Sait Diyapoğlu Adlı Üyenin Nedir Yazıları - A ...

  • dadaizm

    25.03.2004 - 23:42

    jean arp, tzara gibi genç sanatçıların fransızca tahta at anlamına gelen dada ismini kullanarak sonrasında birçok fransız sanatçıyı içine alan ve daha sonrasında sürrealizme(gerçeküstücülük) evrilen bir akım..resim tandanslı olup, dönemin çok yetkin edebiyatçılarını da içine almayı başarmıltır..zira bunlardan en önemlileri (zaten yakın arkadaş olan) breton-aragon-soupauld üçlüsüdür..akabinde eluard da dahil olmuştur bu üçlüye..kutsal kitapları maldoror'un şarkıları'dır ve bu kitabın kutsiyetini korumak pahasına bar basıp kavga etmişlerdir.sonrasında sürrealist olan bu şair grubundan, aragon o dönem tanıştığı elsa triolet onu toplumcu-gerçekçi akıma evriltmiştir..
    sloganları oldukça ilgi çekicidir: 'sanat öldü, yaşasın sanat! '

  • çeşmi siyahım

    25.03.2004 - 23:33

    siyah göz(lü yar) sözlük manası bulunan, divan edebiyatında sıkça kullanılmış bir mazmun olan, mahsuni usta'nın muhteşem bir türküsü olan oldukça lirik bir farsça tamlama...sonrasında vizontele'de kardeş türküler de daha değişik enstrümanlarla türküyü gayet güzel yorumladılar ve bu vizontele'nin soundtrack'inde yer aldı..hatta bu durum ekstra bir telif olayına da sebep olmuştu, hafızam beni yanıltmıyorsa..
    özce; nefis bir türkü, oldukça lirik bir sesleniş..çeşm-i siyah...

  • tabutta rövaşata

    24.03.2004 - 19:20

    tuncel kurtiz ve ahmet uğurlu'nun muhteşem oyunculuklarıyla süslenmiş, müziğini babazula ve yansımlar grubunun yaptığı, buruşturulupbir kenara atılmışların ve çok şiirsel bir aşkın filmi..çamur'da beni hayal kırıklığına uğratan usta yönetmen derviş zaim'in ilk filmi..izlediğim en iyi beş türk filminden biri olarak sayabilirim.

  • iskender pala

    24.03.2004 - 14:33

    divan şiiri profesörü, l-m yayınevinin kurucusu ve tek yazarı, zaman gazetesinde, e,türk edebiyatı,kaçak yayın gibi dergilerde yazan üstad.. hocam olmasından her zaman övündüğüm, aruz yığıntısı sandığım divan şiirini (has şiiri) bana tanıtan, sevdiren bir güzel insan.. ben onun kadar üretkenine az şahit oldum.. onu tanımış olmak sanırım çok önemli kazanımlarımdan bir olacak..

  • lavinya

    21.03.2004 - 13:00

    rivayet olunur ki; asaf lise yıllarında kitabı çıkmış ve etraf tarafından az çok tanınan bir şairmiş.edebiyat derslerinde de hoca şiir okuturken bir türlü asaf'a söz hakkı vermezmiş, şiir okuması için.bir gün asaf dayanamayıp 'hocam tamam, olabilir beni sevmiyorsunuz. bana şiir okutmuyorsunuz.ama kitabım var, kendi şiirlerim var.hiç olmazsa bunun için okutun.'demiş. hoca da 'özdemir, sen şiir okumuyorsun, şiirin canına okuyorsun.' demiş.rivayet bu.sonra uzun yıllar asaf edebiyat matinelerinde, alkollü gecelerin sonunda hep şiir okudu.çok etkileyici bir biçimde. ve bitirişi hep aynı şiiriyle yaptı: 'sana gitme demeyeceğim, ama gitme lavinia/adını gizleyeceğim, sen de bilme lavinia...'
    ayrıca feridun düzağaç'ın yaptığı ilk bestedir ve döneminde emmoğlu'dan sonra radyolarda en çok çalan şarkıdır..

  • oğuz atay

    20.03.2004 - 14:04

    tutunamayan manifestosunun kalemi..koskoca,upuzun bir şiir okudum ben, adı tutunamayanlar olan..selim hepimizdir, hepimiz selim..koskoca selamlıyorum büyük usta atay'ı..

  • sibel kekilli

    20.03.2004 - 13:45

    son zamanlarda izlediğim en koltuğa yapıştırıcı, mideye yumruk filmi olna duvara karşı'nın daha önce pornografik filmlerde oynadığı ortaya çıkan iki başrol oyuncusundan biri..bence tiyatrocu, sinema oyuncusu, reklam yıldızı ve daha birçok titre sahip meltem cumbul'dan kat be kat daha iyi bir oyunculuk sergilemiş..otomatik tepki vermeye ve show business'ın bütün yemlerini kapışmaya fazlasıyla idmanlı olan türk toplumunun filme de, sibel kekilli'yi de olan yaklaşımına şaşırmamak lazım..filmi izlemeli, fatih akın'dan haberdar olmalı, birol ünel'in muhteşem performansına dikkat edilmeli, sibel kekili ve meltem cumbul'un arasındaki fark fark edilmeli..

  • edip cansever

    19.03.2004 - 18:20

    'edip, dip'te bir nüans..' k.iskender

  • dostoyevski

    19.03.2004 - 18:16

    'hepimiz kendimizi tanrı'nın kulları sanıyoruz, oysa hepimiz birer dostoyevski karakteriyiz..'

  • neşet ertaş

    17.03.2004 - 20:39

    'sen orada, ben burda
    ömrümüz geçti böyle'

  • ece ayhan

    17.03.2004 - 20:18

    'azizim, güzel atlar güzel şiirler, gibidirler
    öldükten sonra da tersine yarışırlar, vesselam..'

  • charles bukowski

    16.03.2004 - 18:59

    uzun zaman amcaoğluyla izleme hayalleri kurduğumuz ve istanbul'un altını üstüne getirerek arayışlarımızın sonunda çok garip bir biçimde bulduğumuz barfly filminin senaristi, koca göbekli yazar-şairi..bütün kitaplarını okuduğum ama aralarından en çok 'kaptan yemeğe çıktı ve tayfalar gemiyi ele geçirdi' kitabını beğendiğim bir garip ruh..at yarışları, altılı bira, ucuz viski, ucuz puro, anne-baba nefreti, postane ve ille de kadınlar..

    'seni sevmenin daha az cesaret istediği bir devirde senden nefret ediyorum' diye yazmış..gerçekliğine inanmıdığım ama beni hep çeken çok ilginç bir amerikandır..john fante'nin şiirseli..

  • peyami safa

    16.03.2004 - 18:51

    şu sıralar ev arkadaşımın tezi olarak 'fatih harbiye' romanını aldığı ve ben tezin yazımında yardım edeceğim diye okumak zorunda kalacağım romanın yazarı..nazım'ın bir dönem arkadaşı, sonra kavgalısı..

  • bob dylan

    16.03.2004 - 18:46

    elbet, bittabii ki 'one more cup of coffee'..ve olmazsa olmaz, 'sarah'.. çirkin deha..

  • tutunamayanlar

    14.03.2004 - 16:55

    hayatta iki türlü ilişemeyen insan topluluğu vardır, iki türlü ezik, iki türlü kıyıda, bunlardan ilki; tutunamayanlar'dır..ikincisi de; yapışamayanlar..şiirsel olanı ve içinde kekre tatlar barındıran ilkidir..kutsal kitabının o.atay tarafından yazıldığı ve peygamberinin s.ışık, t.özben harmanının olduğu ilkidir..ikincisi ise tamamiyle hayat'la ilgilidir..yapışamamış olmakla..itilmiş, buruturulup atılmış olmakla..tutunamayanlar bir melankoli manifestosudur..ve melankoli de bir ruh hali değil, bir taciz-tecavüz yöntemidir..değil mi?

  • küçük iskender

    10.03.2004 - 16:30

    o zamanlar yaçadığım şehre -mardine- yeni açılan bir hastane sebebiyle bir doktor kızı gelmişti ankara'dan..içmek istediğini söylemişti, bunu o şehirde ancak araba içinde yapabilmiştik..lise iki ya da lise sondaydım ve toplumcu gerçekçi şiirden hemen hemen sıyrılmak üzereydim..o zaman işte k. iskender diye biri çıktı karşıma.. ilk alp'in defteri'ni ezberlemiştim..ve nedendir bilmem, kızların sevmediğini düşünürdüm hep.. o kız o gece bana k.iskender'i tanıyıp tanımadığımı sormuştu..ben hemen alp'in defterine başlamıştım.

    şimdi de görüyorum ki genelde bayanlar yazmış bu kısma. yanılmışım..
    tüm kanlı lağım fareleri'ne..

  • selim ışık

    10.03.2004 - 16:20

    aylak adam'ın c.'si ile birlikte tutunamayanlar'ın selim ışık'ı türk edebiyat tarihinin en kendine has ve özgün karakterleridir bence..ikisinin yaratıcısı yusuf atılgan'ı ve oğuz atay'ı selamlıyorum, en içten.. ruhlarına değsin..

Toplam 65 mesaj bulundu