Kolayca kurulmaz Dostluk dedigin Dostluk hem Özveri hem Yürek ister Canim cicimle olmaz Sohbet herzaman Dostlukta Dertleri paylasmak ister Her zaman gülmeyi bekleyemezsin Bazende birlikte aglamak ister Sokakta bulunmaz Sevgi dedigin Önce bir Gönülü kazanmak ister Kolaymi sanirsin Kalbe girmeyi Elbette her Insan sevilmek ister
Esin Rüzgar
Aşk-Aşk-Aşk
Ey aşk! Kapımı çalmadan girdin içeri Bağladın beni dönmedin geri İp misin? Zincir misin? Nesin?
Ey aşk! Bülbül değilsin ki seni dinlesem Suda değilsin ki bir kere içsem Ateş mi desem o da değilsin Niye beni yakıyorsun?
Ey aşk! Ulusum var benim gelir Asya dan Sen nereden geliyorsun tanınmadan Uçan kuş değil gelen ok değilsin Adamı vuruyorsun kalbinin tam on ikisinden Söz etmiyorsun geçmişinden, geleceğinden Kimliğini bildirmiyorsun Sen ne tanınmaz şeysin? Olsana tanıtanlardan EY AŞK
Yaz mevsimi desen inanmıyorum! Sana kışsın desem dondurmuyorsun! Bahar desem sana çiçek açmıyorsun! Geriye kaldı bir tane soldurmuyorsun! Hangi mevsimdensin? Nereden gelmesin? Söyle bir kere? bende bileyim Sen nelere kadirsin? Bilmiyorum?
Ey aşk Gören gözleri görmez edersin Garip hastalara şifalar dilersin Peki Doktor musun sen? Değilsin Söyle bana sen kimsin?
Ey aşk! Külüm yok, dumanım yok Yanıyorum orta yerde ateş yok Her geçen gün eriyorum benden gidenler pek çok Söyle bana? Belam mısın? EY AŞK
Ey aşk! Şeker değilim suda erisem Yağ, hiç değilim tavaya girsem Bal ise hiç değilim dillerde erisem Şu birkaç gün içinde eriyerek ben Tanınmaz oldum o gün bu günlerden Nesin? Bana söylesen? EY AŞK
Ey aşk! Su var orada görüyorum ben Susuzluğum artıyor dünden bugünden Bir damla içirtmiyorsun ne zalimsin sen? Kimsin? İn misin? Cin misin? Söyle bana EY AŞK? SÖYLESENE SEN?
Ey aşk! Ne dereyim ben ne de ırmağım Akıyor göz yaşım durdu dimağım Derdi mi verdin? Şifayı gizledin Ne istiyorsun? Söyle? Ne edeyim? EY AŞK
Ey aşk! Bu garip kuşun yuvasını sen Yap gidiyorum takatten yoksunum ben Yapmayacak mısın? Söyle niye sen? Çok zalimsin EY AŞK
Ey aşk! Sen beni kuş yaptın uçamıyorum Her kanat darbesinde gark oluyorum O sevgiliye ulaşamıyorum Kanadı verdinde uçurtmuyorsun Ne zalimsin? EY AŞK
Ey aşk! Dost değilsin ki kapımı açayım Arkadaş değilsin ki selam vereyim Sevgilim hiç değilsin sana yanayım Mektuplar yazayım EY AŞK
Ey aşk! Yılan bile su içerken dokunmaz insana İçtiğim şarabı da bir zamanlar sen getirtmiştin gene bana İnsan sözünden döner mi ama? Başka şarap taşımaz artık bu bardakta Bırak kalsın o benim kabımda El verip sır edip uzaklaşmakta Gene bir hünerin var senin bunda da Elveda dedim göz yaşı döktüm Bel bağlayarak saçlarımı söktüm Kırk yıllık şarabı nereye döktüm? EY AŞK
Ey aşk! Ben koskoca vatandım Sanıyordum fetih edilmeyecektim Şen şakrak dağlarımda eksilmeyecekti gülüm, bülbülüm Narlarım, çamlarım Kaybettim onları göremiyorum Ölüm değilsin ne de Azrail? Böyle mi olacaktı benim memleketim? Koskoca bir memleketim Sanıyorum fethedilmeyecektim Şen şakrak dağlarımda Eksilmeyecekti gülüm, bülbülüm Çamlarım, narlarım Böyle mi olacaktı benim memleketim? EY AŞK
Ey aşk Söylenişin tatlıda Diş biletirsin eski dostlara Hiç düşmez ağızlarda “Tapılacak kadısın aşığım sana” “Başka birini görmez gözüm dünyada” Diyerek çalarsın bu kapıları Açmam diyecek biri çıkar mı? BU DÜNYADA SIRRINI ÇÖZEMEDİM İSMİN YİNE KARŞIMDA AŞK-AŞK -AŞK
[email protected]
Sevgi Dedigin
Kolayca kurulmaz Dostluk dedigin
Dostluk hem Özveri hem Yürek ister
Canim cicimle olmaz Sohbet herzaman
Dostlukta Dertleri paylasmak ister
Her zaman gülmeyi bekleyemezsin
Bazende birlikte aglamak ister
Sokakta bulunmaz Sevgi dedigin
Önce bir Gönülü kazanmak ister
Kolaymi sanirsin Kalbe girmeyi
Elbette her Insan sevilmek ister
Esin Rüzgar
Aşk-Aşk-Aşk
Ey aşk!
Kapımı çalmadan girdin içeri
Bağladın beni dönmedin geri
İp misin? Zincir misin? Nesin?
Ey aşk!
Bülbül değilsin ki seni dinlesem
Suda değilsin ki bir kere içsem
Ateş mi desem o da değilsin
Niye beni yakıyorsun?
Ey aşk!
Ulusum var benim gelir Asya dan
Sen nereden geliyorsun tanınmadan
Uçan kuş değil gelen ok değilsin
Adamı vuruyorsun kalbinin tam on ikisinden
Söz etmiyorsun geçmişinden, geleceğinden
Kimliğini bildirmiyorsun
Sen ne tanınmaz şeysin?
Olsana tanıtanlardan
EY AŞK
Yaz mevsimi desen inanmıyorum!
Sana kışsın desem dondurmuyorsun!
Bahar desem sana çiçek açmıyorsun!
Geriye kaldı bir tane soldurmuyorsun!
Hangi mevsimdensin?
Nereden gelmesin?
Söyle bir kere? bende bileyim
Sen nelere kadirsin? Bilmiyorum?
Ey aşk
Gören gözleri görmez edersin
Garip hastalara şifalar dilersin
Peki
Doktor musun sen?
Değilsin
Söyle bana sen kimsin?
Ey aşk!
Külüm yok, dumanım yok
Yanıyorum orta yerde ateş yok
Her geçen gün eriyorum benden gidenler pek çok
Söyle bana? Belam mısın?
EY AŞK
Ey aşk!
Şeker değilim suda erisem
Yağ, hiç değilim tavaya girsem
Bal ise hiç değilim dillerde erisem
Şu birkaç gün içinde eriyerek ben
Tanınmaz oldum o gün bu günlerden
Nesin? Bana söylesen?
EY AŞK
Ey aşk!
Su var orada görüyorum ben
Susuzluğum artıyor dünden bugünden
Bir damla içirtmiyorsun ne zalimsin sen?
Kimsin?
İn misin?
Cin misin?
Söyle bana EY AŞK? SÖYLESENE SEN?
Ey aşk!
Ne dereyim ben ne de ırmağım
Akıyor göz yaşım durdu dimağım
Derdi mi verdin? Şifayı gizledin
Ne istiyorsun? Söyle? Ne edeyim?
EY AŞK
Ey aşk!
Bu garip kuşun yuvasını sen
Yap gidiyorum takatten yoksunum ben
Yapmayacak mısın? Söyle niye sen?
Çok zalimsin
EY AŞK
Ey aşk!
Sen beni kuş yaptın uçamıyorum
Her kanat darbesinde gark oluyorum
O sevgiliye ulaşamıyorum
Kanadı verdinde uçurtmuyorsun
Ne zalimsin?
EY AŞK
Ey aşk!
Dost değilsin ki kapımı açayım
Arkadaş değilsin ki selam vereyim
Sevgilim hiç değilsin sana yanayım
Mektuplar yazayım
EY AŞK
Ey aşk!
Yılan bile su içerken dokunmaz insana
İçtiğim şarabı da bir zamanlar sen getirtmiştin gene bana
İnsan sözünden döner mi ama?
Başka şarap taşımaz artık bu bardakta
Bırak kalsın o benim kabımda
El verip sır edip uzaklaşmakta
Gene bir hünerin var senin bunda da
Elveda dedim göz yaşı döktüm
Bel bağlayarak saçlarımı söktüm
Kırk yıllık şarabı nereye döktüm?
EY AŞK
Ey aşk!
Ben koskoca vatandım
Sanıyordum fetih edilmeyecektim
Şen şakrak dağlarımda eksilmeyecekti gülüm, bülbülüm
Narlarım, çamlarım
Kaybettim onları göremiyorum
Ölüm değilsin ne de Azrail?
Böyle mi olacaktı benim memleketim?
Koskoca bir memleketim
Sanıyorum fethedilmeyecektim
Şen şakrak dağlarımda Eksilmeyecekti gülüm, bülbülüm
Çamlarım, narlarım
Böyle mi olacaktı benim memleketim?
EY AŞK
Ey aşk
Söylenişin tatlıda
Diş biletirsin eski dostlara
Hiç düşmez ağızlarda
“Tapılacak kadısın aşığım sana”
“Başka birini görmez gözüm dünyada”
Diyerek çalarsın bu kapıları
Açmam diyecek biri çıkar mı?
BU DÜNYADA SIRRINI ÇÖZEMEDİM
İSMİN YİNE KARŞIMDA
AŞK-AŞK -AŞK