Selahattin Ölmez Antoloji.com

Rumuz=Ceyhan. Şiiri ve sanatın her dalını seven kitap okumayı ve doğayla birebir yaşamayı denizi.özellikle Akdenizi çok sevmekteyim. Ceyhanlı olup.1953 yılında Temmuz ayının 15. günü sarı sıcaklarda dünyaya gelmişim,ilkokulu YASSICA (kuzucak) köyümde okudum Ceyhan Lisesi Mezunuyum,çalışırken açık öğretimden metalürji alanında okudum.Bir kurumda Teknik eleman olarak çalışmaktayım. Rusca bilirim BEŞİKTAŞLIYIM..Evli Ve üç çocuk babasıyım. Yayınlanmış iki öykü kitabım( DAYIMIN PAMUKLU CIGRASI VE YOKSULLARIN DANSI)
ULUSAL YAYIN-EVLERİNDEN 4 ADET ŞİİR KİTABIM YAYINLANDI( YÜREĞİMDEN KALEMİME,YOL ARKADAŞI,AKDENİZ SEVDALISI,ÖZDEN SÖZE) YEREL OLARAK 6 KİTABIM ÖNCEDEN YAYINLANMIŞTI.
OŞYAD ÜYESİ.OKSAD BAŞKANI,CUKUROVA EDEBİYATÇILAR DERNEĞİ ÜYESİYİM.
OSMANİYEDE İKAMET ETMEKTEYİM.
..

Devamını Oku
  • Işık German Ersoy
    Işık German Ersoy 15.05.2022 - 23:12

    * KUTLAMA *
    Sayın Selahattin Ölmez
    ** DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN **

  • Hüsamettin Sungur
    Hüsamettin Sungur 15.05.2022 - 07:58

    DOGUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN
    Yüzünüzden gülücükler eksik olmasın

  • Işık German Ersoy
    Işık German Ersoy 16.05.2021 - 00:21

    Arkadaş Grubumdan Sayın Selahattin Ölmez
    << DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN >>
    - Ayrıca sizi bu saygın gruplarımızda görmek dileklerimle esen kalın.
    * Antoloji Yetkili Şairleri * Evrensel Sanatçılar * Şarkı Sözü Yazarları *
    * Çağdaş Şairler * Gizler Dünyası * Özgür Şair-Yazarlar * Antoloji Üyeleri *

Toplam 11 mesaj bulundu

TÜM YAZILANLAR


Toplam 22 mesaj bulundu

TÜM YAZILANLAR
  • ADANA CEYHAN KUZUCAK KÖYÜ

    06.04.2010 - 16:10

    ÇOCUKLUĞUM

    Yassıca köyünde duruyormuş hala evimiz
    Orada mutluyduk annem babam, kardeşlerimiz

    Solda teyzem, sağda amcamın evi hoş yaşıyorduk
    Her gün çocukça gülle oynuyor, ip atlıyorduk.

    Bahçemizde elvan türlü çiçekler güller açıyordu
    Dut dallarında arılar salkım salkım oğul veriyordu

    Çeşme yoktu Yassıca da, vardı çıkrıklı su kuyuları
    Limon ağaçları vardı yanlarında, mis gibi kokuları

    Köyde Ahmet Cemillerin çırçır fabrikası vardı,
    Cümle âlem gelir orada pamuklarını satardı

    Hiç unutmuyorum köydeki tek derslikli okulu
    Severdim önünden geçerek Ceyhan’a giden yolu.

    Pek yaman görünse de okul müdürü Zeki Mutlu
    Yüreği yufkaydı çoluk çocuk hepimizi okuttu.

    Kamil dedemdin dükkânı vardı köyün orta yerinde
    Yüz paralık leblebi, çok olurdu önlüğün ceplerinde

    Düdüklü, horozlu ve tespih şekeri hoş gelirdi bize
    İkinci el kitapları bulmak mutluluk verirdi hepimize

    Haydi akşam kahkeleri diye bağırırdı poker Recep
    Bulurdu bir bahane çocukları hep peşine dökecek

    Okulun yanında bir Na-Fa vardı hep yolları yapardı,
    Sıcak kızdığı zaman her taraflar katran kokardı

    Geziye giderdik okulca bazen küçük yaylaya
    Çay demlerdik kaynak suyundan, güle oynaya

    Kilise deresinde bir eski değirmen harabesi vardı,
    Kara mezarlı Ahmet geceleri orada define arardı

    Buğday biçerdi büyükler orakla, havalar sıcaktı
    Büyük yaylaya koşardılar akşam suyu güzel akardı.

    Oyuncakçı dükkânı yoktu köyde, her şey yereldi,
    Telden, tahtadan yapmasını herkes kendi bilirdi,

    Raşit dayım bizi ata bindirir, sonra çapa çektirirdi,
    Şınalı at arabasıyla bizleri gezdirir tırpanla ot biçtirirdi

    Karaçayca çimmeye giderdik, o zaman suları derindi
    Taşlı kuyu, Demir Köprü, kandak yüzeceğim yerimdi

    Bayramda mendilden torba yapardık tüm çocuklar,
    Şeker leblebi koysa da herkes, hoş olurdu paralar.

    Mıstık emminin çadırı vardı köyde, çalınırdı davullar
    Karaağaç altına kurulur düğün dernek, çekilirdi halaylar.

    Yetmiş kuruştu paso öğrenciye, otuz gün gidip gelmeye,
    Kayıt olduğum ortaokuldan Yansıca’ya gelip gitmeye

    Kompartımanda tıp oynardık vaktimiz geçsin diye,
    Kondüktör girmezdi içeriye dayak yiyeceğini bile bile

    Çok zevk aldığım şeydi erkenden istasyona gitmek
    Gelip geçen trenlerin kara kara dumanını seyretmek.

    Bekleme odası büyüktü ve sıcaktı istasyonun,
    Buluşması güzel oluyordu orada gönüldeşlerin

    Telgraf çalışırdı tak tik tak, yaklaşırdı sanki uzak
    Ders çalışırdık okul vaktine kadar, olmazdı tuzak

    Canlanıyor şimdi çocukluğum gözlerimde birer birer,
    Yassıca köyü, tek odalı evimiz, okulumuz güzelim yerler.

    SELAHATTİN ÖLMEZ
    01.04.2010

  • ADANA CEYHAN KUZUCAK KÖYÜ

    06.04.2010 - 16:07

    ÇOCUKLUĞUM

    Yassıca köyünde duruyormuş hala evimiz
    Orada mutluyduk annem babam, kardeşlerimiz

    Solda teyzem, sağda amcamın evi hoş yaşıyorduk
    Her gün çocukça gülle oynuyor, ip atlıyorduk.

    Bahçemizde elvan türlü çiçekler güller açıyordu
    Dut dallarında arılar salkım salkım oğul veriyordu

    Çeşme yoktu Yassıca da, vardı çıkrıklı su kuyuları
    Limon ağaçları vardı yanlarında, mis gibi kokuları

    Köyde Ahmet Cemillerin çırçır fabrikası vardı,
    Cümle âlem gelir orada pamuklarını satardı

    Hiç unutmuyorum köydeki tek derslikli okulu
    Severdim önünden geçerek Ceyhan’a giden yolu.

    Pek yaman görünse de okul müdürü Zeki Mutlu
    Yüreği yufkaydı çoluk çocuk hepimizi okuttu.

    Kamil dedemdin dükkânı vardı köyün orta yerinde
    Yüz paralık leblebi, çok olurdu önlüğün ceplerinde

    Düdüklü, horozlu ve tespih şekeri hoş gelirdi bize
    İkinci el kitapları bulmak mutluluk verirdi hepimize

    Haydi akşam kahkeleri diye bağırırdı poker Recep
    Bulurdu bir bahane çocukları hep peşine dökecek

    Okulun yanında bir Na-Fa vardı hep yolları yapardı,
    Sıcak kızdığı zaman her taraflar katran kokardı

    Geziye giderdik okulca bazen küçük yaylaya
    Çay demlerdik kaynak suyundan, güle oynaya

    Kilise deresinde bir eski değirmen harabesi vardı,
    Kara mezarlı Ahmet geceleri orada define arardı

    Buğday biçerdi büyükler orakla, havalar sıcaktı
    Büyük yaylaya koşardılar akşam suyu güzel akardı.

    Oyuncakçı dükkânı yoktu köyde, her şey yereldi,
    Telden, tahtadan yapmasını herkes kendi bilirdi,

    Raşit dayım bizi ata bindirir, sonra çapa çektirirdi,
    Şınalı at arabasıyla bizleri gezdirir tırpanla ot biçtirirdi

    Karaçayca çimmeye giderdik, o zaman suları derindi
    Taşlı kuyu, Demir Köprü, kandak yüzeceğim yerimdi

    Bayramda mendilden torba yapardık tüm çocuklar,
    Şeker leblebi koysa da herkes, hoş olurdu paralar.

    Mıstık emminin çadırı vardı köyde, çalınırdı davullar
    Karaağaç altına kurulur düğün dernek, çekilirdi halaylar.

    Yetmiş kuruştu paso öğrenciye, otuz gün gidip gelmeye,
    Kayıt olduğum ortaokuldan Yansıca’ya gelip gitmeye

    Kompartımanda tıp oynardık vaktimiz geçsin diye,
    Kondüktör girmezdi içeriye dayak yiyeceğini bile bile

    Çok zevk aldığım şeydi erkenden istasyona gitmek
    Gelip geçen trenlerin kara kara dumanını seyretmek.

    Bekleme odası büyüktü ve sıcaktı istasyonun,
    Buluşması güzel oluyordu orada gönüldeşlerin

    Telgraf çalışırdı tak tik tak, yaklaşırdı sanki uzak
    Ders çalışırdık okul vaktine kadar, olmazdı tuzak

    Canlanıyor şimdi çocukluğum gözlerimde birer birer,
    Yassıca köyü, tek odalı evimiz, okulumuz güzelim yerler.

    SELAHATTİN ÖLMEZ
    01.04.2010

  • ADANA CEYHAN KUZUCAK KÖYÜ

    05.04.2010 - 14:28

    1960-1965 arası Sabri Mokan
    1961970 arası İbrahim Kaban
    Bir dönem Okul müdürü Zeki Mutlu(geçici)
    Muhtarlık Yapmıştırlar.

Toplam 5 mesaj bulundu

TÜM YAZILANLAR