'delilik her zaman kişiliğin çökmesi olarak anlaşılmak zorunda değil. bir büyük atılım olarak da düşünülebilir. tutsaklık ve varoluşçu ölüm olduğu kadar, özgürleşme ve yeniden doğuşun da tohumlarını taşıyor olabilir.'
antikahramanlar gibi 'deliliğe' öykünen akıllılar yaygın çağımızda.
bilginin her türü ıstıraptan gelir. sefahat, duraklamak ve geriye bakmak eğilimindedir; oysa acı hep nedenleri sorar. insan ağrılarda incelir. sürekli kurcalayan, törpüleyen acı, ruhun toprağını altüst eder. yeni düşünce meyveleri için gerekli havalandırmayı sağlayan da bu altüst oluştur.
‘ben, ırmakların perisi... ilya suyunun kızı... ben, suların şifasını bedeninde taşıyan su perisi nymphe. bir masal gibi gelecek anlatacaklarım size. masal, her ruha şifa verir biraz. taşlar sırlarını masallara döker. rüzgar ağıdını, gök tanıklığını masallara söyler. bir ağacın yalnızlığı ancak bir masalda dile gelir. bu, böyle bilinir, böyle sanılır...
suya anlatılan güzel bir rüyada huzur arıyorsunuz belki. eski zamanların büyülü seslerinde bir parça dinginlik. sonsuz mutluluk rüyalardadır. mavisi solmayan aşklar, büyük maceralar rüyalarda tutar elinizi. oysa... hayır! gerçek bir hikayede de konuşur, toprak ve taş... su ve gökyüzü... ak mermerin içinden beni doğuran el konuşur. meşe bile anlatır tanıklığını duymasını bilirseniz. allianoi’da aşk bugün de mutludur.
güzel rüyalar da gördü yurdum, kabuslar da! şimdi hem yeniden doğuyor hem ölüme yaklaşıyor. umut taşıyan adımlar atılıyor geleceğim için ama belirsizlik de sürüyor. işte bütün bu hikayeyi anlatacağız size. toprağın bin sekiz yüz yıldır sakladığı gerçek bir hikayeyi! ben ve allianoi halkı birlikte.’
cennete giriş başkalarının yargılarına bağlıdır. oysa kişi ile cehennem arasında kimse yoktur. gözüne girmeye çalışacağımız, yalan söyleyeceğimiz, lütuf isteyeceğimiz ya da adakta bulunacağımız hiç kimse yoktur arada. cehennem ancak yargılayanlar ve yargılanmayı kabul edenler için kötüdür. cennetin ve onu yasallaştıranların tersine, cehennem özgür ruhun meskenidir.
'etrafımızdaki silah sesleri duymamızı zorlaştırıyor. ama insan sesi diğer seslerden çok daha farklı. öyle bir ses ki diğer sesleri bile içine gömüyor; hatta bağırmıyorken bile, hatta fısıltıyken bile. en küçük fısıltı bile orduların sesini bastırıyor; çünkü gerçeği anlatır.'
belirli sayıda bir insan grubu içinde aynı arketip etkin olduğunda bu arketip sanki mıknatıs gibi o insanları bir araya toplar ve onları akılcı olmayan bir biçimde davranmaya zorlar. bir grupta yaşamı sürdürmek için üyelerin her birinin uyumu vurgulanmalıdır çünkü farklılıklar bir yitirim olmaktadır, üyelere ortalama nitelikler aşılanır. bu yüzden grup büyüdükçe daha aptallaşması söz konusudur.
dar kapıdan girin. çünkü yıkıma götüren kapı geniş, yol da kolaydır. ondan girenler pek çoktur. oysa, yaşama götüren kapı dar, yol da çilelidir. onu bulanlar azdır.
kişisel bilinçdışı. kişisel bilinçdışında bulunan diğer yüzümüz. içimizdeki, engellediğimiz her şeyi yapmak isteyen, olamadığımız her şey olan, toplumsal standartlara ve bizim ideal kişiliğimize uymayan tüm vahşi istekler ve duygular. utanç duyduğumuz ve kendi hakkımızda bilmek istemediğimiz her şey. içinde yaşadığımız toplum ne kadar dar ve kısıtlayıcı olursa, gölgemiz o kadar geniş olacaktır.
Gözettiklerimizden kıldık seni, kayırdık ve defterine sürgün yazdık. Sen sürgünsün. İyi kullan yabancılığını. Yalnızlığını iyi yürü. Yokuşunu şehvetle çık, ayak sürüyenlerden olma. Sonunda varacaksın oraya nasıl olsa. Orda, vardığın yerde bulacağın ş ...
choses secretes / mahrem şeyler
07.05.2006 - 15:06film, fransız yapımı, 2002
yön. jean - claude brisseau
oyn. corelie revel, sabrina seyvecou, fabrice deville, blandine bury
intihar
06.05.2006 - 15:44yardım, ilgi, sempati beklentisi veya intikam..
başkalarını cezalandırma, suçluluk hissettirme..
umutsuzluk, depresyon, uzaklaşma, öznefret..
dayanılmaz acılar, başarısızlık, yaşlılık korkusu..
kurtulma arzusu, boşanma, iflas, kendini feda etme..
şizofreni, sağlık sorunu, alkolizm, sevilen kişinin kaybedilmesi..
ailevi çatışmalar, iş yaşamında başarısızlık, ekonomik sıkıntı..
aşk, duygusal sorunlar.. yalnızlık, reddedilme..
hayalkırıklığı.. uzun süreli özyıkıcı davranışlar..
delilik
06.05.2006 - 15:40'delilik her zaman kişiliğin çökmesi olarak anlaşılmak zorunda değil. bir büyük atılım olarak da düşünülebilir. tutsaklık ve varoluşçu ölüm olduğu kadar, özgürleşme ve yeniden doğuşun da tohumlarını taşıyor olabilir.'
antikahramanlar gibi 'deliliğe' öykünen akıllılar yaygın çağımızda.
ayrılık
06.05.2006 - 15:25gitmek zorunda olana kapını aç
zira engel olunduğunda kayıp
daha da çirkin olur
tagore
acı
06.05.2006 - 15:16bilginin her türü ıstıraptan gelir. sefahat, duraklamak ve geriye bakmak eğilimindedir; oysa acı hep nedenleri sorar. insan ağrılarda incelir. sürekli kurcalayan, törpüleyen acı, ruhun toprağını altüst eder. yeni düşünce meyveleri için gerekli havalandırmayı sağlayan da bu altüst oluştur.
nietzsche
nymphe
06.05.2006 - 11:36‘ben, ırmakların perisi... ilya suyunun kızı... ben, suların şifasını bedeninde taşıyan su perisi nymphe. bir masal gibi gelecek anlatacaklarım size. masal, her ruha şifa verir biraz. taşlar sırlarını masallara döker. rüzgar ağıdını, gök tanıklığını masallara söyler. bir ağacın yalnızlığı ancak bir masalda dile gelir. bu, böyle bilinir, böyle sanılır...
suya anlatılan güzel bir rüyada huzur arıyorsunuz belki. eski zamanların büyülü seslerinde bir parça dinginlik. sonsuz mutluluk rüyalardadır. mavisi solmayan aşklar, büyük maceralar rüyalarda tutar elinizi. oysa... hayır! gerçek bir hikayede de konuşur, toprak ve taş... su ve gökyüzü... ak mermerin içinden beni doğuran el konuşur. meşe bile anlatır tanıklığını duymasını bilirseniz. allianoi’da aşk bugün de mutludur.
güzel rüyalar da gördü yurdum, kabuslar da! şimdi hem yeniden doğuyor hem ölüme yaklaşıyor. umut taşıyan adımlar atılıyor geleceğim için ama belirsizlik de sürüyor. işte bütün bu hikayeyi anlatacağız size. toprağın bin sekiz yüz yıldır sakladığı gerçek bir hikayeyi! ben ve allianoi halkı birlikte.’
cehennem
06.05.2006 - 11:26cennete giriş başkalarının yargılarına bağlıdır. oysa kişi ile cehennem arasında kimse yoktur. gözüne girmeye çalışacağımız, yalan söyleyeceğimiz, lütuf isteyeceğimiz ya da adakta bulunacağımız hiç kimse yoktur arada. cehennem ancak yargılayanlar ve yargılanmayı kabul edenler için kötüdür. cennetin ve onu yasallaştıranların tersine, cehennem özgür ruhun meskenidir.
gündüz vassaf
varlık ve hiçlik
05.05.2006 - 20:53'hiçbir şey yoktan var olmaz ve hiçbir şey yok olmaz.'
insan
04.05.2006 - 18:37'etrafımızdaki silah sesleri duymamızı zorlaştırıyor. ama insan sesi diğer seslerden çok daha farklı. öyle bir ses ki diğer sesleri bile içine gömüyor; hatta bağırmıyorken bile, hatta fısıltıyken bile. en küçük fısıltı bile orduların sesini bastırıyor; çünkü gerçeği anlatır.'
the interpreter
Grup
03.05.2006 - 20:12belirli sayıda bir insan grubu içinde aynı arketip etkin olduğunda bu arketip sanki mıknatıs gibi o insanları bir araya toplar ve onları akılcı olmayan bir biçimde davranmaya zorlar. bir grupta yaşamı sürdürmek için üyelerin her birinin uyumu vurgulanmalıdır çünkü farklılıklar bir yitirim olmaktadır, üyelere ortalama nitelikler aşılanır. bu yüzden grup büyüdükçe daha aptallaşması söz konusudur.
Dar Kapı
03.05.2006 - 19:58dar kapıdan girin. çünkü yıkıma götüren kapı geniş, yol da kolaydır. ondan girenler pek çoktur. oysa, yaşama götüren kapı dar, yol da çilelidir. onu bulanlar azdır.
Luka: 13:24
Gölge
02.05.2006 - 21:22kişisel bilinçdışı. kişisel bilinçdışında bulunan diğer yüzümüz. içimizdeki, engellediğimiz her şeyi yapmak isteyen, olamadığımız her şey olan, toplumsal standartlara ve bizim ideal kişiliğimize uymayan tüm vahşi istekler ve duygular. utanç duyduğumuz ve kendi hakkımızda bilmek istemediğimiz her şey. içinde yaşadığımız toplum ne kadar dar ve kısıtlayıcı olursa, gölgemiz o kadar geniş olacaktır.
Toplam 12 mesaj bulundu