugun pesinden kosma mutluluk senin pesinden kossun ve hayatta öyle mutlu ol ki gözlerinde akan bir damla yas arayip da bulamayanlarin sadakasi olsun

Zaman Rest Zamanı

Gitme zamanı geldi
Yalnızlığımın ıssızlığı
Sanal denen bu alemden
Gamsız kasvetsiz
Bütün kötülüklerden uzak
Ömrümün son durağı
Yüreğimin en ücra köşesindeki
Sahte çok yüzlü aşka
Rest
Büyütüp yücelttiğim
Göz bebeklerimdeki
Yürek sancısı
Haydi durma bütün çileleri
Vur sırtıma
Bağır çağır sal doğayı üzerime
Hayallerim param parça
Kalmasın burlarda sürüklensin
Ölümsüz vadilere
Yumuşak huylu
Derin bakışlı benim
Sen olmasan da taşırım
Çünkü
Anlamı büyük sevginin

Salim Erben

tanımak istedigim hergün bıkmadan sayfama yazı yazan degerli kardeşim yolun acık olsun yüreğinden sevgin hiç eksilmesin güzel dosttum

Yaşamak
Yaşamak bir rüzgârdır kıpırdanır dallarda,
Yakamozlar oynaşır mutlulukla sularda.
Küçücük bir kuş olur semada kanat çırpar,
Yaşamak hüzünleri bil uzaklara kovar.

Sorunları kaldırır yalan dünyadan,
Bir yürüyüş bir gülüş kurtarır mı sorundan.
Haksızlıklara karşı çıkartır bak yaşamak,
Böyle bir direniştir kedere karşı çıkmak.

NE IHANET ETME!

BEN BUYUM ASLINDA
AMA ANLATAMIYORUM
BIR KAMBUR VAR SIRTIMDA
YERIMDEN KALKAMIYORUM.


CAGIRIYORUM DÜNYAYA
BENI DUYMUYOR HAYRET
TEKRAR EDIYORUM,BIR DAHA
HEP GAYRET,HEP GAYRET


KUSLAR BILE AMACSIZ DEGIL
BEN AMACSIZ OLUR MUYUM?
HAYAT,BIR BEZ BIR FIRCA DEGIL
BUNU BILMEZ OLUR MUYUM?

NE OLUR SIZDE IHANET ETMEYIN!

Sitemize, sadece Edebiyat sitelerinde arama yapan Google destekli,
kullanımı kolay ve hızlı bir arama motoru kurulmuştur.
Böylece artık Web'de arama yaparken konu ile alakasız olarak
listelenen (Google ana sayfasında olduğu gibi) gereksiz bilgilerle
boğuşmak zorunda kalmayacağız.

Şimdilik desteklenen siteler şunlardır:

www.siirevreni.com
www.antoloji.com
tr.wikipedia.com
www.tiyatroevi.com
siir.gen.tr
www.dusle.com
www.izedebiyat.com


Uygulamayı görmek için www.siirevreni.com adresine bakabilirsiniz.