günlerden cumartesi payıma bir elma düştü düş mü desem gerçek mi kız mı desem erkek mi sanki bir giz bahçesi lafontenin perdesi çok lafın az ertesi sen mi desem bendeki ben mi desem haldeki..
O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler... Arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer...
Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile En güzel yerde başlatılsaydı eğer...
Utanılacak bir şey değildir ağlamak Yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer...
Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık Çalınan birinin kalbiyse eğer...
Korkulacak bir yanı yoktur aşkların İnsan bütün derilerden soyunabilseydi eğer...
O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses Hiçbir zaman duyulmasaydı eğer...
Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar Kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer...
Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla Öylesine delice bakmasalardı eğer...
Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de Kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer...
Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin Son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer...
Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman Meydan savaşlarında korkular aşkı ağır yaralamasaydı eğer... Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman Beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer...
Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla Tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer...
O büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamını yitirirdi Yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer...
O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar Son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer...
Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri Her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer...
Kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de Dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer... Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel Namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer...
Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından Dokunulası ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer...
Issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de Sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer...
İnanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir ayrılık gizlendiğine belki de
Kartvizitinde 'onca ayrılığın birinci dereceden failidir' denmeseydi eğer...
Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar İhanetinden onlar da payını almasaydı eğer...
Issızlığa teslim olmazdı sahiller Kendi belirsiz sahillerinde
amaçsız gezintilerle avunmaya kalkmamış olsaydın eğer... Sen gittikten sonra yalnız kalacağım....
Yalnız kalmaktan korkmuyorum da...
Ya canım ellerini tutmak isterse! ! !
Evet Sevgili, Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu... Kim uzanmak isterdi ince parmaklarına... Mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık etmiş olmasalardı eğer! ! !
Bir karabatak sürüsü dadandı bordamıza Dadansın iyi De bana kim bulacak denizin kalbini Yeşimden oyulmuş ağaçlar Kıyılarda Kim bulacak kıyıların kalbini Hepsini anlat, hepsini. Anlat ki Güneşli günler de sıkabilirmiş insanı Bir rastlantı gibi gelen mutluluklar da Susarsak susarmışız da, ölçemezmiş kimse derinliğini Kim bulacak derinliğin kalbini'
01.01.2022 - 10:31
DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN
NİCE MUTLU YILLARA
01.01.2021 - 10:30
Benim İle Kalmalısın
Ne güzel bir gülüşün var
Gidişinle hüzün başlar
Ben sana yangın Sen rüzgar
Gülüşünle gel de bir sar
Farklı yöne gidişinle
Kendini özleteceksin
Hırçınlığımın sebebi
Bir yalancı seveceksin
Hüzünler farklı olsa da
Gözyaşı rengi aynıdır
Benim ile kalmalısın
Merak etmek bir kaygıdır
Suskunluğun sebebini
Bir gün cesaret sayarlar
Anıları saklıyorum
Desem mesafe koyarlar
Bazı acı birleştirir
Hüzün adres değiştirir
Benden göçer sana gelir
Bilmem nasıl geçiştirir
Yeni şiirimi sayfama astım sayfa 11 sıra 315
Beğeni ve değerli yorumunuza sunulmuştur
Saygılarımla
Hüsamettin Sungur
DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN
23.05.2020 - 09:51
Yüzünüzden gülücükler eksik olmasın
02.06.2016 - 13:53
günlerden cumartesi payıma bir elma düştü düş mü desem gerçek mi kız mı desem erkek mi sanki bir giz bahçesi lafontenin perdesi çok lafın az ertesi sen mi desem bendeki ben mi desem haldeki..
23.02.2011 - 22:22
Avesta seni düelloya davet ediyor dostum. Haydi yaz yaz yaz bakalım :)
05.10.2010 - 15:54
Ya Canim Ellerini Tutmak Isterse
O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler...
Arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer...
Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile
En güzel yerde başlatılsaydı eğer...
Utanılacak bir şey değildir ağlamak
Yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer...
Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık
Çalınan birinin kalbiyse eğer...
Korkulacak bir yanı yoktur aşkların
İnsan bütün derilerden soyunabilseydi eğer...
O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses
Hiçbir zaman duyulmasaydı eğer...
Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar
Kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer...
Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla
Öylesine delice bakmasalardı eğer...
Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de
Kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer...
Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin
Son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer...
Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman
Meydan savaşlarında korkular aşkı ağır yaralamasaydı eğer...
Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman
Beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer...
Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla
Tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer...
O büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamını yitirirdi
Yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer...
O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar
Son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer...
Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri
Her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer...
Kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de
Dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer...
Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel
Namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer...
Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından
Dokunulası ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer...
Issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de
Sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer...
Yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine
Kulağına okunacak biri olsaydı eğer...
İnanmak mümkün olmazdı
her aşkın bağrında bir ayrılık gizlendiğine belki de
Kartvizitinde 'onca ayrılığın birinci dereceden failidir' denmeseydi eğer...
Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar
İhanetinden onlar da payını almasaydı eğer...
Issızlığa teslim olmazdı sahiller
Kendi belirsiz sahillerinde
amaçsız gezintilerle avunmaya kalkmamış olsaydın eğer...
Sen gittikten sonra yalnız kalacağım....
Yalnız kalmaktan korkmuyorum da...
Ya canım ellerini tutmak isterse! ! !
Evet Sevgili,
Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu...
Kim uzanmak isterdi ince parmaklarına...
Mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık etmiş olmasalardı eğer! ! !
Can YÜCEL
04.07.2010 - 11:53
Bir
karabatak sürüsü dadandı bordamıza
Dadansın iyi
De bana
kim bulacak denizin kalbini
Yeşimden oyulmuş ağaçlar
Kıyılarda
Kim
bulacak kıyıların kalbini
Hepsini anlat, hepsini.
Anlat
ki
Güneşli günler de sıkabilirmiş insanı
Bir rastlantı
gibi gelen mutluluklar da
Susarsak susarmışız da, ölçemezmiş
kimse derinliğini
Kim bulacak derinliğin kalbini'
Edip Cansever
11.06.2010 - 19:11
ya...
işte öle..
11.06.2010 - 17:27
Hiç bir su kaynağına dönebilmemez çünkü..
Ya başka bir şehirdedir, ya başka bir nehirde..
Göğsünü deldiği topraktan bir daha geçmez.
11.06.2010 - 08:50
kendine bir çatlak bulup sızar su..
kaynağına dönmeyen su...
başını döndürecek bir çukura dolar su..
akar su...
08.06.2010 - 20:14
Why?
.
.
.
18.02.2010 - 22:41
Nerelere gitmiş acaba? Bu küçük kız biliyomudur ki?
Toplam 12 mesaj bulundu