'Fotoğrafta poz verilmemeli; kamera, eğitimli bir gazetecinin, çağdaş olayları olduğu gibi kaydeden not defteri gibi olmalı; insanlar görünmek istedikleri gibi değil, gerçekte oldukları gibi fotoğraflanmalı küçük sosyal klikleri değil, her türden kadın ve erkeği konu almalı; günlük yaşam, gerçekçi, sıkıcı olmayan bir şekilde yansıtılmalı.' Stefan Lorant'a ait ondan alıntıdır vyanginovic (PHOTO star FOTOREPORTER SPOR )
Doğallık gibisi var mı? gençlerin yüzlerindeki pudralara bakıp sadece dudak büküyorum.... başta ben saclarım üstten olmak üzere dökülüp kendime yeni imaj olarak saclarımı kazıtarak da olsa bazılarına göre hala dinazor olarak adlandırılıyorum çünkü..ben hala kafamın kel oluş şeklini saçlarımın beyazlarını seviyorum,ellerimin üzerindeki yaşlılık beneklerini de...iki kaşımın arasındaki çatık çizgiyi de...ne güzel di geçen o yıllar saçlarımı da dökerek ...olgun yaşın verdiği güzellik ak düşmüş perçemlerle..6 ay dayanabildim eş dost sitemine..baştaki saclarımı tamamen kazıtarak kelliği seçtim bak daha genç oldun şimdi dediler çoluk çocuk...saydığım dostlar ve beni sevenler daha yakışıklı bulmaya başladı şimdilerde beniiiiiiiii ne o öyle bakımsız hissi veren saçlar gitti saçlarını boyatan amcalardan olmadım hiç, hemen boyat! Diyemedi asla bana kimse kurtuldum bu banal sözlerden bana yakışıyor.kellik boşver dedim alıştım kendim oldum yine .hayır kim dediyse uyduruyor...yakışmıyor::(((( diye ..maalesef boyalı bebek kavramı toplumun her kademesinde hortum gibi silip süpürmüştü..doğallık ayıptı bir bakıma.....ama bu son şeklim benim olduuuuuuuuuuJ)))))))))))))))))))))))) vy
'Fotoğrafta poz verilmemeli; kamera, eğitimli bir gazetecinin, çağdaş olayları olduğu gibi kaydeden not defteri gibi olmalı; insanlar görünmek istedikleri gibi değil, gerçekte oldukları gibi fotoğraflanmalı küçük sosyal klikleri değil, her türden kadın ve erkeği konu almalı; günlük yaşam, gerçekçi, sıkıcı olmayan bir şekilde yansıtılmalı.' Stefan Lorant'a ait ondan alıntıdır vyanginovic (PHOTO star FOTOREPORTER SPOR )
Doğallık gibisi var mı? gençlerin yüzlerindeki pudralara bakıp sadece dudak büküyorum.... başta ben saclarım üstten olmak üzere dökülüp kendime yeni imaj olarak saclarımı kazıtarak da olsa bazılarına göre hala dinazor olarak adlandırılıyorum çünkü..ben hala kafamın kel oluş şeklini saçlarımın beyazlarını seviyorum,ellerimin üzerindeki yaşlılık beneklerini de...iki kaşımın arasındaki çatık çizgiyi de...ne güzel di geçen o yıllar saçlarımı da dökerek ...olgun yaşın verdiği güzellik ak düşmüş perçemlerle..6 ay dayanabildim eş dost sitemine..baştaki saclarımı tamamen kazıtarak kelliği seçtim bak daha genç oldun şimdi dediler çoluk çocuk...saydığım dostlar ve beni sevenler daha yakışıklı bulmaya başladı şimdilerde beniiiiiiiii
ne o öyle bakımsız hissi veren saçlar gitti saçlarını boyatan amcalardan olmadım hiç, hemen boyat! Diyemedi asla bana kimse kurtuldum bu banal sözlerden bana yakışıyor.kellik boşver dedim alıştım kendim oldum yine .hayır kim dediyse uyduruyor...yakışmıyor::(((( diye
..maalesef boyalı bebek kavramı toplumun her kademesinde hortum gibi silip süpürmüştü..doğallık ayıptı bir bakıma.....ama bu son şeklim benim olduuuuuuuuuuJ)))))))))))))))))))))))) vy