Her yeni yıl için, barış ve kardeşlik yılı olmasını dilemiştik.. Oysa, hep tersi oldu! Demek ki, dilemekle olmuyor! Yani; Alıp bayrağı eline bağıra bağıra istemek gerekiyor!
Bir benimle mi olacak diye düşünmeyeceksin! Bir kişi, iki kişi olur! İki kişi dört kişi! Dört kişi on binlerce kişi olur! Ve, o on binler, milyonlar olur(!) yırtar esaret duvarlarını, önünde durulmaz sel olur!
Demokrasi karşıtı her oluşuma dur diyeceksin! MAFYA-TERÖR işbirliğine dur diyeceksin! Demokrasi karşıtı her oluşuma, haddini bildireceksin! Söveceksin(!) bağıra bağıra! Mafyaya, hırsıza, arsıza namussuza, çanak yalayıcı ite, onursuza!
Birlik olacaksın, güç olacaksın! Korkma(!) buna gücün yeter(!) başaracaksın! Demokrasi senin hakkın, onu kendi gücünle kendin kuracaksın! Esaret zinciri ile insan olamazsın! Çünkü, sen emekçisin! Çünkü, sen köylüsün! Çünkü, sen öğrencisin! Çünkü, sen aydınsın! Çünkü, sen insansın!
Doğum gününe atfen olsun... dostça şiirle kal.... botandan amede.....
Öteki coğrafyalara, apayrı yolculuklara bilet keserken Bensel paradoksların sensel yanılsamaların orta yerinde Senleşirken ve sen benleşirken Sevdaya dair mısralar dudaklarımızın ucundayken Geldin, Hoş geldin iki gözüm, sol yanım, öfkem, kardelenim, öteki yüzüm, öte düşüm, yarınım, belki de dünüm. Ve en önemlisi de bugünüm, hoş geldin!
Sözcüklerin çaresizliğine sığınır tüm aşıklar Gecenin orta yerine sofra kurar yasaklı şiirler Öpücükler ve sarılmalar… Bir yaşamın kırmızı ışığında dinlenir yaralı yürek Bir aşk sevdaya dair bir çift göze sığınır bütün anarşik duygularla Ve” belki”lerin umarsızlığına inat, Avuçlarımda fideler, sevda fideleri Günübirlik sulanır gönül ateşiyle düne aldırmadan Bugünün farkındalığında ve yarının umarsızlığında Büyütülüverilir aşk…
Tüm yaşam kardelenleri bir gülümsemenin sıcaklığında keşfedilir Sınırsız coğrafyaların sınır tanımayan aşkların gazabına Uğramıştır bu yürek “nerden inceliyorsa kopsun” muhabbetindedir gönül Yüreğin o faili meçhul müntehirlerini yaşar yazgılara inat Aşklar peydahlanmıştır yaşamdan Hüznün de bir tadı vardır artık sevdanın da sevincin de Ve belki de ayrılığın da…!
Mezopotamya’nın sınırlarını zorlar bütün düşler Yüreğin, umudun yaşama dair mısralarına hapsolurum Bir gece vakti
Öylesine dalmaların öylesine sözcüklerin yani “öylesine”lerin zindanlarına giriverir aşk! Ve duldalar çaresizdir artık bu yürek bu düş bu baharlar bu güzler bu cehennem bu… en’lerine sınırsızlığına yanaşıvermişiz yurtsuz aşkların
yanıbaşımdasın öfkemdesin, yarınımdasın anlamımdasın ve en önemlisi de yüreğimdesin Hoş geldin iki gözüm hoş geldin…!
SAAT 03.30'du. Adamın telefonu çalmaya başladı. Başını gömdüğü yastıktan binbir zorlukla kaldıran adam, yatak ucundaki telefona uzandı: 'Alo! Kimsiniz? ' 'Benim oğlum, annen! ' 'Anne of ya.. Bu saatte ne var Allah aşkına! Yarın ne kadar önemli işlerim olduğunu bir bilsen....' 'Şey oğlum..' 'Ne var anne, beni bu saatte uyandıracak kadar önemli ne var? Sabah arasan olmaz mıydı? ' Anne, oğlundan duyduğu bu kırıcı sözlerden dolayı, çok üzülmüş ve çok incinmişti. Ağlamaklı bir sesle şunları söyleyerek telefonu kapattı: 'Bundan tam otuzbeş yıl önce, böyle bir gece yarısı saat tam 03.30'da sen de beni uyandırmıştın! Doğum günün kutlu olsun evladım
sevgili gönlü güzel çiğdem hnma slmlar günaydın nasılsınız yeni yaşın tüm güzelliklerini sevdiklerinizle sağlıklı ve mutluluk içinde yaşamanız dileğimle ist dan slm yazışmak isterseniz memnun olurum
Bir çiçek olmaktır dostluk gökkuşağı renginde kaybolmalı insan derinliğinde. Bir bulut olmaktır dostluk, karanlıkları yırtarcasına beyaz, uçmalı sonsuzluğa kış yaz. Bir kahkahadır dostluk, acılara git dercesine, geleceğin gizemini yok edercesine... Ve bir kalp olmaktır dostluk; dostu için her şeyi göze alan hayat ırmağında sabırla akan. Biz seninle bir kalp olduk dostum. Öyle bir kalp olduk ki size bakınca kendimi gördüm. Tıpkı bir elmanın iki yarısı gibi... Her konuda tamamen aynı olduğumuz gibi, bazen bir bakış yetti neler hissettiğimizi anlatmamıza, bazen sıcacık bir gülümseme yetti o üşüyen ruhumuzu ısıtmamıza. Belki yüreğimizdeki acıyı paylaşmaktı dostluk, belki üzüldüğümüzde sıcak bir kucaktı, belki de karnımız ağrıyana kadar gülmekti. Bence her şeydi dostluk yaşamak, sevmek, öğrenmek... İşte ben sende bunları buldum.Dostluk
Ayna dostun yüzüydü, gördü Mevlana Maşukla ağladı, güldü Mevlana Dostun en hası, o sevgiliyi Şems'in gözlerinde buldu Mevlana
'Yalan zarar kalbe' dedi Mevlana Selameti aşkta buldu Mevlana Tevekkül edenler mutlak sevinir Sabırla murada erdi Mevlana
Senin suyun aşın candı Mevlana Hasretle sarardın soldun Mevlana Ayrılık ateşi eritti seni Ne aklın ne sabrın kaldı Mevlana
Muhabbette güneş oldu Mevlana Cömertlikte suydu aktı Mevlana Sevda kadehinden içti şarabı Aşk dininde pişti yandı Mevlana
Âşık gönüllere rüzgâr Mevlana Gözü kem olandan ırak Mevlana Candan bir candı cümle canlara Şems'in ateşiyle coştu Mevlana ..........................................................
Karanlık gecelerime yıldızlar yağar sultanım Işığınız güneşle aşık atar, ay mahcup olur kaçar İbrahim kulunuz bu ışıkla kör olmuş Gayri iflah olmaz sultanım.
makbul ibrahim paşanın hatice sultana yazdığı şiir saygılarımla
Fiyakalı bir türkü tutturdum ki dilimde Kendim yazdım, kendim söyledim, Hemde öyle bağıra çağıra değil Usulca söyledim, yeri geldi yazıp çizdim Yorgun yüreğimin izdivacı titrek kalemimle Doğduğumda ezanla okundu kulağıma Motif gibi dokundu ilmek ilmek yüreğime. Hep söyledim,, Hep de söylerim Ta ki musalla taşına dayanınca son nefesim.. Mevsim hercai, sürüklüyor adımlarımı peşinsıra Kışın ayazında, temmuzun yağmurunda Sırılsıklam Şimşekler çaktı gözlerime,Cemreler düştü yüreğime Baharda kuşlar bile yuva kurdu Ben, bir kuş kadar olamazken Bendeniz,, Osmanlı torunu, Fatih in nesli Yavuz un sesi, Dört Kutsal Kitabımın ve Peygamberlerimin inancı,, Bendeniz,, Mevlana talebesiyim. Bu yüzdendir; Hoşgörüye gönüllü işçi oluşum Hem de hiçbir şey beklemeden ve ummadan, GÜL KOKULU HER CÜMLENİN HİZMETÇİSİYİM.... Ekmeğimi yaşamın mayasından İnsanlığın özünden kazanıyorum... DİCLE AYYILDIZ
Aşkın yeminiydi, Aynı kadehte yudumlanan Yollar girdi araya, Bir de yabancı düşler, Meydan okuyorduk, yaşama Gözü kara, bahtı açık sanırken Koptu, yüreğimde derin fırtına Kaç yazardı, bu ayrılığa Viranlı mesafeden, ne çıkar Arada yabancı düşler, Mesken tuttuğun, gurbet eller..!
Günler bir asır, sensiz nefes almıyor, Saat zincir, Hıçkırığım tik tak larda boğuluyor, Solgundur, takvimlerde Ertesi güne kalan Yaz yağmurunda ki, haziran Zaman ne de olsa Sen, alışmayı öğrendin, Bir de beklemeyi Giden gelmeyecekti, Belki de çoktan unutmuştu Düşündükçe,, Aklım çıkıyor,..! Sabrın sınırı, biçilmiyordu Sevdalı bedene, yürek sığmıyordu. Kıt kanaat, düşlerle geçinirken Alın yazgısını, sabırla sınarken Umursamaz hallerindi, Baharda, daldan dala Mesken tuttun, vefasız elleri Gözlerim kançanağı, avuçlarımda Belki de, çoktan unutmuştu Düşündükçe,,Aklım çıkıyor...! DİCLE AYYILDIZ
Derin bir mevzu bizimkisi..! Ne devlet işleri Ne aşk meşk davası, Ne para pul hevesi. Hani şu ’ Ye kürküm ye ’ denilen, mevki meselesi Ne haddimize, kimseler bulamazken çareyi Bize mi kaldı, biçilmiş kaftanın, tersini düzüne çevirmeyi Bizimkisi derin bir mevzu Çözdükçe binbir yerinden düğümlenen Gönül gözü kör olana, havadan sudan işler, Kendini bilen hakikati yüreğine nakşeyler. Oluru yok, bahanesi yok, sebebi yok Diyecek sözü hiç ama hiç yok, Bizimkisi, özdeyişlerden pay alma endişesi. Sabah yedi, tükenmeyen gecelerin seher esintisi Velhasıl bir ömürmüş, yoğun düşüncelerin mesaisi... Şimdiki devrin; Kapkaç gönülleri, şıpsevdi kâhyaları Nerde kaldı; Destanlar yazan, Biraz lale, biraz naftalin kokan Yere göğe sığmayan, yüce bir devrin tanığı Evvel zaman aşkların edebi beylikleri Karakaşlı, endam sahibi, sürmeli sultanları Kaç zemheri geçti, ömür sayfasından Nihayetinde; ’ Dur ’ deme vakti Boyumu aşan karlı dağlara Yasladım sırtımı İlk ders, Yunus u örnek almaktı, Nurdan ışık saçtı Mevlana nın felsefesi Her harfim arşınlıyordu, Koşar adım, elinde asası Çöldeki kum tanelerini, Başıboş, yitik okyanuslardaki alabora Yüreğimde sızlıyor, Vakitsizce kopan nice fırtınalar var ki Naftalin kokusunda, efil efil esiyor... DİCLE AYYILDIZ
ÖLÜ BİR CAN Durup da dertleştik, salkım söğüt altında Sırtımızı dayadık da dünyaya ' Neden, yazmıyorsun ' dedim koca çınara; Kalemim kırık, Yazmak isterdim, çektiğim acıları Hayatımdaki pişmanlıkları Derin bir soluk çektim, dinledim Acıdan nasırlaşan gözlerini. ' Yüreğinin kelamını dök bir sayfaya ' dedim, Hani o bağrında sakladığın, Cesaret edip, yazamadıkların Boşver aldırma; Kalem kırık olsada Sen söyle, içini yakan nameleri.. ' Artık ' dedi, ve devam etti; Kalemle kağıda değil, Gözlerimdeki yaşla yüreğime yazıyorum İçimden sana dökülen Tüm duyguları Kalemim gözyaşım Yüreğim sayfam oldu Sensizliğine hapsolduğum Şu yalan dünyamda...
Yalan dünya işte Tek doğru vardı, Gözlerinde bulduğum ve gördüğüm Gözyaşlarımda kaybettiğim.
Akan her gözyaşı Bilmiyorum hangi günahın sebebi Düşünüyorum aldığım her nefeste Neydi bu acının Sebebi hikmeti..
Hatırlıyorum; Mutluydum seninle Hiç bir zaman Olmadığım ve olamayacağım kadar Gülerdi yüzünle birlikte Gözlerinin içi Baktığımda görürdüm Beni ne kadar sevdiğini Şimdi söyle Yalan mıydı bunların hepsi...!
Susuyorsun hala Haketmemiş demek ki Benim ömrümün en güzel anları Senin içinse güzel paylaşım dediğin Adına aşk koyduğumuz Benim hayatımın anlamı olarak yaşadığım Senin içinse En başından planlanmış bir oyundu sanki Her güzel kelimen Bir kürek toprakmış Ölmeden koyacağın mezarıma.!
Şimdi iyi dinle, söyleyeceklerimi Geldiğinde başına Hatırlarsın belki Bundan sonra sadece Yanılsamalarını yaşacaksın Aşkın da mutluluğunda Her sonda farkedeceksin, Kazdığın mezara Hiçbir zaman tadamayacağın Duygularınıda gömdüğünü. Ben canlı bir ölü Sen ölü bir can....! Gözlerim dolu dolu dinlediim, Ayrıldık, yolun sonunda Buruk bir tokalaşma Sessiz bir vedayla, yazacakları henüz bitirmemişken..
( Sevgili meslekdaşım Ömer Acar ile birlikte, yazıp yön verdiğimiz bir şiirdir...) ÖMER ACAR / DİCLE AYYILDIZ
Elimde gün bitimi kadar sararmış bir hazan Dilimde uzun yolların türküsü Ahh, gençlik Her geçen gün akıp giderken İpek bir şal misali omuzlarımdan Daha bir şey yaptım diyemem Ne sazın telini tıngırtadabildim Ne birçift lafın, belini kırabildim Gelip kapıma dayandı Yorgun gözlerimin uykusuzluğu Düşlerimse,, Onlar ’ hep cepte Hep elde var,’ saydım Günü geceye, geceyi dörde katladım Eskiden olduğu gibi Ne dostun hatırını alabildim ’Ne de yoldan geçene Akşamın hayırlı olsun’ diyebildim.. Tasanı tarağını toplamış Yağmurdan kaçan, göçmen kuşlar gibiyim Bazen bir şiirin ilk başlangıcında Bazen de yağmurlarla ıslanmış Savruk bir şehrin son durağında... Zamanı taşıdım,, küçük bir valizle Hep görmek istediğim Ama bir türlü göremediğim Uçsuz bucaksız rüyalarımın dingin kıyılarına, Kaçarken adımlarımın sobelendiği Fırtına öncesi sessizliklere.... DİCLE AYYILDIZ
AMENNA...! Varsın, Hayat hep beni ağlatsın Gökyüzünden şimşekler gözlerimde çaksın Kapkara bulutlar, ocağımdan tütsün Yalan da olsa, ' Geleceğim ' de Bir ömür gelmesen de olur, Yine de kulağım seste Gözüm yolda, beklerim Benden uzak hasretine Yüreğimde akitli suretine Razıdır gönlüm, her cefana Yeter ki sen üzülme, sen incinme Yeter ki sağ ol, yaban ellerde Ben beklerim bir ömür,, Amenna Takvime sığmayan, sensiz yılların ertesinde Hiç olmazsa Ak pak olan kırk yılın, son mevsiminde Tebessümlü simanla gel de görün Ağlayan sensiz bahtıma Öksüz ayazlarımın ıslak ikindisinde Bir defa olsun, merhamet eyle Yeri göğü yaratan Allah ın aşkına Ekmeğin, suyun aşkına Gözünde ki ferin aşkına, dört kitabın aşkına Haydi,, Kulak ver sensiz ağıtlarıma Bir defa olsun Esirgeme sesin soluğun, Yeter ki, Düşlerinin bir köşesinde, Ara sıra görün, Yağız simana nakşeylenmiş tebessümünle Bir taht kur, ayak bastığın kapı eşiğinde Yeter ki, Hatırına düşeyim oniki ayın son deminde, Amenna Duyarsın gurbet ellerin minaresinden Yitik ömrümün yanık selasında Bir el açıp, toprak altındaki bedenime Tek Fatiha okusan da, Amenna 'Sen' diye yaşadı, ' Sen ' diye ağlayan kalbim son nefesinde Sevinirim,, 'ellerle mutluymuş' dediklerinde Bereket dilerim selamatli haberlerine Gözüm dolar, gönlüm çoşar Yeter ki, sen sağ ol, iyi ol Dostluğun baki, varsın,, Sevgin yalan olsun, dilinde olsun Varsın, gözlerin gibi Kalbinde beni unutsun Zira,, sakın ha sakın ha unutma Kırk yılda bir gönder selamını Sana yemin, sana söz Saklarım gömleğimin sol cebinde Hani şu yüreğime en yakın yerde Başım gözüm üstüne Ben seni iki cihanda da yaşarım, Tanıştığım ilk güne Kavuşamayacağım son güne de Amenna... DİCLE AYYILDIZ
Sayın Muammer Bey, güllerin diyarı Isparta ya sevgiler selamlar bendenizden. O kadar güzel sözlerin karşısında ceketimi ilikler saygıyla eğilirim. Çok teşekkür ediyorum, hoşbuldum hoşluklar buldum. Şiir duyguların raks ettiği engin bir deryadır, şiirlerde görüşmek buluşmak dileğiyle. Saygılarımla...
Merhabalar,,Yurdumun Güzel İnsanı ve güzel yürekli şairi, Dicle Hanım,,,Saygı ve Değerlerinizle Hoşgeldiniz........Şeref verdiniz... Sözde küçüktür ama,Öz de büyük olan Gönül dünyama..
Okudum sizin tanıtım yazınızı,, Bilgili,Kültürlü,Çok ince fikirli,güzel düşüncelerle dolu,Mütevazi ve incelik sahibisiniz.. Kutlarım sizi..ve Yüreğinizi
** Okudum şiirlerinizide, edebi-siniz gerçekten de, benim de olamıdığım kadar..Takdire şayan dizelerinizle..
***Değer vermişsiniz, Arkadaşlık teklif etmişsiniz,, Onur duydum..Memnuniyetle kabulum dür,,Arkadaş ve dostluğunuz. Daha nice Mutlu ve Umutlu güzel paylaşımlarda buluşabilmek dileğiyle.. Sevgi ve selamlarımı yolluyorum. Isparta'dan Gül Kokularıyla..
BEN OLAYIM Kaşın gözün senin olsun Baktığın yerde, ışığın ben olayım Gölgen peşinde dursun Serçe misâli, omuzunda ben olayım Gönlün, derya - deniz İçinde bir damlada, ben olayım Cihanı kucaklıyor engin kolların Kök salmış, yeşil yapraklarınla El uzat,, bir körpe dalında ben olayım. Turnalarla uçuyorsun gökyüzünde Aydınlık yolun, ayın parlak yüzünde Binlerce yıldız içinde Çoban yıldızın ben olayım Bulutlar ağlıyor her kedere Sağanak yağmur, toprak üstünde Kirpiğini yol edip Sinene damlayan, bir çisede ben olayım.. Tutunacak umudum, yeşil dalım Sığınağım, huzur dolu balım Sıcak tüten aydınlık yuvam Elini öpüp alnıma dayadığım anam Zengin toprağında, güneşle doğan sılam Yokluğu elem, varlığı deva karagözlü sevdam Mutluluğum, dostum arkadaşım Birini bulsam diğeri yok Beşi bir yerde, hepsi uzak ellerde Vefasız şehrin sessizliğinde Bana en yakın, huzur dolu balım Dünyayı aydınlatan can yanım Hadii, bakışlarımı öksüz bırakma Beni sensiz bırakma El uzat, bir körpe dalında ben olayım... DİCLE AYYILDIZ
Yüzyıllardır süregelen bir kuşak çatışması Hep ’ bizim zamanımızda ’ diye başlayan Sonu kırıcı ve hüsranla biten Galibi kim, mağlubu kim belli olmaz çoğu zaman Sebep olunan bir yığın körpe düşünceler Hapsolmuştur soğuk duvarlar içine Ardın sıra peşinde gezdirilen devriyeler Ne vukuatlar yaşanmıştır, insan ömründe kimbilir Başına örülen rengarenk çoraplar Seç beğen yaşam boyunca Üstelik hepsi ’’ senin iyiliğin içindir, Bunu unutma ’’ diyen, nasihatlar.. Acımasız bir tokat gibi gün düşünce geceye Zaman hoyrat gibi akıp gider avuçlardan Aşksa,, oda beklemiyor kapında Ölümüne sevilen Ama kavuşması mümkün olunmayan Hep vurgun gibi gelir sonbahar Sabahçı bir kır kahvesinde Yine kızarmaya yüz tutmuş yapraklar Döne döne düşerken başından aşağıya Hep aynı şarkı duyulur gramofondan Gözyaşları inci gibi yanaktan süzülür Tamda sine üstüne Hıçkırarak ağlar geçer anılarının bir köşesinden Bazen kör olur bakışlar, topal kalır adımlar Yitik düşer ömür Tükenir bütün rüyalar Sonra,, sonrası bir varmış bir yokmuş Diye biten bir masal kalır geride Eski topraklardan dinlediğim Saramış siyah beyaz bir resim Bakışlarımın değdiği her yerde, bir iz Naftalin kokulu, lale devrinden yadigâr.... DİCLE AYYILDIZ
15 Mart 1982 Surların Diyarı olan memleketim Diyarbakır dır. Edebiyat mezunuyum. Şiire sevdalı yorgun yüreğimin izdivacıdır, titrek kalemim. Öncelikle okumayı çok seviyorum, sonrasında da gönül tel ...
10.04.2022 - 01:29
Yüzünüzden gülücükler eksik olmasın
01.01.2016 - 21:22
'YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN SN ANTOLOJİ ARKADAŞIM'
Saygılarımla..
__________________________
DEMEK Ki, DİLEMEKLE HİÇ BİR ŞEY OLMUYOR!
Her yeni yıl için, barış ve kardeşlik yılı olmasını dilemiştik..
Oysa, hep tersi oldu!
Demek ki, dilemekle olmuyor!
Yani; Alıp bayrağı eline bağıra bağıra istemek gerekiyor!
Bir benimle mi olacak diye düşünmeyeceksin!
Bir kişi, iki kişi olur!
İki kişi dört kişi!
Dört kişi on binlerce kişi olur!
Ve, o on binler, milyonlar olur(!) yırtar esaret duvarlarını, önünde durulmaz sel olur!
Demokrasi karşıtı her oluşuma dur diyeceksin!
MAFYA-TERÖR işbirliğine dur diyeceksin!
Demokrasi karşıtı her oluşuma, haddini bildireceksin!
Söveceksin(!) bağıra bağıra!
Mafyaya, hırsıza, arsıza namussuza, çanak yalayıcı ite, onursuza!
Birlik olacaksın, güç olacaksın!
Korkma(!) buna gücün yeter(!) başaracaksın!
Demokrasi senin hakkın, onu kendi gücünle kendin kuracaksın!
Esaret zinciri ile insan olamazsın!
Çünkü, sen emekçisin!
Çünkü, sen köylüsün!
Çünkü, sen öğrencisin!
Çünkü, sen aydınsın!
Çünkü, sen insansın!
01/01/2016
Hüseyin Çubuk
(Araştırmacıyazar-Şair)
01.01.2014 - 01:14
Sağlık mutlulu huzur dolu nice yıllara saygılarımla
İsmail gürsel.
28.03.2012 - 01:35
Doğum gününe atfen olsun... dostça şiirle kal.... botandan amede.....
Öteki coğrafyalara, apayrı yolculuklara bilet keserken
Bensel paradoksların sensel yanılsamaların orta yerinde
Senleşirken ve sen benleşirken
Sevdaya dair mısralar dudaklarımızın ucundayken
Geldin,
Hoş geldin iki gözüm,
sol yanım,
öfkem,
kardelenim,
öteki yüzüm,
öte düşüm,
yarınım,
belki de dünüm.
Ve en önemlisi de bugünüm,
hoş geldin!
Sözcüklerin çaresizliğine sığınır tüm aşıklar
Gecenin orta yerine sofra kurar yasaklı şiirler
Öpücükler ve sarılmalar…
Bir yaşamın kırmızı ışığında dinlenir yaralı yürek
Bir aşk sevdaya dair bir çift göze sığınır bütün anarşik
duygularla
Ve” belki”lerin umarsızlığına inat,
Avuçlarımda fideler, sevda fideleri
Günübirlik sulanır gönül ateşiyle düne aldırmadan Bugünün farkındalığında ve yarının umarsızlığında Büyütülüverilir aşk…
Tüm yaşam kardelenleri bir gülümsemenin sıcaklığında
keşfedilir
Sınırsız coğrafyaların sınır tanımayan aşkların gazabına Uğramıştır bu yürek
“nerden inceliyorsa kopsun” muhabbetindedir gönül Yüreğin o faili meçhul müntehirlerini yaşar
yazgılara inat
Aşklar peydahlanmıştır yaşamdan
Hüznün de bir tadı vardır artık sevdanın da sevincin de
Ve belki de ayrılığın da…!
Mezopotamya’nın sınırlarını zorlar bütün düşler
Yüreğin, umudun yaşama dair mısralarına hapsolurum
Bir gece vakti
Öylesine dalmaların
öylesine sözcüklerin
yani “öylesine”lerin zindanlarına giriverir
aşk!
Ve duldalar çaresizdir artık
bu yürek
bu düş
bu baharlar
bu güzler
bu cehennem
bu…
en’lerine sınırsızlığına yanaşıvermişiz yurtsuz aşkların
yanıbaşımdasın
öfkemdesin,
yarınımdasın
anlamımdasın
ve en önemlisi de
yüreğimdesin
Hoş geldin iki gözüm hoş geldin…!
Dündar Sansur
15.03.2012 - 17:59
Saygın site arkadaşımız Bayan Dicle Ayyıldız
** DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN **
15.03.2012 - 10:44
DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN NİCE SENELERE
SAAT 03.30'du. Adamın telefonu çalmaya başladı. Başını gömdüğü
yastıktan binbir zorlukla kaldıran adam, yatak ucundaki telefona uzandı:
'Alo! Kimsiniz? '
'Benim oğlum, annen! '
'Anne of ya.. Bu saatte ne var Allah aşkına! Yarın ne kadar
önemli işlerim olduğunu bir bilsen....'
'Şey oğlum..'
'Ne var anne, beni bu saatte uyandıracak kadar önemli ne var?
Sabah arasan olmaz mıydı? '
Anne, oğlundan duyduğu bu kırıcı sözlerden dolayı, çok üzülmüş
ve çok incinmişti. Ağlamaklı bir sesle şunları söyleyerek telefonu kapattı:
'Bundan tam otuzbeş yıl önce, böyle bir gece yarısı saat tam 03.30'da
sen de beni uyandırmıştın! Doğum günün kutlu olsun evladım
ALINTI
15.03.2012 - 10:31
Tüm sevdikleriniz ve sevenlerinizle nice mutlu sağlıklı senelere.Doğum Gününüz Kutlu Olsun.
15.03.2012 - 09:20
Her ne kadar sizi şahsen tanımasamda, siz değerli şiir sever dostun;
sevdikleriyle birlikte, sağlıklı mutlu ve umutlu nice yaşlar ve yıllar kutlaması dileğiyle;
** Doğum gününü kutlarım **
Ve;
en güzel hayat,
en güzel çiçek,
en güzel yıldız,
en güzel şans,
en güzel sevgi, mutluluk ve en güzel aşk seninle olsun
Kalan ömrün şimdiye kadar geçen yıllarından ve ömründen daha güzel,, acı ve hüzünlerden uzak ve anlamlı olsun..
Aldığınız duyduğunuz tüm haberler
Yüzünüzü güldürsün......
Başarılar sağlığınızın en yakın dostu olsun....
Sevdiklerinizin sesi her yerde sizinle beraber olsun...
Bu dileklerde benden sana doğum günü hediyem olsun
Sevgili ve değerli dostum İnsanların birbirleriyle acılarını ve mutluluklarını paylaşmak kadar güzel ne olabilir ki...
= :))))))
Sağlık ve Mutluluğuna
Saygı ve sevgiler N. K (Neco)
15.03.2012 - 08:46
sevgili gönlü güzel çiğdem hnma slmlar günaydın nasılsınız yeni yaşın tüm güzelliklerini sevdiklerinizle sağlıklı ve mutluluk içinde yaşamanız dileğimle ist dan slm yazışmak isterseniz memnun olurum
29.02.2012 - 02:39
Bir çiçek olmaktır dostluk gökkuşağı renginde kaybolmalı insan derinliğinde. Bir bulut olmaktır dostluk, karanlıkları yırtarcasına beyaz, uçmalı sonsuzluğa kış yaz. Bir kahkahadır dostluk, acılara git dercesine, geleceğin gizemini yok edercesine... Ve bir kalp olmaktır dostluk; dostu için her şeyi göze alan hayat ırmağında sabırla akan. Biz seninle bir kalp olduk dostum. Öyle bir kalp olduk ki size bakınca kendimi gördüm. Tıpkı bir elmanın iki yarısı gibi...
Her konuda tamamen aynı olduğumuz gibi, bazen bir bakış yetti neler hissettiğimizi anlatmamıza, bazen sıcacık bir gülümseme yetti o üşüyen ruhumuzu ısıtmamıza. Belki yüreğimizdeki acıyı paylaşmaktı dostluk, belki üzüldüğümüzde sıcak bir kucaktı, belki de karnımız ağrıyana kadar gülmekti. Bence her şeydi dostluk yaşamak, sevmek, öğrenmek... İşte ben sende bunları buldum.Dostluk
23.02.2012 - 22:43
Mevlana
Ayna dostun yüzüydü, gördü Mevlana
Maşukla ağladı, güldü Mevlana
Dostun en hası, o sevgiliyi
Şems'in gözlerinde buldu Mevlana
'Yalan zarar kalbe' dedi Mevlana
Selameti aşkta buldu Mevlana
Tevekkül edenler mutlak sevinir
Sabırla murada erdi Mevlana
Senin suyun aşın candı Mevlana
Hasretle sarardın soldun Mevlana
Ayrılık ateşi eritti seni
Ne aklın ne sabrın kaldı Mevlana
Muhabbette güneş oldu Mevlana
Cömertlikte suydu aktı Mevlana
Sevda kadehinden içti şarabı
Aşk dininde pişti yandı Mevlana
Âşık gönüllere rüzgâr Mevlana
Gözü kem olandan ırak Mevlana
Candan bir candı cümle canlara
Şems'in ateşiyle coştu Mevlana
..........................................................
Karanlık gecelerime yıldızlar yağar sultanım
Işığınız güneşle aşık atar,
ay mahcup olur kaçar
İbrahim kulunuz bu ışıkla kör olmuş
Gayri iflah olmaz sultanım.
makbul ibrahim paşanın hatice sultana yazdığı şiir saygılarımla
19.02.2012 - 02:51
sayfanızda şiir göremeyince bayagı şaşırdım saygılar
19.02.2012 - 02:22
iyi geceler.nasılsın hayat nasıl gidiyo...?
güzel gözlerini neden yoruyosun hala...?
[email protected]
19.02.2012 - 01:40
CEMRE DÜŞTÜ YÜREĞİME
Fiyakalı bir türkü tutturdum ki dilimde
Kendim yazdım, kendim söyledim,
Hemde öyle bağıra çağıra değil
Usulca söyledim, yeri geldi yazıp çizdim
Yorgun yüreğimin izdivacı titrek kalemimle
Doğduğumda ezanla okundu kulağıma
Motif gibi dokundu ilmek ilmek yüreğime.
Hep söyledim,, Hep de söylerim
Ta ki musalla taşına dayanınca son nefesim..
Mevsim hercai, sürüklüyor adımlarımı peşinsıra
Kışın ayazında, temmuzun yağmurunda
Sırılsıklam
Şimşekler çaktı gözlerime,Cemreler düştü yüreğime
Baharda kuşlar bile yuva kurdu
Ben, bir kuş kadar olamazken
Bendeniz,, Osmanlı torunu, Fatih in nesli
Yavuz un sesi, Dört Kutsal Kitabımın ve Peygamberlerimin inancı,,
Bendeniz,, Mevlana talebesiyim.
Bu yüzdendir; Hoşgörüye gönüllü işçi oluşum
Hem de hiçbir şey beklemeden ve ummadan,
GÜL KOKULU HER CÜMLENİN HİZMETÇİSİYİM....
Ekmeğimi yaşamın mayasından
İnsanlığın özünden kazanıyorum...
DİCLE AYYILDIZ
18.02.2012 - 03:29
AKLIM ÇIKIYOR..!
Aşkın yeminiydi,
Aynı kadehte yudumlanan
Yollar girdi araya,
Bir de yabancı düşler,
Meydan okuyorduk, yaşama
Gözü kara, bahtı açık sanırken
Koptu, yüreğimde derin fırtına
Kaç yazardı, bu ayrılığa
Viranlı mesafeden, ne çıkar
Arada yabancı düşler,
Mesken tuttuğun, gurbet eller..!
Günler bir asır, sensiz nefes almıyor,
Saat zincir,
Hıçkırığım tik tak larda boğuluyor,
Solgundur, takvimlerde
Ertesi güne kalan
Yaz yağmurunda ki, haziran
Zaman ne de olsa
Sen, alışmayı öğrendin,
Bir de beklemeyi
Giden gelmeyecekti,
Belki de çoktan unutmuştu
Düşündükçe,, Aklım çıkıyor,..!
Sabrın sınırı, biçilmiyordu
Sevdalı bedene, yürek sığmıyordu.
Kıt kanaat, düşlerle geçinirken
Alın yazgısını, sabırla sınarken
Umursamaz hallerindi,
Baharda, daldan dala
Mesken tuttun, vefasız elleri
Gözlerim kançanağı, avuçlarımda
Belki de, çoktan unutmuştu
Düşündükçe,,Aklım çıkıyor...!
DİCLE AYYILDIZ
16.02.2012 - 03:48
BİR DEVRİN TANIĞI NAFTALİN KOKULARI
Derin bir mevzu bizimkisi..!
Ne devlet işleri
Ne aşk meşk davası, Ne para pul hevesi.
Hani şu ’ Ye kürküm ye ’ denilen, mevki meselesi
Ne haddimize, kimseler bulamazken çareyi
Bize mi kaldı, biçilmiş kaftanın, tersini düzüne çevirmeyi
Bizimkisi derin bir mevzu
Çözdükçe binbir yerinden düğümlenen
Gönül gözü kör olana, havadan sudan işler,
Kendini bilen hakikati yüreğine nakşeyler.
Oluru yok, bahanesi yok, sebebi yok
Diyecek sözü hiç ama hiç yok,
Bizimkisi, özdeyişlerden pay alma endişesi.
Sabah yedi, tükenmeyen gecelerin seher esintisi
Velhasıl bir ömürmüş, yoğun düşüncelerin mesaisi...
Şimdiki devrin;
Kapkaç gönülleri, şıpsevdi kâhyaları
Nerde kaldı; Destanlar yazan,
Biraz lale, biraz naftalin kokan
Yere göğe sığmayan, yüce bir devrin tanığı
Evvel zaman aşkların edebi beylikleri
Karakaşlı, endam sahibi, sürmeli sultanları
Kaç zemheri geçti, ömür sayfasından
Nihayetinde; ’ Dur ’ deme vakti
Boyumu aşan karlı dağlara
Yasladım sırtımı
İlk ders, Yunus u örnek almaktı,
Nurdan ışık saçtı Mevlana nın felsefesi
Her harfim arşınlıyordu,
Koşar adım, elinde asası
Çöldeki kum tanelerini,
Başıboş, yitik okyanuslardaki alabora
Yüreğimde sızlıyor,
Vakitsizce kopan nice fırtınalar var ki
Naftalin kokusunda, efil efil esiyor... DİCLE AYYILDIZ
14.02.2012 - 01:39
ÖLÜ BİR CAN
Durup da dertleştik, salkım söğüt altında
Sırtımızı dayadık da dünyaya
' Neden, yazmıyorsun ' dedim koca çınara;
Kalemim kırık,
Yazmak isterdim, çektiğim acıları
Hayatımdaki pişmanlıkları
Derin bir soluk çektim, dinledim
Acıdan nasırlaşan gözlerini.
' Yüreğinin kelamını dök bir sayfaya ' dedim,
Hani o bağrında sakladığın,
Cesaret edip, yazamadıkların
Boşver aldırma; Kalem kırık olsada
Sen söyle, içini yakan nameleri..
' Artık ' dedi, ve devam etti;
Kalemle kağıda değil,
Gözlerimdeki yaşla yüreğime yazıyorum
İçimden sana dökülen
Tüm duyguları
Kalemim gözyaşım
Yüreğim sayfam oldu
Sensizliğine hapsolduğum
Şu yalan dünyamda...
Yalan dünya işte
Tek doğru vardı,
Gözlerinde bulduğum ve gördüğüm
Gözyaşlarımda kaybettiğim.
Akan her gözyaşı
Bilmiyorum hangi günahın sebebi
Düşünüyorum aldığım her nefeste
Neydi bu acının
Sebebi hikmeti..
Hatırlıyorum;
Mutluydum seninle
Hiç bir zaman
Olmadığım ve olamayacağım kadar
Gülerdi yüzünle birlikte
Gözlerinin içi
Baktığımda görürdüm
Beni ne kadar sevdiğini
Şimdi söyle
Yalan mıydı bunların hepsi...!
Susuyorsun hala
Haketmemiş demek ki
Benim ömrümün en güzel anları
Senin içinse güzel paylaşım dediğin
Adına aşk koyduğumuz
Benim hayatımın anlamı olarak yaşadığım
Senin içinse
En başından planlanmış bir oyundu sanki
Her güzel kelimen
Bir kürek toprakmış
Ölmeden koyacağın mezarıma.!
Şimdi iyi dinle, söyleyeceklerimi
Geldiğinde başına
Hatırlarsın belki
Bundan sonra sadece
Yanılsamalarını yaşacaksın
Aşkın da mutluluğunda
Her sonda farkedeceksin,
Kazdığın mezara
Hiçbir zaman tadamayacağın
Duygularınıda gömdüğünü.
Ben canlı bir ölü
Sen ölü bir can....!
Gözlerim dolu dolu dinlediim,
Ayrıldık, yolun sonunda
Buruk bir tokalaşma
Sessiz bir vedayla, yazacakları henüz bitirmemişken..
( Sevgili meslekdaşım Ömer Acar ile birlikte, yazıp yön verdiğimiz bir şiirdir...)
ÖMER ACAR / DİCLE AYYILDIZ
10.12.2011 - 02:56
HERCAİ
Elimde gün bitimi kadar sararmış bir hazan
Dilimde uzun yolların türküsü
Ahh, gençlik
Her geçen gün akıp giderken
İpek bir şal misali omuzlarımdan
Daha bir şey yaptım diyemem
Ne sazın telini tıngırtadabildim
Ne birçift lafın, belini kırabildim
Gelip kapıma dayandı
Yorgun gözlerimin uykusuzluğu
Düşlerimse,, Onlar ’ hep cepte
Hep elde var,’ saydım
Günü geceye, geceyi dörde katladım
Eskiden olduğu gibi
Ne dostun hatırını alabildim
’Ne de yoldan geçene
Akşamın hayırlı olsun’ diyebildim..
Tasanı tarağını toplamış
Yağmurdan kaçan, göçmen kuşlar gibiyim
Bazen bir şiirin ilk başlangıcında
Bazen de yağmurlarla ıslanmış
Savruk bir şehrin son durağında...
Zamanı taşıdım,, küçük bir valizle
Hep görmek istediğim
Ama bir türlü göremediğim
Uçsuz bucaksız rüyalarımın dingin kıyılarına,
Kaçarken adımlarımın sobelendiği
Fırtına öncesi sessizliklere.... DİCLE AYYILDIZ
05.12.2011 - 04:40
Şiirlerime değer katan yüreğinizi saygı ile selamlıyorum ve çok çok teşekkür ediyorum can dost arkadaşım..
Sağolun varolun..
05.12.2011 - 03:51
AMENNA...!
Varsın, Hayat hep beni ağlatsın
Gökyüzünden şimşekler gözlerimde çaksın
Kapkara bulutlar, ocağımdan tütsün
Yalan da olsa, ' Geleceğim ' de
Bir ömür gelmesen de olur,
Yine de kulağım seste
Gözüm yolda, beklerim
Benden uzak hasretine
Yüreğimde akitli suretine
Razıdır gönlüm, her cefana
Yeter ki sen üzülme, sen incinme
Yeter ki sağ ol, yaban ellerde
Ben beklerim bir ömür,, Amenna
Takvime sığmayan, sensiz yılların ertesinde
Hiç olmazsa
Ak pak olan kırk yılın, son mevsiminde
Tebessümlü simanla gel de görün
Ağlayan sensiz bahtıma
Öksüz ayazlarımın ıslak ikindisinde
Bir defa olsun, merhamet eyle
Yeri göğü yaratan Allah ın aşkına
Ekmeğin, suyun aşkına
Gözünde ki ferin aşkına, dört kitabın aşkına
Haydi,,
Kulak ver sensiz ağıtlarıma
Bir defa olsun
Esirgeme sesin soluğun,
Yeter ki,
Düşlerinin bir köşesinde,
Ara sıra görün,
Yağız simana nakşeylenmiş tebessümünle
Bir taht kur, ayak bastığın kapı eşiğinde
Yeter ki,
Hatırına düşeyim oniki ayın son deminde, Amenna
Duyarsın gurbet ellerin minaresinden
Yitik ömrümün yanık selasında
Bir el açıp, toprak altındaki bedenime
Tek Fatiha okusan da, Amenna
'Sen' diye yaşadı,
' Sen ' diye ağlayan kalbim son nefesinde
Sevinirim,, 'ellerle mutluymuş' dediklerinde
Bereket dilerim selamatli haberlerine
Gözüm dolar, gönlüm çoşar
Yeter ki, sen sağ ol, iyi ol
Dostluğun baki, varsın,,
Sevgin yalan olsun, dilinde olsun
Varsın, gözlerin gibi
Kalbinde beni unutsun
Zira,, sakın ha sakın ha unutma
Kırk yılda bir gönder selamını
Sana yemin, sana söz
Saklarım gömleğimin sol cebinde
Hani şu yüreğime en yakın yerde
Başım gözüm üstüne
Ben seni iki cihanda da yaşarım,
Tanıştığım ilk güne
Kavuşamayacağım son güne de Amenna...
DİCLE AYYILDIZ
29.11.2011 - 03:13
Sayın Muammer Bey, güllerin diyarı Isparta ya sevgiler selamlar bendenizden. O kadar güzel sözlerin karşısında ceketimi ilikler saygıyla eğilirim. Çok teşekkür ediyorum, hoşbuldum hoşluklar buldum. Şiir duyguların raks ettiği engin bir deryadır, şiirlerde görüşmek buluşmak dileğiyle. Saygılarımla...
28.11.2011 - 21:11
Merhabalar,,Yurdumun Güzel İnsanı ve güzel yürekli şairi,
Dicle Hanım,,,Saygı ve Değerlerinizle
Hoşgeldiniz........Şeref verdiniz...
Sözde küçüktür ama,Öz de büyük olan Gönül dünyama..
Okudum sizin tanıtım yazınızı,,
Bilgili,Kültürlü,Çok ince fikirli,güzel düşüncelerle dolu,Mütevazi ve incelik sahibisiniz.. Kutlarım sizi..ve Yüreğinizi
** Okudum şiirlerinizide, edebi-siniz gerçekten de, benim de olamıdığım kadar..Takdire şayan dizelerinizle..
***Değer vermişsiniz, Arkadaşlık teklif etmişsiniz,,
Onur duydum..Memnuniyetle kabulum dür,,Arkadaş ve dostluğunuz.
Daha nice Mutlu ve Umutlu güzel paylaşımlarda buluşabilmek dileğiyle..
Sevgi ve selamlarımı yolluyorum. Isparta'dan Gül Kokularıyla..
28.11.2011 - 03:04
BEN OLAYIM
Kaşın gözün senin olsun
Baktığın yerde, ışığın ben olayım
Gölgen peşinde dursun
Serçe misâli, omuzunda ben olayım
Gönlün, derya - deniz
İçinde bir damlada, ben olayım
Cihanı kucaklıyor engin kolların
Kök salmış, yeşil yapraklarınla
El uzat,, bir körpe dalında ben olayım.
Turnalarla uçuyorsun gökyüzünde
Aydınlık yolun, ayın parlak yüzünde
Binlerce yıldız içinde
Çoban yıldızın ben olayım
Bulutlar ağlıyor her kedere
Sağanak yağmur, toprak üstünde
Kirpiğini yol edip
Sinene damlayan, bir çisede ben olayım..
Tutunacak umudum, yeşil dalım
Sığınağım, huzur dolu balım
Sıcak tüten aydınlık yuvam
Elini öpüp alnıma dayadığım anam
Zengin toprağında, güneşle doğan sılam
Yokluğu elem, varlığı deva karagözlü sevdam
Mutluluğum, dostum arkadaşım
Birini bulsam diğeri yok
Beşi bir yerde, hepsi uzak ellerde
Vefasız şehrin sessizliğinde
Bana en yakın, huzur dolu balım
Dünyayı aydınlatan can yanım
Hadii, bakışlarımı öksüz bırakma
Beni sensiz bırakma
El uzat, bir körpe dalında ben olayım...
DİCLE AYYILDIZ
26.11.2011 - 02:04
ESKİ TOPRAK
Yüzyıllardır süregelen bir kuşak çatışması
Hep ’ bizim zamanımızda ’ diye başlayan
Sonu kırıcı ve hüsranla biten
Galibi kim, mağlubu kim belli olmaz çoğu zaman
Sebep olunan bir yığın körpe düşünceler
Hapsolmuştur soğuk duvarlar içine
Ardın sıra peşinde gezdirilen devriyeler
Ne vukuatlar yaşanmıştır, insan ömründe kimbilir
Başına örülen rengarenk çoraplar
Seç beğen yaşam boyunca
Üstelik hepsi ’’ senin iyiliğin içindir,
Bunu unutma ’’ diyen, nasihatlar..
Acımasız bir tokat gibi gün düşünce geceye
Zaman hoyrat gibi akıp gider avuçlardan
Aşksa,, oda beklemiyor kapında
Ölümüne sevilen
Ama kavuşması mümkün olunmayan
Hep vurgun gibi gelir sonbahar
Sabahçı bir kır kahvesinde
Yine kızarmaya yüz tutmuş yapraklar
Döne döne düşerken başından aşağıya
Hep aynı şarkı duyulur gramofondan
Gözyaşları inci gibi yanaktan süzülür
Tamda sine üstüne
Hıçkırarak ağlar geçer anılarının bir köşesinden
Bazen kör olur bakışlar, topal kalır adımlar
Yitik düşer ömür
Tükenir bütün rüyalar
Sonra,, sonrası bir varmış bir yokmuş
Diye biten bir masal kalır geride
Eski topraklardan dinlediğim
Saramış siyah beyaz bir resim
Bakışlarımın değdiği her yerde, bir iz
Naftalin kokulu, lale devrinden yadigâr....
DİCLE AYYILDIZ
Toplam 29 mesaj bulundu