Çoban Yıldızı Adlı Antoloji.com Üyesinin Şai ...

Bu şiire yorum yazılmaz ki?

Utanırım...Sıkılırım...

Vah Forsa vah! Sanki kabusmuş dünyan senin...Forsaları anlayamamışız, diyorum kendi adıma... Kah rüya, kah hülya, kah kabus halinde iç içe betimlemeleriyle biten bir şiir... İmgelemeleri çözerken başka bir imgenin başlaması harika...Bulmaca çözer gibi okudum gitti... Ve böylece Forsa'ları iyice anla ...

Aklım yeni bir akıldır çiçeklerden
Mantığım mantığın üstünde yeni
İçimde Nuh'un en yeni tufanı
Dünyaya ayak basıyorum yeniden

Dilerim bu güzel gecede, Leyle-i Kadir'de herkes yeniden Nuh Gemisi'ne binmiş ola...Sevgi ve muhabbetlerimle...

Güneşini kaybetmiş bir ağacın kollarında
hüznü bekliyordum
Çırpınmak değildi bunun adı
yada yalvarmak



Güzel satırlar...Güneşini bir ağaç gibi kaybedenler bu satırları daha da bir güzel anlıyor...Zaten şiir hislerin tercümanı değil midir?

Ben anlamam şiir yazmaktan... De, okumaktan veya hislerin yüreğime dolmasından birşeyler anlarım... Yanlış mı düşünüyorum, şiir okudumu insan mutlu ve huzurlu olmalı... Hoş hisler belirmeli yüreğinde... De, bu şiirde ben kasıldım... Gerçi şiirin temasıda öyleymiş...Öyküsüde öyleymiş... Gerçekten kar ...

Siyaset ile aram iyi değildir... Ama Muhsin Bey takdir ettiğim kişiler arasında idi... Beyfendi kişiliği, engin ve dingin hali hep hatıralarımızda güzel bir seda olarak kalacaktır...

Onun ardındanki hislerim şiire yorum yapmaya fırsat vermedi.

Kırmızı Gül

Hep gül yüzünü görmüştüm senin
Gül kadar sevmiştim
Boş bakışlarında bile titrerdi içim
Kanardı yüreğim
Düşlerdim gecenin karanlığında
Isınırdım sıcacık ellerinde
Ten kokunu alırdım doyumsuzca
Sen olduğunda gözlerimde


Gözlere bakarak kalptekini anlamak... Bu sonuca ...

Kıymet bilenler sağolsun...

Şiirde değilde, mananın ifadesi hoşuma gitti.

Nede olsa bende onlardan biriyim.

:)

İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su;
Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu.
Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek;
Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?


Şu satırlara bir bakınız...

İnsan ne ki? Üç beş damla kan... O kadar...Kan gittimi insanda yoktur...Veya ırm ...

Bitti mi?

:)

Tüm yaratılmışları sıralıyordu. Kaptırmıştım kendimi...Ama baktım ki, şiirin sonu gelmiş. Ne kadar apartmanlar arasında yaşasak bile, doğayı ikrar eden şiirler yinede bize çok dost geliyor...


Deniz; karanlık gece,
bulut; deniz kabuğu,
ay; inci.


Kendimi karanlık geced ...

Sen güneşle soluklanıyorsun ben ay ile
Ama aynı aşkla yanıyoruz ikimiz de.


Şiirden cımbızla aldım bu iki satırı...

Başka bir yerini beğenemedim...

Çılgın mıydım, tutsak mıydım
Yüreğinde karanlığın?
Kan kurudu-
Ben gül oldum açıldım.


Kış Bitti,,, doğru, güller baharda açıyor...

Şiirin kelimelerinde, satırlarında, betimlemelerinde turlarken sanki nar ekşisi tadıyor gibiydim... Sanki, fırtınalı bir havada deniz kokusu burnuma geliyordu...

Ekşimsilik o kadar güzel işlenmiş ki,...

Şiir güzel...

Beğendim...


Özellikle,

Ey yangınlarda patlamaya hazırlanan merak ...

ne güzel
bir hayali hissetmek
deli düşler denizinde yüzmek
kızıl şarapları çekip içime
bilmediğim bir adamı özlemek
ne güzel..


Bir hayali düşlemek biraz pempemsidir, hoştur...

Ama deli düşler denizinde yüzmek insanı geriyor...

Aynı manalarda satırlar ard arda olsaydı çok daha t ...

her gül kendi kokusuyla resmedecek dünyayı
her kül kendi ateşiyle
bekle


gül yaklaşır külüne bir vuslat vermek için
kül acıya saklanır hasret büyütmek için


ben dudağım gül sensin
sen yangınsın kül benim

kül dedi ki
seni bülbül severse beni rüzgâr götürür
sonra gurbet başla ...

Ama yapayalnız da değil
Yaşıyordu beraberce
Karşısındaki hiç kimseyle


Ah yalın ve öksüz kalmış kişilikler...

:)

Bilmece sonunda çözüldü... Ama bir bilmece de şairin kendisi için var... Onu hala daha çözememiş...

Tüm şiiri okudum, bir şey anlamadım...

Çok mu yorgundur ruhum, düşüncelerim...

Bundan dolayı mı anlamadım?

'bir bulutun ardına inen dolunay kadar
inceymiş zaman'


Sadece üst satırdaki mana güzeldi, anlamlıydı...

Bunun gerisi yok gari...


Özür dilerim şair...

Sevemedim şiirin ...

Bilirdimde, duyardımda, bu kadar akıl ve mantıktan uzak olunabileceğini inanın bilmezdim...

:)

A be şiir yazan şair(!) sen hiç Marifetullah çizgisinde yürümedin mi? Bu kadar caihl kalmayı nasıl becerdin?

Kurgu düşüncelerin bile bu kadar denli arsız olamazdı...

:)

Sadece gülüyorum h ...

Mevlana'nın ağdalı sözleri karşısında Yunus vari bir yakalamışsınız...

Ben bilmem ağdalı sözler,
Konuşamam farsça, arapça deyimler,
Öz Türkçe benim dilim,
Ben söyledim, sen anlayıver,
Orda sen varsın sen!
Durursun bütün heybetinle,
Dim dik ayakta.


Bu dizeler bunu çok güzel ifade ...

Eylül bir başka hal almış...

anne bana eylül'ü yorsana
gençliğine döner güzelleşirsin
sormam kırışıklarda kalan ayrıntıları


Eylül yılın kırışık ayı. Ömrün kırışık mevsimi...

:)

Vah vah vah!

Sevgiliyi kandıramadı... Bir güzel söz alamadı...

Erkeklerin 'Pes' etmeğe ramak kaldığı bir durum...

:)

İçteki yangın yumuşak ve hafif kalem darbeleriyle şiire dönüşmüş. Okurken yorulmuyor insan, yürekteki hasreti hissediyor...

Dön
Tâ içre her lahza tutuşuyor bedenim
Desemki; hafakanlardayım
Gelmez misin baba
...........
Varlığına tam da bu kadar muhtaçken
Şimdi ayrılığın vakti miydi ba ...

Hissedince sana vurulduğumu
Anladım ne kadar yorulduğumu
Sakinleştiğimi, durulduğumu
Denize dökülen bir pınar gibi


Yolunuza bir engel çıktı...Bende tükenmez bir hayat vardı, dan sonra, yolunuza biri çıkınca tükenmez hayatınız tükendi mi? Bu fakirce o hazine artar diyorum...

:)

Sözü ...

Bu tip şiirler Nurullah Genç Bey'e ait sanırdım...

Ama bu şiir harika!

Serbest yazılmış, kelimeler o kadar derin manalar taşıyorki, araştırmaya itiyor insanı... Tam olarak
mana kalıplarında ilerlerken ruhum tad alıyor. Bilinmişliğin kıskacında öylesine yazılmamış bir şiir... Çok severek ve hu ...