tanımaya değer olup olmadığını anlayacağınız bir bölüm.. tıklayınca genelde şiir felan çıkıyor karşıma uyuz oluyorum.. hadi kendisi yazmış olsa kişiyi tanımaya yelteneceğim de nazım hikmetten kopyalanmış olunca ustaya saygı duruşuna geçiyorum.. eh üyeden bana ne.. :)
çok başarılı bir romandı.. peride'nin nü resmi ve hastalıklı bir aşkın günümüze başka bedenlerde yansıması ve esrarengiz olayların çözümlenmesi çok ustaca işlenmişti.. elma ağacından sevdiğiniz kız için düşerseniz ve kötürüm kalırsanız hayat başka türlü akmaya başlar.. sevdiği kızla eşit duruma gelmek için onun bacaklarını kırdığı işkence sahnelerinde sinirleriniz dayanmayabilir..
ali mc graw ve ryan o'neal'ın oynadığı salya sümük acıklı aşk hikayesi.. ağlamaktan gözlerimiz şişmişti bir dönem.. oliver'ın hikayesi olarak devamı bile çekildi.. filmi bilmeyenler bile fransis lai'nin love story'sini mutlaka dinlemişlerdir..
sözlerinize dikkat edin,düşüncelere dönüşür..
düşüncelerinize dikkat edin,duygularınıza dönüşür..
duygularınıza dikkat edin,davranışlarınıza dönüşür..
davranışlarınıza dikkat edin,alışkanlıklarınıza dönüşür..
alışkanlıklarınıza dikkat edin,değerlerinize dönüşür..
değerlerinize dikkat edin,karakterinize dönüşür..
karakterinize dikkat edin,kaderinize dönüşür..
yıllar önce bir film izlemiştim.. -cybill- şizofren genç bir kadının hikayesi.. sally field oynuyordu yanılmıyorsam.. aynı bedende beş ayrı kişiliği barındırıyordu ve bu beş karakter birbirinden haberdar olmadığı gibi ne zaman hangi karakterin ortaya çıkacağı da belli olmuyordu.. karakterlerden biri cinayet işliyordu hatırladığım kadarıyla ve kadının şizofren olduğu filmin sonunda anlaşılıyordu.. bu kişilik bölünmesinin sebebi de küçükken annesi tarafından cinsel taciz ve şiddet görmesiydi..
charles bukowski, henry chinaski karakterinde kendisini anlatıyor aslında.. 'hank'..
factotum'u izlemedim ama davet ederlerse henry chinaski'lerde izlemeyi istiyorum.. :)
belkide birşeyler değişiyor.. gandalf'ın dediği gibi; iyi mi kötü mü olduğunu hikayenin sonunda anlayacağız.. :)
kesin olan şu ki; nedir bölümünden kurulan ve gerçek hayata taşınan dostluklar değişmeyecek gibi duruyor.. hepisini sefiyom.. :)
luc besson'un özellikle tercih ettiği yetenek.. leon'da canlandırdığı soğukkanlı, karizmatik kiralık katil tiplemesiyle kötü adamı sevdirdi bize.. wasabi'de japon acısını çikolata gibi yiyerek öküz deviren yumruğunu izledik ama pek kayda değer değildi.. te tais'de ise gerard depardeu katma değeri ile mükemmel bir ikili olmuşlardı.. basit hikayeleri şölene dönüştürmeyi başaran fransız sinemasının vazgeçilmezi..
O herşeyi kendi yanında görüp
Almak istediğini alır
Başka sey düşünmez
Beni unuturdu
Onun her anı heyecan dolu
Beni üzdüğü zamanlarda bile
Yokluğunu hissetmek
Beni korkuturdu
Ben herşeyi onun için, onun
Yanında yaparken
O hepsine uzktan bakardı bir yabancı gibi
Her sözümü dinliyor gibi
Beni kandırırken
İçinden geçen binlerce ses bastırırdı sesimi
O her günü yeni bir umutla
Bekler gibi görünür
Yarına inanmaz, beni avuturdu
Onun her anı heyecan dolu
Beni üzdüğü zamanlarda bile
Yokluğunu hissetmek
Beni korkuturdu
ecce homo
03.12.2005 - 11:04bilgiyi amaç edinenler için düşmanını sevmek yetmez; dostuna kin duymayı da bilmeli..
flash haber
01.12.2005 - 13:28efsane geri döndü..:P
hamiş: allam beni de koru.. :)
kelebek
01.12.2005 - 09:21genç öl cesedin yakışıklı olsun.. :)
soramadığın soru
01.12.2005 - 09:16kardeşim sen gerzek misin..? ... :))
üyenin kendini tanıtmak için yazdığı not
01.12.2005 - 09:14tanımaya değer olup olmadığını anlayacağınız bir bölüm.. tıklayınca genelde şiir felan çıkıyor karşıma uyuz oluyorum.. hadi kendisi yazmış olsa kişiyi tanımaya yelteneceğim de nazım hikmetten kopyalanmış olunca ustaya saygı duruşuna geçiyorum.. eh üyeden bana ne.. :)
elma neyi simgeler
01.12.2005 - 09:10erkeklerin ilk ayvayı yediğini.. :)
gora
01.12.2005 - 09:09Gişe Olmazsa Reyting Almaz.. :)
nü peride
01.12.2005 - 09:08çok başarılı bir romandı.. peride'nin nü resmi ve hastalıklı bir aşkın günümüze başka bedenlerde yansıması ve esrarengiz olayların çözümlenmesi çok ustaca işlenmişti.. elma ağacından sevdiğiniz kız için düşerseniz ve kötürüm kalırsanız hayat başka türlü akmaya başlar.. sevdiği kızla eşit duruma gelmek için onun bacaklarını kırdığı işkence sahnelerinde sinirleriniz dayanmayabilir..
vicdani masturbasyon
01.12.2005 - 09:00acıyormuş gibi yapmak..
Lawrens Olivia
01.12.2005 - 08:56düşman kazanacağım ama kesinlikle sir lawrens olivier olarak yazılır..
ip
25.11.2005 - 15:46bağlamaya yarayan bişi.. birde sap var; tutmaya yarayan bişi.. ipsiz ve sapsız olanlar; ne bağlanır ne tutulur.. :)
love story
20.11.2005 - 20:28ali mc graw ve ryan o'neal'ın oynadığı salya sümük acıklı aşk hikayesi.. ağlamaktan gözlerimiz şişmişti bir dönem.. oliver'ın hikayesi olarak devamı bile çekildi.. filmi bilmeyenler bile fransis lai'nin love story'sini mutlaka dinlemişlerdir..
gandhi
20.11.2005 - 20:12sözlerinize dikkat edin,düşüncelere dönüşür..
düşüncelerinize dikkat edin,duygularınıza dönüşür..
duygularınıza dikkat edin,davranışlarınıza dönüşür..
davranışlarınıza dikkat edin,alışkanlıklarınıza dönüşür..
alışkanlıklarınıza dikkat edin,değerlerinize dönüşür..
değerlerinize dikkat edin,karakterinize dönüşür..
karakterinize dikkat edin,kaderinize dönüşür..
mahatma gandhi
prebiyotik
20.11.2005 - 20:05sindirim sistemine faideli yoğurt.. :)
cani
20.11.2005 - 20:02chalize theron'un gözünü kırpmadan cinayet işleyen bir lezbiyeni başarıyla canlandırdığı.. fakat olmasada olurdu filmi..
şizofren
20.11.2005 - 12:36yıllar önce bir film izlemiştim.. -cybill- şizofren genç bir kadının hikayesi.. sally field oynuyordu yanılmıyorsam.. aynı bedende beş ayrı kişiliği barındırıyordu ve bu beş karakter birbirinden haberdar olmadığı gibi ne zaman hangi karakterin ortaya çıkacağı da belli olmuyordu.. karakterlerden biri cinayet işliyordu hatırladığım kadarıyla ve kadının şizofren olduğu filmin sonunda anlaşılıyordu.. bu kişilik bölünmesinin sebebi de küçükken annesi tarafından cinsel taciz ve şiddet görmesiydi..
yalınayak
20.11.2005 - 12:28başı kabak.. :)
henry chinaski
20.11.2005 - 12:28charles bukowski, henry chinaski karakterinde kendisini anlatıyor aslında.. 'hank'..
factotum'u izlemedim ama davet ederlerse henry chinaski'lerde izlemeyi istiyorum.. :)
nedir bölümü
19.11.2005 - 19:03belkide birşeyler değişiyor.. gandalf'ın dediği gibi; iyi mi kötü mü olduğunu hikayenin sonunda anlayacağız.. :)
kesin olan şu ki; nedir bölümünden kurulan ve gerçek hayata taşınan dostluklar değişmeyecek gibi duruyor.. hepisini sefiyom.. :)
dibe vurmak
19.11.2005 - 18:50'sonunda ne olacakki ile biten beyin zonklamalarının' hissedilmediği an..
jean reno
19.11.2005 - 18:45luc besson'un özellikle tercih ettiği yetenek.. leon'da canlandırdığı soğukkanlı, karizmatik kiralık katil tiplemesiyle kötü adamı sevdirdi bize.. wasabi'de japon acısını çikolata gibi yiyerek öküz deviren yumruğunu izledik ama pek kayda değer değildi.. te tais'de ise gerard depardeu katma değeri ile mükemmel bir ikili olmuşlardı.. basit hikayeleri şölene dönüştürmeyi başaran fransız sinemasının vazgeçilmezi..
park bravo
19.11.2005 - 18:35park bravo'dan giyinenler onca parayı verince yemek bile yiyemiyo.. genelde kafayı yiyo.. :)
o
19.11.2005 - 18:29O herşeyi kendi yanında görüp
Almak istediğini alır
Başka sey düşünmez
Beni unuturdu
Onun her anı heyecan dolu
Beni üzdüğü zamanlarda bile
Yokluğunu hissetmek
Beni korkuturdu
Ben herşeyi onun için, onun
Yanında yaparken
O hepsine uzktan bakardı bir yabancı gibi
Her sözümü dinliyor gibi
Beni kandırırken
İçinden geçen binlerce ses bastırırdı sesimi
O her günü yeni bir umutla
Bekler gibi görünür
Yarına inanmaz, beni avuturdu
Onun her anı heyecan dolu
Beni üzdüğü zamanlarda bile
Yokluğunu hissetmek
Beni korkuturdu
'O' teoman..
siemens
19.11.2005 - 18:24emektar cep telefonum.. motorola ile aldattım.. pişmanım..
Toplam 1440 mesaj bulundu