Emine Aldemir Adlı Antoloji.com Üyesinin Hakk ...

Uzun Süre Önce 'İyilik Meleği gibi bir insan' demiştim yanılmışım Zaten Bir Melek imiş.

:)

:****

beeeeennn...:P

ateş olmayan yerden duman çıkmaz.. ama tüpgazdan duman çıkmıyo.. bu ne çelişkidir kardeşim.. :)))))

beyaz gül kırmızı gül güller arasından gelir:P
sende ereğli milliyetcisisin o saman:P
ölene kadar Trabzon kardesiiiiiiiiim:PPP
neyse yeter bu kadar fazla yazdım :)

biri banaa bıcırııııııkkk :))
diye bağırıyosa bilirim ki dumanım gelmiş :)
gülümsemen hiç eksik oamasın ablam :))

o da biliyor
beni görüyor
kardeşim diyorum yahu inanmıyorlar
harbiden bak...

iltifat etmişsin.. teşekkürler... :))))))))

o cok iyi,cok eglenceli,cok samimi,sevgi dolu,icten gelen guzelligiyle konusan bir dost canlisi...


canim benim sende yaslanacak bir omuz ararsan ben hep varim...

Zamanlı zamansız harlanan bir ateş... Bazense renksiz dikensiz bir gül... :) Kürsünün lekesiz yüzlerinden biri :)

ee herkes yazdı bende mi sıra...peki :))
eee...bi eomer bi sen :)) hıı bide? ; ! :,.

benim zeki kardeşim eowyn :))) eee abisine çekmiş zekası ordan geliyor :)))
bi o kadar tatlı ve sevimli :)))
serbest kürsüdeki veliahdımdır kendisi
zaten bunu yapabilecek tek kişi
ama daha çok çalışması lazım çokkkk

'her şey yapılabilir
bir beyaz kağıtla
uçak örneğin uçurtma mesela
altına konulabilir
bir ayağı ötekinden kısa olduğu için
sallanan bir masanın
veya şiir yazılabilir
süresi ötekilerden kısa
bir ömür üzerine.

bir beyaz kağıda
her şey yazılabilir
senin dışında
güzelliğine benzetme bulmak zor
sen iyisi mi sana benzemeye çalışan
her şeyden
bir gülden bir ilk bir sonbahardan sor
belki tabiattadır çaresi
senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin
ve benim
bilinci nasırlı bir bahçıvan çaresizliğim
anlarım bitkiden filan
ama anlatamam
toprağın güneşle konuşmasını
sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla

sen bana ışık ver yeter
bende filiz çok
köklerim içimde gizlidir
gelen giden açan soran bere budak yok
bir şiir istersin
“içinde benzetmeler olan”
kusura bakma sevgilim
heybemde sana benzeyecek kadar
güzel bir şey yok

uzun bir yoldan gelen
tedariksiz katıksız bir yolcuyum
yaralı yarasız sevdalardan geçtim
koynumda bir beyaz kağıt boşluğu
her şeyi anlattım
olan olmayan acıtan sancıtan
bilsem ki sana varmak içindi
bütün mola sancıları
bütün stabilize arkadaşlıklar
daha hızlı koşardım
severadım gelirdim
gözlerinin mercan maviliğine

sana bakmak
suya bakmaktır
sana bakmak
bir mucizeyi anlamaktır

sana sola bakmadan yürüdüğüm yollar tanıktır
aşk sorgusunda şahanem
yalnız kelepçeler sanıktır
ne yazsam olmuyor
çünkü bilenler hatırlar
hem yapılmış hem yapma çiçek satanlar
bahçıvanlar değil tüccarlardır
sen öyle göz
sen öyle toprak ve güneş ortaklığı
sen teninde cennet kayganlığı iken
sana şiir yazmak ahmaklıktır

bir tek söz kalır
dişlerimin arasından
ben sana gülüm derim
gülün ömrü uzamaya başlar

verdiğim bütün sözler
sende kalsın isterim
ben sana gülüm derim
gül sana benzediği için ölümsüz
yazdığım bütün şiirler
sana başlayan bir kitap için önsöz

sana bakmak
bir beyaz kağıda bakmaktır
her şey olmaya hazır
sana bakmak
suya bakmaktır
gördüğün suretten utanmak
sana bakmak
bütün rastlantıları reddedip
bir mucizeyi anlamaktır
sana bakmak
allah’a inanmaktır'
Yılmaz Erdoğan

DUMANSIZZ FEMİNİST OLURSA :))))

Dünya Feministler Kongresinde konuşmacılar görüş belirtmektedir. Amerikalı bir hanım şöyle der:
-Ben iyi bir şirketin genel müdürüyüm. Artık alışveriş yapmaktan bıktım. Kocama 'bundan sonra alışverişleri sen yap' dedim. Baktım, birinci gün oralı olmadı, ikinci gün oralı olmadı, üçüncü gün yaptı...
Alman konuşmacı:
-Ben iyi bir şirkette üst düzey yöneticiyim. Bir gün kocama 'ben artık bulaşıkla ilgilenmekten bıktım, biraz da sen yıka' dedim. Birinci gün yapmadı, ikinci gün yapmadı, baktım üçüncü gün yapmış...
Dumansızz kürsüye çıkmış:
-Ben kendimi bildim bileli temizlikçiyim. Geçen gün Temel'e 'ben artık çamaşır yıkamaktan mahvoldum, biraz da sen yıka' dedim. Birinci gün göremedim, ikinci gün göremedim, üçüncü gün gözüm yavaş yavaş görmeye başladı...
:))))))))))))))) , bööööööööööö bideee :)))))

Ankaranın taşına bak diyen ozanın dizelerine yandım ankaraya bakamadan
Hayıflandım ankarada seymen giydim elbiselerime
Ne çankayada gezinmek isterim
Ne ayrancıda ararım seni
Sonbahar yapraklarını bile istemem
O kentte
Soğuk esecek bir ayazı da olsa
Bu mevsimine güneş de doğsa
Sabaha kadar dolaşsam da o kentin sokaklarında
Hiç kanmam
Hiç de inanmam bana vermek isteseler o kenti
Senle değilsem o kentin sokaklarında
Eğer senin rüyalarına dalıp gitmiyorsam
O şehrin tenhalarında
İstemem dünyayı da verseler sen yoksan...

dumansız bir ateşmişsin yakarmışsın ama dumanın çıkmazmış bea :))

baharlar açsın hazanlarında
ümitler yeşersin duygularında
ben böyle çaresiz
sen başka yollarda
ne diyeyim sevdiğim
HEŞEY GÖNLÜNCE OLSUN....