Değerli arkadaşım, bu gün sizin doğum gününüz,iyi ki doğmuş ve iyi ki sevenleriniz olmuş ve siz varlığınızla sevenlerinizi mutlu kılmışsınız.Selam ve Saygılarımla
Doğum Günü
D oğduğunda bilmezdin dünyada misafirsin O ysa nadir bulunan değerli bir safirsin G eçmiş günlere göre bu gün daha mahirsin U marım her geçen gün biraz daha tahirsin M addenle hayal değil dünden daha sahisin
G ünün kutlu olmalı iyi ki doğmuşsunuz Ü zmesin sizi kimse siz hakkı bulmuşsunuz N edamet kulun işi siz nadim olmuşsunuz Ü stelik bu alemde gül gibi kokmuşsunuz N ezafeti yüreğe,elbet indirmişsiniz, Ü midi saklı tutup,hayatı bilmişsiniz, Z aman akıp gitmekte,siz bunu görmüşsünüz.
K utlu olsun bu günün,kutlu olsun her günün, U marım ağlamazsın,hep görülsün güldüğün, T efekküre yönelsin,bakışın temayülün, L ebinden çıktığında,karşılansın isteğin, U zaklarda değildir,yakındır mutluluğun.
O lsun diye dilerim,bu günlerin hep kutlu, L ayıksın mutluluğa,günlerin olsun mutlu, S ıkıntılı olmasın,yarınların umutlu, U mduğunu bulursun,yaşarsın hep onurlu, N ezaket içersinde,her şeyi yap şuurlu.
MERHABA KIYMET VERDİĞİM ARKADAŞIM MUTLU OL VE DAİMA MUTLU KAL SAYGILARIMI SUNUYORUM
*Merhaba
Dağlara değmiş güneş Gündüzle yaren olmuş ay Sıcağa teslim meşe gölgesi Suyu buhara kaçmış pınar Anası ağaçta sallanan kuzular Merhaba, merhaba, merhaba
Buzullar gülerek eridi Dağlar gönüllü eğildi Azametine sual olunmaz zaman Ne mümkün sana direnmek Aynadaki ak saçlarım Merhaba, merhaba, merhaba
Dünya'daki izdüşümüm Hayat ya da yaşam Adın her neyse Olamaz sana sözüm Sen hancı ben yolcu Önümdeki zahmetli yolum Merhaba, merhaba, merhaba
Lütfen kırılma yüz hatlarım Tepemde çoğaldıça çoğal ak saçlarım Gülerim ağlayan insanlara Görünen köyü beğenmeyip Başka yola sapanlara Kendini kabullenen dostlarıma Merhaba, merhaba, merhaba
bu gece icimden geleni yazacam sadece icimden ne gelirse biryerlede sacmalayacam belki bazı yerlerde güleceksin bazı yerelerde acıyacak ama acıtmayacak artık beni
Gecenin Içinde Bir Uyku... Uykunun Içinde Bir Rüya... Rüyanin Içinde Sen...
daha cok kücükken bir anadolu kasabasında gündüz tek başıma papatylar arasında düşünürdüm henüz 7-10 yaşlarında benim sevdiğim buralarda değil cok uzaklarda diye aslında bilmezdimki mesafeler kısada olsa uzaklık yürekte başlar yürekte bitermiş beni kahredende bu zaten caresiz olmak ben bu kadar caresiz olmadımki ya hep malkocoğluydum yada tarkan biraz daha tarakana yakınım sanki hep atım vede köpeğim oldu ama ayrıldığımız nokta ben hic sarışın kızlara aşık olmadım zamanla büyüyor insan bazan hic acı duymuyorsun sensziliğin acısı öyle derinken diğerleri hikaye kalıyor
sıcak bir ağustos gecesi şuan... Vakit gece yarisini çoktan geçmis... Bense her gece oldugu gibi sana yazi(li) yorum... sensiz seni yasiyorum bir anlamda... bir ara yaziyi birakip balkona çikiyorum... gece sehrin koynunda misil misil uykuda... bir tek ben uyumuyorum... seni düsünüyorum... geçmis gecelerden bir gece sanki hala... ellerin ellerimle sanki... sicakligin yüregimde... sürgünlerde degilim sanki... yüreginin sicakligini özlüyorum... gülüsünü...(aslında ben bunu hic görmedim yani hayalimde yarattığım bir gecmişin kahramabı mesala orada bana baktiginda beni anlamani... bana ben gibi bakisini özlüyorum... zihnimin senle dopdolu olmasina karsin agirlasan gözkapaklarima daha fazla direnemeyecegim... Ne ay yüzünü gösteriyor bu gece... ne de göz kirpiyor yildizlar... çok uzaklardan Vanessa'nin kemani yükseliyor gecenin fisiltilarini susturarak... ben yine seni hatirliyorum... niye hatirladigimi da bilmiyorum... biz senle hiç Vanessa dinlemedik ki... ben her seyi biraz sen ekleyerek yasamaya öyle alistim ki... sensizlikte seni yasayabilmenin sirri bu olmali... gözkapaklarim agirlasmaya devam ediyor... içeri giriyorum... Bu sefer de Nicky Holland'in sesi yükseliyor radyodan... 'I just don't know what to do with myself'... 'ben de' diyorum... ben de bilmiyorum kendimle nasil basedecegimi... o devam ediyor... 'like a summer rose it needs the sun and rain... I need your sweet love to easy all the thing...' Gece belli belirsiz giriyor odama balkon kapisindan... ilk yaz rüzgarinin fisiltilari gecenin sessiz çigligini susturmaya çalisiyor... bir tek ben duyuyorum gecenin sesini... seni çagiriyor gece... ben 'gelmeyecek' diyorum 'gitti o'... gece seni çagirmayi sürdürüyor... bense sesini duymamak için basimi yastiga gömüp uykuya siginmaya çabaliyorum...pervaneler ışığa hucum ediyor benim senden kacamadığım gibi.. gece mavi kollariyla kucakliyor beni... ürperip dogruluyorum yatagimda... o sirada bulutlarin arasindan kendini gösteren ay perdeden süzülüp odaya doluyor ve o sirada seni görüyorum karsimda... yatagimda oturuyorsun öylece yüregim avuçlarinda... bakislarimi gözlerinin sonsuzluguna yerlestiriyorum ve öylece kaliyorum ne kadar geçtigini bilmeden... konusmadan anlasmanin derinligini ve huzurlu keyfini yasiyorum senle o kisacik anda... yatagimda olduguma göre mekandan kopmamisim... öyleyse sadece farkli bir zaman boyutuna tasinmisiz/isinlanmisiz diye düsünüyorum... düslerin farkli zaman boyutlarinda yasanan gerçekler olmadigini nerden biliyoruz... nerden biliyoruz bilinçaltinda kurgulandiklarini... neyse bütün bunlari düsünmek istemiyorum simdi... ani yasamak istiyorum sadece... ('dolu dolu yasama fikri' de senle girdi terminolojime unutma...) 'Iyi ki geldin' diyorum... sana biriktirdigim özlem içime sigmayip tassaydi eger neleri önüne katip götürürdü ya da tutup sana getirirdi bilmiyorum... simdilik sadece mektuplarimi tasiyor... 'sevdalar uzakliga dayanikli midir' diye soruyorsun... sesin pürüzlü agir... gözlerini ariyorum bulamiyorum... elimi eline uzatiyorum... dokunamiyorum... nerede ellerin? .. gözlerin nerede... uzanip öpüyorum seni... dönüp bakiyorsun... bu kez gözlerini yakaliyorum... seni ne çok sevdigimi düsünüyorum... yüzüne dokunmak istiyorum... dagiliveriyor yüzün... (yeter artik... bu kabustan kurtulmak istiyorum... baska bir boyutta falan degiliz biz... sadece rüya bu karabasan...) ben sana dokunmaya çalistikça sen parçalara ayriliyorsun... ben çaresizce farkli yönlere dagilan parçalarini biraraya getirip seni yeniden bir bütün yapmaya çalisiyorum... (ne pahasina olursa olsun... seni böyle görmeye dayanamam...) seni yeniden olusturdugumda 'gitmeliyim' diyorsun... 'gitme' diyorum 'kal ve sevincim ol'... Mavi gökyüzünün mavi odalarindan mavi notalar yayilmaya basliyor... gecenin müzigi bu... gözlerimi kapiyor senin kalp atislarini duymayi bekliyorum yüregimde... gözlerimi açtigimda yanibasimdaki koltukta buluyorum seni... çoktan yorgun ama huzurlu bir uykuya dalmissin... yüzündeki belli belirsiz gülümsemeye yerlesiyorum sessizce...
'Bütün köprüleri dinamitledim geldim işte... Buradayım sözümde... Durmadan kazanan bu hayat, basit bi üçkağıtçı sadece, bi sahtekar... Ben beş benzemezle rest çekiyorum ve buradayım diyorum sözümde! ..'Ahmet TELLİ
04.06.2010 - 11:39
*
Gördüğün gülistan rüyadır
Belki rüya değil de hülyadır
Gitti bülbül hazan edip güller
Gülistan'ın yerinde yeller eder…
Söz: Ömer Hayyam
Müzik: Kemal Kahraman
01.06.2010 - 14:42
Değerli arkadaşım, bu gün sizin doğum gününüz,iyi ki doğmuş ve iyi ki sevenleriniz olmuş ve siz varlığınızla sevenlerinizi mutlu kılmışsınız.Selam ve Saygılarımla
Doğum Günü
D oğduğunda bilmezdin dünyada misafirsin
O ysa nadir bulunan değerli bir safirsin
G eçmiş günlere göre bu gün daha mahirsin
U marım her geçen gün biraz daha tahirsin
M addenle hayal değil dünden daha sahisin
G ünün kutlu olmalı iyi ki doğmuşsunuz
Ü zmesin sizi kimse siz hakkı bulmuşsunuz
N edamet kulun işi siz nadim olmuşsunuz
Ü stelik bu alemde gül gibi kokmuşsunuz
N ezafeti yüreğe,elbet indirmişsiniz,
Ü midi saklı tutup,hayatı bilmişsiniz,
Z aman akıp gitmekte,siz bunu görmüşsünüz.
K utlu olsun bu günün,kutlu olsun her günün,
U marım ağlamazsın,hep görülsün güldüğün,
T efekküre yönelsin,bakışın temayülün,
L ebinden çıktığında,karşılansın isteğin,
U zaklarda değildir,yakındır mutluluğun.
O lsun diye dilerim,bu günlerin hep kutlu,
L ayıksın mutluluğa,günlerin olsun mutlu,
S ıkıntılı olmasın,yarınların umutlu,
U mduğunu bulursun,yaşarsın hep onurlu,
N ezaket içersinde,her şeyi yap şuurlu.
Sinan Karakaş
17.01.2010 - 12:40
MERHABA KIYMET VERDİĞİM ARKADAŞIM
MUTLU OL VE DAİMA MUTLU KAL
SAYGILARIMI SUNUYORUM
*Merhaba
Dağlara değmiş güneş
Gündüzle yaren olmuş ay
Sıcağa teslim meşe gölgesi
Suyu buhara kaçmış pınar
Anası ağaçta sallanan kuzular
Merhaba, merhaba, merhaba
Buzullar gülerek eridi
Dağlar gönüllü eğildi
Azametine sual olunmaz zaman
Ne mümkün sana direnmek
Aynadaki ak saçlarım
Merhaba, merhaba, merhaba
Dünya'daki izdüşümüm
Hayat ya da yaşam
Adın her neyse
Olamaz sana sözüm
Sen hancı ben yolcu
Önümdeki zahmetli yolum
Merhaba, merhaba, merhaba
Lütfen kırılma yüz hatlarım
Tepemde çoğaldıça çoğal ak saçlarım
Gülerim ağlayan insanlara
Görünen köyü beğenmeyip
Başka yola sapanlara
Kendini kabullenen dostlarıma
Merhaba, merhaba, merhaba
Yıldırım Yorulmaz
22.08.2009 - 11:31
bu gece icimden geleni yazacam sadece icimden ne gelirse
biryerlede sacmalayacam belki bazı yerlerde güleceksin bazı yerelerde acıyacak
ama acıtmayacak artık beni
Gecenin Içinde Bir Uyku... Uykunun Içinde Bir Rüya... Rüyanin Içinde Sen...
daha cok kücükken bir anadolu kasabasında gündüz tek başıma papatylar arasında düşünürdüm henüz 7-10 yaşlarında benim sevdiğim buralarda değil cok uzaklarda diye
aslında bilmezdimki mesafeler kısada olsa uzaklık yürekte başlar yürekte bitermiş beni kahredende bu zaten caresiz olmak ben bu kadar caresiz olmadımki
ya hep malkocoğluydum yada tarkan
biraz daha tarakana yakınım sanki hep atım vede köpeğim oldu
ama ayrıldığımız nokta ben hic sarışın kızlara aşık olmadım
zamanla büyüyor insan bazan hic acı duymuyorsun sensziliğin acısı öyle derinken diğerleri hikaye kalıyor
sıcak bir ağustos gecesi şuan... Vakit gece yarisini çoktan geçmis... Bense her gece oldugu gibi sana yazi(li) yorum... sensiz seni yasiyorum bir anlamda... bir ara yaziyi birakip balkona çikiyorum... gece sehrin koynunda misil misil uykuda... bir tek ben uyumuyorum... seni düsünüyorum... geçmis gecelerden bir gece sanki hala... ellerin ellerimle sanki... sicakligin yüregimde... sürgünlerde degilim sanki... yüreginin sicakligini özlüyorum... gülüsünü...(aslında ben bunu hic görmedim yani hayalimde yarattığım bir gecmişin kahramabı mesala orada bana baktiginda beni anlamani... bana ben gibi bakisini özlüyorum... zihnimin senle dopdolu olmasina karsin agirlasan gözkapaklarima daha fazla direnemeyecegim... Ne ay yüzünü gösteriyor bu gece... ne de göz kirpiyor yildizlar... çok uzaklardan Vanessa'nin kemani yükseliyor gecenin fisiltilarini susturarak... ben yine seni hatirliyorum... niye hatirladigimi da bilmiyorum... biz senle hiç Vanessa dinlemedik ki... ben her seyi biraz sen ekleyerek yasamaya öyle alistim ki... sensizlikte seni yasayabilmenin sirri bu olmali... gözkapaklarim agirlasmaya devam ediyor... içeri giriyorum... Bu sefer de Nicky Holland'in sesi yükseliyor radyodan... 'I just don't know what to do with myself'... 'ben de' diyorum... ben de bilmiyorum kendimle nasil basedecegimi... o devam ediyor... 'like a summer rose it needs the sun and rain... I need your sweet love to easy all the thing...' Gece belli belirsiz giriyor odama balkon kapisindan... ilk yaz rüzgarinin fisiltilari gecenin sessiz çigligini susturmaya çalisiyor... bir tek ben duyuyorum gecenin sesini... seni çagiriyor gece... ben 'gelmeyecek' diyorum 'gitti o'... gece seni çagirmayi sürdürüyor... bense sesini duymamak için basimi yastiga gömüp uykuya siginmaya çabaliyorum...pervaneler ışığa hucum ediyor benim senden kacamadığım gibi.. gece mavi kollariyla kucakliyor beni... ürperip dogruluyorum yatagimda... o sirada bulutlarin arasindan kendini gösteren ay perdeden süzülüp odaya doluyor ve o sirada seni görüyorum karsimda... yatagimda oturuyorsun öylece yüregim avuçlarinda... bakislarimi gözlerinin sonsuzluguna yerlestiriyorum ve öylece kaliyorum ne kadar geçtigini bilmeden... konusmadan anlasmanin derinligini ve huzurlu keyfini yasiyorum senle o kisacik anda... yatagimda olduguma göre mekandan kopmamisim... öyleyse sadece farkli bir zaman boyutuna tasinmisiz/isinlanmisiz diye düsünüyorum... düslerin farkli zaman boyutlarinda yasanan gerçekler olmadigini nerden biliyoruz... nerden biliyoruz bilinçaltinda kurgulandiklarini... neyse bütün bunlari düsünmek istemiyorum simdi... ani yasamak istiyorum sadece... ('dolu dolu yasama fikri' de senle girdi terminolojime unutma...) 'Iyi ki geldin' diyorum... sana biriktirdigim özlem içime sigmayip tassaydi eger neleri önüne katip götürürdü ya da tutup sana getirirdi bilmiyorum... simdilik sadece mektuplarimi tasiyor... 'sevdalar uzakliga dayanikli midir' diye soruyorsun... sesin pürüzlü agir... gözlerini ariyorum bulamiyorum... elimi eline uzatiyorum... dokunamiyorum... nerede ellerin? .. gözlerin nerede... uzanip öpüyorum seni... dönüp bakiyorsun... bu kez gözlerini yakaliyorum... seni ne çok sevdigimi düsünüyorum... yüzüne dokunmak istiyorum... dagiliveriyor yüzün... (yeter artik... bu kabustan kurtulmak istiyorum... baska bir boyutta falan degiliz biz... sadece rüya bu karabasan...) ben sana dokunmaya çalistikça sen parçalara ayriliyorsun... ben çaresizce farkli yönlere dagilan parçalarini biraraya getirip seni yeniden bir bütün yapmaya çalisiyorum... (ne pahasina olursa olsun... seni böyle görmeye dayanamam...) seni yeniden olusturdugumda 'gitmeliyim' diyorsun... 'gitme' diyorum 'kal ve sevincim ol'... Mavi gökyüzünün mavi odalarindan mavi notalar yayilmaya basliyor... gecenin müzigi bu... gözlerimi kapiyor senin kalp atislarini duymayi bekliyorum yüregimde... gözlerimi açtigimda yanibasimdaki koltukta buluyorum seni... çoktan yorgun ama huzurlu bir uykuya dalmissin... yüzündeki belli belirsiz gülümsemeye yerlesiyorum sessizce...
17.11.2008 - 04:41
'Bütün köprüleri dinamitledim geldim işte... Buradayım sözümde... Durmadan kazanan bu hayat, basit bi üçkağıtçı sadece, bi sahtekar... Ben beş benzemezle rest çekiyorum ve buradayım diyorum sözümde! ..'Ahmet TELLİ
10.11.2008 - 08:55
'Bir hançer gibi saplandın bedenime, nereye kaçsam çaresiz nereye kaçsam boş. Bütün yollar beni sana götürür, ancak orada olabilirim sarhoş...'
Toplam 6 mesaj bulundu