Sakine Güneş Antoloji.com

Risale-i Nur, müşterileri aramaz; müşteriler onu aramalıEy insan! Eğer yalnız Ona abd olsan, bütün mahlûkat üstünde bir mevki kazanırsın. Eğer ubudiyetten istinkâf etsen, âciz mahlûkata zelil bir abd olursun. Eğer enâniyetine ve iktidarına güvenip, tevekkül ve duayı bırakıp, tekebbür ve dâvâya sapsan, o vakit iyilik ve icad cihetinde arı ve karıncadan daha aşağı, örümcek ve sinekten daha zayıf düşersin; şer ve tahrip cihetinde dağdan daha ağır, tâundan daha muzır olursun. / Sözlerden..
..

Devamını Oku
  • Ağla Bülbülüm Ağla

    Emre Çam

    07.11.2009 - 08:18



    Ağla Bülbülüm Ağla

    Millete yön verenler olursa pusulasız
    Karga kutup olmaz mı şu göğün yıldızına
    Altın suyu dökenler çalışır fâsılasız
    Tenekedir görünen aldanma yaldızına

    Her şeyin bir haddi var suya bile kanılır
    Kandırılmış zihinler kanmıyorlar kanmaya
    Yanlış sultan olmuşken ...

  • Aşk-ı Mecâzî

    Emre Çam

    07.11.2009 - 08:17

    Âşk-ı Mecâzî

    Sevgin, güneşin vurduğu şeffaf şeylerde
    Sen, güneşe talip ol!
    Ayna kırılır, köpük söner...

    Her mecâzî âşk,
    Sînesinde bir hüzün tohumu saklar.
    Yalancı sevdâlar, fîrâka gebe...
    Âşkın iksiriyle kendinden geçmiş dost!
    Bil ki: “Zevâli lezzet elemdir”


    Ağlama Leylâ, me ...

  • Sor Beni

    Emre Çam

    07.11.2009 - 08:17

    Sor Beni

    Bakma tavrımdaki şu arsızlığa
    Renkler içindeki aldan sor beni
    Kızma hâlimdeki duyarsızlığa
    Âh edip inleyen hâlden sor beni

    Dikenle yaşayan gülden sor beni…

    Geçerken her anım kusur içinde
    Zannetme ki ruhum huzur içinde
    Gözünde yaşlarla özür içinde
    Dünlere ağlayan kulda ...

Toplam 44 mesaj bulundu

TÜM YAZILANLAR
  • yakup kadri karaosmanoğlu

    11.11.2009 - 09:58

    Yakup Kadri'nın 'Yaban'ı.

    bu romanda anlatılan Türk köylüsü pis, iğrenç, geri kafalı ve vatan hainidir(!) Yakup Kadri, bu romanında sadece bir köyü değil, bir genelleme yaparak bütün Anadolu insanını karalar. Ona göre: 'Anadolu... Düşmana akıl öğreten müftülerin, düşmana yol gösteren köy ağalarının, her gelen gâsıpla bir olup komşusunun malım talan eden kasaba eşrafının, asker kaçağım koynunda saklayan zinacı kadınların, frengiden burnu Çökmüş sahte sofuların, cami avlusunda oğlan kovalayan softaların türediği yer' dir.
    Yakup Kadri, 1932 yılında yayımladığı bu romanında Türk halkına kin ve nefretle doludur. Yazar bu kin ve nefretle romanında Türk köylüsünü hayvanlara benzetir(!) Yakup Kadri'ye göre bu insanların 'her biri kendi yuvasında kunduza dönmüş'tür. Hepsi 'yarı çıplak köstebek yuvalarında' yaşarlar. Ve yazar Anadolu köylüsünü bazen 'bir sansara' bazen 'bir çakala', bazen 'mısır tavuğuna' ve 'bir salyangoza' bazen' bir tırtıla' veya 'yaban kedisine' bazen de 'bir koyun sürüsüne' benzetir.
    Roman boyunca vurgulanan 'vatanı kurtarmak için savaşan ileri aydınlarla, Kurtuluş Savaşı na inanmayan gerici köylüler' arasındaki çatışmadır. Sanki Millî Mücadele'yi yapan, düşmanı Anadolu'dan atan Türk halkı değildir. Sanki Millî Mücadele'yi Merih'ten gelen başka bir halk kazanmıştır.
    Türk edebiyatçılarının bu yıllarda, Türk halkına bu kadar haksız bir şekilde yüklenmesinin, Türk halkını bu kadar aşağılamasının sebebi Berna Moran'a göre geleneklerine ve dinine bağlı Anadolu eşrafı ve köylüsünün yapılan devrimleri benimsememiş olmasıdır. Yakup Kadri gibi aydınlara(!) göre ise bu, tahammül edilecek bir şey değildir. İşte Yaban romanı, bu tahammülsüzlüğün ürünüdür.

Toplam 1 mesaj bulundu

TÜM YAZILANLAR