Dünyanın en şişman insanı 1941 yılında dünyaya gelen Jon Brower Minnoch dur. 1978 yılında hastahaneye kaldırıldığında 635 kilo olarak tartıldı. 1983 yılında 42 yaşında öldü.
EN ŞİŞMAN KADIN
Dünyanın en şişman kadını 1972 yılında ölen Percy Pearl Washindton dur. Hastahaneye geldiği zaman 399.1 kilo idi
şişmanlık insanlar ve yiyecekler var olmaya devam ettikçe insanların yakasını bırakmayacaktır..tek çözüm yolu bütün şişmanlarımızı dünyanın en fakir ülkesi sudana 5 yıllığına bırakmaktır..bilim adamları erken yaşlarda yapılan diyetlerin ileride şişmanlığa yol açtığını söylüyor..düzensiz beslenme alışkanlıkları insanları şişmanlığa doğru götürüyor..evet şişmanlık bir hastalıktır..herkesin yediklerini midesinde sindirmesi ve yakması mümkün olmuyor..biraz da genetik özelliklere bağlı bir şey..küçük bebeklere annelerin yee yeee yeseneeee diye dayatması sonucu ileride sanayi tüpü gibi olup çıkıyoruz..fast-food yememek lazım.artık bırakın şu aptal şeyleri doğal besinlerle beslenmek varken neden yağlı,besin değeri düşük vitaminsiz şeylerle uğraşıyorsunuz..sonra neden insan oğlunun yaş ortalaması düşük dersiniz..hollandadaki dünyanın en yaşlı kadını 116 yaşında ve uzun yaşamasını sağlıklı beslenmeyle
açıklıyor..
ilk olarak fransaya verilmiştir..ticari ayrıcalıkları karıştırmamak lazım..ilk ticari ayrıcalık venediklilere verilmiştir...kanuni sultan süleyman her iki padişahın hayatı boyunca geçerli olacak bu antlaşmayı imzalamış..fakat kanuniden sonra sırası ile 3.murat zamanında ingiltereye sonra da rusyaya verilmiş ekonomi işlemez hale gelmiştir...lozan barış antlaşmasında taviz verilmeyen konular arasında yer almıştır..
DÜNYANIN EN UZUN YAŞAYAN CANLISI KATEGORİSİNDE Sekoya ağaçlarından sonra ikinci sırada gelirler..bizim buradaki darıca hayvanat bahçesine gelerek dünyanın en büyük balığını ve 300 yaşındaki bir kaplumbağayı görebilirsiniz..
düşündükleri ve yaptıkları ile değil cesareti ile herkesin takdir etmesi gereken birisidir..kendini, genç yaşta 'deniz gezmişler bu ülkeye feda olsun' diyerek daraağacına cesaretle yürümüştür..1972 de mahkeme kararı ile anarşist,terörist ilan edilmiştir ama sonra aklanmıştır..CASTRO da mahkemede tarihe geçen şu lafı söylemişti:'TARİH BENİ BİR GÜN AKLAYACAKTIR'
Burda bedenli cinlerin bir zamanlar yerküremizede biz insanların gelişmesini sağlama olsun eytim konusunda olsun dünyamıza geldikleri ve yaşadıklarını öğreneceksiniz.
72 Cin Suresi
Bismillahhirrahmanirrahim
1- De ki bana bildirildiki bir grup cin bana geldi ve onlara Kuranı anlatmamı istediler okudum dinlediler.'biz harikulade bir kuran işitik dediler.
10-Biz bilmiyoruz yeryüzündeki insanlara bir kötülükmü istenmiş, Yoksa Hepimizin Rabbi olan Allah onlara doğru bir işmi dilemiş? '
11- Doğrusu biz cinlerden iyi imanlı ve doğru işler yapanlarda var.yanlış Allaha asi gelenlerde var. biz cinler cok farklı yollara bölünmüşüz.
12-Yeryüzünde Allahı aciz bırakamayacağımızı anladık, yeryüzünden kaçıp uzayda başka dünyalara göç etmeklede Allah'ı aciz bırakamayacağımızı anladık.
----------
Yüce Kutsal kutsal kitap Kur'an-i Kerim'de, Hz. Süleyman(a.s) hakkında nazil olan ayetlerde, bedenli cinleri emrinde çalıştırdığı bildirilmektedir. Hz. Süleyman, bedenli cinlerden oluşturduğu isçilere, onların usta ve sanatkarlarına kaleler, burçlar, saraylar yaptırmış; heykeller, mabetler, mescitler yaptırılıp, bunlarla yemekler pişirilip halka ikram edilmiş ve insanlar, bu nimetler ve refah içerisinde tembelliğe zevk ve eğlenceye dalmadan çalismaya ve kendilerine verilen nimetlere şükre davet edilmişlerdir. Çünkü insanın esas gayesi Allah'a kulluk etmek ve Onun verdigi nimetlere, sıhhat ve afiyete şükretmektir. Kutsal Kıtaplardan Kur'anda, Hz. Süleyman'ın bedenli cinleri denizlerin diplerine dalma işinde kullandiği da belirtilmektedir. Hz. Davud'un 19 oğlundan biri olan Haz. Süleyman'a Allah'ü Teala tarafindan çok özel bir güç verilmiştir. Eski dünyaTarihini araştırısanız italya mağralarında Binlerce yıl eskiden insanların Astronot resimleri uzay gemileri çizdikleri altaki resimlerde görebilirsiniz
----------
Hz. Süleyman cinlere, şeytanlara hükmetmiş, özellikle onların inşaat ustalarına, denize dalan dalgıçlarına vazifeler vermiş ve çalıştırmıştır Birbirine zincirli vaziyette, cezalandırılmadıkça rahat durmayan, iş yapmayan diğer cin veşseytanlar da onun emrine girenler arasindadşr. (25. Sat Suresi 37,38) Bu şeytanlar içerisinde iblis yoktur ancak Iblis'in gayret ve çabasiyla.
----------
Şer ve fesat ehli olan ve adına şeytan denilen cinler vardır. Cinler alemini teşkil eden bütün cinler değil, içlerinden yalnız belli bir kavmidir. Cinler ve şeytanlar Hz. Süleyman tarafindan insanların güç yetiremeyecekleri derecede agır işlerde çalıştırılmış, yüksek binalar yapılmiş, maharet isteyen sanatlar icra edilmiştir. Belkis gibi bir hükümdar sultanın su dolu zannedeceği derecede sırçadan yapılmış havuz bunun bir örneğidir. Mescit ve mihraplar azizlere ait timsal ve heykeller ve daha buna benzer işler Hz. Süleyman'ın emir ve isteği üzerine bu cinler tarafindan yapılmıştır
----------
(27) 13 yaşında iken Saltanat' a geçtigi rivayet edilen Hz. Süleyman Beyt-i Makdis'in 4 yıl sonra inşaatını yeniden başlatmıştı. 53 yaşına geldiği zaman bitmesi için fazla bir iş kalmamıstı ama Cibril Emin gelmiş hayatının sona erdiğini izin verilirse ölüm meleğinin görevini yapmak üzere beklediğini bildirmişti. Tek dileği vardi:
----------
'Allah'ım cinler ve şeytanlar benim öldüğümü duyarlarsa Beyt-i Makdis'in yapımını bırakırlar.O halde vefatımı geç duyur. 'Bu duasının kabul edilmesi üzerine sırça sarayına girdi ve ibadete başladi. Dışarıda görenler onu iki eliyle tuttuğu asasına alnını dayamış halde müsahede ettiler. Ayaktaydı, bir sşyler düşünüyormuş gibi bir hali vardı. Hz. Süleyman günlerdir hatta haftalardır hep aynı yerde aynı vaziyette duruyordu.
----------
Bu arada Hz. Süleyman'ın asasını kemirmeye başlayan bir kurt Yüce Mevla'nın görevlendirmesiyle geceli gündüzlü uğraşıp duruyordu. Nihayet bir gün asasının ucu iyice kemirilmiş oldu ve kaydı.
----------
Ona dayanmış olan Hz. Süleyman vücud-u şerif'i yere yığıldı. Tam bu sırada ona bakanlar vefat ettiğini anladılar ve cinler derhal işi biraktılar. Şu an günümüzde Kudüs'te bulunan cinlerin yapmış olduğu mescit Beyt-i Makdis halen ayaktadır.
İnsan olmayan akıllı varlıklardır. Hak teala Kainatta sadece bizi deyil, 19000 bin Yıldızlarda 19000 bin İnsan özellikleri taşıyan yani akıllı varlıklar yaratmıştır. Tabiki bunların en nihayi saıyısını gene Allah bilir.
Aslında cin nedir sorusuna cevap vermeden önce, bizler yaratılmışlar neyiz sorusuna yanıt aramalıyız? Bu günki Bilim ve ilim araştırmacıların ilmi çalışmalarının sonucunda dünyamızın güneşten kopma bir parça olduğu hepimizin malumu, o zaman varlıklar yani Biolojik bedene sahip her varlık Ateşten yaratılmıştır. Biraz daha izah etmek gerekirse. Dünyamız gaz kütlesi halindeyken zaman içinde soğudu, Denizler kara parçaları oluştu ilk canlıların suda ortaya çıktığını sadece Bilim adamları deyil Kuran-ı kerimde aynı olayı anlatır. bu canlıların zaman içide karaya doğru göç etmesiyle, dünya bu günki haline geldi. Biz dünya üstündeki canlılar olsun başka dünyadaki canlılar olsun, hepimizi Allah ateşten yaratı.Kutsal kitaplarda yazılanlar ben sizleri sudan yaratım ve toprakla sizleri katı sıvı haline getirdim demesi yaratılışın ikinci aşamasını anlatıyor. Ben ise sizlere yaratılışın ilk halini anlatmaya çalıstım.
bu oluşum bizim yerküremizde nasıl oluştuğsa, Evrenin herhangi bir uzak köşesindede benzer şekilde cereyan etmiştir, Allah daha iyisini bilir.
----------
CİNLER
burda cinlerin kim olduklarını net bir şekilde anlayacaksınız
72 Cin Suresi
Bismillahhirrahmanirrahim
1- De ki bana bildirildiki bir grup cin bana geldi ve onlara Kuranı anlatmamı istediler okudum dinlediler.'biz harikulade bir kuran işitik dediler.
10-Biz bilmiyoruz yeryüzündeki insanlara bir kötülükmü istenmiş, Yoksa Hepimizin Rabbi olan Allah onlara doğru bir işmi dilemiş? '
11- Doğrusu biz cinlerden iyi imanlı ve doğru işler yapanlarda var.yanlış Allaha asi gelenlerde var. biz cinler cok farklı yollara bölünmüşüz.
12-Yeryüzünde Allahı aciz bırakamayacağımızı anladık, yeryüzünden kaçıp uzayda başka dünyalara göç etmeklede Allah'ı aciz bırakamayacağımızı anladık.
----------
----------
Cinler bizim şu an yaptığımız gibi? Bir Zamanlar dünyamızı imar ediyorlardı. Ama Allah insan oğlunu dünyada bir müddet barındırma kararı alınca. Cinler bu dünyadan gittiler mecbur bırakıldılar. Cinler teknolijik gelişimlerini bundan millyonlarca yıl önce tamamlamıştılar onlar için uzay gemileri yapmak ışık hızıyla uçmak doğal ve gayet normaldir.
bu sebeden dolıyıda onların uzun ömürülü olmaları ın sırrı cok serri ve hızlı olmalarına bağlı aslında onlarda ortalama olarak bizim kadar ömürlüdürler.
bu günki bilim adamalrınında ispatladığı gibi zaman genişler yada daralabilir
şöyle yani hız artıkca zaman yavaşlar. Bir uzay gemisinde dakikada üçyüzellibin Kmh hızla gittiyinizi düşünün ve dünya Saatiyle on yıl sonra geri dönüyürsunuz geldiyinizde sen on yıl yaşlanmış olacaksın ama senin çoçukların ölmüş torunlarının torunlarını ancak bulabilirsin geldiyinde.
umarım anladınız ne demek istediyimi?
Bazı insanların cinlenmelerine gelince... cinler dünyadan göç etiklerinden ama bu göç mecburi olduğundan ötürü, bir türlü kendilerine yediremediler. Tabiki burda söz konusu olan cinler, Rabbimizin yasalarını çiğneyen cinler yani günahkar olanları. onlar insanların aklını başından almak gibi korkutmak gibi aslında imanlı olan insana hiçbir zarar veremiyorlar, yapı itibarıyla insandan daha esnek olmaları onların insan karşısında herhangi bir kaba kuvvette zayıf düşmeleri demektir.
Ama Tüm cinlerin bir yasassı vardır, onlar insana karışmaz. Dediyim gibi bazı istisnalar dışında, herkes kendi boyutunda yaşar ve ölürler. İnsan oğlu şu an cinler alemlerine yolcuk yapabilmek için teknik birikimiden çok uzak, cinler alemlerine yolcuk yapabilmek için. Ama bir gün insanlar ve Cinler bir araya gelecekler. Çıkar amaçlı olan cinler ve insanlar kainatta mazlum Varlıkları soymak onaların yeraltı yerüstü zenginliklerini almak hedefli müteffikler oluşturacaklar.
Allah onlara soracak ben size yassak etmedimi bir araya gelmenizi? onlarda diyeceklerki Ey Allah'ımız!
çok derin bir mevzudur.üçüncü boyut varlıklardır.bahsedilen her yere gelirler.ışık hızı ile hareket ederler.islama göre dünyada yaratılan herkesin bir tanesi iyi bir tanesi kötü olmak üzere iki tane cini vardır..bazı din istismarcıları yüzünden cin konusu türkiyede anlaşılamamıştır..ben onların yalancısıyım..KGB VE CIA in cinleri kullanarak bazı olayları çözdükleri iddia edilmektedir..metafizik kapsamına da giren bu konuyla herkesin uğraşmaması gerekir..
şaka da olsa telefon rehberlerini ezbere bildiğim için arkadaşlarım tarafından otistik muamelesi görüyorum hala...gecenin bir saatinde arayıp ya şu mehmetin telefonu neydi diyorlar..daha sonra bilmem şu çocuk hangi üniversitede okuyo kaç puan aldı falan gibisinden soruları hep bana soruyorlar..
iki otistik kardeş bundan aylar önce bilim teknikte konu olmuştu..siz herhangi bir tarihi söylüyorsunuz onlar o günün hangi güne denk geldiğini hesaplıyorlar..tarihler farketmiyor..milattan önce bile bir tarih söylediğinizde bunu cevaplayabiliyorlar..
şiirde iyilik herkese göre değişir..insan nasıl düşünmek istiyorsa öyle düşünür, buna bir sınırlama koyamazsınız..necip fazıl ideolojiyi aşmış biridir..
İzmir'in Ödemiş ilçesinde 1887 yılında doğdu. İstanbul Mülkiye Mektebini (Siyasal Bilgiler Fakültesini) 1909'da bitirdi. Bir süre maiyet memurluğu ve öğretmenlik yaptı. 1914 başında öğrenimini sürdürmek için Belçika'ya gittiyse de Savaşın çıkması üzerine yurda dõnmüş, bir süre askerlik görevini yerine getirdikten sonra devletçe İsviçre'ye gönderilmiştir.
Saraçoğlu Cenevre Siyasal Bilgiler Okulunu bitirmiştir. Öğrenimi sırasında Türkiye'nin propagandasını yapmış, hatta Fransızca bir dergi bile çıkarmıştır. İzmir'in işgali üzerine yurda döndü ve Ege Kuvayi milliyesinde çarpıştı. İkinci TBMM'ne İzmir Milletvekili seçildi. Fethi Okyar kabinesinde Milli Eğitim, Üçüncü İnönü kabinesinde Maliye bakanlıkları yaptı. Bu çalışmaları sırasında temel bazı mali kanunların çıkmasını sağladı. Türk borçlarının ödenme biçimi üzerinde başarılı sonuçlar aldı. Pek çok uluslararası mali toplantıda Türkiye'yi başarı ile temsil etti.
1933'te Adliye Bakanlığına getirildi. Bu görevi sırasında da Hakimler, Avukatlar, İcra-iflas kanunları gibi önemli mevzuatın çıkarılmasını sağladı. Celâl Bayar ve Refik Saydam hükümetlerinde Dışişleri bakanı olarak büyük başarı kazandı. Refik Saydam'ın 9 Temmuz 1942'de ölümü üzerine başbakanlığa getirildi. 9 Temmuz 1942 - 9 Mart 1943 arasında birinci, 9 Mart 1943 - 7 Ağustos 1946 arasında da ikinci kabinesiyle çalıştı.
1 Kasım 1948'de TBMM başkanlığına seçildi. Cumhuriyet Halk Partisinin son Meclis başkanı olan Şükrü Saraçoğlu yerini Demokrat Parti'nin adayı olan Refik Koraltan'a 22 Mayıs 1950'de devrederken siyasetten çekilmiş ve 1953 yılında İstanbul'da vefat etmiştir.
Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Şilili ünlü şair Pablo Neruda, yüzüncü doğum yılında ülkesi Şili ve Türkiye’nin de dahil olduğu pek çok ülkede törenlerle anılıyor. Şili’deki Neruda anma törenlerinde ünlü şairin anısına iki kilometre uzunluğunda şiir yazıldı
REHA MUHTAR'IN GAFLARI
Haber: Bir yüzücü 350 Tonluk gemiyi çeker.
R. M.: - Nasıl çekiyorsunuz gemiyi?
-Inanç meselesi, içinizde bunu hissetmeniz gerekir.
R.M.: - Neyi hissetmem gerekir? Gemiyi mi?
Haber: Mahkumlar tünel kazarak kaçar...
R.M.: Mahkumlar kaçmak için mi tünel kazdılar?
Haber: Bir okul müdürü cinsel tacizle suçlanır...
R. M.: Sen benim sözümü bile kestiğine göre kim bilir daha neler yapmışsındır.
Haber: Harika Avcı kürtaj yaptırmıştır.
R.M.: Peki, Bebek şimdi nerede?
Alparslan Türkeş'in cenaze töreninin olduğu gün sevgili Reha Muhtar Show Haber'de şöyle konuşur:
-Cenaze töreninde sayıları on binin üzerinde yedi bin güvenlik görevlisi vardı.
Reha Muhtar karısını boğarak öldüren adamı programına çıkarıyor.
İlk sEfenim, başınız sağ olsun.
özü: -
Haber: Cenk Koray'in oğlu cama kafa atar ve vefat eder...
R.M.: - Peki Sayın Cenk Koray, oğlunuz daha önce de sık sık cama kapıya kafa atar mıydı?
Reha Muhtar anlamakta bazen güçlük çeker:
- Doğuştan kör olduğunuzu anladım da beyefendi, küçükken de gözleriniz görmüyor muydu onu
soruyorum?
Reha Muhtar, canlı yayında Şerafettin Bey'le konuşuyor.
-Sayın Şerafettin Bey kardeşim, siz orada var mıydınız, yok muydunuz, efenim?
-Yoktum.
-Yoktum diyorsunuz.
-Yoktum diyorum.
-Bak Şerafettin sana bir daha soruyorum. Var mıydın, yok muydun?
-Valla billa yoktum.
-Yemin etmenize gerek yok efendim, size inanıyoruz.
-Var mıydın, yok muydun?
-Vardım efendim..
-Peki Şerafettin siz demin yoktum diyordunuz, şimdi vardım diyorsunuz. Bu nasıl iş kardeşim?
-Yoktum dedim inanmadınız, ne yapayım?
-Ne yapacağınızı ben bilemem efendim. Orasını sen düşün. Var mıydın, yok muydunuz?
-Hatırlamıyorum.
-Hatırlayınız efendim. Bak bir filmimiz var sizinle ilgili. Onu birlikte izleyelim, sonra sana soracağım.
Araya söz konusu film giriyor. Bir muhabir kapıyı kırıp Şerafettin'in evine giriyor ve kibarca, gizli
kamera (! !) ile çekim yapmak için izin istiyor.
Şerafettin Bey izin vermiyor tabii. Bunun üzerine kameraman dinlemiyor,çekimlerini yapıp gidiyor.
Yine Reha Muhtar geliyor görüntüye:
-Filmimizi izlediniz, Şerafettin Bey. Şimdi ne diyorsunuz?
-Galiba varmışım.
-Galiba ile olmaz efendim, emin misiniz?
-Eminim.
-Öyleyse eminsiniz yani.
-Evet efendim, eminim.
-Şerafettin Bey eminim diyorsunuz ama pek emin görünmüyorsunuz..
-Sayın Hamdi Bey iyi akşamlar efendim. Sizin adınız Hamdi midir, efendim?
-Evet Hamdi'dir, Reha Bey..
-Hamdi diyorsun.
-Hamdi diyorum çünkü nüfus kağıdımda öyle yazıyor.
-Ben nüfus kağıdınızı sormuyorum efendim.
-Sana soruyorum: Sizin sahte olmayan isminiz nedir?
-Hamdi.
-Peki sahte olan isminiz hangisi?
-Benim sahte olan bir ismim yok!
-Ama demin sahte olmayan ismim Hamdi dediniz.
-Demek ki bir de sahte isminiz var. Size Yeşil diyorlar efendim. Siz Yeşil misiniz?
-Hayır Yeşil değilim.
-Öyleyse size niye Yeşil diyorlar?
-Bana Yeşil demiyorlar. Hamdi diyorlar.
-Yani inkar ediyorsunuz. Sükut ikrardan gelir Hamdi.
-Ben sükut etmiyorum, konuşuyorum ve Yeşil değilim diyorum.
-Yeşil değilim dediniz ama mosmor oldunuz.
Bakıyorum şimdi de kızarıyorsun. Niye sarardın Hamdi?
-Sarardım çünkü ben Tanrı'nın kuluyum. Her renge girerim.
-Ne oldu Hamdi Bey? Bir tuhaf konuşuyorsunuz.
-Galiba delirdim. Bana bir doktor lütfen!
-Geçmiş olsun, Hamdi Bey. Size acil şifalar diliyorum. İyi akşamlar efenim.
HABER: Organ mafyası ile ilgili...
- Allah onları bizden beter etsin (!)
Efenim, bir gün daha böyle geçti, efenim.
İyi günler, Türkiye!
reha muhtar türkiyenin yetiştirdiği yeri doldurulamayacak ender gazetecilerinden biridir..show tvde bay kubidik ve halil ibrahim ile cüce ferhatın yapmış olduğu haberlerde büyük pay sahibi olan reha muhtar bu haberleriyle milyonların gönlünde taht kurmuştur..ilkeli,dürüst ve güvenilir haberin her zaman arkasında olan muhtar meslek ahlakını daima ön planda tutarak bir çok başarıya imza atmıştır...türkiyede 1 tane reha muhtar var..lütfen buna sahip çıkalım ve reha muhtar bu dünyadan ayrılsa bile onu yaşatalım..stadlara,sokaklara isimlerini verip dernekler kuralım..
şişmanlık
22.07.2004 - 13:07Dünyanın en şişman insanı 1941 yılında dünyaya gelen Jon Brower Minnoch dur. 1978 yılında hastahaneye kaldırıldığında 635 kilo olarak tartıldı. 1983 yılında 42 yaşında öldü.
EN ŞİŞMAN KADIN
Dünyanın en şişman kadını 1972 yılında ölen Percy Pearl Washindton dur. Hastahaneye geldiği zaman 399.1 kilo idi
şişmanlık
22.07.2004 - 13:05şişmanlık insanlar ve yiyecekler var olmaya devam ettikçe insanların yakasını bırakmayacaktır..tek çözüm yolu bütün şişmanlarımızı dünyanın en fakir ülkesi sudana 5 yıllığına bırakmaktır..bilim adamları erken yaşlarda yapılan diyetlerin ileride şişmanlığa yol açtığını söylüyor..düzensiz beslenme alışkanlıkları insanları şişmanlığa doğru götürüyor..evet şişmanlık bir hastalıktır..herkesin yediklerini midesinde sindirmesi ve yakması mümkün olmuyor..biraz da genetik özelliklere bağlı bir şey..küçük bebeklere annelerin yee yeee yeseneeee diye dayatması sonucu ileride sanayi tüpü gibi olup çıkıyoruz..fast-food yememek lazım.artık bırakın şu aptal şeyleri doğal besinlerle beslenmek varken neden yağlı,besin değeri düşük vitaminsiz şeylerle uğraşıyorsunuz..sonra neden insan oğlunun yaş ortalaması düşük dersiniz..hollandadaki dünyanın en yaşlı kadını 116 yaşında ve uzun yaşamasını sağlıklı beslenmeyle
açıklıyor..
kapitülasyonlar
21.07.2004 - 18:41ilk olarak fransaya verilmiştir..ticari ayrıcalıkları karıştırmamak lazım..ilk ticari ayrıcalık venediklilere verilmiştir...kanuni sultan süleyman her iki padişahın hayatı boyunca geçerli olacak bu antlaşmayı imzalamış..fakat kanuniden sonra sırası ile 3.murat zamanında ingiltereye sonra da rusyaya verilmiş ekonomi işlemez hale gelmiştir...lozan barış antlaşmasında taviz verilmeyen konular arasında yer almıştır..
kaplumbağa
21.07.2004 - 18:37DÜNYANIN EN UZUN YAŞAYAN CANLISI KATEGORİSİNDE Sekoya ağaçlarından sonra ikinci sırada gelirler..bizim buradaki darıca hayvanat bahçesine gelerek dünyanın en büyük balığını ve 300 yaşındaki bir kaplumbağayı görebilirsiniz..
deniz gezmiş
21.07.2004 - 18:34düşündükleri ve yaptıkları ile değil cesareti ile herkesin takdir etmesi gereken birisidir..kendini, genç yaşta 'deniz gezmişler bu ülkeye feda olsun' diyerek daraağacına cesaretle yürümüştür..1972 de mahkeme kararı ile anarşist,terörist ilan edilmiştir ama sonra aklanmıştır..CASTRO da mahkemede tarihe geçen şu lafı söylemişti:'TARİH BENİ BİR GÜN AKLAYACAKTIR'
dadaş
21.07.2004 - 18:18Hele Dadaş Hoş Musan
Develer katar katar
Zinciri suya batar
Bu zamane kızları
Evlenmeye can atar
Hele dadaş hoş musan
Dolu musan boş musan
Ayakların yan basir
Yoksa sen serhoş musan
Bu derenin uzuni
Kıramadım buzuni
Aldım dadaş kızıni
Çekemedim nazıni
Hele dadaş hoş musan
Dolu musan boş musan
Ayakların yan basir
Yoksa sen serhoş musan
Kaynak: Vedat Uğurlu
Yöre: Erzurum
cin
21.07.2004 - 18:15Burda bedenli cinlerin bir zamanlar yerküremizede biz insanların gelişmesini sağlama olsun eytim konusunda olsun dünyamıza geldikleri ve yaşadıklarını öğreneceksiniz.
72 Cin Suresi
Bismillahhirrahmanirrahim
1- De ki bana bildirildiki bir grup cin bana geldi ve onlara Kuranı anlatmamı istediler okudum dinlediler.'biz harikulade bir kuran işitik dediler.
10-Biz bilmiyoruz yeryüzündeki insanlara bir kötülükmü istenmiş, Yoksa Hepimizin Rabbi olan Allah onlara doğru bir işmi dilemiş? '
11- Doğrusu biz cinlerden iyi imanlı ve doğru işler yapanlarda var.yanlış Allaha asi gelenlerde var. biz cinler cok farklı yollara bölünmüşüz.
12-Yeryüzünde Allahı aciz bırakamayacağımızı anladık, yeryüzünden kaçıp uzayda başka dünyalara göç etmeklede Allah'ı aciz bırakamayacağımızı anladık.
----------
Yüce Kutsal kutsal kitap Kur'an-i Kerim'de, Hz. Süleyman(a.s) hakkında nazil olan ayetlerde, bedenli cinleri emrinde çalıştırdığı bildirilmektedir. Hz. Süleyman, bedenli cinlerden oluşturduğu isçilere, onların usta ve sanatkarlarına kaleler, burçlar, saraylar yaptırmış; heykeller, mabetler, mescitler yaptırılıp, bunlarla yemekler pişirilip halka ikram edilmiş ve insanlar, bu nimetler ve refah içerisinde tembelliğe zevk ve eğlenceye dalmadan çalismaya ve kendilerine verilen nimetlere şükre davet edilmişlerdir. Çünkü insanın esas gayesi Allah'a kulluk etmek ve Onun verdigi nimetlere, sıhhat ve afiyete şükretmektir. Kutsal Kıtaplardan Kur'anda, Hz. Süleyman'ın bedenli cinleri denizlerin diplerine dalma işinde kullandiği da belirtilmektedir. Hz. Davud'un 19 oğlundan biri olan Haz. Süleyman'a Allah'ü Teala tarafindan çok özel bir güç verilmiştir. Eski dünyaTarihini araştırısanız italya mağralarında Binlerce yıl eskiden insanların Astronot resimleri uzay gemileri çizdikleri altaki resimlerde görebilirsiniz
----------
Hz. Süleyman cinlere, şeytanlara hükmetmiş, özellikle onların inşaat ustalarına, denize dalan dalgıçlarına vazifeler vermiş ve çalıştırmıştır Birbirine zincirli vaziyette, cezalandırılmadıkça rahat durmayan, iş yapmayan diğer cin veşseytanlar da onun emrine girenler arasindadşr. (25. Sat Suresi 37,38) Bu şeytanlar içerisinde iblis yoktur ancak Iblis'in gayret ve çabasiyla.
----------
Şer ve fesat ehli olan ve adına şeytan denilen cinler vardır. Cinler alemini teşkil eden bütün cinler değil, içlerinden yalnız belli bir kavmidir. Cinler ve şeytanlar Hz. Süleyman tarafindan insanların güç yetiremeyecekleri derecede agır işlerde çalıştırılmış, yüksek binalar yapılmiş, maharet isteyen sanatlar icra edilmiştir. Belkis gibi bir hükümdar sultanın su dolu zannedeceği derecede sırçadan yapılmış havuz bunun bir örneğidir. Mescit ve mihraplar azizlere ait timsal ve heykeller ve daha buna benzer işler Hz. Süleyman'ın emir ve isteği üzerine bu cinler tarafindan yapılmıştır
----------
(27) 13 yaşında iken Saltanat' a geçtigi rivayet edilen Hz. Süleyman Beyt-i Makdis'in 4 yıl sonra inşaatını yeniden başlatmıştı. 53 yaşına geldiği zaman bitmesi için fazla bir iş kalmamıstı ama Cibril Emin gelmiş hayatının sona erdiğini izin verilirse ölüm meleğinin görevini yapmak üzere beklediğini bildirmişti. Tek dileği vardi:
----------
'Allah'ım cinler ve şeytanlar benim öldüğümü duyarlarsa Beyt-i Makdis'in yapımını bırakırlar.O halde vefatımı geç duyur. 'Bu duasının kabul edilmesi üzerine sırça sarayına girdi ve ibadete başladi. Dışarıda görenler onu iki eliyle tuttuğu asasına alnını dayamış halde müsahede ettiler. Ayaktaydı, bir sşyler düşünüyormuş gibi bir hali vardı. Hz. Süleyman günlerdir hatta haftalardır hep aynı yerde aynı vaziyette duruyordu.
----------
Bu arada Hz. Süleyman'ın asasını kemirmeye başlayan bir kurt Yüce Mevla'nın görevlendirmesiyle geceli gündüzlü uğraşıp duruyordu. Nihayet bir gün asasının ucu iyice kemirilmiş oldu ve kaydı.
----------
Ona dayanmış olan Hz. Süleyman vücud-u şerif'i yere yığıldı. Tam bu sırada ona bakanlar vefat ettiğini anladılar ve cinler derhal işi biraktılar. Şu an günümüzde Kudüs'te bulunan cinlerin yapmış olduğu mescit Beyt-i Makdis halen ayaktadır.
cin
21.07.2004 - 18:11İnsan olmayan akıllı varlıklardır. Hak teala Kainatta sadece bizi deyil, 19000 bin Yıldızlarda 19000 bin İnsan özellikleri taşıyan yani akıllı varlıklar yaratmıştır. Tabiki bunların en nihayi saıyısını gene Allah bilir.
Aslında cin nedir sorusuna cevap vermeden önce, bizler yaratılmışlar neyiz sorusuna yanıt aramalıyız? Bu günki Bilim ve ilim araştırmacıların ilmi çalışmalarının sonucunda dünyamızın güneşten kopma bir parça olduğu hepimizin malumu, o zaman varlıklar yani Biolojik bedene sahip her varlık Ateşten yaratılmıştır. Biraz daha izah etmek gerekirse. Dünyamız gaz kütlesi halindeyken zaman içinde soğudu, Denizler kara parçaları oluştu ilk canlıların suda ortaya çıktığını sadece Bilim adamları deyil Kuran-ı kerimde aynı olayı anlatır. bu canlıların zaman içide karaya doğru göç etmesiyle, dünya bu günki haline geldi. Biz dünya üstündeki canlılar olsun başka dünyadaki canlılar olsun, hepimizi Allah ateşten yaratı.Kutsal kitaplarda yazılanlar ben sizleri sudan yaratım ve toprakla sizleri katı sıvı haline getirdim demesi yaratılışın ikinci aşamasını anlatıyor. Ben ise sizlere yaratılışın ilk halini anlatmaya çalıstım.
bu oluşum bizim yerküremizde nasıl oluştuğsa, Evrenin herhangi bir uzak köşesindede benzer şekilde cereyan etmiştir, Allah daha iyisini bilir.
----------
CİNLER
burda cinlerin kim olduklarını net bir şekilde anlayacaksınız
72 Cin Suresi
Bismillahhirrahmanirrahim
1- De ki bana bildirildiki bir grup cin bana geldi ve onlara Kuranı anlatmamı istediler okudum dinlediler.'biz harikulade bir kuran işitik dediler.
10-Biz bilmiyoruz yeryüzündeki insanlara bir kötülükmü istenmiş, Yoksa Hepimizin Rabbi olan Allah onlara doğru bir işmi dilemiş? '
11- Doğrusu biz cinlerden iyi imanlı ve doğru işler yapanlarda var.yanlış Allaha asi gelenlerde var. biz cinler cok farklı yollara bölünmüşüz.
12-Yeryüzünde Allahı aciz bırakamayacağımızı anladık, yeryüzünden kaçıp uzayda başka dünyalara göç etmeklede Allah'ı aciz bırakamayacağımızı anladık.
----------
----------
Cinler bizim şu an yaptığımız gibi? Bir Zamanlar dünyamızı imar ediyorlardı. Ama Allah insan oğlunu dünyada bir müddet barındırma kararı alınca. Cinler bu dünyadan gittiler mecbur bırakıldılar. Cinler teknolijik gelişimlerini bundan millyonlarca yıl önce tamamlamıştılar onlar için uzay gemileri yapmak ışık hızıyla uçmak doğal ve gayet normaldir.
bu sebeden dolıyıda onların uzun ömürülü olmaları ın sırrı cok serri ve hızlı olmalarına bağlı aslında onlarda ortalama olarak bizim kadar ömürlüdürler.
bu günki bilim adamalrınında ispatladığı gibi zaman genişler yada daralabilir
şöyle yani hız artıkca zaman yavaşlar. Bir uzay gemisinde dakikada üçyüzellibin Kmh hızla gittiyinizi düşünün ve dünya Saatiyle on yıl sonra geri dönüyürsunuz geldiyinizde sen on yıl yaşlanmış olacaksın ama senin çoçukların ölmüş torunlarının torunlarını ancak bulabilirsin geldiyinde.
umarım anladınız ne demek istediyimi?
Bazı insanların cinlenmelerine gelince... cinler dünyadan göç etiklerinden ama bu göç mecburi olduğundan ötürü, bir türlü kendilerine yediremediler. Tabiki burda söz konusu olan cinler, Rabbimizin yasalarını çiğneyen cinler yani günahkar olanları. onlar insanların aklını başından almak gibi korkutmak gibi aslında imanlı olan insana hiçbir zarar veremiyorlar, yapı itibarıyla insandan daha esnek olmaları onların insan karşısında herhangi bir kaba kuvvette zayıf düşmeleri demektir.
Ama Tüm cinlerin bir yasassı vardır, onlar insana karışmaz. Dediyim gibi bazı istisnalar dışında, herkes kendi boyutunda yaşar ve ölürler. İnsan oğlu şu an cinler alemlerine yolcuk yapabilmek için teknik birikimiden çok uzak, cinler alemlerine yolcuk yapabilmek için. Ama bir gün insanlar ve Cinler bir araya gelecekler. Çıkar amaçlı olan cinler ve insanlar kainatta mazlum Varlıkları soymak onaların yeraltı yerüstü zenginliklerini almak hedefli müteffikler oluşturacaklar.
Allah onlara soracak ben size yassak etmedimi bir araya gelmenizi? onlarda diyeceklerki Ey Allah'ımız!
cin
21.07.2004 - 18:08çok derin bir mevzudur.üçüncü boyut varlıklardır.bahsedilen her yere gelirler.ışık hızı ile hareket ederler.islama göre dünyada yaratılan herkesin bir tanesi iyi bir tanesi kötü olmak üzere iki tane cini vardır..bazı din istismarcıları yüzünden cin konusu türkiyede anlaşılamamıştır..ben onların yalancısıyım..KGB VE CIA in cinleri kullanarak bazı olayları çözdükleri iddia edilmektedir..metafizik kapsamına da giren bu konuyla herkesin uğraşmaması gerekir..
otist
21.07.2004 - 18:03çoğu zeki çocuklardır..boş işlerle uğraşanları da çoktur..ciddi işlerle uğraşanları da vardır..
otist
21.07.2004 - 18:02şaka da olsa telefon rehberlerini ezbere bildiğim için arkadaşlarım tarafından otistik muamelesi görüyorum hala...gecenin bir saatinde arayıp ya şu mehmetin telefonu neydi diyorlar..daha sonra bilmem şu çocuk hangi üniversitede okuyo kaç puan aldı falan gibisinden soruları hep bana soruyorlar..
otist
21.07.2004 - 17:59iki otistik kardeş bundan aylar önce bilim teknikte konu olmuştu..siz herhangi bir tarihi söylüyorsunuz onlar o günün hangi güne denk geldiğini hesaplıyorlar..tarihler farketmiyor..milattan önce bile bir tarih söylediğinizde bunu cevaplayabiliyorlar..
necip fazıl kısakürek
21.07.2004 - 17:15şiirde iyilik herkese göre değişir..insan nasıl düşünmek istiyorsa öyle düşünür, buna bir sınırlama koyamazsınız..necip fazıl ideolojiyi aşmış biridir..
nasılsın
21.07.2004 - 17:13normal
değişken ama genelde iyimserim..
sağol sen nasılsın?
devrim
21.07.2004 - 17:11devrim sözcüğü devirmek fiil kökünden türemiş bir kelimedir..devirmek kökü -im yapım ekini almış hatta hece düşmesine uğrayarak son halini almıştır..
şükrü saraçoğlu
21.07.2004 - 13:55İzmir'in Ödemiş ilçesinde 1887 yılında doğdu. İstanbul Mülkiye Mektebini (Siyasal Bilgiler Fakültesini) 1909'da bitirdi. Bir süre maiyet memurluğu ve öğretmenlik yaptı. 1914 başında öğrenimini sürdürmek için Belçika'ya gittiyse de Savaşın çıkması üzerine yurda dõnmüş, bir süre askerlik görevini yerine getirdikten sonra devletçe İsviçre'ye gönderilmiştir.
Saraçoğlu Cenevre Siyasal Bilgiler Okulunu bitirmiştir. Öğrenimi sırasında Türkiye'nin propagandasını yapmış, hatta Fransızca bir dergi bile çıkarmıştır. İzmir'in işgali üzerine yurda döndü ve Ege Kuvayi milliyesinde çarpıştı. İkinci TBMM'ne İzmir Milletvekili seçildi. Fethi Okyar kabinesinde Milli Eğitim, Üçüncü İnönü kabinesinde Maliye bakanlıkları yaptı. Bu çalışmaları sırasında temel bazı mali kanunların çıkmasını sağladı. Türk borçlarının ödenme biçimi üzerinde başarılı sonuçlar aldı. Pek çok uluslararası mali toplantıda Türkiye'yi başarı ile temsil etti.
1933'te Adliye Bakanlığına getirildi. Bu görevi sırasında da Hakimler, Avukatlar, İcra-iflas kanunları gibi önemli mevzuatın çıkarılmasını sağladı. Celâl Bayar ve Refik Saydam hükümetlerinde Dışişleri bakanı olarak büyük başarı kazandı. Refik Saydam'ın 9 Temmuz 1942'de ölümü üzerine başbakanlığa getirildi. 9 Temmuz 1942 - 9 Mart 1943 arasında birinci, 9 Mart 1943 - 7 Ağustos 1946 arasında da ikinci kabinesiyle çalıştı.
1 Kasım 1948'de TBMM başkanlığına seçildi. Cumhuriyet Halk Partisinin son Meclis başkanı olan Şükrü Saraçoğlu yerini Demokrat Parti'nin adayı olan Refik Koraltan'a 22 Mayıs 1950'de devrederken siyasetten çekilmiş ve 1953 yılında İstanbul'da vefat etmiştir.
pablo neruda
21.07.2004 - 13:36Neruda anısına 2 km’lik şiir
Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Şilili ünlü şair Pablo Neruda, yüzüncü doğum yılında ülkesi Şili ve Türkiye’nin de dahil olduğu pek çok ülkede törenlerle anılıyor. Şili’deki Neruda anma törenlerinde ünlü şairin anısına iki kilometre uzunluğunda şiir yazıldı
cem papila
21.07.2004 - 13:30zonguldakta ikamet eden avukat hakem..samsunspor maçında müthiş bir performans göstermiştir..
okul
21.07.2004 - 13:24darülfünun(osm.)
nargile
21.07.2004 - 13:23sigaradan daha zararlı..nargile ile savaşanlar derneği kurarsak daha faydalı olur..
evrim teorisi
21.07.2004 - 13:21adı üstünde teori..açıklanacak başka bir şey yoktur..
şiddeti çözüm olarak benimsemek
21.07.2004 - 13:11karşımdaki insan şiddeti çözüm olarak benimsemişse benim de zorunlu olarak şiddete başvurmak durumunda olduğum durum..
reha muhtar
21.07.2004 - 12:37REHA MUHTAR'IN GAFLARI
Haber: Bir yüzücü 350 Tonluk gemiyi çeker.
R. M.: - Nasıl çekiyorsunuz gemiyi?
-Inanç meselesi, içinizde bunu hissetmeniz gerekir.
R.M.: - Neyi hissetmem gerekir? Gemiyi mi?
Haber: Mahkumlar tünel kazarak kaçar...
R.M.: Mahkumlar kaçmak için mi tünel kazdılar?
Haber: Bir okul müdürü cinsel tacizle suçlanır...
R. M.: Sen benim sözümü bile kestiğine göre kim bilir daha neler yapmışsındır.
Haber: Harika Avcı kürtaj yaptırmıştır.
R.M.: Peki, Bebek şimdi nerede?
Alparslan Türkeş'in cenaze töreninin olduğu gün sevgili Reha Muhtar Show Haber'de şöyle konuşur:
-Cenaze töreninde sayıları on binin üzerinde yedi bin güvenlik görevlisi vardı.
Reha Muhtar karısını boğarak öldüren adamı programına çıkarıyor.
İlk sEfenim, başınız sağ olsun.
özü: -
Haber: Cenk Koray'in oğlu cama kafa atar ve vefat eder...
R.M.: - Peki Sayın Cenk Koray, oğlunuz daha önce de sık sık cama kapıya kafa atar mıydı?
Reha Muhtar anlamakta bazen güçlük çeker:
- Doğuştan kör olduğunuzu anladım da beyefendi, küçükken de gözleriniz görmüyor muydu onu
soruyorum?
Reha Muhtar, canlı yayında Şerafettin Bey'le konuşuyor.
-Sayın Şerafettin Bey kardeşim, siz orada var mıydınız, yok muydunuz, efenim?
-Yoktum.
-Yoktum diyorsunuz.
-Yoktum diyorum.
-Bak Şerafettin sana bir daha soruyorum. Var mıydın, yok muydun?
-Valla billa yoktum.
-Yemin etmenize gerek yok efendim, size inanıyoruz.
-Var mıydın, yok muydun?
-Vardım efendim..
-Peki Şerafettin siz demin yoktum diyordunuz, şimdi vardım diyorsunuz. Bu nasıl iş kardeşim?
-Yoktum dedim inanmadınız, ne yapayım?
-Ne yapacağınızı ben bilemem efendim. Orasını sen düşün. Var mıydın, yok muydunuz?
-Hatırlamıyorum.
-Hatırlayınız efendim. Bak bir filmimiz var sizinle ilgili. Onu birlikte izleyelim, sonra sana soracağım.
Araya söz konusu film giriyor. Bir muhabir kapıyı kırıp Şerafettin'in evine giriyor ve kibarca, gizli
kamera (! !) ile çekim yapmak için izin istiyor.
Şerafettin Bey izin vermiyor tabii. Bunun üzerine kameraman dinlemiyor,çekimlerini yapıp gidiyor.
Yine Reha Muhtar geliyor görüntüye:
-Filmimizi izlediniz, Şerafettin Bey. Şimdi ne diyorsunuz?
-Galiba varmışım.
-Galiba ile olmaz efendim, emin misiniz?
-Eminim.
-Öyleyse eminsiniz yani.
-Evet efendim, eminim.
-Şerafettin Bey eminim diyorsunuz ama pek emin görünmüyorsunuz..
-Sayın Hamdi Bey iyi akşamlar efendim. Sizin adınız Hamdi midir, efendim?
-Evet Hamdi'dir, Reha Bey..
-Hamdi diyorsun.
-Hamdi diyorum çünkü nüfus kağıdımda öyle yazıyor.
-Ben nüfus kağıdınızı sormuyorum efendim.
-Sana soruyorum: Sizin sahte olmayan isminiz nedir?
-Hamdi.
-Peki sahte olan isminiz hangisi?
-Benim sahte olan bir ismim yok!
-Ama demin sahte olmayan ismim Hamdi dediniz.
-Demek ki bir de sahte isminiz var. Size Yeşil diyorlar efendim. Siz Yeşil misiniz?
-Hayır Yeşil değilim.
-Öyleyse size niye Yeşil diyorlar?
-Bana Yeşil demiyorlar. Hamdi diyorlar.
-Yani inkar ediyorsunuz. Sükut ikrardan gelir Hamdi.
-Ben sükut etmiyorum, konuşuyorum ve Yeşil değilim diyorum.
-Yeşil değilim dediniz ama mosmor oldunuz.
Bakıyorum şimdi de kızarıyorsun. Niye sarardın Hamdi?
-Sarardım çünkü ben Tanrı'nın kuluyum. Her renge girerim.
-Ne oldu Hamdi Bey? Bir tuhaf konuşuyorsunuz.
-Galiba delirdim. Bana bir doktor lütfen!
-Geçmiş olsun, Hamdi Bey. Size acil şifalar diliyorum. İyi akşamlar efenim.
HABER: Organ mafyası ile ilgili...
- Allah onları bizden beter etsin (!)
Efenim, bir gün daha böyle geçti, efenim.
İyi günler, Türkiye!
reha muhtar
21.07.2004 - 12:34reha muhtar türkiyenin yetiştirdiği yeri doldurulamayacak ender gazetecilerinden biridir..show tvde bay kubidik ve halil ibrahim ile cüce ferhatın yapmış olduğu haberlerde büyük pay sahibi olan reha muhtar bu haberleriyle milyonların gönlünde taht kurmuştur..ilkeli,dürüst ve güvenilir haberin her zaman arkasında olan muhtar meslek ahlakını daima ön planda tutarak bir çok başarıya imza atmıştır...türkiyede 1 tane reha muhtar var..lütfen buna sahip çıkalım ve reha muhtar bu dünyadan ayrılsa bile onu yaşatalım..stadlara,sokaklara isimlerini verip dernekler kuralım..
Toplam 816 mesaj bulundu