Ebru Argun Adlı Antoloji.com Üyesinin Şair v ...

karanlığa son ıslık!

:)

ustaya saygı ile..

artık su uyur aşk uyanır mendilim kana boyanır ...!

çünkü dargın havsalamın
gücü yok bazı şeyleri taşımaya...!

yaşıyoruz çok şükür der gibi...!

saz söz yürek tutuştu sivas ellerinde...
sızısı neşter ucu hala beynimde...
ama bilirim ki böyle cesur yazan! sarsan! savurup çarpan yürekler olduğu müddetçe bu acıya melhem olacak ...

bu şiir insanın toprağında mayın gibi patlıyor...
biten... giden... tükenen... her sevdadan sonra dağılan umutlar gibi...

Savrulur her yana kavruk kelimelerle,
Yüreğini acıyla buruşturur.
Bakışının pasıyla zırhlanan dünya,
Binlerce pıtrak yapıştırır yüzünün kumaşına
Sonbahar-ki doyumsuz bir aşkın sonudur.
..........
sonsuz saygı ile...!

Kavundan üç dilim kestim birini yedim.
Birini sana ayırdım kadın al birini sen ye
Sabah olsun sabah olsun ilk işim bu
Öbürünü götürüp civcivlere vereceğim.

Senin bir yönün var orada durur yaşarım
Bir de acun var ben içindeyim
Ben içindeyim tüm itlikler sahanda yumurtalar onun içinde
...

Durup dururken çarpıyor alnıma kaldırımdaki ağaç,
Durup dururken bir kurt uluyor aya karşı bahtsız, öfkeli, aç,
Durup dururken yıldızlar inip sallanıyor bir bahçede, salıncakta,
Durup dururken mezardaki halim geçiyor aklımdan,
Durup dururken kafamda bir güneşli duman,
Durup dururken hiç bi ...

Müthiş!

Mutlu Ayar, dikkat ederseniz 'giyindim' değil 'giydim' demiş şair...ki 'giyindim' şiire yakışmayacak yanlışlık ve sığlıkta bir sözcük bana göre :) 'kan' ise hayatın içinde var.şiirde neden olmasın?
....
ayrıca,
ölümü güzelleştirenlere selam olsun diyorum :)

Öyle ölüme düşkündü ki biyoloji sıfır
bir şarkı yiyor şimdi şapkalarını orospular eksiliyor

Ama yok ne olur ağlama böyle ama yok
şunun şurasında taramvaysız, çocuk olmak turunç olmak

Kantocu peruz sahiden yaşadı mı patron?

(Kınar Hanımın Denizleri)

Yüzümü istiyorum bir süvari alayından
Ne yapsam istiyorum, ama istiyorum
Bir kişi bile değilim yalnızlıktan.

Bir kişi bile değilim yalnızlıktan
Gözlerim ormanlara asılı
Ağaçlar, kırlar ve şehirler geçiyor kaputumdan
O kadar geçiyorlar ki, sadece duruyorum
Bir an bir yerde ölümü tanımazlığım ...