Tesadüf öğrenilir bazı ölümler.Mesela içinde yaşatırken sen O’nuÖnce senden habersiz gittiğine ağlarsın. ( Üzgünüm sen de bunu yaşayacaksın ) Belki bunlar son cümlelerim.Uzun bilmediğim bir yolun arifesindeVe ellerini tutamazken ellerimHoşça kal diyebilmeninKorkak bir yolu bu da. Sen anlarsın ancak Ne kadar zor olduğunu.Öyle hiçbir şey almadan yanımaYüksekliği okşuyor sık sık gözlerim.Öyle düşerken aşağıGözlerini tesadüfen görürsemGeri dönemem diye korkuyorum en çok.Hala son noktada bile Seni kaybetme paniğindeSavrulup duruyorum. Vasiyetim olsun,Eskizlerin yarısı senin.Sana ait olanlar kısacası.Mevsim mevsim seni hatırladığımAnların andacıdır onlar. Kalbimde bir meteor Yaşıyor uzun zamandır.Kendini besleyen bir kara noktayıEvlat edinmiş büyüyor.Anladım kiKimse kendi ölmedikçe terk edilmiyor. Bugün son gördüğüm martıyaVerdim sırrımı.Biraz kirli kanatlarında Denize uçtular beraber.Önce düşer gibi oldu martıcık,Kolay değildi sırları taşımakKi üstelikMühürlü bir kalbi de almışsa yanına,Üç beş sendeledi Ve belki de hayattaİlk ve son kezO martı yarı yolda bırakmadı beni.Uçtu… Ve söz verdiSırlarımı denize gömeceğine. İnsanın ölmeden önceİçine gömdükleriÖldükten sonra bir kez daha gömüldüğündeÖlmüş kalbiKullanılmış hissetmez mi kendini ? Üç gün üst üsteAnlamsız gelmişse yaşamFazla da oyalanmanın gereği yok. 15.04.2012 TEKİRDAĞ
Mesela içinde yaşatırken sen O’nu
Önce senden habersiz gittiğine ağlarsın.
( Üzgünüm sen de bunu yaşayacaksın )
Belki bunlar son cümlelerim.
Uzun bilmediğim bir yolun arifesinde
Ve ellerini tutamazken ellerim
Hoşça kal diyebilmenin
Korkak bir yolu bu da.
Sen anlarsın ancak
Ne kadar zor olduğunu.
Öyle hiçbir şey almadan yanıma
Yüksekliği okşuyor sık sık gözlerim.
Öyle düşerken aşağı
Gözlerini tesadüfen görürsem
Geri dönemem diye korkuyorum en çok.
Hala son noktada bile
Seni kaybetme paniğinde
Savrulup duruyorum.
Vasiyetim olsun,
Eskizlerin yarısı senin.
Sana ait olanlar kısacası.
Mevsim mevsim seni hatırladığım
Anların andacıdır onlar.
Kalbimde bir meteor Yaşıyor uzun zamandır.
Kendini besleyen bir kara noktayı
Evlat edinmiş büyüyor.
Anladım ki
Kimse kendi ölmedikçe terk edilmiyor.
Bugün son gördüğüm martıya
Verdim sırrımı.
Biraz kirli kanatlarında
Denize uçtular beraber.
Önce düşer gibi oldu martıcık,
Kolay değildi sırları taşımak
Ki üstelik
Mühürlü bir kalbi de almışsa yanına,
Üç beş sendeledi
Ve belki de hayatta
İlk ve son kez
O martı yarı yolda bırakmadı beni.
Uçtu…
Ve söz verdi
Sırlarımı denize gömeceğine.
İnsanın ölmeden önce
İçine gömdükleri
Öldükten sonra bir kez daha gömüldüğünde
Ölmüş kalbi
Kullanılmış hissetmez mi kendini ?
Üç gün üst üste
Anlamsız gelmişse yaşam
Fazla da oyalanmanın gereği yok.
15.04.2012 TEKİRDAĞ