Kırılgan bir çocuğum ben, yüreğim cam kırığı. Bütün duygulardan önce, öğrendim ayrılığı. Saldırgan diyorlar bana, oysa kırılganım ben. Göz yaşlarım mücevher, saklıyorum herkesten. Ürküyorlar gözümdeki ateşten, Ürküyorlar dilimdeki zehirden, Ürküyorlar o dur durak bilmeyen gözü kara cesaretimden. Diyorlar; bir yanı sarp bir uçurum, Bir yanı çılgın dağ doruğu. Oysa böyle yapmasam ben, nasıl korurum içimdeki çocuğu? Bir yanım çılgın nar ağacı, bir yanım buz sarayı...
Herkes kırılamaz; Bazen ipince bir dal olmak gerekir kırılmak için Ama dünya kütüklerin...
Ağlayamaz herkes; ağlayabilecek kadar büyümek gerekir: Dünya ise küçüklerin...
Sevemez herkes; bir orman olmak gerekir sevmek için: bak ki dünya çöllerin...
Ve vakur bir damla olmak dalga için. katılmak okyanusa aşk için, isyan için...
İnsanlar büyüdükçe günler kısalırlar; Günlerimiz gibi aşklarımızda Yittikleri duraklarda kalırlar.
Sakla yamalarını kalbim...
Kendini bıçak gibi ışıyan yeni güne bağışla; Yürü, arkana bakma, ama umursa. Bazen anılara en çok yakışan elbise, Birkaç damla gözyaşıdır unutma...
YILMAZ ODABAŞI
(((Her seçim bir kaybediştir.Bir şeyi seçer başka bir şeyi kaybederiz.)))
(((Dünyanın dışına atılmış bir adımdın sen; Ömrümüzse karşılıksız sorulardı; hepsi bu...)))
(((Yalnızlığımda seni büyüttükçe kalabalıklaşacağım; Sen kendi kalabalığında hep yalnız olacaksın...)))
Çocukluğum benden yaşlı, ben yağmurdan. Yağmur sudan ıslak, gözlerim senden. Sen bende yasak, ben yüreğinde...
Kacak ve yarali yasiyorum sevdalarimi Kanayan yerlerimi gizleme telasinda geciyor mevsimler Her veda sarkisi birseyler götürüyor benden Yüregimde ucmayi bilmeyen kusun saskinligi Her defasinda yere cakiliyorum Ve yanginlar cikiyor acemi yanlarimdan Simdi ben yagmurunu bilmedigim bu yerde Gökkusagi olmak icin bekliyorum...........
Geceden yildiz toplardim Ay kendini vururdu Ne zaman kacak bir sevda yasamaya kalksam Iyiye inanan yanlarim vurulurdu.....
Kırılgan bir çocuğum ben, yüreğim cam kırığı.
Bütün duygulardan önce, öğrendim ayrılığı.
Saldırgan diyorlar bana, oysa kırılganım ben.
Göz yaşlarım mücevher, saklıyorum herkesten.
Ürküyorlar gözümdeki ateşten,
Ürküyorlar dilimdeki zehirden,
Ürküyorlar o dur durak bilmeyen gözü kara cesaretimden.
Diyorlar; bir yanı sarp bir uçurum,
Bir yanı çılgın dağ doruğu.
Oysa böyle yapmasam ben, nasıl korurum içimdeki çocuğu?
Bir yanım çılgın nar ağacı, bir yanım buz sarayı...
Herkes kırılamaz;
Bazen ipince bir dal olmak gerekir
kırılmak için
Ama dünya kütüklerin...
Ağlayamaz herkes;
ağlayabilecek kadar büyümek gerekir:
Dünya ise küçüklerin...
Sevemez herkes;
bir orman olmak gerekir sevmek için:
bak ki dünya çöllerin...
Ve vakur bir damla olmak
dalga için.
katılmak okyanusa aşk için, isyan için...
YILMAZ ODABAŞI
SAKLA YAMALARINI KALBİM
Ne gül;
Ne yarın!
Gül, küle karılmış günlerin tortusunda
Yarın, vurulmuş yatıyor bugünün avlusunda.
Sakla yamalarını kalbim...
İnsanlar büyüdükçe günler kısalırlar;
Günlerimiz gibi aşklarımızda
Yittikleri duraklarda kalırlar.
Sakla yamalarını kalbim...
Kendini bıçak gibi ışıyan yeni güne bağışla;
Yürü, arkana bakma, ama umursa.
Bazen anılara en çok yakışan elbise,
Birkaç damla gözyaşıdır unutma...
YILMAZ ODABAŞI
(((Her seçim bir kaybediştir.Bir şeyi seçer başka bir şeyi kaybederiz.)))
(((Dünyanın dışına atılmış bir adımdın sen;
Ömrümüzse karşılıksız sorulardı; hepsi bu...)))
(((Yalnızlığımda seni büyüttükçe kalabalıklaşacağım;
Sen kendi kalabalığında hep yalnız olacaksın...)))
Çocukluğum benden yaşlı,
ben yağmurdan.
Yağmur sudan ıslak,
gözlerim senden.
Sen bende yasak,
ben yüreğinde...
Kacak ve yarali yasiyorum sevdalarimi
Kanayan yerlerimi gizleme telasinda geciyor mevsimler
Her veda sarkisi birseyler götürüyor benden
Yüregimde ucmayi bilmeyen kusun saskinligi
Her defasinda yere cakiliyorum
Ve yanginlar cikiyor acemi yanlarimdan
Simdi ben yagmurunu bilmedigim bu yerde
Gökkusagi olmak icin bekliyorum...........
Geceden yildiz toplardim
Ay kendini vururdu
Ne zaman kacak bir sevda yasamaya kalksam
Iyiye inanan yanlarim vurulurdu.....