1-Avşa adasında üç daire, dört üçgen, beş dikdörtgen 2-Gökyüzünde bi bulut 3-Bitliste beş minare 4-Bir yazlık biri kışlık iki platonik sevgili 5-Büro mobilyası ve çelik kapı üreten bir fabrikanın öğle üzeri yaslanıp sigara içilen beyaz duvarı 6-Islıkla da çalınabilen dört anonim türkü 7-Palandökende bi palan, iki döken 8-Kostamonu da üç kasto 9-Üç fay hattı 10-Bir çarşamba, iki perşembe, üç cuma 11-Dünyada mekan 12-Ahirette iman 13-Denizde kum 14-Uzayda yerçekimsizlik 15-Bi çuval gazoz kapağı 16-Bi kiprit kutusu sigara izmariti 17-Onsekiz saç biti 18-Biri ingilizce 6 adet küfür 19-Yirmi tane boş naylon poşet 20-Sevenlerin kalbinde kurulmuş bir taht 21-Bi sürü saç sakal, kıl, tüy, yün 22-Üç ayrı parkta üç ayrı belediyeye ait üç ayrı banka reklamlı bank 23-Bi ayakkabı çekeceği 24-Üç don lastiği 25-İki büyük taş kütlesi 26- Bir adet ağaç gölgesi 27-Üç kuş kanadı sesi 28-Bi sürü kedi köpek 29-Bi marmara denizi 30-Camına yaslanıp seyredilen iki piliç çevirmeci 31-Her aksam karıştırılan dört çöp bidonu 32-Çalip çalip kaçılan beş melodili apartman zili 33-Nakit 15 lira 34-Anne babadan kalma yarısı yaşanmış bi ömür
Aşağıdaki form gerçekten 17 yaşında ki bir erkeğin McDonalds'ın Florida merkezine yaptığı başvuru formudur....
ve söz konusu kişi işe alınmıştır çünkü yönetim komik ve dürüstçe bulmuştur!
İSİM: Greg Bulmash
SEX (ingilizce sex hem cinsiyet hem seks anlamına gelir) : henüz yok. Hala doğru insanı bekliyorum.
İSTENEN POZİSYON: Firma yöneticisi yada yönetici yardımcısı. Fakat ciddi olarak ne iş olursa yaparım. Eğer seçici olabilecek durumda olsam bu işe başvurmazdım zaten.
İSTENEN MAAŞ: Yıllık $185,000 artı hisse senedi ve yüklü bir sigorta paketi. Eğer bu mümkün değilse siz bir teklif yapın bir çaresine bakarız.
EĞİTİM: Evet.
SON İŞİ: Orta seviyeli müdürlerin saldırılarına hedef olmak.
MAAŞI: Değerimden daha az.
EN ÖNEMLİ BAŞARISI: İnanılmaz derecedeki çalıntı kalem ve post-it kolleksiyonum.
AYRILAM NEDENİ: Lanet bir işti.
ÇALIŞMAYA UYGUN ZAMANLAR: Herhangi bir zaman.
TERCİH EDİLEN SAATLER: 1:30-3:30., Pazartesi, Salı, ve Perşembe.
HERHANGİ BİR ÖZEL YETENEĞİNİZ VAR MI? : Evet, ama daha çok samimi ortamlarda kullanılmaya uygunlar.
ESKİ İŞVERENENİZ İLE GÖRÜŞEBİLİR MİYİZ? : Eğer bir tane olsaydı burda olur muydum?
20 KG� YE KADAR AĞIRLIKLARI KALDIRMAKTA SORUN YARATABİLECEK FİZİKSEL BİR HASTALIĞINIZ VAR MI? : Ne gibi?
ARABANIZ VAR MI? :Sanırım daha uygun bir soru şöyle olurdu 'Çalışan bir arabanız var mı? ' HERHANGİ BİR ÖDÜL YADA BAŞARINIZ VAR MI? : Şu anda milli piyangonun büyük ödülünü kazanmış olabilirim.
SİGARA İÇİYOR MUSUNUZ? : İş sırasında hayır, iş arasında evet.
BEŞ YIL İÇİNDE NE YAPMAK İSTİYORSUNUZ? : Dünyanın en harika erkeği olduğumu düşünen aptal, seksi ama çok zengin bir supermodel ile Bahamalarda yaşıyor olacağım. Aslına bakarsanız bunu şu anda yapmak isterdim.
YUKARIDA VERDİĞİNİZ BİLGİLERİN GERÇEK VE TAM OLDUĞUNU KABUL EDİYOR MUSUNUZ? : Evet. Kesinlikle.
SIGN HERE (ingilizce sign hem imza hemde burç anlamına gelmektedir) : Koç
Alo iyi günler. Nasıl yardımcı olabilirim? -Ben internet'e giremiyorum. -Ne işletim sistemi kullanıyorsunuz? -33.600 -Hayır beyfendi o modeminizin hızı... -Aaa emin misiniz? -Şöyle sorayım, bilgisayarı açtığınız zaman sol alt köşede 'start' butonu var mı? -Evet ama ona basınca bi sürü başka şey çıkıyo, bi dakka sayıcam... (15 dakika boyunca run,help, vs vs diye sayıklar...) -Tamam efendim startın olması yeterli, sorduğum soru için... -Eee, ne kullanıyor muşum? -Windows işletim sistemi kullanıyorsunuz. -Ama monitörüm Makintosh? -Peki! ..
-İyi akşamlar, nasıl yardımcı olabilirim? -İnternetim İngilizce çıktı. -Eğer İngilizce yazılmış sitelere girerseniz gayet normal efendim, İngilizce çıkması gerekiyor zaten onların. -Ama ben kurulumda Türkçe seçtim. -İnternet Explorer gibi programların kurulumunda dil seçimini farklı yapmanız görüntülemek istediğiniz sitenin de o dilde geleceği anlamına gelmez ki ama... -Hmmm, o zaman ben iptal ettirmek istiyorum. -Niçin efendim? -İnternet umduğum gibi bir şey çıkmadı efendim... -Peki anlıyorum, lütfen hatta kalın efendim...
-Ozan Bey yani o kadar yardımcı oldunuz ki sarılıp bi kez öpmek geldi içimden sizi... -Eee, teşekkür ederim efendim iyi akşamlar. -Bundan sonraa ben hep sizi arayacağım kaça kadar ordasınız siz? -Çıkmak üzereyim ben hamfendi iyi akşamlar (ee müşteri memnuniyeti de bi yere kadar! ..)
-İyi günler bi problemim vardı benim... -Buyrun hanımefendi yardımcı olayım ben size, elimden geldiğince... -İnternete bağlanamıyorum ben... -Bakalım. Nedir problem, ne yazıyor şu an ekranınızda? -Göremiyorum ki, elektrikler kesik... -Elektrikler kesikse bağlanamazsınız ki hanım efendi. bilgisayar çalışmaz. -Ee, bu şey neye yarıyor o zaman bilgisayara taktığımız, hani o ışıklı? .. -Modem o efendim. -Tamam o efendim. -Tamam işte! Beni internete bağlıycak olan şey di mi o? -Evet ama elektrikleriniz kesikmiş, bilgisayar çalışmadan nasıl bağlanabilirsiniz ki? -E bu o şeylerden diil mi, hani elektrik kesikken de çalışıyo bilgisayar? -Hayır o UPS efendim, bizimle bi ilgisi yok. -Hep böyle yapıyorsunuz, hani günün hangi saatinde istersem bağlnırdım ben internete? .. Böyle diyorsunuz sonra da problem çıkınca bizimle bi ilgisi çıkınca bizimle bi ilgisi yok diyorsunuz, yetti be! .. -Ama hanımefen... -(ÇAAAAAT..)
-Efendim sizin modemler bana küfrediyor... -Anlayamadım efendim... -Bunda anlayamayacak ne var, açık açık, resmen küfrediyorlar işte... -Emin misiniz? -Buyrun dinleyin (telefon çevirme sesi, çalan telefon sesi, peşinden ana avrat küfür...) -Eee, siz hangi numarayı aramıştınız bi kontrol edelim. -344 -Bu sizin numaranız mı? -Hayır, aradığım numara. -Beyefendi, o bizim numaramız değil bir ev numarası. -Ben 10 gündür bu numaradan bağlanmaya çalışıyorum.. -O zaman doğaldır küfretmesi...
-Ben iptal ettirmek istiyorum. -Teknik bi probleminiz varsa yardımcı olabilirim. -Nasıl yardımcı olacak mışsınız ki? Aldınız bi ton abone bağlanamıyoruz işte... -Şu an bir yoğunluk söz konusu değil efendim, rahatça bağlanabilirsiniz. Ama hata mesajını almam lazım. -Nasıl yoğunluk yokmuş, bal gibi de yoğunsunuz işte. -Dediğim gibi, bir yoğunluk yok efendim... -Nasıl olmaz şu hale bak çevir sesi bile yok. -Lütfen bağlanmayı denemeden önce modeminize bi telefon hattı takar mısınız efendim? ..
-Benim kredi kartımdan para çekilmiş... -Aylık hesap mıydı? -Evet -O zaman her ay başında çekilir efendim. -Hani sınırsızdı bu! ..
-Benim sayfalarım gelmiyor... -Şu an yurt dışı çıkışımızı sağlayan uydudan kaynaklanan bir aksaklık var efendim... -Bi ilgileni verseydiniz siz... -Şey, uydu uzayda efendim... -Haa, tamam o zaman! ..
-CD'yi yerleştirin lütfen. -Tamam... -Şimdi otomatik bir ekran açılacak, kapatın onu. -Kapattım. -Bilgisayarımdan... -O dediklerinizi göremiyorum ki şimdi. -Ne görüyorsunuz efendim? -Hiç bişey kapkaranlık. -Monitörünüzü açar mısınız lütfen? .. -Açtım. -Şimdi ekranda gördüğünüz pencereyi köşesindeki çarpıdan kapatın... -Eeeh, siz de bi karar verin...
-Ben internet oynayamak istiyorum. -Nasıl efendim? -İnternet işte, basbaya... -Bağlı mısınız efendim? -Ne demek bağlı mısınız? O modem midir nedir takdırdınız ya işte onu bilgisayara! .. -Tamam efendim, ama gerekli işlemi yapıp internete bağlandınız mı? -Nedir gerekli işlem? -Orda daylap netvörking var, telefon ikonu olacak üstünde. Ona tıklayın... -Tam olarak ne olacak ona tıklayınca? -Sizin bilgisayarınız telefon hattınızı kullanarak, modem aracılığıyla bizimkini arayacak, sonra ana makineden cevap gelince, ikisi arasında bir bağlantı oluşacak, internete bağlanmış olacaksınız, sonra istediğiniz siteye girebileceksiniz, chat yapabileceksiniz, daha... -Tamam tamam vazgeçtim oynamıyorum ben, uzun işmiş bu! ..
- Meraba ben Serkan nasıl yardımcı olabilirim? - Benim telefonda bi problem var bankomatta işlem yapamadım - Peki ilk önce telefonunuzun ''menü' tuşuna sonra da ''5'' tuşuna basın... - Evet... Tamam... - Ekranda ne var şimdi? - Show tv... -? ? ?
-İyi günler kredi kartı başvurunuz için aramıştım sizi... - Tabi buyrun.. - Mesleğiniz nedir acaba? - Hayat kadını... -... Özel sektör yazıyorum ben... - O da olur! ...
İyi günler, nasıl yardımcı olabilirim? - Para çekemiyorum ben... - Şifrenizi yanlış giriyormuşsunuz Ahmet bey! ... - Şifre mi? Benim şifrem hep aynıdır, İstanbul'un kurtuluşu... - Lütfen, bana şifreyi söylemeyin efendim. - Hah, tamam hatırladım, 1956! ! ! - Efendim o İstanbul'un kurtuluşu değil ama... - Yaaaa! ... Kaçtı İstanbul'un kurtuluşu? - Efendim ben malesef söyleyemem bunu size. - Niye sen de mi bilmiyosun? ... - Biliyorum, ama güvenlik açısından benim şifreyi bilmemem gerekiyor. - Ben sana şifreyi sormuyorum ki! ... İstanbul'un kurtuluşunu soruyorum. - Evet, ama...? ? ? ! ! !
- Alo ben Konya, Ya benim bu printer çalışmıyor! ... -Windows'ta mı çalışıyor? - Evet - Bilgisayar printerı görüyor mu Konya? - Evet, karşı karşıyalar! ...
- Şu an bankanızın ATM'sinden maaşımı çekemiyorum. - Üzgünüz efendim geçici bir hatadan ötürü şu an tüm sistemlerimiz off'tadır. (Bir saat kadar sonra yine arar) - Ben şu an Of'dayım ve hala paramı çekemiyorum...
-Güvenliğiniz için bir kaç soru sormam gerekiyor. -Doğum yeriniz? - Erzurum... - Doğum tarihiniz? - 23 Ocak 1957 - Annenizin evlenmeden önceki soyadı? - Anamı karıştırma bu işe
Kadın: Merhaba ben kredi kartınızla köpek almıştım... Yetkili: Evet efendim? ... Kadın: Bu köpeğin kulakları duymuyor. Acaba sigorta kapsamına giriyor mü? Yetkili: Ben bi üstüme danışayım! ! ! ? ! ! ...
-iyi günler tolga beyle görüşebilir miyim telefonu bana bağlarlar -tolga bey -buyrun benim -bir sorunum var hatla ilgili...beni hatırladınız mı -çıkaramadım ama -6 ay önce konuşmuştuk ya!
-iyi günler..serverima erişemiyorum gerekli bilgiler alındıktan sonra. -ahmet beysiniz dimi...ben de birazdan sizi arayacaktım...serverinizin bulunduğu binaya dün gece hırsız girmiş ve sizin serverı da çalmış müşteri şokta!
-iyi günler şu anda genel bi sıkıntı mı var hatlarda -(birileri hack etmeye çalışıyor anlamında) hanfendi şu an tarafımıza bir saldırı gerçekleşmekte...en kısa zamanda sorun giderilecek. kadın saldırıyı terör saldırısı fln zannederek -ayy öylemiiii...geçmiş olsun.
- Meraba ben Baturcan nasıl yardımcı olabilirim? - Benim telefonum kemerde çekmiyor... - Bi saniye bekleyin bilgisayardan kayıtlara bakalım... Fethiye'deki hatlarda bir problem gözükmüyor şu an, acaba... - Ne Fethiye'si kardeşim, pantolon kemerinden bahsediyom ben... telefonu kemere takınca hat bulamıyo telefon... -! ! !
- İyi günler, ben Banu efendim, nasıl yardımcı olabilirim? - İyi günler hanımefendi, bir paket yollamak istiyorum... - Tabii ki efendim, nereye göndermek istiyorsunuz? - Nerelere gönderebilirim ki? - Bütün dünyaya efendim... - Cidden mi? Alaska'ya bile gönderebilir miyim? - Tabii ki efendim... - Oldu o zaman abime bir paket yollicam, kendisi biolojist bilim adamıdır... İşi için kimyasal madde yollamam gerekiyo, Alaska'da buzdan başka bi şey yokmuş... - Efendim, tehlikeli veya yasa dışı bir madde değilse sorun olmaz... - Ne tehlikesi... Odo-nitrat-carbonat, hidrojen ve tuz yollicam tehlikesi yok... Yani karışmazsa yoktur, ama karışıp da reaksiyon yaparsa patlar... - Tamam efendim, abinizin adresini verebilir misiniz? - Hanımefendi abimin adresi yok, yani dediğim gibi kendisi biolojist, Alaska'da suyun altında bir platformda... Size ancak koordinatlarini verebilirim... - Bir dakka beyefendi, bi müdüre sorim aceba nasıl olur! ...
- Güvenliğiniz için bir kaç soru sormam gerekiyor. Doğum yeriniz? - Erzurum... - Doğum tarihiniz? - 23 Ocak 1957 - Annenizin evlenmeden önceki soyadı? - Anami karıştırma lan bu işe! -? ? ? ? ? ! ! ! ! !
-WorldPerfect yardim hatti, buyrun, nasil yardimci olabilirim. -WorldPerfect`te bir sorun oldu. -Nasil bir sorun? -Yazi yaziyordum, birden bütün kelimeler gitti. -Gitti mi? -Yokoldu! -Ekranda su anda ne görüyorsunuz? -Hic bir sey. -Hic bir sey mi? -Yazdigim hiç bir şey ekrana çikmiyor. -Hala WorldPerfect programinda misiniz yoksa programdan çikitiniz mi? -Bunu nereden bileyim. -Ekranda bir 'C' harfi görüyormusunuz? -Bir 'hece' mi.. -Bosverin. Ekranda yanip sönen bir çizgi var mi? -Söyledim ya hiç bir sey yazmiyor. -Monitör üstünde yanan bir lamba var mi? -Monitor ne? -Ekrani olan yer, televizyon gibi... Çalistiginizi gösteren kücük bir lamba var mi? -Bilmiyorum. -Monitorün arkasina bakin, oraya bir elektrik kablosu giriyor olmasi lazim. Görebiliyor musunuz? -Evet. -Harika, o kabloyu takip edin duvarda elektrige baglimi bana soyleyin. -Bagli. -Harika. Monitorün arkasina bakinca bagli olan tek kablo mu gördünüz, yoksa iki tane mi? -Görmedim. -Tekrar bakar misiniz, ikinci bir kablonunda bagli olmasi lazim. -Evet buldum. -Tamam, simdi onu takip edin bilgisayara bagli mi diye bakin. -Kabloya ulasamiyorum. -Ulasmayin, bagli mi diye bakabilir misiniz? -Olmuyor. -Bir seyden destek alip egilip bilgisayarin arkasina baksaniz... -Egilmek dert degil, karanlik oldugu için bakamiyorum. -Karanlik? -Ofisin isiklari kapali, pencereden gelen isik yetmiyor. -Ofisin isiklarini yakin. -Yanmaz. -Neden? -Elektrikler kesik. -Elektrikler mi kesik. Tanrim..! (kisa bir sessizlik) Bilgisayarin kutusu, kitaplari herseyi duruyor mu? -Evet dolapta. -Simdi bilgisayari sökün, aynen aldiginizdaki gibi paketleyin ve aldiginiz dükkana iade edin. -Durum bu kadar kötü mü? -Korkarim öyle! -Peki tamam. Onlara ne diyecegim? -'Ben bilgisayar kullanamayacak kadar aptalim' diyeceksiniz...
Siyah ekran çikti efendim... - Yazın kullanıcı adınızı. - Yazdım. - Parolanızı da girin. - Tamam. - Garip karakterler akmaya başladığında klavyeden F7'ye basın. - Elimle mi? - Eee, siz bilirsiniz.
- Ben bir IMac kullanıcısıyım. - Buyrun hanfendi, sorun neydi? - Benim CD sürücümden içeri sinek girdi. - Anlayamadım efendim. - IMac'ime sinek kaçti. - Peki ben telefondan ne yapabilirim sizce? - Ama görüyorum, yürüyo içerde. - Böcek ilacı falan sıkın isterseniz... - Bi şey olmaz mı? - Bilmem, aslında biz IMac'e destek vermiyoruz pek, PC olsaydı yardımcı olabilirdim.
- Benim büyük bir sorunum var, siz acaba eve hizmet veriyor musunuz? - Eeoo, hayır? Burdan yardımcı olmaya çalışayım... - Ben Internet'e girmeye çalışınca bilgisayardan acayip sesler geliyor. - Ne yaptığınızda geliyor o sesler? - Bağlan diyorum, telefon sesi geliyor, sonra da ciyakliyor. - O modem sesidir efendim, o ses sizin modeminiz ve Türk.net modemi arasında bir bağlantı kurulduğu... (Sözümü keser) - Yok yok, bozuk bu, siz iptal etmiim diye öyle diyosunuz... Benim hesabımı siler misiniz? - Fakat bu bir sorun değildir, bu herkesin bilgis... (Yine sözümü keser) - Ne yani, herkesin bilgisayarı gazı olan bebek gibi viyakliyor mu, kimi kandırıyorsunuz Allah aşkına... Dolandırıcılar...
İyi akşamlar, bilmem ne net. - İyi akşamlar birader, ben tam olarak 26 dakika 36 saniyedir Internet'e bağlıyım ve haalaaaa hiçbir şey gelmiyor, daha ne kadar beklemem lazım acaba? (sinirli bir ton) - Gelmiyor derken sayfalar mı açılmıyor beyfendi? - Hayır kardeşim, hiçbir şey olmuyor. İşte bak 27 dakka 53 saniye oldu, hâlâ yok. - Internet explorer'i açtınız mı beyfendi? - Nasıl yani? - Hımm beyfendi, Internet'e girdikten sonra Internet explorer ya da Netscape programını çalıştırarak web sayfalarını gezmeye başlamanız lazım. - Alala, Internet'e girince kendi bağlamıyo yani.
- - Sanırım makinam kilitlendi. - Şimdi şöyle yapalım, ctrl-alt-delete. - Hepsine aynı anda mı? - Evet. - Ama parmaklarım yetmiyo? - Bakın önce ctrl'ye sol elinizin başparmağıyla, sonra sağ elinizin başparmağıyla alt-gr'ye, sonra da sağ elin işaret parmağıyla delet tuşuna basıyorsunuz. - Ctrl'ye bastım, alt tuşuna da şimdi. - Delete'e basıcaksınız. - Ctrl'den elimi çekeyim mi? - Hayır efendim. - Peki alt-gr'den? - Hayır efendim dedim ya, hepsine aynı anda basıyo olmanız gerekiyo. - Daha kolay bir yolu yok mu? - Var efendim, makinada reset yazan yere basın. - Nerede o? - İsterseniz ctrl alt delete'i deneyelim, basmanız gerek, sadece bir tuş kaldı. - Tamam fişini çektim. - Peki... - İyi akşamlar. - İyisi falan kalmadı beyfendi! Sinirden köpürüyorum, derhal iptal edin hesabımı!
Buyrun, problem nedir hanımefendi? - Bakın, birkaç gündür sizden aldığım paketle Internet'e giriyorum, bu arada arkadaşlarım sürekli telefonumun meşgul olduğundan şikâyet ediyolar, önceleri anlayamadım, sonra saatlere bakınca, ne zaman sizin hesabınızı kullansam telefonumun meşgul olduğunu anladım! ! ! - Bu çok doğal hanımefendi, çünkü modeminiz telefonunuzu kullanıyor bağlantıyı sağlayabilmek için, bizimle bir ilgisi yok bunun, bütün bağlantılarda aynı şey olur, hatta olması gereken de budur. - Yok kardeşim yok, siz benim Internet'te olmamdan faydalanıp telefon hattımı kullanıyosunuz. - Öyle bi şey teknik olarak mümkün diil zaten hanımefendi, lütf... - İptal edin dedim, sorun çıkarmadan iptal edin, ben de bu işi büyütmeden kapatıyım, yoksa kötü olacak sizin için. - Hanımefendi siz bilirsiniz, fakat..
Beyaz esya üreticisi firmalarin isinin en zor oldugu ülkelerden biri Türkiye. Çünkü kullanim kilavuzunu rafa kaldiran bazi tüketiciler hayal gücünün sinirlarini zorlayarak ürünleri bambaska amaçlarla kullaniyor. - Erzincan'da asiri sicaklardan bunalan bir ev hanimi raflarini çikardigi buzdolabinin içine minder koyarak oturmus. Kapisi açik kalan buzdolabinin kompresörü bozulunca 'Iyi sogutmuyor' diyerek üründen sikâyetçi olmus. - Diyarbakir'da fritöz alan bir müsteri, ürünün ilk kullanimda eridigini görünce Arçelik bayiinin yolunu tutmus. Büyük bir hirs ile içeri giren müsteri, elindeki erimis fritözü göstererek kendisine arizali mal satildigini söylemis. Fritözü gören satis görevlisi nasil kullandigini sorunca adam anlatmis; 'Ocagi yaktim, fritözü üzerine koydum. Içine yag koydum. Ama yanmaya, erimeye basladi.' Satis görevlileri müsteriyi kusur kendisinde oldugu için ürünü degistiremeyeceklerine ikna etmekte oldukça zorlanmis. - Bulasik makinesi her ise yarar Servis elemanlari Türkiye'nin dört bir yanindan gelen 'Bulasik makinem tabaklari, bardaklari çiziyor yada su bosaltmiyor' sikâyetlerini incelemek için gittikleri evlerde müsterilerin ispanak,lahana gibi yikanmasi zor sebzeleri bulasik makinesinde yikadiklarini, hatta salça yapmak için domatesleri bulasik makinesinde yumusatanlar oldugunu görünce soke olmuslar. Sebzelerdeki kumun, su çikis borularini tikadigi ya da makinenin içinde kalarak bulasiklari çizdigi, bunun da arizaya yol açtigi ortaya çikmis. - Mersin'de son model bir ütü alan tüketici, elektrikler kesilip isi yarim kalinca elektriksiz ütü yapmanin yöntemini kesfetmis! Ütüyü ocakta isitarak isine devam etmek isteyen ev hanimi, ütünün gövdesinin yanmasi üzerine bayiye basvurarak, ütünün degistirilmesini istemis. - Sanliurfa'da bir müsteri, satin aldigi mikrodalga firinda yumurta kaynatmayi denemis. Deneme basinç nedeniyle yumurtanin patlamasiyla sona ermis. Mikrodalga firinin infilak etmemesi sans olarak degerlendirilirken müsteri, 'Yumurta bile kaynatamiyor. Bu firini ne yapayim? Parami geri verin' diyerek bayiye firini iade etmeye kalkmis. - Mersin'de firinin içinde elbisesinin yandigini söyleyen bir müsteri teknik servisi çagirmis. Elbisenin yanarak firinin içine yapismasindan mustarip tüketiciye, firininda sadece yemek pisirmesi önerilmis. Firinin içinde çamasir kurutma vakalarina siklikla rastlayan servis elemanlari ayrica çok sayida beyaz esya sahibinin firinlarinin içini mutfak dolabi olarak da kullandigina tanik olmus. Içinde unutulan seker, elbezi, mutfak önlügü gibi malzemelerin yanmasi sonucu firinlarin kullanilamaz hale geldigi belirlenmis. - Diyarbakir'da ise buzdolabinin içini aydinlatan isigi yetersiz bulan bir vatandas, içine birkaç mum yerlestirerek kendince sorunu çözmüs. Ancak mum buzdolabinin tavan kismini yakinca üründen sikâyetçi olmayi ihmal etmemis - Istanbul'daki bir müsteri de kettle'inin (su kaynatici) eridigi sikâyeti ile servise basvurmus. Kettle'in elektrik ile çalistigini bilmeyen müsterinin ocagin üzerine su isiticisini koyarak suyu isitmaya çalistigi anlasilmis. Ocaktaki atesin erittigi kettle'in yenisi ile degistirilmesinde müsteri çok israrci olmus. Istanbul'daki baska bir müsteri de elektrikli karistiriciyi tencerenin içinden çikarmadan yemek pisirmis. Alet eriyince de sikayetçi olmus. - Güneydogu Anadolu Bölgesi'ndeki tüketici toplantisinda bir kisi, buzdolaplarinin sebzeliklerinin daha büyük olmasi gerektigini söylemis. Bu talebinin nedeni soruldugunda, 'Yaz aylari çok sicak geçiyor. Ayakkabilarimizi içine koyup sogutuyoruz. Sebzelikler büyük olursa daha çok ayakkabi sogutabiliriz' yanitini vermis. - Elazig'in Maden ilçesinde magarada oturan bir vatandas, asiri sicaklardan bunalarak klima almis. Magarada elektrik bulunmamasi nedeniyle disardan kaçak elektrik çekmis. Yetersiz olan elektrik klimanin performansini bozunca tüketici, klimanin randimani düsük diye sikâyette bulunmus.
Şikayet: Buzdolaplarındaki sebzelikler küçük. Sebep: Yer Güney Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki tüketici toplantısı. Bu isteğin nedeni sorulduğunda alınan cevap ilginç: 'Yaz ayları pek sıcak geçiyor. Ayakkabılarımızı içine koyup soğutuyoruz. Sebzelikler büyütülürse daha çok ayakkabıyı içine koyabiliriz.'
Operatör: 'Pizza Hut ı aradığınız için teşekkürler.' Müşteri: 'Helloo, sipariş verebilir miyim..' Operatör: 'Önce özel kart numaranızı alabilir miyim efendim? ' Müşteri: 'Bir dakika...... 6102049998-45-54610' Operatör: 'Evet... siz... Bay Singh siniz ve 17 Jalan Kayu dan arıyorsunuz. Ev numaranız 40942366, ofisiniz 7645 2302 ve mobil telefonunuz 014 266 2566. Hangisinden arıyorsunuz efendim? ' Müşteri: 'Evden! Bütün numaralarımı nereden biliyorsunuz? ' Operatör: 'Sisteme bağlıyız efendim' Müşteri: 'Bir deniz ürünlü pizza istiyorum...' Operatör: 'Bu iyi bir fikir değil efendim! ' Müşteri: 'Nasıl yani? ' Operatör: 'Tıbbi kayıtlarınıza göre tansiyonunuz ve kolesterolünüz oldukça yüksek efendim.' Müşteri: 'Nasıl? ... Peki ne almalıyım? ' Operatör: 'Low Fat Hokkien Mee Pizza mızı deneyin. Seveceksiniz.' Müşteri: 'Seveceğimden nasıl emin olabi lirsiniz ki? ' Operatör: 'Geçen hafta kütüphaneden 'Popüler Hokkien Yemekleri' kitabını almıştınız efendim.' Müşteri: 'Tamam; teslim oluyorum... Ondan bana 3 aile boyu gönderin lütfen. Ne kadar tutuyor? ' Operatör: '10 kişilik aileniz için bu yeterli olacaktır efendim. Toplam 49.99$' Müşteri: 'Kredi kartıyla ödeyebilir miyim? ' Operatör: 'Maalesef nakit ödemeniz gerekecek efendim. Kredi kartınız limitini doldurmuş ve geçen yılın kasımından beri bankanıza 3720,55$ borçlusunuz. Buna ev kredisi ödemeleriniz de dahil değil.' Müşteri: 'Sanırım adamınız buraya gelmeden önce yakındaki bir ATM den nalit çekmem gerekecek.' Operatör: 'Yapamazsınız efendim. Kayıtlarınıza göre bugünkü nakit çekme limitinizi doldurmuş durumdasınız.' Müşteri: 'Önemli değil, siz pizzaları gönderin. Adamınız gelene kadar parayı ayarlarım. Gelmesi ne kadar sürer? ' Operatör: 'Yaklaşık 45 dakika efendim.; ama bu kadar beklemek istemiyorsanız E11213 plakalı Scooter ınızla geli p daha kısa sürede buradan kendiniz de alabilirsiniz...' Müşteri: ' Ne! ' Operatör: 'Sistem kayıtlarına göre E1123 plakalı bir Scooter motosikletiniz var...' Müşteri: ' *! ^ *%^**%^I7*' Operatör: 'Sözlerinize dikkat etseniz iyi olur efendim. Unutmayın ki 15 Temmuz 1987 de bir polise hakaretten tutuklanmıştınız...' Müşteri: [Sessizlik..] Operatör: 'Başka bir isteğiniz var mı efendim? ' Müşteri: 'Yok... Bu arada; reklamınızdaki 3 şişe bedava kolayı da gönderiyor musunuz? ' Operatör: 'Normal olarak gönderirdik efendim, ama kayıtlarınıza göre siz bir diyabetiksiniz...'
Asagidaki mesaj bir Turkcell abonesi tarafindan Turkcell Musteri Hizmetleri ne gonderilmistir.
Sikayet Mesaji;
Iyi calismalar,
Ben 0533 860 XX XX nolu aboneniz Kazim AXXXX XXXXX oncelikle hizmetlerinizden dolayi size tesekkur etmek isterim, ozellikle Girnedeki Escape isimli plaja koydugunuz ziplangac cok guzel bir hizmet. Fakat gectigimiz hafta sonu arkadaslarimla beraber gittigim Escape isimli plajda ziplangaca binebilmek icin cok uzun siralar bekledik. fark ettim ki hep diger operatorun aboneleri zipliyor. Bu konu ile ilgili bir calisma yaparsaniz cok memnun olurum. Saygilarimla, Kazim AXXXX xxxxx
Girnedeki Escape Beach e konulmus bulunan TRANBOLIN promasyon amacli bir uygulamadir. Bu TRANBOLIN dolayisiyla Escape Beachin malidir. Biz Turkcell olarak kimin ziplayacagina karisamamaktayiz. Dolayisiyla sizinde diger musteriler gibi siranizi beklemeniz gerekmektedir.
Saygilarimizla, Musteri hizmetleri
Banka Müsteri Servisine Gelen Telefonlar
- Temsilci: Esinizin cep telefonu numarasini alabilir miyim? - Müsteri: su anda hatirlayamadim ama valla sizin karsinizda kendimi mal gibi hissettim simdi.
- Temsilci: Annenizin evlenmeden önceki soyadini ögrenebilir miyim? - Müsteri: Benim anamin bir ayagi çukurda,kizligi mi kaldi?
- Temsilci: Medeni Durumunuz? - Müsteri: Erkegim! ! !
- Temsilci: Ekin Bey le görüsebilir miyim? - Müsteri: O bay degil bayan! ! ! ! ! ! ve size teessüf ederim.
- Temsilci: E-mail adresiniz varsa alabilir miyim? - Müsteri: [email protected] kendisine çok benzerimde? (aferin
- Temsilci: Cep telefonu kullaniyor musunuz? - Müsteri: Nokia 3210 um var ama satacagim. simdi küçükleri çikti onlardan alicam. - Temsilci: Hayirli olsun. Numarasini ögrenebilir miyim? - Müsteri: Kontürlü? O daha iyi oluyor bilior musun? Vergi yok falan.(oldu? .)
- Temsilci: Medeni durumunuz? - Müsteri: Bekarim - Temsilci: internet subesine kayitli misiniz? - Müsteri: Esim kullaniyor. - Temsilci: Bekarim demistiniz! - Müsteri: Ben hergün kalbime imza atiyorum! ! ! ! (imam nikahi)
- Temsilci: Cep telefonu kullaniyor musunuz? - Müsteri: Gazeteden kuponla almistim on gün sonra gelecek..
- Temsilci: iyi günler Nasil yardimci olabilirim? - Müsteri: Benim dün son ödeme tarihiymis extre bugün geldi. Bugün yatirirsam faiz islermi? - Temsilci: Evet geciktirdiginiz için faiz isler. - Müsteri: Ne biçim bankasiniz diger bankalar böyle olunca faiz almiyorlar iptal ediyorlar. - Temsilci: Su andaki uygulama böyle, Baska yardimci olabilecegim birkonu var mi? - Müsteri: Yok - Temsilci: iyi günler size - Müsteri: Size kötü günler. Köpek siçsin sizin bankaniza! ! ! ! !
- Temsilci: iyi günler Erdinç Beyle görüsebilir miyim? - Müsteri: Babam Tuvalette hemde yeni girdi 1 saat çikmaz simdi
- Temsilci: Evli misiniz? - Müsteri: Hayir müzmin bekarim. Aman evladim sen sen ol sakin evlenmeyecegim deme. Bak güzel bir isin varmis,bankada birini ayarla yasin geçmeden bir an önce evlen. Sonra bizim gibi tursunu kurmasinlar. Abla nasihati! ! !
- Temsilci: iyi günler! inci Hanim la görüsebilir miyim? - Müsteri: Annem haciya gitti, 28 inde gelecek.
- Temsilci: iyi günler Kadriye Hanim la görüsebilir miyim? - Müsteri: Yavrum Kadriye ablan banyoda. Mehmet sen misin yoksa canim?
windows kapanis mesajlari
» Oturumunuz Sürece bir hatamiz olduysa affola. Simdi bilgisayarinizi kapatabilirsiniz Bill Gates iyi günler diler. Nereye Isterseniz Oraya!
» Kah güldük kah eglendik yeri geldi üzüldük, agladik, kizdik... Ancak her güzek sey gibi bu oturumun da sonuna geldik... Yeni bir orturmda görüsmek üzere... Microsoft la Kalin...
» Gidiyorsun ama! ya dönemezsen? hadi hakkini helal et Bill Gates in dualari senin üzerine olsun
» Windows kapatiliyor bu katliyama sessiz kalmayin! Her gün dünyada onbinlerce windows kapatiliyor... bunlarin yarisindan çogu orjinal bile degil... Birakin açik kalsin...
» Bu aksam da bizlerle ayrilan sürenin sonuna geldik yarin ayni saatde bulusmak ümidi ile esen kalin...
» tamam kapat bakalim ama bir sonraki oturumda bazi seyler biraktigin gibi olmayabilir...
» Beni böyle istediginiz gibi kullanip sonra kapatamazsin asil ben seni kapatiyorum...
» Bugün de kazasiz belasiz atlattin...
» Verdigimiz rahatsizliktan ötürü özür dileriz.
» Did you like it eh? bitch! ! (Daha fazla porno seyretmelisiniz)
» Simdi kapaniyourm ama, kullanilirken ettigin küfürleri anlamadim sanma... Bir dahaki oturumda sorarim ben sana...
» Müsadenle Kaçiyorum, Sahip...
Ancak bir Türk, gözkapaklarını ters çevirerek çocuğuna komiklik yaptığını zannederek korkutabilir.
Arkadaşının cep telefonunu çaldır-kapat yapan birini görürseniz, rahatlıkla şu teşhisi koyabilirsiniz; o bir Türk kontörlü cep telefonu kullanıcısıdır.
Arabasının egzozunu çamaşır ipiyle bağlamış birini görürseniz bu kesinlikle bir Türk tür.
Ancak bir Türk, sigara paketinin içine çakmağını koyarak kaybolmasını önleyebilir.
Bir Türk kadını kısa etek giyip oturduğunda binbir zahmetle eteğini aşağı çekiştirerek bacaklarını örtmek için gayret sarf edebilir.
Periyodik aralıklarla cetvelle çocuğunun çükünü ölçüp bununla gurur duyan ya da üzülen şahıs öz be öz bizim adamımızdır.
Kışın kızgın sobanın üzerine tüküren sonra da tükürüğünün misket gibi yuvarlanmasını keyifle izleyen şahıs tabii ki bizim kankamızdır.
Karpuzu portakal gibi soyarak kesenler bizden başkası değildir.
Biri konuşurken araya atlayıp ta affedersiniz sözünüzü balla kestim diyerek hararetli bir şekilde konuşmaya devam eden kişi tabi ki bir Türk tür.
Arabanız arıza yapıp yolda kaldığınızda, sorunu öğrenmek için ön kaputu açtığınız zaman yanınıza yanaşanların her biri başka başka sorunlardan bahsediyorsa, bilin ki onlar Türk tür. (Karbüratördendir abi, yok be buji uçları yanmıştır, aküye bakın aküye...)
İnternette veya telefonda görüştüğü birisiyle buluşacağı noktaya geldikle rinde birbirlerini tanımak İçin yakalarına kırmızı karanfil takma adeti de bir Türk e aittir.
Çok güzel bilgisayarının üzerini yine çok güzel dantel işlemeli bir örtüyle örttüğünü görürseniz yabancılık çekmeyin geleneksel bir Türk evinde siniz demektir.
Sırtını ayıya ya da ağır bir arkadaşına çiğneterek şifa bulmaya çalışan birini görürseniz üzülmeyin, bilin ki o acısını dindiriyordur.
Sigarası Söndürmek yerine filtresinden masaya dik koyan birini görürseniz bilin ki o bir Türk tembelidir.
Buhar tutmuş cama parmağıyla çeşitli sanat eserleri çizen ve edebi makaleler yazan kesinlikle bir Türk sanatseverdir.
Kürdanla dişini karıştıran birisi önce çıkarıp bakıyorsa, sonra tekrar ağzına koyuyorsa o kişi tabii ki Türk tür.
Misafirliğe giden bir anne çocuğunun eve gelip gelmediğini kontrol etmek için evini arayıp da alo diyen çocuğuna ilk olarak geldin mi? diye soruyorsa hiç bir şey yokmuş gibi davranabilirsiniz çünkü o aklı çocuğunda kalmış bir Türk annesidir.
Dükkanının kir pas içindeki paspaslarını caddenin ortasına sererek temizleme fikrinin patenti her ne koşulda olursa olsun temizlikten ödün vermeyen bir Türk e aittir.
Kontrol kalemini vücudunun herhangi bir yerine dokundurup ışığını yakmaya çalışan kişi kendinde elektrik olup olmadığını kontrol eden bir Türk tür.
Ancak bir Türk Öğrencisi otobüste tam bilet atmamak için şoföre pasomu evde unuttum abi diyerek kendini belli edebilir.
Yağmurlu günlerde bir şemsiyenin altına beş altı kişi sığmaya çalışıyorsa lafı uzatmaya gerek yok çünkü onlar öz be öz Türk tür.
Gözlüğünün camını silmek için önce ağzının içine sokup hohlayan daha sonra da gömleğinin kenarıyla iyice ovuşturarak silen kişi tabii ki Türk tür.
Fanta ve Yedigün gibi portakal aromalı meyveli gazozlara sarı kola diyen birini görürseniz bilin ki bir Türk tür.
Her yıl takvim alıp duvarına asan, günü gelince de yapraklarını koparmayıp tuğla gibi bir sene bekleten bir Türk ten başkası olamaz.
Halıya düşen sigara külünü parmağının ucunu tükürükleyip mıknatıs ucu gibi hiç dağıtmadan alma başarısını sadece bir Türk gösterebilir.
Buranın suyu şişiriyor, Su içsem yarıyor, bugün hiç bir şey yemedim gibi cümleleri sarf eden birisini görürseniz hemen Türk olduğuna dair bir teşhis koyabilirsiniz.
Uyuyan birini uyandırıp da ne yapıyorsun burda? diye acayip bir soru soruyorsa, o kişi neden-sonuç ilişkisi hususuna dikkat etmeyen bir Türk tür.
Ancak bir Türk şiddetli yağmur yağarken ceketinin yakasını kaldırarak yağmurdan korunacağını sanabilir.
Çocuklarına nüfus cüzdanı çıkartırken, erkek çocuklarının yaşını askere geç gitsin büyük yazdıran, kız çocuklarının yaşını ise erkenden evlendiririz mantığıyla büyük yazdıran tabii ki bir Türk ailesidir.
Başka yerde bu fiyata bulamazsın. şöyle bir dolaş tekrar bana geleceksin diyen birini görürseniz bilin ki bir Türk esnafla karşı karşıyasınız.
Nesneleri canlı varlıklara benzetme muhayyilesi ancak bir Türk te mevcuttur. Çiğneme şu eşek kadar sakızı, Gömleği sıcak suda yıkarsan böyle bit kadar olur., Herifteki arabaya bak yılan gibi
Kağıt mendili kumaş mendil gibi günlerce buruşuk şekilde cebinde taşır.
Rüzgarlı havalarda küller uçmasın diye küllüğe su koyar.
Serçe parmağını kulağına sokup iyice sallayarak karıştırır.
Ancak bir Türk gazete bulmacasını hep başkalarına sora sora çözebilme becerisini gösterip, kendisi çözdü diye sevindirik olabilir.
Sakal traşı olduktan sonra kanayan yerlerine küçük kağıtlar yapıştırır.
Kağıt paraların üzerine not alır ve parayı harcadığı için notu kaybeder ve ya elden ele dolaşacağını bildiğinden komik yazılar yazar. (Paranın ön yüzüne tehlike anında arkayı çeviriniz yazıp anında çevirince de simdi değil salak tehlike anında yazanlardan bahsediyoruz..)
Çocuğu yanlışlıkla elini kestiği veya düştüğü için ağladığında elini kesti veya düştü diye çocuğunu döver.
Taksi tuttuğunda taksicinin yanına oturur..Eğer üç dört kişi taksi tutuyorsa, taksi parasını veren kişi ön koltuğa oturur.
Ütü fişi, teyp fişi veya televizyon fişi kablosunun bakir teli dışarı çıkmış ise çocukları elektrik çarpmasın diye bakir teli selobantla yapıştırır.
Ailece televizyon izlenen bir evde kumanda babanın elindeyse ve o ne izlerse diğerleri de onu izlemek zorunda kalır.
Çantasının içinde yeni tanıştığı birisine bile çekinmeden göstermek üzere en güzel fotoğraflarını ve aile albümünü taşıyan birisini görürseniz hemen boynuna sarılmayın yoksa çantayı kafanıza yiyebilirsiniz, çünkü o kişi bir Türk kızıdır.
Bir Türk esnafı, müşterisinden aldığı parayı önce iki ucundan tutup iki defa gerginleştirir daha sonra da güneşe doğru tutup bakarak sahte olup olmadığını anlar.
Evin bir odasının ampulü patladığı zaman yenisini almayıp da fazla kullanmadığı bir odanın ampulünü onun yerine takar.
Evinde bulunan saksıların dibini kültablasi olarak kullanır.
Dişlerini gazoz açacağı, fındık ve ceviz kıracağı olarak kullanır.
İsinde iyi olan birisini överken hakaretle iltifat eden bir Türk ten başkası olamaz. (Şerefsizin oğlu ne is yapmış be kardeşim, helal olsun)
Aracın sinyal lâmbaları dururken kolunu çıkararak dönüyorum hareketi yapar.
Dingildeyen bir masanın ayağına kağıt sıkıştırma fikri bir Türk ündür.
Dişlerinin arasından viij viij diye ses çıkarır.
TV de film seyrederken filmin oyuncularıyla muhatap olan (dur oraya gitme öldürecekler seni) Türk sinema severlerdir.
Arabasına öküz, köpek, horoz sesli korna taktırma fikrinin patenti bir Türk e aittir.
Gazete kağıdını en iyi şekilde kullanır.(Cam silme bezi, külah, mendil,sofra bezi)
Plastik yoğurt kabini saksı yapar.
Arabasının arkasına yazı yazar.(Rahmetli de sollardı, tek rakibim THY,kroyum ama para bende)
Uçakta bulunan tanıdıklarına uçak havalandıktan sonra görmeyeceğini bildiği halde el sallar.
Çiğnediği sakızı daha sonra çiğnemek üzere kafasındaki tülbende yapıştıran bir Türk kadınından başkası değildir.
Tek abdestle beş vakit namaz kılmak için iki büklüm kıvranır.
Desenlerini çok beğenerek aldığı yeni bir mobilyanın üstünü başka bir örtü örterek kullanır.
Geçirdiği bir trafik kazasından sonra kanlar içinde çıkıp, çarpılmış arabasına üzülür.
Tüp kaçırıyor mu, kaçırmıyor mu diye kibrit yakıp kontrol eder.
Otoyolda, otomobilin gaz pedalına tuğla koyup, yorulmadan kullanma fikri bir Türk ündür.
Elektronik hesap makinesini, uzaktan kumandasını naylona sarmış, üzerine de ambalaj lastiği geçirmiş birini görürseniz Türk tür o. On yıllık bir otomobilin koltuk ambalaj naylonlarını çıkarmadan kullanma becerisini gösterir.
Bir Türk Neler İcat Eder
1. Bitmeyen piknik tüpü 2. Sigara cepli çorap 3. Topuğu basık ayakkabı (bu var sanırım... Yapıldı yani!) 4. Köpüklü su musluğu + şampuan konulan şofben 5. Elektrik sayacı durduracağı, buji bası törpüsü, malzemeden çalındığı halde yıkılmayan bina 6. Döner pişiren mikrodalga 7. Laf atan korna 8. Elektrikli kulak karıştırma makinesi 9. Minibüs arkasından para uzatmak için şoförün yanına kadar uzanan demir 11. Güdümlü anne terliği 12. Sıcak su ısıtmalı maşrapa 13. Kurban kesme makinesi 14. Gerektiğinde kırmızı yanabilen yatak odası abajuru 15. Körüklü dolmuş kapısı. (Böylece minibüsçüler daha fazla yolcu alabilirler) 16. Basamakta durana çarpmayan otomatik kapı 17. Bacağı kesik gaziler için yarim otobüs koltuğu 18. Deriye yapışan, suda kaymayı sağlayan deve güresi mayosu 19. Pembe dizi saatlerini, dijital ekranında scroll eden bulaşık makineleri, buzdolapları 20. Otobüste yan koltukta oturan kişinin gazetesini rahat bir şekilde okuma imkanı veren zoom lu gözlük 21. Namaz vaktini hatırlatan Müslüman guguk kuşlu saat 22. Spor tutkunları için tribünlere yeni bir ses, taze bir soluk getiren küfür eden korna (korna başlığı değiştirilmek suretiyle istenen küfür seçilebilir) 23. Otomobil severler için meme yapmayan platin 24. Tüp gazla çalışan ülkü ocağı 25. Düğmesine basıldığında dü-lüü sesi veren akbil taklidi 26. Dolma sarma makinesi (ki yapıldı, gururla satılıyor) , köpüklü Türk kahvesi yapma makinesi, tavana değiştirilebilir duvar kağıdı (böylece atılan çiğ köfte yapıştığında tavanda iz bırakmayacaktır) . 27. Enseye monte edilen otomatik burun karıştırma makinesi 28. Ağza takılan ve dişlerle şişe kapağı açmayı kolaylaştıracak açacak. 29. Bir ortamda bulunan kişilerle tanışmayı sağlayacak herhangi bir cihaz. 30. Halk tipi kaza hasar tespit cihazı. Arabaların üzerinde bulunan bir sensöre tutulur. Arabalarda kaza sonrası ne kadar hasar olduğunu bildirir. 31. Şarjı hiç bitmeyen cep telefonu 32. Ben Türküm abi diyen robot 33. Polis kontrolünden 300 m önce kendiliğinden takılan emniyet kemeri 34. kahvelerde el altından kiralanacak okey ışınlama makinesi 35. Radara yakalanmayı önleyen araba.
Türkiye Olarak İmzamızı Her Yere Atıyoruz
İmzamızı Atıyoruz
• Eyfel Kulesi´nin en üst katında, balkonu çevreleyen korkuluklarin üzerinde,'Gülü bir gün, Felek´i her gün, gülü solana kadar, Felek´i ölene kadar seveceğim' yazıyormuş.
• Notre Dame Kilisesi´ndeki kulenin en tepesinde, doğu tarafina bakan duvarda koca koca harflerle 'T.C. EMİNE' yazısı varmış.
• Avustralya´daki ünlü Bonde plajını çevreleyen duvarın biryerinde, devasa harflerle, 'Nuray ara beni kuşum' yazıyormuş.
• İsviçre´nin Basel kentindeki en büyük kilisenin duvarında 'İbrahim Tatlıses tek tek' yazıyormuş.
• Malum, Londra´nin Greenwich kentinden 0 (sıfır) meridyeni geçer. Temsili olarak duvara metalden bir çizgi çekilidir. Tam o çizginin yanında, duvarda, 'Burayı da gördüm ya,artık ölsem de gam yemem! 'yazıyormuş.
• Meksika´daki Maya tapınaklarında, en büyük piramitin bir odasının duvarına, 'Ne mutlu Türküm diyene! ' yazısı kazınmış..
Altatrnatif Türk Korku Filmi İsimleri
-destur bismillah
-gulyabani geri döndü
-in cin top oynuyor
-cinin avukati (seytanin avukat)
-kara murat zombilere karsi
-donuna sicipp kacanlar
-korkutmazsam serefsizim
-karin desen muhittin
-sahin k evi (mumya evi)
-dunyayi korkutan adam
-cehennemi yakan türk 1 *cehennemi yakan türk 2 *cehennemi yakan türk 3
-gunden gelen şişli teyze
-madem turksun goster urksun
-nerminator
-kibariyenin annesi return
-levent oran nigthmare
-sapik bir polisin isledigi seri cinayetler icin: dogan gorunumlu komser sahin
-sezercik zombi parcasi
-yusuf yusuf.. (3-4)
-nuri alco ile ormanda bir gezi
-veled-ul iblis (the omen)
-kusum aydin (the ring)
Bizmkiler cehennemde
- Yere tükürme alışkanlıkları sayesinde cehennemin ateşini söndürebilirler... - Zebanilere rüşvet verip cennete girmeye çalışabilirler... - Arazi mafyası bir Türk mevta, bütün cehennemi gasp edip burayı boşaltın diye ahaliye zulüm edebilir. Olmadı zor koşup her tarafı ateşe verebilir. - Abi burası çok fena sıcak oldu, bi vantilatör alalım diyebilirler. - Cehenneme gitmekten memnun kalmayan Türkler ben bi arkadaşa bakıp çıkacam deyip zebanileri kandırmaya çalışabilirler. - Cehennemin tam göbeğinde, karşıdan ağzında sigara gelmekte olan bir Türk, abi ateşini bi verebilir misin diyebilir. - Cehennemde Türkler itfaiyeyi arayıp burda yangın çıktı diyebilirler. Dahası Türk itfaiyesi bütün cehennem ateşi yanıp bittikten sonra gelebilir. - Abi şu ateşi bulmuşken iki kilo kanat alalım da mangal yapalım diyen Türkler çıkabilir. - Girişimci bir Türk Aygazın Cehennem bayiliğini alıp Aygaaaaaz diye bağırtabilir. Çünkü yemek için ateşe ihtiyaç vardır. - Cehennem sıcağından bunalan bazı taşralı Türkler havlu ıslatıp enselerine koyabilirler. - Aşrı sıcaktan bunalan bazı Güneyli cehennemliklerimiz 'hanım hazırlanalım, yayla mevsimi çoktaaan geldi' diyebilir. - Cehennemin daha az sıcak yerlerine tüymek isteyen bazı uyanıklar, politikacı cehennemlikleri araya koyabilirler. Ve dahi hamili kart yakinimdir çıkartıp zebanileri uyutmaya çalışabilirler. - Bazı ders almaz, uslanmaz edepsizler 'bu ne oğlum ortalık gavur gibi yanıyo' diyebilirler. - Türk Meteorolojisi cehennemde sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde seyrettiğini hafta sonu yağış beklendiğini, söyleyebilir. Sıcak havanın da Sahra çölünden geldiğini söyleyip günahı Araplara atabilirler.
kızılderil özdeyiş-ata sözleri Beyazların Amerika'ya adım atmasıyla kaderleri değişen ve asimilasyona uğrayan Kızılderililerin bazı sözleri, yüzlerce yıl öncesinden günümüze bilgelik taşıyor.Bir kızılderili atasözü, 'Nimet de külfet de büyük ruhun elindedir. Bazen onun külfeti bizi nimetinden daha fazla akıllandırır' derken, bir başka atasözü ise 'Derinin rengi insanları farklı kılmaz. İyi iyidir, kötü kötüdür. Büyük yaratıcı hepimizi kardeş olarak yaratmıştır' ifadesiyle eşitliğin ve kardeşliğin değerini gözler önüne seriyor.
Polisler tarafından çıkarılan ve mevsimlik olarak yayınlanan Son İstasyon dergisinin 2. sayısında kızılderili ata sözlerine yer verildi.Kızılderili ritüelleri ile 'Oturan Boğa', 'Geronimo', 'Dinelen Ayı', 'Çılgın At', 'Kara Şahin', 'Tepen kuş', 'Kırmızı Bulut' ve 'Gümüş Bıçak' gibi ünlü kızılderili şefleri hakkında bilgiler de verilen yazıda, Apache, Siouw, Cherokee, Kara Ayak, Comanche, Arapaho, Mohican ve Cheyenne gibi ünlü kızılderili kabilelerinin yüzyıllardan süzülüp gelen ata sözleri de yer alıyor. Kızılderili kültürü ile inanışlarını da yansıtan bilgelik dolu atasözlerinden bazıları şöyle:
'-Ağlamaktan korkma. Zihindeki ıstırap veren düşünceler gözyaşı ile temizlenir.
-Arkamdan yürüme, ben öncün olmayabilirim. Önümde yürüme takipçin olmayabilirim. Yanımda yürü böylece ikimiz de eşit oluruz.
-Bir düşman çok, yüz dost azdır.
-Düşmanımı cesur ve kuvvetli yap. Eğer onu yenersem utanç duymamayım.
-Derinin rengi insanları farklı kılmaz. İyi iyidir, kötü kötüdür. Büyük yaratıcı hepimizi kardeş olarak yaratmıştır.
-Su gibi olmalıyız. Her şeyden aşağıda ama kayadan bile kuvvetli.
-Yeryüzüne iyi muamele et. O babanızın malı değil, onu çocuklarınızdan ödünç aldınız.
-Komşunun hakkında hüküm vermeden önce iki ay onun makosenleriyle yürü.
-Ölüler güç ve bilgilerini beraberinde götürmez, yaşayanlara ilave eder.
-Bir kere 'al şunu' demek, iki kere 'ben vereceğim' demekten iyidir.
-Gözün ile değil yüreğin ile hüküm ver.
-Kehanet, muhtemel bir olayı kesin bir bakış ile görmekten başka bir şey değildir. Hava ya bulutlu olacaktır ya da güneş açacaktır.
-Eğer herkes bir başkası için bir şey yaparsa dünyada ihtiyaç içinde kimse kalmaz.
-Yanlışı gören ve önlemek için eli uzatmayan, yanlışı yapan kadar suçludur.
-Şeytan hakkında konuşmayın. Gençlerin kalbinde merak uyandırır.
-Senin vicdanını senden başkası temsil edemez.
-İnsanlar tabiattan uzaklaştıkça kalbi katılaşır. İnsanın gözleri öyle kelimelerle konuşur ki dil onları telaffuz edemez.
-Verdikleri sözün sadece birini tuttu çatal dilli soluk yüzlüler; topraklarınızı alacağız dediler ve aldılar.
-Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde, beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak.
Still Smoking? Watch This! ! - video powered by Metacafe
MAL BEYANIDIR
1-Avşa adasında üç daire, dört üçgen, beş dikdörtgen
2-Gökyüzünde bi bulut
3-Bitliste beş minare
4-Bir yazlık biri kışlık iki platonik sevgili
5-Büro mobilyası ve çelik kapı üreten bir fabrikanın öğle üzeri yaslanıp sigara içilen beyaz duvarı
6-Islıkla da çalınabilen dört anonim türkü
7-Palandökende bi palan, iki döken
8-Kostamonu da üç kasto
9-Üç fay hattı
10-Bir çarşamba, iki perşembe, üç cuma
11-Dünyada mekan
12-Ahirette iman
13-Denizde kum
14-Uzayda yerçekimsizlik
15-Bi çuval gazoz kapağı
16-Bi kiprit kutusu sigara izmariti
17-Onsekiz saç biti
18-Biri ingilizce 6 adet küfür
19-Yirmi tane boş naylon poşet
20-Sevenlerin kalbinde kurulmuş bir taht
21-Bi sürü saç sakal, kıl, tüy, yün
22-Üç ayrı parkta üç ayrı belediyeye ait üç ayrı banka reklamlı bank
23-Bi ayakkabı çekeceği
24-Üç don lastiği
25-İki büyük taş kütlesi
26- Bir adet ağaç gölgesi
27-Üç kuş kanadı sesi
28-Bi sürü kedi köpek
29-Bi marmara denizi
30-Camına yaslanıp seyredilen iki piliç çevirmeci
31-Her aksam karıştırılan dört çöp bidonu
32-Çalip çalip kaçılan beş melodili apartman zili
33-Nakit 15 lira
34-Anne babadan kalma yarısı yaşanmış bi ömür
Aşağıdaki form gerçekten 17 yaşında ki bir erkeğin McDonalds'ın Florida merkezine yaptığı başvuru formudur....
ve söz konusu kişi işe alınmıştır çünkü yönetim komik ve dürüstçe bulmuştur!
İSİM: Greg Bulmash
SEX (ingilizce sex hem cinsiyet hem seks anlamına gelir) : henüz yok. Hala doğru insanı bekliyorum.
İSTENEN POZİSYON: Firma yöneticisi yada yönetici yardımcısı. Fakat ciddi olarak ne iş olursa yaparım. Eğer seçici olabilecek durumda olsam bu işe başvurmazdım zaten.
İSTENEN MAAŞ: Yıllık $185,000 artı hisse senedi ve yüklü bir sigorta paketi. Eğer bu mümkün değilse siz bir teklif yapın bir çaresine bakarız.
EĞİTİM: Evet.
SON İŞİ: Orta seviyeli müdürlerin saldırılarına hedef olmak.
MAAŞI: Değerimden daha az.
EN ÖNEMLİ BAŞARISI: İnanılmaz derecedeki çalıntı kalem ve post-it kolleksiyonum.
AYRILAM NEDENİ: Lanet bir işti.
ÇALIŞMAYA UYGUN ZAMANLAR: Herhangi bir zaman.
TERCİH EDİLEN SAATLER: 1:30-3:30., Pazartesi, Salı, ve Perşembe.
HERHANGİ BİR ÖZEL YETENEĞİNİZ VAR MI? : Evet, ama daha çok samimi ortamlarda kullanılmaya uygunlar.
ESKİ İŞVERENENİZ İLE GÖRÜŞEBİLİR MİYİZ? : Eğer bir tane olsaydı burda olur muydum?
20 KG� YE KADAR AĞIRLIKLARI KALDIRMAKTA SORUN YARATABİLECEK FİZİKSEL BİR HASTALIĞINIZ VAR MI? : Ne gibi?
ARABANIZ VAR MI? :Sanırım daha uygun bir soru şöyle olurdu 'Çalışan bir arabanız var mı? '
HERHANGİ BİR ÖDÜL YADA BAŞARINIZ VAR MI? : Şu anda milli piyangonun büyük ödülünü kazanmış olabilirim.
SİGARA İÇİYOR MUSUNUZ? : İş sırasında hayır, iş arasında evet.
BEŞ YIL İÇİNDE NE YAPMAK İSTİYORSUNUZ? : Dünyanın en harika erkeği olduğumu düşünen aptal, seksi ama çok zengin bir supermodel ile Bahamalarda yaşıyor olacağım. Aslına bakarsanız bunu şu anda yapmak isterdim.
YUKARIDA VERDİĞİNİZ BİLGİLERİN GERÇEK VE TAM OLDUĞUNU KABUL EDİYOR MUSUNUZ? : Evet. Kesinlikle.
SIGN HERE (ingilizce sign hem imza hemde burç anlamına gelmektedir) : Koç
________00000000000000_______000000000000_________
______000000000000000000__000000000000000000______
____000000000000000000000000000000_______00000____
___0000000000000000000000000000000_________0000___
__00000000000000000000000000000000000________0000_
__0000000000000000000000000000000000000_____0000__
_0000000000000000000000000000000000000000___00000_
_00000000000000000000000000000000000000000_000000_
_000000000000000000000000000000000000000000000000_
_00000000000000000000000000000000000000000000000__
__000000000000000000000000000000000000000000000___
___0000000000000000000000000000000000000000000____
_____00000000000000000000000000000000000000_______
_______0000000000000000000000000000000000_________
__________000000000000000000000000000000__________
_____________0000000000000000000000000____________
_______________00000000000000000000___L___________
__________________000000000000000_____o___________
____________________0000000000________v___________
______________________000000__________e___________
_______________________0000_______________________
http://www.youtube.com/watch? v=FNfkuqjTvc4&eurl=http%3A%2F%2Fwww%2Ehabervitrini%2Ecom%2Fhaber%2Easp%3Fid%3D287949
Alo iyi günler. Nasıl yardımcı olabilirim?
-Ben internet'e giremiyorum.
-Ne işletim sistemi kullanıyorsunuz?
-33.600
-Hayır beyfendi o modeminizin hızı...
-Aaa emin misiniz?
-Şöyle sorayım, bilgisayarı açtığınız zaman sol alt köşede 'start' butonu var mı?
-Evet ama ona basınca bi sürü başka şey çıkıyo, bi dakka sayıcam...
(15 dakika boyunca run,help, vs vs diye sayıklar...)
-Tamam efendim startın olması yeterli, sorduğum soru için...
-Eee, ne kullanıyor muşum?
-Windows işletim sistemi kullanıyorsunuz.
-Ama monitörüm Makintosh?
-Peki! ..
-İyi akşamlar, nasıl yardımcı olabilirim?
-İnternetim İngilizce çıktı.
-Eğer İngilizce yazılmış sitelere girerseniz gayet normal efendim, İngilizce çıkması gerekiyor zaten onların.
-Ama ben kurulumda Türkçe seçtim.
-İnternet Explorer gibi programların kurulumunda dil seçimini farklı yapmanız görüntülemek istediğiniz sitenin de o dilde geleceği anlamına gelmez ki ama...
-Hmmm, o zaman ben iptal ettirmek istiyorum.
-Niçin efendim?
-İnternet umduğum gibi bir şey çıkmadı efendim...
-Peki anlıyorum, lütfen hatta kalın efendim...
-Adınız neydi sizin?
-Ozan efendim.
-Okan...
-Hayır, Ozan.
-Ohan?
-Ozan! ..
-Ogan.
-Bakın efendim, Zonguldak'ın 'z'si Ozzzan...
-Peki Zogan Bey.
-Ordu,Zonguldak,Adana,Niğdeee...
-Benim problemim sizin adınızdan daha önemli Zogan bey...
-Peki efendim, neydi problem? ..
-Ozan Bey yani o kadar yardımcı oldunuz ki sarılıp bi kez öpmek geldi içimden sizi...
-Eee, teşekkür ederim efendim iyi akşamlar.
-Bundan sonraa ben hep sizi arayacağım kaça kadar ordasınız siz?
-Çıkmak üzereyim ben hamfendi iyi akşamlar (ee müşteri memnuniyeti de bi yere kadar! ..)
-İyi günler bi problemim vardı benim...
-Buyrun hanımefendi yardımcı olayım ben size, elimden geldiğince...
-İnternete bağlanamıyorum ben...
-Bakalım. Nedir problem, ne yazıyor şu an ekranınızda?
-Göremiyorum ki, elektrikler kesik...
-Elektrikler kesikse bağlanamazsınız ki hanım efendi. bilgisayar çalışmaz.
-Ee, bu şey neye yarıyor o zaman bilgisayara taktığımız, hani o ışıklı? ..
-Modem o efendim.
-Tamam o efendim.
-Tamam işte! Beni internete bağlıycak olan şey di mi o?
-Evet ama elektrikleriniz kesikmiş, bilgisayar çalışmadan nasıl bağlanabilirsiniz ki?
-E bu o şeylerden diil mi, hani elektrik kesikken de çalışıyo bilgisayar?
-Hayır o UPS efendim, bizimle bi ilgisi yok.
-Hep böyle yapıyorsunuz, hani günün hangi saatinde istersem bağlnırdım ben internete? .. Böyle diyorsunuz sonra da problem çıkınca bizimle bi ilgisi çıkınca bizimle bi ilgisi yok diyorsunuz, yetti be! ..
-Ama hanımefen...
-(ÇAAAAAT..)
-Efendim sizin modemler bana küfrediyor...
-Anlayamadım efendim...
-Bunda anlayamayacak ne var, açık açık, resmen küfrediyorlar işte...
-Emin misiniz?
-Buyrun dinleyin (telefon çevirme sesi, çalan telefon sesi, peşinden ana avrat küfür...)
-Eee, siz hangi numarayı aramıştınız bi kontrol edelim.
-344
-Bu sizin numaranız mı?
-Hayır, aradığım numara.
-Beyefendi, o bizim numaramız değil bir ev numarası.
-Ben 10 gündür bu numaradan bağlanmaya çalışıyorum..
-O zaman doğaldır küfretmesi...
-Ben iptal ettirmek istiyorum.
-Teknik bi probleminiz varsa yardımcı olabilirim.
-Nasıl yardımcı olacak mışsınız ki? Aldınız bi ton abone bağlanamıyoruz işte...
-Şu an bir yoğunluk söz konusu değil efendim, rahatça bağlanabilirsiniz. Ama hata mesajını almam lazım.
-Nasıl yoğunluk yokmuş, bal gibi de yoğunsunuz işte.
-Dediğim gibi, bir yoğunluk yok efendim...
-Nasıl olmaz şu hale bak çevir sesi bile yok.
-Lütfen bağlanmayı denemeden önce modeminize bi telefon hattı takar mısınız efendim? ..
-Benim kredi kartımdan para çekilmiş...
-Aylık hesap mıydı?
-Evet
-O zaman her ay başında çekilir efendim.
-Hani sınırsızdı bu! ..
-Benim sayfalarım gelmiyor...
-Şu an yurt dışı çıkışımızı sağlayan uydudan kaynaklanan bir aksaklık var efendim...
-Bi ilgileni verseydiniz siz...
-Şey, uydu uzayda efendim...
-Haa, tamam o zaman! ..
-CD'yi yerleştirin lütfen.
-Tamam...
-Şimdi otomatik bir ekran açılacak, kapatın onu.
-Kapattım.
-Bilgisayarımdan...
-O dediklerinizi göremiyorum ki şimdi.
-Ne görüyorsunuz efendim?
-Hiç bişey kapkaranlık.
-Monitörünüzü açar mısınız lütfen? ..
-Açtım.
-Şimdi ekranda gördüğünüz pencereyi köşesindeki çarpıdan kapatın...
-Eeeh, siz de bi karar verin...
-Ben internet oynayamak istiyorum.
-Nasıl efendim?
-İnternet işte, basbaya...
-Bağlı mısınız efendim?
-Ne demek bağlı mısınız? O modem midir nedir takdırdınız ya işte onu bilgisayara! ..
-Tamam efendim, ama gerekli işlemi yapıp internete bağlandınız mı?
-Nedir gerekli işlem?
-Orda daylap netvörking var, telefon ikonu olacak üstünde. Ona tıklayın...
-Tam olarak ne olacak ona tıklayınca?
-Sizin bilgisayarınız telefon hattınızı kullanarak, modem aracılığıyla bizimkini arayacak, sonra ana makineden cevap gelince, ikisi arasında bir bağlantı oluşacak, internete bağlanmış olacaksınız, sonra istediğiniz siteye girebileceksiniz, chat yapabileceksiniz, daha...
-Tamam tamam vazgeçtim oynamıyorum ben, uzun işmiş bu! ..
- Meraba ben Serkan nasıl yardımcı olabilirim?
- Benim telefonda bi problem var bankomatta işlem yapamadım
- Peki ilk önce telefonunuzun ''menü' tuşuna sonra da ''5'' tuşuna basın...
- Evet... Tamam...
- Ekranda ne var şimdi?
- Show tv... -? ? ?
-İyi günler kredi kartı başvurunuz için aramıştım sizi...
- Tabi buyrun..
- Mesleğiniz nedir acaba?
- Hayat kadını...
-... Özel sektör yazıyorum ben...
- O da olur! ...
İyi günler, nasıl yardımcı olabilirim?
- Para çekemiyorum ben...
- Şifrenizi yanlış giriyormuşsunuz Ahmet bey! ...
- Şifre mi? Benim şifrem hep aynıdır, İstanbul'un kurtuluşu...
- Lütfen, bana şifreyi söylemeyin efendim.
- Hah, tamam hatırladım, 1956! ! !
- Efendim o İstanbul'un kurtuluşu değil ama...
- Yaaaa! ... Kaçtı İstanbul'un kurtuluşu?
- Efendim ben malesef söyleyemem bunu size.
- Niye sen de mi bilmiyosun? ...
- Biliyorum, ama güvenlik açısından benim şifreyi bilmemem gerekiyor.
- Ben sana şifreyi sormuyorum ki! ... İstanbul'un kurtuluşunu soruyorum.
- Evet, ama...? ? ? ! ! !
- Alo ben Konya, Ya benim bu printer çalışmıyor! ...
-Windows'ta mı çalışıyor?
- Evet
- Bilgisayar printerı görüyor mu Konya?
- Evet, karşı karşıyalar! ...
- Şu an bankanızın ATM'sinden maaşımı çekemiyorum.
- Üzgünüz efendim geçici bir hatadan ötürü şu an tüm sistemlerimiz off'tadır.
(Bir saat kadar sonra yine arar)
- Ben şu an Of'dayım ve hala paramı çekemiyorum...
-Güvenliğiniz için bir kaç soru sormam gerekiyor.
-Doğum yeriniz?
- Erzurum...
- Doğum tarihiniz?
- 23 Ocak 1957
- Annenizin evlenmeden önceki soyadı?
- Anamı karıştırma bu işe
Kadın: Merhaba ben kredi kartınızla köpek almıştım...
Yetkili: Evet efendim? ...
Kadın: Bu köpeğin kulakları duymuyor. Acaba sigorta kapsamına giriyor mü?
Yetkili: Ben bi üstüme danışayım! ! ! ? ! ! ...
-iyi günler tolga beyle görüşebilir miyim
telefonu bana bağlarlar
-tolga bey
-buyrun benim
-bir sorunum var hatla ilgili...beni hatırladınız mı
-çıkaramadım ama
-6 ay önce konuşmuştuk ya!
-iyi günler..serverima erişemiyorum
gerekli bilgiler alındıktan sonra.
-ahmet beysiniz dimi...ben de birazdan sizi arayacaktım...serverinizin bulunduğu binaya dün gece hırsız girmiş ve sizin serverı da çalmış
müşteri şokta!
-iyi günler şu anda genel bi sıkıntı mı var hatlarda
-(birileri hack etmeye çalışıyor anlamında) hanfendi şu an tarafımıza bir saldırı gerçekleşmekte...en kısa zamanda sorun giderilecek.
kadın saldırıyı terör saldırısı fln zannederek
-ayy öylemiiii...geçmiş olsun.
- Meraba ben Baturcan nasıl yardımcı olabilirim?
- Benim telefonum kemerde çekmiyor...
- Bi saniye bekleyin bilgisayardan kayıtlara bakalım... Fethiye'deki hatlarda bir problem gözükmüyor şu an, acaba...
- Ne Fethiye'si kardeşim, pantolon kemerinden bahsediyom ben... telefonu kemere takınca hat bulamıyo telefon...
-! ! !
- İyi günler, ben Banu efendim, nasıl yardımcı olabilirim?
- İyi günler hanımefendi, bir paket yollamak istiyorum...
- Tabii ki efendim, nereye göndermek istiyorsunuz?
- Nerelere gönderebilirim ki?
- Bütün dünyaya efendim...
- Cidden mi? Alaska'ya bile gönderebilir miyim?
- Tabii ki efendim...
- Oldu o zaman abime bir paket yollicam, kendisi biolojist bilim adamıdır... İşi için kimyasal madde yollamam
gerekiyo, Alaska'da buzdan başka bi şey yokmuş...
- Efendim, tehlikeli veya yasa dışı bir madde değilse sorun olmaz...
- Ne tehlikesi... Odo-nitrat-carbonat, hidrojen ve tuz yollicam tehlikesi yok... Yani karışmazsa yoktur, ama karışıp da
reaksiyon yaparsa patlar...
- Tamam efendim, abinizin adresini verebilir misiniz?
- Hanımefendi abimin adresi yok, yani dediğim gibi kendisi biolojist, Alaska'da suyun altında bir platformda... Size ancak
koordinatlarini verebilirim...
- Bir dakka beyefendi, bi müdüre sorim aceba nasıl olur! ...
- Güvenliğiniz için bir kaç soru sormam gerekiyor. Doğum yeriniz?
- Erzurum...
- Doğum tarihiniz?
- 23 Ocak 1957
- Annenizin evlenmeden önceki soyadı?
- Anami karıştırma lan bu işe!
-? ? ? ? ? ! ! ! ! !
-WorldPerfect yardim hatti, buyrun, nasil yardimci olabilirim.
-WorldPerfect`te bir sorun oldu.
-Nasil bir sorun?
-Yazi yaziyordum, birden bütün kelimeler gitti.
-Gitti mi?
-Yokoldu!
-Ekranda su anda ne görüyorsunuz?
-Hic bir sey.
-Hic bir sey mi?
-Yazdigim hiç bir şey ekrana çikmiyor.
-Hala WorldPerfect programinda misiniz yoksa programdan çikitiniz mi?
-Bunu nereden bileyim.
-Ekranda bir 'C' harfi görüyormusunuz?
-Bir 'hece' mi..
-Bosverin. Ekranda yanip sönen bir çizgi var mi?
-Söyledim ya hiç bir sey yazmiyor.
-Monitör üstünde yanan bir lamba var mi?
-Monitor ne?
-Ekrani olan yer, televizyon gibi... Çalistiginizi gösteren kücük bir
lamba var mi?
-Bilmiyorum.
-Monitorün arkasina bakin, oraya bir elektrik kablosu giriyor olmasi
lazim. Görebiliyor musunuz?
-Evet.
-Harika, o kabloyu takip edin duvarda elektrige baglimi bana soyleyin.
-Bagli.
-Harika. Monitorün arkasina bakinca bagli olan tek kablo mu gördünüz,
yoksa iki tane mi?
-Görmedim.
-Tekrar bakar misiniz, ikinci bir kablonunda bagli olmasi lazim.
-Evet buldum.
-Tamam, simdi onu takip edin bilgisayara bagli mi diye bakin.
-Kabloya ulasamiyorum.
-Ulasmayin, bagli mi diye bakabilir misiniz?
-Olmuyor.
-Bir seyden destek alip egilip bilgisayarin arkasina baksaniz...
-Egilmek dert degil, karanlik oldugu için bakamiyorum.
-Karanlik?
-Ofisin isiklari kapali, pencereden gelen isik yetmiyor.
-Ofisin isiklarini yakin.
-Yanmaz.
-Neden?
-Elektrikler kesik.
-Elektrikler mi kesik. Tanrim..! (kisa bir sessizlik) Bilgisayarin
kutusu, kitaplari herseyi
duruyor mu?
-Evet dolapta.
-Simdi bilgisayari sökün, aynen aldiginizdaki gibi paketleyin ve
aldiginiz dükkana iade edin.
-Durum bu kadar kötü mü?
-Korkarim öyle!
-Peki tamam. Onlara ne diyecegim?
-'Ben bilgisayar kullanamayacak kadar aptalim' diyeceksiniz...
Siyah ekran çikti efendim...
- Yazın kullanıcı adınızı.
- Yazdım.
- Parolanızı da girin.
- Tamam.
- Garip karakterler akmaya başladığında klavyeden F7'ye basın.
- Elimle mi?
- Eee, siz bilirsiniz.
- Ben bir IMac kullanıcısıyım.
- Buyrun hanfendi, sorun neydi?
- Benim CD sürücümden içeri sinek girdi.
- Anlayamadım efendim.
- IMac'ime sinek kaçti.
- Peki ben telefondan ne yapabilirim sizce?
- Ama görüyorum, yürüyo içerde.
- Böcek ilacı falan sıkın isterseniz...
- Bi şey olmaz mı?
- Bilmem, aslında biz IMac'e destek vermiyoruz pek, PC olsaydı yardımcı
olabilirdim.
- Benim büyük bir sorunum var, siz acaba eve hizmet veriyor musunuz?
- Eeoo, hayır? Burdan yardımcı olmaya çalışayım...
- Ben Internet'e girmeye çalışınca bilgisayardan acayip sesler geliyor.
- Ne yaptığınızda geliyor o sesler?
- Bağlan diyorum, telefon sesi geliyor, sonra da ciyakliyor.
- O modem sesidir efendim, o ses sizin modeminiz ve Türk.net modemi
arasında bir bağlantı kurulduğu... (Sözümü keser)
- Yok yok, bozuk bu, siz iptal etmiim diye öyle diyosunuz... Benim
hesabımı siler misiniz?
- Fakat bu bir sorun değildir, bu herkesin bilgis... (Yine sözümü keser)
- Ne yani, herkesin bilgisayarı gazı olan bebek gibi viyakliyor mu, kimi
kandırıyorsunuz Allah aşkına... Dolandırıcılar...
İyi akşamlar, bilmem ne net.
- İyi akşamlar birader, ben tam olarak 26 dakika 36 saniyedir Internet'e
bağlıyım ve haalaaaa hiçbir şey gelmiyor, daha ne kadar beklemem lazım
acaba? (sinirli bir ton)
- Gelmiyor derken sayfalar mı açılmıyor beyfendi?
- Hayır kardeşim, hiçbir şey olmuyor. İşte bak 27 dakka 53 saniye oldu,
hâlâ yok.
- Internet explorer'i açtınız mı beyfendi?
- Nasıl yani?
- Hımm beyfendi, Internet'e girdikten sonra Internet explorer ya da
Netscape programını çalıştırarak web sayfalarını gezmeye başlamanız lazım.
- Alala, Internet'e girince kendi bağlamıyo yani.
- - Sanırım makinam kilitlendi.
- Şimdi şöyle yapalım, ctrl-alt-delete.
- Hepsine aynı anda mı?
- Evet.
- Ama parmaklarım yetmiyo?
- Bakın önce ctrl'ye sol elinizin başparmağıyla, sonra sağ elinizin
başparmağıyla alt-gr'ye, sonra da sağ elin işaret parmağıyla delet tuşuna
basıyorsunuz.
- Ctrl'ye bastım, alt tuşuna da şimdi.
- Delete'e basıcaksınız.
- Ctrl'den elimi çekeyim mi?
- Hayır efendim.
- Peki alt-gr'den?
- Hayır efendim dedim ya, hepsine aynı anda basıyo olmanız gerekiyo.
- Daha kolay bir yolu yok mu?
- Var efendim, makinada reset yazan yere basın.
- Nerede o?
- İsterseniz ctrl alt delete'i deneyelim, basmanız gerek, sadece bir tuş
kaldı.
- Tamam fişini çektim.
- Peki...
- İyi akşamlar.
- İyisi falan kalmadı beyfendi! Sinirden köpürüyorum, derhal iptal edin
hesabımı!
Buyrun, problem nedir hanımefendi?
- Bakın, birkaç gündür sizden aldığım paketle Internet'e giriyorum, bu
arada arkadaşlarım sürekli telefonumun meşgul olduğundan şikâyet ediyolar,
önceleri anlayamadım, sonra saatlere bakınca, ne zaman sizin hesabınızı
kullansam telefonumun meşgul olduğunu anladım! ! !
- Bu çok doğal hanımefendi, çünkü modeminiz telefonunuzu kullanıyor
bağlantıyı sağlayabilmek için, bizimle bir ilgisi yok bunun, bütün
bağlantılarda aynı şey olur, hatta olması gereken de budur.
- Yok kardeşim yok, siz benim Internet'te olmamdan faydalanıp telefon
hattımı kullanıyosunuz.
- Öyle bi şey teknik olarak mümkün diil zaten hanımefendi, lütf...
- İptal edin dedim, sorun çıkarmadan iptal edin, ben de bu işi büyütmeden
kapatıyım, yoksa kötü olacak sizin için.
- Hanımefendi siz bilirsiniz, fakat..
Beyaz esya üreticisi firmalarin isinin en zor oldugu ülkelerden biri Türkiye. Çünkü kullanim kilavuzunu rafa kaldiran bazi tüketiciler hayal gücünün sinirlarini zorlayarak ürünleri bambaska amaçlarla kullaniyor.
- Erzincan'da asiri sicaklardan bunalan bir ev hanimi raflarini çikardigi buzdolabinin içine minder koyarak oturmus. Kapisi açik kalan buzdolabinin kompresörü bozulunca 'Iyi sogutmuyor' diyerek üründen sikâyetçi olmus.
- Diyarbakir'da fritöz alan bir müsteri, ürünün ilk kullanimda eridigini görünce Arçelik bayiinin yolunu tutmus. Büyük bir hirs ile içeri giren müsteri, elindeki erimis fritözü göstererek kendisine arizali mal satildigini söylemis. Fritözü gören satis görevlisi nasil kullandigini sorunca adam anlatmis; 'Ocagi yaktim, fritözü üzerine koydum. Içine yag koydum. Ama yanmaya, erimeye basladi.' Satis görevlileri müsteriyi kusur kendisinde oldugu için ürünü degistiremeyeceklerine ikna etmekte oldukça zorlanmis.
- Bulasik makinesi her ise yarar Servis elemanlari Türkiye'nin dört bir yanindan gelen 'Bulasik makinem tabaklari, bardaklari çiziyor yada su bosaltmiyor' sikâyetlerini incelemek için gittikleri evlerde müsterilerin ispanak,lahana gibi yikanmasi zor sebzeleri bulasik makinesinde yikadiklarini, hatta salça yapmak için domatesleri bulasik makinesinde yumusatanlar oldugunu görünce soke olmuslar. Sebzelerdeki kumun, su çikis borularini tikadigi ya da makinenin içinde kalarak bulasiklari çizdigi, bunun da arizaya yol açtigi ortaya çikmis.
- Mersin'de son model bir ütü alan tüketici, elektrikler kesilip isi yarim kalinca elektriksiz ütü yapmanin yöntemini kesfetmis! Ütüyü ocakta isitarak isine devam etmek isteyen ev hanimi, ütünün gövdesinin yanmasi üzerine bayiye basvurarak, ütünün degistirilmesini istemis.
- Sanliurfa'da bir müsteri, satin aldigi mikrodalga firinda yumurta kaynatmayi denemis. Deneme basinç nedeniyle yumurtanin patlamasiyla sona ermis. Mikrodalga firinin infilak etmemesi sans olarak degerlendirilirken müsteri, 'Yumurta bile kaynatamiyor. Bu firini ne yapayim? Parami geri verin' diyerek bayiye firini iade etmeye kalkmis.
- Mersin'de firinin içinde elbisesinin yandigini söyleyen bir müsteri teknik servisi çagirmis. Elbisenin yanarak firinin içine yapismasindan mustarip tüketiciye, firininda sadece yemek pisirmesi önerilmis. Firinin içinde çamasir kurutma vakalarina siklikla rastlayan servis elemanlari ayrica çok sayida beyaz esya sahibinin firinlarinin içini mutfak dolabi olarak da kullandigina tanik olmus. Içinde unutulan seker, elbezi, mutfak önlügü gibi malzemelerin yanmasi sonucu firinlarin kullanilamaz hale geldigi belirlenmis.
- Diyarbakir'da ise buzdolabinin içini aydinlatan isigi yetersiz bulan bir vatandas, içine birkaç mum yerlestirerek kendince sorunu çözmüs. Ancak mum buzdolabinin tavan kismini yakinca üründen sikâyetçi olmayi ihmal etmemis
- Istanbul'daki bir müsteri de kettle'inin (su kaynatici) eridigi sikâyeti ile servise basvurmus. Kettle'in elektrik ile çalistigini bilmeyen müsterinin ocagin üzerine su isiticisini koyarak suyu isitmaya çalistigi anlasilmis. Ocaktaki atesin erittigi kettle'in yenisi ile degistirilmesinde müsteri çok israrci olmus. Istanbul'daki baska bir müsteri de elektrikli karistiriciyi tencerenin içinden çikarmadan yemek pisirmis. Alet eriyince de sikayetçi olmus.
- Güneydogu Anadolu Bölgesi'ndeki tüketici toplantisinda bir kisi, buzdolaplarinin sebzeliklerinin daha büyük olmasi gerektigini söylemis. Bu talebinin nedeni soruldugunda, 'Yaz aylari çok sicak geçiyor. Ayakkabilarimizi içine koyup sogutuyoruz. Sebzelikler büyük olursa daha çok ayakkabi sogutabiliriz' yanitini vermis.
- Elazig'in Maden ilçesinde magarada oturan bir vatandas, asiri sicaklardan bunalarak klima almis. Magarada elektrik bulunmamasi nedeniyle disardan kaçak elektrik çekmis. Yetersiz olan elektrik klimanin performansini bozunca tüketici, klimanin randimani düsük diye sikâyette bulunmus.
Şikayet: Buzdolaplarındaki sebzelikler küçük.
Sebep: Yer Güney Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki tüketici toplantısı. Bu isteğin nedeni sorulduğunda alınan cevap ilginç: 'Yaz ayları pek sıcak geçiyor. Ayakkabılarımızı içine koyup soğutuyoruz. Sebzelikler büyütülürse daha çok ayakkabıyı içine koyabiliriz.'
Operatör:
'Pizza Hut ı aradığınız için teşekkürler.'
Müşteri:
'Helloo, sipariş verebilir miyim..'
Operatör:
'Önce özel kart numaranızı alabilir miyim efendim? '
Müşteri:
'Bir dakika...... 6102049998-45-54610'
Operatör:
'Evet... siz... Bay Singh siniz ve 17 Jalan Kayu dan arıyorsunuz. Ev numaranız 40942366, ofisiniz 7645 2302 ve mobil telefonunuz 014 266 2566.
Hangisinden arıyorsunuz efendim? '
Müşteri:
'Evden! Bütün numaralarımı nereden biliyorsunuz? '
Operatör:
'Sisteme bağlıyız efendim'
Müşteri:
'Bir deniz ürünlü pizza istiyorum...'
Operatör:
'Bu iyi bir fikir değil efendim! '
Müşteri:
'Nasıl yani? '
Operatör:
'Tıbbi kayıtlarınıza göre tansiyonunuz ve kolesterolünüz oldukça yüksek efendim.'
Müşteri:
'Nasıl? ... Peki ne almalıyım? '
Operatör:
'Low Fat Hokkien Mee Pizza mızı deneyin.
Seveceksiniz.'
Müşteri:
'Seveceğimden nasıl emin olabi lirsiniz ki? '
Operatör:
'Geçen hafta kütüphaneden
'Popüler Hokkien Yemekleri' kitabını almıştınız efendim.'
Müşteri:
'Tamam; teslim oluyorum... Ondan bana 3 aile boyu gönderin lütfen. Ne kadar tutuyor? '
Operatör:
'10 kişilik aileniz için bu yeterli olacaktır efendim. Toplam 49.99$'
Müşteri:
'Kredi kartıyla ödeyebilir miyim? '
Operatör:
'Maalesef nakit ödemeniz gerekecek efendim.
Kredi kartınız limitini doldurmuş ve geçen yılın kasımından beri bankanıza 3720,55$ borçlusunuz. Buna ev kredisi ödemeleriniz de dahil değil.'
Müşteri:
'Sanırım adamınız buraya gelmeden önce yakındaki bir ATM den
nalit çekmem gerekecek.'
Operatör:
'Yapamazsınız efendim. Kayıtlarınıza göre bugünkü nakit çekme limitinizi doldurmuş durumdasınız.'
Müşteri:
'Önemli değil, siz pizzaları gönderin.
Adamınız gelene kadar parayı ayarlarım. Gelmesi ne kadar sürer? '
Operatör:
'Yaklaşık 45 dakika efendim.; ama bu kadar beklemek
istemiyorsanız E11213 plakalı Scooter ınızla geli p daha kısa sürede buradan kendiniz de alabilirsiniz...'
Müşteri:
' Ne! '
Operatör:
'Sistem kayıtlarına göre E1123 plakalı bir Scooter motosikletiniz var...'
Müşteri:
' *! ^ *%^**%^I7*'
Operatör:
'Sözlerinize dikkat etseniz iyi olur efendim. Unutmayın ki
15 Temmuz 1987 de bir polise hakaretten tutuklanmıştınız...'
Müşteri: [Sessizlik..] Operatör:
'Başka bir isteğiniz var mı efendim? '
Müşteri:
'Yok... Bu arada; reklamınızdaki 3 şişe bedava kolayı da gönderiyor musunuz? '
Operatör:
'Normal olarak gönderirdik efendim, ama kayıtlarınıza göre siz bir diyabetiksiniz...'
Asagidaki mesaj bir Turkcell abonesi tarafindan Turkcell Musteri
Hizmetleri ne gonderilmistir.
Sikayet Mesaji;
Iyi calismalar,
Ben 0533 860 XX XX nolu aboneniz Kazim AXXXX XXXXX oncelikle
hizmetlerinizden dolayi size tesekkur etmek isterim, ozellikle
Girnedeki Escape isimli plaja koydugunuz ziplangac cok guzel bir
hizmet. Fakat gectigimiz hafta sonu arkadaslarimla beraber gittigim
Escape
isimli
plajda ziplangaca binebilmek icin cok uzun siralar bekledik. fark ettim
ki hep diger operatorun aboneleri zipliyor. Bu konu ile ilgili bir
calisma
yaparsaniz cok memnun olurum. Saygilarimla, Kazim AXXXX xxxxx
*****
Turkcell Musteri hizmetleri nin cevap;
Sayin Kazim AXXXX XXXXX,
Oncelikle hizmetlerimize gostermis oldugunuz ilgiden dolayi tesekkur
ederiz.
Girnedeki Escape Beach e konulmus bulunan TRANBOLIN promasyon amacli
bir uygulamadir. Bu TRANBOLIN dolayisiyla Escape Beachin malidir. Biz
Turkcell olarak kimin ziplayacagina karisamamaktayiz. Dolayisiyla
sizinde
diger musteriler gibi siranizi beklemeniz gerekmektedir.
Saygilarimizla,
Musteri hizmetleri
Banka Müsteri Servisine Gelen Telefonlar
- Temsilci: Esinizin cep telefonu numarasini alabilir miyim?
- Müsteri: su anda hatirlayamadim ama valla sizin karsinizda kendimi mal
gibi hissettim simdi.
- Temsilci: Annenizin evlenmeden önceki soyadini ögrenebilir miyim?
- Müsteri: Benim anamin bir ayagi çukurda,kizligi mi kaldi?
- Temsilci: Medeni Durumunuz?
- Müsteri: Erkegim! ! !
- Temsilci: Ekin Bey le görüsebilir miyim?
- Müsteri: O bay degil bayan! ! ! ! ! ! ve size teessüf ederim.
- Temsilci: E-mail adresiniz varsa alabilir miyim?
- Müsteri: ç[email protected]
- Temsilci: E-mail adresiniz varsa alabilir miyim?
- Müsteri: [email protected] kendisine çok benzerimde? (aferin
- Temsilci: Cep telefonu kullaniyor musunuz?
- Müsteri: Nokia 3210 um var ama satacagim. simdi küçükleri çikti onlardan
alicam.
- Temsilci: Hayirli olsun. Numarasini ögrenebilir miyim?
- Müsteri: Kontürlü? O daha iyi oluyor bilior musun? Vergi yok
falan.(oldu? .)
- Temsilci: Mezun oldugunuz ilkokulunuzun adini alabilir miyim?
- Müsteri: Nerden ögrendiniz ilkokul mezunu oldugumuzu?
- Temsilci: Medeni durumunuz?
- Müsteri: Bekarim
- Temsilci: internet subesine kayitli misiniz?
- Müsteri: Esim kullaniyor.
- Temsilci: Bekarim demistiniz!
- Müsteri: Ben hergün kalbime imza atiyorum! ! ! ! (imam nikahi)
- Temsilci: Cep telefonu kullaniyor musunuz?
- Müsteri: Gazeteden kuponla almistim on gün sonra gelecek..
- Temsilci: iyi günler Nasil yardimci olabilirim?
- Müsteri: Benim dün son ödeme tarihiymis extre bugün geldi. Bugün
yatirirsam faiz islermi?
- Temsilci: Evet geciktirdiginiz için faiz isler.
- Müsteri: Ne biçim bankasiniz diger bankalar böyle olunca faiz almiyorlar
iptal ediyorlar.
- Temsilci: Su andaki uygulama böyle, Baska yardimci olabilecegim birkonu
var mi?
- Müsteri: Yok
- Temsilci: iyi günler size
- Müsteri: Size kötü günler. Köpek siçsin sizin bankaniza! ! ! ! !
- Temsilci: iyi günler Erdinç Beyle görüsebilir miyim?
- Müsteri: Babam Tuvalette hemde yeni girdi 1 saat çikmaz simdi
- Temsilci: Evli misiniz?
- Müsteri: Hayir müzmin bekarim. Aman evladim sen sen ol sakin
evlenmeyecegim deme. Bak güzel bir isin varmis,bankada birini ayarla yasin
geçmeden bir an önce evlen. Sonra bizim gibi tursunu kurmasinlar. Abla
nasihati! ! !
- Temsilci: iyi günler! inci Hanim la görüsebilir miyim?
- Müsteri: Annem haciya gitti, 28 inde gelecek.
- Temsilci: iyi günler Kadriye Hanim la görüsebilir miyim?
- Müsteri: Yavrum Kadriye ablan banyoda. Mehmet sen misin yoksa canim?
windows kapanis mesajlari
» Oturumunuz Sürece bir hatamiz olduysa affola. Simdi bilgisayarinizi kapatabilirsiniz Bill Gates iyi günler diler. Nereye Isterseniz Oraya!
» Kah güldük kah eglendik yeri geldi üzüldük, agladik, kizdik... Ancak her güzek sey gibi bu oturumun da sonuna geldik... Yeni bir orturmda görüsmek üzere... Microsoft la Kalin...
» Gidiyorsun ama! ya dönemezsen? hadi hakkini helal et Bill Gates in dualari senin üzerine olsun
» Windows kapatiliyor bu katliyama sessiz kalmayin! Her gün dünyada onbinlerce windows kapatiliyor... bunlarin yarisindan çogu orjinal bile degil... Birakin açik kalsin...
» Bu aksam da bizlerle ayrilan sürenin sonuna geldik yarin ayni saatde bulusmak ümidi ile esen kalin...
» tamam kapat bakalim ama bir sonraki oturumda bazi seyler biraktigin gibi olmayabilir...
» Beni böyle istediginiz gibi kullanip sonra kapatamazsin asil ben seni kapatiyorum...
» Bugün de kazasiz belasiz atlattin...
» Verdigimiz rahatsizliktan ötürü özür dileriz.
» Did you like it eh? bitch! ! (Daha fazla porno seyretmelisiniz)
» Simdi kapaniyourm ama, kullanilirken ettigin küfürleri anlamadim sanma... Bir dahaki oturumda sorarim ben sana...
» Müsadenle Kaçiyorum, Sahip...
Ancak bir Türk, gözkapaklarını ters çevirerek çocuğuna komiklik yaptığını zannederek korkutabilir.
Arkadaşının cep telefonunu çaldır-kapat yapan birini görürseniz, rahatlıkla şu teşhisi koyabilirsiniz; o bir Türk kontörlü cep telefonu kullanıcısıdır.
Arabasının egzozunu çamaşır ipiyle bağlamış birini görürseniz bu kesinlikle bir Türk tür.
Ancak bir Türk, sigara paketinin içine çakmağını koyarak kaybolmasını önleyebilir.
Bir Türk kadını kısa etek giyip oturduğunda binbir zahmetle eteğini aşağı çekiştirerek bacaklarını örtmek için gayret sarf edebilir.
Periyodik aralıklarla cetvelle çocuğunun çükünü ölçüp bununla gurur duyan ya da üzülen şahıs öz be öz bizim adamımızdır.
Kışın kızgın sobanın üzerine tüküren sonra da tükürüğünün misket gibi yuvarlanmasını keyifle izleyen şahıs tabii ki bizim kankamızdır.
Karpuzu portakal gibi soyarak kesenler bizden başkası değildir.
Biri konuşurken araya atlayıp ta affedersiniz sözünüzü balla kestim diyerek hararetli bir şekilde konuşmaya devam eden kişi tabi ki bir Türk tür.
Arabanız arıza yapıp yolda kaldığınızda, sorunu öğrenmek için ön kaputu açtığınız zaman yanınıza yanaşanların her biri başka başka sorunlardan bahsediyorsa, bilin ki onlar Türk tür. (Karbüratördendir abi, yok be buji uçları yanmıştır, aküye bakın aküye...)
İnternette veya telefonda görüştüğü birisiyle buluşacağı noktaya geldikle rinde birbirlerini tanımak İçin yakalarına kırmızı karanfil takma adeti de bir Türk e aittir.
Çok güzel bilgisayarının üzerini yine çok güzel dantel işlemeli bir örtüyle örttüğünü görürseniz yabancılık çekmeyin geleneksel bir Türk evinde siniz demektir.
Sırtını ayıya ya da ağır bir arkadaşına çiğneterek şifa bulmaya çalışan birini görürseniz üzülmeyin, bilin ki o acısını dindiriyordur.
Sigarası Söndürmek yerine filtresinden masaya dik koyan birini görürseniz bilin ki o bir Türk tembelidir.
Buhar tutmuş cama parmağıyla çeşitli sanat eserleri çizen ve edebi makaleler yazan kesinlikle bir Türk sanatseverdir.
Kürdanla dişini karıştıran birisi önce çıkarıp bakıyorsa, sonra tekrar ağzına koyuyorsa o kişi tabii ki Türk tür.
Misafirliğe giden bir anne çocuğunun eve gelip gelmediğini kontrol etmek için evini arayıp da alo diyen çocuğuna ilk olarak geldin mi? diye soruyorsa hiç bir şey yokmuş gibi davranabilirsiniz çünkü o aklı çocuğunda kalmış bir Türk annesidir.
Dükkanının kir pas içindeki paspaslarını caddenin ortasına sererek temizleme fikrinin patenti her ne koşulda olursa olsun temizlikten ödün vermeyen bir Türk e aittir.
Kontrol kalemini vücudunun herhangi bir yerine dokundurup ışığını yakmaya çalışan kişi kendinde elektrik olup olmadığını kontrol eden bir Türk tür.
Ancak bir Türk Öğrencisi otobüste tam bilet atmamak için şoföre pasomu evde unuttum abi diyerek kendini belli edebilir.
Yağmurlu günlerde bir şemsiyenin altına beş altı kişi sığmaya çalışıyorsa lafı uzatmaya gerek yok çünkü onlar öz be öz Türk tür.
Gözlüğünün camını silmek için önce ağzının içine sokup hohlayan daha sonra da gömleğinin kenarıyla iyice ovuşturarak silen kişi tabii ki Türk tür.
Fanta ve Yedigün gibi portakal aromalı meyveli gazozlara sarı kola diyen birini görürseniz bilin ki bir Türk tür.
Her yıl takvim alıp duvarına asan, günü gelince de yapraklarını koparmayıp tuğla gibi bir sene bekleten bir Türk ten başkası olamaz.
Halıya düşen sigara külünü parmağının ucunu tükürükleyip mıknatıs ucu gibi hiç dağıtmadan alma başarısını sadece bir Türk gösterebilir.
Buranın suyu şişiriyor, Su içsem yarıyor, bugün hiç bir şey yemedim gibi cümleleri sarf eden birisini görürseniz hemen Türk olduğuna dair bir teşhis koyabilirsiniz.
Uyuyan birini uyandırıp da ne yapıyorsun burda? diye acayip bir soru soruyorsa, o kişi neden-sonuç ilişkisi hususuna dikkat etmeyen bir Türk tür.
Ancak bir Türk şiddetli yağmur yağarken ceketinin yakasını kaldırarak yağmurdan korunacağını sanabilir.
Çocuklarına nüfus cüzdanı çıkartırken, erkek çocuklarının yaşını askere geç gitsin büyük yazdıran, kız çocuklarının yaşını ise erkenden evlendiririz mantığıyla büyük yazdıran tabii ki bir Türk ailesidir.
Başka yerde bu fiyata bulamazsın. şöyle bir dolaş tekrar bana geleceksin diyen birini görürseniz bilin ki bir Türk esnafla karşı karşıyasınız.
Nesneleri canlı varlıklara benzetme muhayyilesi ancak bir Türk te mevcuttur. Çiğneme şu eşek kadar sakızı, Gömleği sıcak suda yıkarsan böyle bit kadar olur., Herifteki arabaya bak yılan gibi
Kağıt mendili kumaş mendil gibi günlerce buruşuk şekilde cebinde taşır.
Rüzgarlı havalarda küller uçmasın diye küllüğe su koyar.
Serçe parmağını kulağına sokup iyice sallayarak karıştırır.
Ancak bir Türk gazete bulmacasını hep başkalarına sora sora çözebilme becerisini gösterip, kendisi çözdü diye sevindirik olabilir.
Sakal traşı olduktan sonra kanayan yerlerine küçük kağıtlar yapıştırır.
Soba borusu aktığında yoğurt kaplarını telle soba borusuna bağlar.
Nezle olunca tuvalet kağıdını uzun bir şerit yaparak kullanır.
Diş fırçasıyla dişini fırçalamayıp da saçını boyamak için kullanan birini görürseniz, o saçını seven bakımlı bir Türk tür.
Konuşma yeteneği olan hayvanlara ilk olarak küfür etmesini öğretir.
Sahilde mayosunu kabinde giymek yerine arkadaşlarına havlu tutturarak giymeye çalışıp bir de arkadaşlarına bakmayın lan diye çıkışır.
Çorabının kirlenip kirlenmediğini burnuna [ sansürlendi] ürerek kısa süreli koklayarak anlayan kişi temizliğine düşkün bir Türk tür.
Daha birinci telefon zili çaldığında telefonun basına dikilen ama açmak için ikinci kez çalmasını bekler.
Bir dükkana girip, onun bunun fiyatını sorduktan sonra abi araba beş dakka dursun, ben hemen gelicem deyip, 2 saat
sonra gelir.
Cebinden çıkardığı paraların içinde en eskisini özenle arayıp bulduktan sonra para üstü verir.
Trafikte ambulansın pesine takılarak sıkışıklıktan kurtulup, uyanıklık yaptığını zanneder.
Kağıt paraların üzerine not alır ve parayı harcadığı için notu kaybeder ve ya elden ele dolaşacağını bildiğinden
komik yazılar yazar. (Paranın ön yüzüne tehlike anında arkayı çeviriniz yazıp anında çevirince de simdi değil salak tehlike anında yazanlardan bahsediyoruz..)
Çocuğu yanlışlıkla elini kestiği veya düştüğü için ağladığında elini kesti veya düştü diye çocuğunu döver.
Taksi tuttuğunda taksicinin yanına oturur..Eğer üç dört kişi taksi tutuyorsa, taksi parasını veren kişi ön koltuğa oturur.
Ütü fişi, teyp fişi veya televizyon fişi kablosunun bakir teli dışarı çıkmış ise çocukları elektrik çarpmasın diye bakir teli selobantla
yapıştırır.
Ailece televizyon izlenen bir evde kumanda babanın elindeyse ve o ne izlerse diğerleri de onu izlemek zorunda kalır.
Çantasının içinde yeni tanıştığı birisine bile çekinmeden göstermek üzere en güzel fotoğraflarını ve aile albümünü
taşıyan birisini görürseniz hemen boynuna sarılmayın yoksa çantayı kafanıza yiyebilirsiniz, çünkü o kişi bir Türk kızıdır.
Bir Türk esnafı, müşterisinden aldığı parayı önce iki ucundan tutup iki defa gerginleştirir daha sonra da güneşe doğru tutup bakarak sahte olup olmadığını anlar.
Evin bir odasının ampulü patladığı zaman yenisini almayıp da fazla kullanmadığı bir odanın ampulünü onun yerine takar.
Evinde bulunan saksıların dibini kültablasi olarak kullanır.
Dişlerini gazoz açacağı, fındık ve ceviz kıracağı olarak kullanır.
İsinde iyi olan birisini överken hakaretle iltifat eden bir Türk ten başkası olamaz. (Şerefsizin oğlu ne is yapmış be
kardeşim, helal olsun)
Aracın sinyal lâmbaları dururken kolunu çıkararak dönüyorum hareketi yapar.
Yemeğin etini en sona bırakır.
Trafik ışıkları kırmızıdan yeşile döndüğünde önündeki herkesi salak sanarak kornaya basar.
Dingildeyen bir masanın ayağına kağıt sıkıştırma fikri bir Türk ündür.
Dişlerinin arasından viij viij diye ses çıkarır.
TV de film seyrederken filmin oyuncularıyla muhatap olan (dur oraya gitme öldürecekler seni) Türk sinema severlerdir.
Arabasına öküz, köpek, horoz sesli korna taktırma fikrinin patenti bir Türk e aittir.
Gazete kağıdını en iyi şekilde kullanır.(Cam silme bezi, külah, mendil,sofra bezi)
Plastik yoğurt kabini saksı yapar.
Arabasının arkasına yazı yazar.(Rahmetli de sollardı, tek rakibim THY,kroyum ama para bende)
Uçakta bulunan tanıdıklarına uçak havalandıktan sonra görmeyeceğini bildiği halde el sallar.
Çiğnediği sakızı daha sonra çiğnemek üzere kafasındaki tülbende yapıştıran bir Türk kadınından başkası değildir.
Tek abdestle beş vakit namaz kılmak için iki büklüm kıvranır.
Desenlerini çok beğenerek aldığı yeni bir mobilyanın üstünü başka bir örtü örterek kullanır.
Geçirdiği bir trafik kazasından sonra kanlar içinde çıkıp, çarpılmış arabasına üzülür.
Tüp kaçırıyor mu, kaçırmıyor mu diye kibrit yakıp kontrol eder.
Otoyolda, otomobilin gaz pedalına tuğla koyup, yorulmadan kullanma fikri bir Türk ündür.
Elektronik hesap makinesini, uzaktan kumandasını naylona sarmış, üzerine de ambalaj lastiği geçirmiş birini görürseniz Türk tür o. On yıllık bir otomobilin koltuk ambalaj naylonlarını çıkarmadan kullanma becerisini gösterir.
Bir Türk Neler İcat Eder
1. Bitmeyen piknik tüpü
2. Sigara cepli çorap
3. Topuğu basık ayakkabı (bu var sanırım... Yapıldı yani!)
4. Köpüklü su musluğu + şampuan konulan şofben
5. Elektrik sayacı durduracağı, buji bası törpüsü, malzemeden çalındığı halde yıkılmayan bina
6. Döner pişiren mikrodalga
7. Laf atan korna
8. Elektrikli kulak karıştırma makinesi
9. Minibüs arkasından para uzatmak için şoförün yanına kadar uzanan demir
11. Güdümlü anne terliği
12. Sıcak su ısıtmalı maşrapa
13. Kurban kesme makinesi
14. Gerektiğinde kırmızı yanabilen yatak odası abajuru
15. Körüklü dolmuş kapısı. (Böylece minibüsçüler daha fazla yolcu alabilirler)
16. Basamakta durana çarpmayan otomatik kapı
17. Bacağı kesik gaziler için yarim otobüs koltuğu
18. Deriye yapışan, suda kaymayı sağlayan deve güresi mayosu
19. Pembe dizi saatlerini, dijital ekranında scroll eden bulaşık makineleri, buzdolapları
20. Otobüste yan koltukta oturan kişinin gazetesini rahat bir şekilde okuma imkanı veren zoom lu gözlük
21. Namaz vaktini hatırlatan Müslüman guguk kuşlu saat
22. Spor tutkunları için tribünlere yeni bir ses, taze bir soluk getiren küfür eden korna (korna başlığı değiştirilmek suretiyle istenen küfür seçilebilir)
23. Otomobil severler için meme yapmayan platin
24. Tüp gazla çalışan ülkü ocağı
25. Düğmesine basıldığında dü-lüü sesi veren akbil taklidi
26. Dolma sarma makinesi (ki yapıldı, gururla satılıyor) , köpüklü Türk kahvesi yapma makinesi, tavana değiştirilebilir duvar kağıdı (böylece atılan çiğ köfte yapıştığında tavanda iz bırakmayacaktır) .
27. Enseye monte edilen otomatik burun karıştırma makinesi
28. Ağza takılan ve dişlerle şişe kapağı açmayı kolaylaştıracak açacak.
29. Bir ortamda bulunan kişilerle tanışmayı sağlayacak herhangi bir cihaz.
30. Halk tipi kaza hasar tespit cihazı. Arabaların üzerinde bulunan bir sensöre tutulur. Arabalarda kaza sonrası ne kadar hasar olduğunu bildirir.
31. Şarjı hiç bitmeyen cep telefonu
32. Ben Türküm abi diyen robot
33. Polis kontrolünden 300 m önce kendiliğinden takılan emniyet kemeri
34. kahvelerde el altından kiralanacak okey ışınlama makinesi
35. Radara yakalanmayı önleyen araba.
Türkiye Olarak İmzamızı Her Yere Atıyoruz
İmzamızı Atıyoruz
• Eyfel Kulesi´nin en üst katında, balkonu çevreleyen
korkuluklarin üzerinde,'Gülü bir gün, Felek´i
her gün, gülü solana kadar, Felek´i ölene kadar
seveceğim' yazıyormuş.
• Notre Dame Kilisesi´ndeki kulenin en tepesinde,
doğu tarafina bakan duvarda koca
koca harflerle
'T.C. EMİNE' yazısı varmış.
• Avustralya´daki ünlü Bonde plajını çevreleyen duvarın
biryerinde, devasa harflerle,
'Nuray ara beni kuşum'
yazıyormuş.
• İsviçre´nin Basel kentindeki en büyük kilisenin duvarında
'İbrahim Tatlıses tek tek' yazıyormuş.
• Suudi Arabistan, Medine garındaki istasyonun duvarında,
'Tekrar gelecegiz' yazıyormuş. Altinda da,
'Osmanlı'
imzası varmış.
• Malum, Londra´nin Greenwich kentinden 0 (sıfır) meridyeni geçer.
Temsili olarak duvara metalden bir çizgi çekilidir. Tam o çizginin
yanında, duvarda,
'Burayı da gördüm ya,artık ölsem de gam
yemem!
'yazıyormuş.
• Meksika´daki Maya tapınaklarında, en büyük piramitin bir
odasının duvarına,
'Ne mutlu Türküm diyene! ' yazısı kazınmış..
Altatrnatif Türk Korku Filmi İsimleri
-destur bismillah
-gulyabani geri döndü
-in cin top oynuyor
-cinin avukati (seytanin avukat)
-kara murat zombilere karsi
-donuna sicipp kacanlar
-korkutmazsam serefsizim
-karin desen muhittin
-sahin k evi (mumya evi)
-dunyayi korkutan adam
-cehennemi yakan türk 1
*cehennemi yakan türk 2
*cehennemi yakan türk 3
-gunden gelen şişli teyze
-madem turksun goster urksun
-nerminator
-kibariyenin annesi return
-levent oran nigthmare
-sapik bir polisin isledigi seri cinayetler icin: dogan gorunumlu komser sahin
-sezercik zombi parcasi
-yusuf yusuf.. (3-4)
-nuri alco ile ormanda bir gezi
-veled-ul iblis (the omen)
-kusum aydin (the ring)
Bizmkiler cehennemde
- Yere tükürme alışkanlıkları sayesinde cehennemin ateşini söndürebilirler...
- Zebanilere rüşvet verip cennete girmeye çalışabilirler...
- Arazi mafyası bir Türk mevta, bütün cehennemi gasp edip burayı boşaltın diye ahaliye zulüm edebilir. Olmadı zor koşup her tarafı ateşe verebilir.
- Abi burası çok fena sıcak oldu, bi vantilatör alalım diyebilirler.
- Cehenneme gitmekten memnun kalmayan Türkler ben bi arkadaşa bakıp çıkacam deyip zebanileri kandırmaya çalışabilirler.
- Cehennemin tam göbeğinde, karşıdan ağzında sigara gelmekte olan bir Türk, abi ateşini bi verebilir misin diyebilir.
- Cehennemde Türkler itfaiyeyi arayıp burda yangın çıktı diyebilirler. Dahası Türk itfaiyesi bütün cehennem ateşi yanıp bittikten sonra gelebilir.
- Abi şu ateşi bulmuşken iki kilo kanat alalım da mangal yapalım diyen Türkler çıkabilir.
- Girişimci bir Türk Aygazın Cehennem bayiliğini alıp Aygaaaaaz diye bağırtabilir. Çünkü yemek için ateşe ihtiyaç vardır.
- Cehennem sıcağından bunalan bazı taşralı Türkler havlu ıslatıp enselerine koyabilirler.
- Aşrı sıcaktan bunalan bazı Güneyli cehennemliklerimiz
'hanım hazırlanalım, yayla mevsimi çoktaaan geldi' diyebilir.
- Cehennemin daha az sıcak yerlerine tüymek isteyen bazı uyanıklar, politikacı cehennemlikleri araya koyabilirler. Ve dahi hamili kart yakinimdir çıkartıp zebanileri uyutmaya çalışabilirler.
- Bazı ders almaz, uslanmaz edepsizler
'bu ne oğlum ortalık gavur gibi yanıyo' diyebilirler.
- Türk Meteorolojisi cehennemde sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde seyrettiğini hafta sonu yağış beklendiğini, söyleyebilir. Sıcak havanın da Sahra çölünden geldiğini söyleyip günahı Araplara atabilirler.
kızılderil özdeyiş-ata sözleri
Beyazların Amerika'ya adım atmasıyla kaderleri değişen ve asimilasyona uğrayan Kızılderililerin bazı sözleri, yüzlerce yıl öncesinden günümüze bilgelik taşıyor.Bir kızılderili atasözü, 'Nimet de külfet de büyük ruhun elindedir. Bazen onun külfeti bizi nimetinden daha fazla akıllandırır' derken, bir başka atasözü ise 'Derinin rengi insanları farklı kılmaz. İyi iyidir, kötü kötüdür. Büyük yaratıcı hepimizi kardeş olarak yaratmıştır' ifadesiyle eşitliğin ve kardeşliğin değerini gözler önüne seriyor.
Polisler tarafından çıkarılan ve mevsimlik olarak yayınlanan Son İstasyon dergisinin 2. sayısında kızılderili ata sözlerine yer verildi.Kızılderili ritüelleri ile 'Oturan Boğa', 'Geronimo', 'Dinelen Ayı', 'Çılgın At', 'Kara Şahin', 'Tepen kuş', 'Kırmızı Bulut' ve 'Gümüş Bıçak' gibi ünlü kızılderili şefleri hakkında bilgiler de verilen yazıda, Apache, Siouw, Cherokee, Kara Ayak, Comanche, Arapaho, Mohican ve Cheyenne gibi ünlü kızılderili kabilelerinin yüzyıllardan süzülüp gelen ata sözleri de yer alıyor. Kızılderili kültürü ile inanışlarını da yansıtan bilgelik dolu atasözlerinden bazıları şöyle:
'-Ağlamaktan korkma. Zihindeki ıstırap veren düşünceler gözyaşı ile temizlenir.
-Arkamdan yürüme, ben öncün olmayabilirim. Önümde yürüme takipçin olmayabilirim. Yanımda yürü böylece ikimiz de eşit oluruz.
-Bir düşman çok, yüz dost azdır.
-Düşmanımı cesur ve kuvvetli yap. Eğer onu yenersem utanç duymamayım.
-Derinin rengi insanları farklı kılmaz. İyi iyidir, kötü kötüdür. Büyük yaratıcı hepimizi kardeş olarak yaratmıştır.
-Su gibi olmalıyız. Her şeyden aşağıda ama kayadan bile kuvvetli.
-Yeryüzüne iyi muamele et. O babanızın malı değil, onu çocuklarınızdan ödünç aldınız.
-Komşunun hakkında hüküm vermeden önce iki ay onun makosenleriyle yürü.
-Ölüler güç ve bilgilerini beraberinde götürmez, yaşayanlara ilave eder.
-Bir kere 'al şunu' demek, iki kere 'ben vereceğim' demekten iyidir.
-Gözün ile değil yüreğin ile hüküm ver.
-Kehanet, muhtemel bir olayı kesin bir bakış ile görmekten başka bir şey değildir. Hava ya bulutlu olacaktır ya da güneş açacaktır.
-Eğer herkes bir başkası için bir şey yaparsa dünyada ihtiyaç içinde kimse kalmaz.
-Yanlışı gören ve önlemek için eli uzatmayan, yanlışı yapan kadar suçludur.
-Şeytan hakkında konuşmayın. Gençlerin kalbinde merak uyandırır.
-Senin vicdanını senden başkası temsil edemez.
-İnsanlar tabiattan uzaklaştıkça kalbi katılaşır. İnsanın gözleri öyle kelimelerle konuşur ki dil onları telaffuz edemez.
-Verdikleri sözün sadece birini tuttu çatal dilli soluk yüzlüler; topraklarınızı alacağız dediler ve aldılar.
-Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde, beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak.