Cemali Hikmet Aksu Adlı Üyenin Nedir Yazıları ...

kötek

15.03.2014 - 21:40

'Sus ile...' değil, 'Nush ile uslanmayanı...' diye başlar şiirde Ziya Paşa'nın dizeleri ve Nush, nasihat anlamına gelir.

vicdan erozyonu

15.03.2014 - 21:08

Birşey kullanılmıyorsa varlığından söz etmek sanal olmaz mı. yok olan bir şewyin temiz veya kirliliği de olmaz. O halde kullanılmayan vicdan için 'temiz' demek olmaz, 'yok' demek gerekir

mengil

15.03.2014 - 20:55

Aynı sözcük içeren yöresel bar türküsü
...
Oy mengil mengil mengil gıdo Memo caan
Galdır golların yendir gıdo Memo caan.

aşk

15.03.2014 - 20:41

Aşk sevginin sapıklık boyutuna ulaşanı dır. aslında anladığımız veya anlamamız istenen anlamda aşk yoktur.

hikaye

02.04.2012 - 01:36

Geşmişte yaşanmış, şimdilerde tanığı kalmamış anıları, olayları anlatan hikaye, konusunu günümüzden alanlar ise öyküdür. Hikaye öykünün eskisi, masalı, antikasıdır. Yani nasıl ve nerewsinden bakarsanız bakın bu üçüncü yorumum ve yine öykü hikaye, hikaye öykü değildir. Yaprak solar gazel olur, gazel çürür toprak olur; toprak yaprak, yaprak toprak değildir.

hikaye

05.09.2010 - 00:50

hikaye asla öykü değildir.

külünk

13.05.2010 - 23:52

Fehat Şirin için yarmıştır dağlar
Vurdukça külüngü der, 'Şirin! Şirin! '
.........Karslı Aşık Mevlüt İhsani

şal

13.05.2010 - 23:32

şalı düşük: Pantolonu belden sarkmış. Peçmurde, dağınık insanlar için kullanılan bir deyim.

şirret

20.01.2010 - 20:22

anlamına temel olabilecek kök sözcüklere bir göz atalım ki sözcüğün anlamına sağlıklı bir şelkilde ulaşalım
şir, şer, şerik-şirik, ilk anlam ele alınırsa, bulaşık, bulaşan, yapışkan...
iftiracı, dedikoducu, kavgacı, gürültücü...
ortak değerleri, mal ve varlığı paylaşanlardan (varislerden) her biri...
fesat, arabozan vb....
ve ŞİRK le de yakınlığı olan bir sözcük olduğunu düşünüyorum

GİRESUN GÖRELE ŞALAKLI KÖYÜ

11.12.2009 - 02:27

Şalak nedir ki, O köyün adı Şalaklı olmuş?

GİRESUN GÖRELE ŞALAKLI KÖYÜ

11.12.2009 - 02:27

Şalak nedir ki, O köyün adı Şalaklı olmuş?

düstur

17.08.2009 - 13:42

düstur:...................?

hadi, canlanın biraz. ben ister, ben yazarsam anlamını, lahana turşusu olur. 'Ağzımla diyim neremle yiyim? ' bizim yörede böylesine.

şal

24.07.2009 - 02:58

şal: Malzemesi yün olan kumaş. Anadolu (özellikle doğu) kadınlarının leçek üzerinden başlarına örttükleri gezi giysi aksesuarı. Yöremizde, pantolon anlamında da kullanılır(Şalı düşük.Has gumaşdan teze bir şal tiktirdim) .

mengil

24.07.2009 - 02:36

Düzeltme! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! !
yazdığım sözcüğün anlamı olarak verdiğim yanıtta eksik bırakılan tümceyi tamamlıyorum.

Büyükbaş hayvanaları ahırlardaki yerlerine bağlamak için ağaç dallarından U şeklinde, ısı ile bükülerek yapılmış bir gereç. (26.05.2009 02:06) 'ın adı GAB, gab ile yemlik (ahırlık) arasındaki bağlantıyı sağlayan iki başı delikli, ağaçtan yapılmış ara bağlantı gereci de Mengil-dir.

kötek

24.07.2009 - 02:25

Gelin KÖTEK'e

Hele bir baharda gelin,Kötek’e
Görün ne nakışlı,yolları vardır.
Yirmi dört pare köy halkı ülkeye,
Dağıtıp kök salmış,kolları vardır.

Yeşil Kağızman’ın,yemyeşil dalı,
Fazladır ekini,davarı,malı.
Çayın vadisinde,süslü bir halı,
Hoş sohbet,bal tatlı dilleri vardır.

Meyveyle sebzesi,Kağızman misli,
Eksik olmaz kurtkulağı,lâlesi.
Bir baştan bir başa,iğde bahçesi,
Hoş kokulu esen,yelleri vardır.

Meden’den Sako’ya uzar kuzeyi,
Kızıllar,Koltuklar,Bayır güneyi.
Elma ile arttı,domuzla ayı,
Dağında haskeklik,çilleri vardır.

Hemme,Hıdebez hem Banda Deresi,
Çaşırıyla meşhur,Kışla yöresi.
Morpet’inde Koçköroğlu Kalesi,
Asla geçit vermez,belleri vardır.

Kuşburnuyla ekşi erik kurusu,
Çok lezizdir göğ domates turşusu.
Hasat ayı artar,emmi,dayısı,
Kütükte kayıtsız kulları vardır.

Bir zamanlar dokunurdu döşeme,
Hasır,gılo,kilim onun peşine.
Gurbette olanın girer düşüne,
Buram buram hasret selleri vardır.

Gıragos’tan Kaçaklar’a varırsın,
Kuşbakışı nice köyler görürsün.
Çayda çimer,hem de balık avlarsın
Şor Göl’de sülüğü,cilleri vardır.

Yoşa taşın önü maden suyudur,
Sako Dağı sönmüş volkan kuyudur.
Köyün şah damarı Kötek Çayı’dır,
Yağışla bulanan lilleri vardır.

Şorak’ta; kaplıca,mağara,mermer,
Hazazlar’dan bir hoş görünür kamer.
Sözün özü,buyurun efendiler,
Görmeğe mahsus çok, elleri vardır.

Günün vakti,Çift Taşlardan bilinir,
Gölge döner,hodak,ırgat sevinir.
Nahır –davar yolaklara dizilir,
Mola yeri,derin gölleri vardır.

Hele birde sorunları olmazsa!
Civan gençler aşsız-işsiz kalmasa.
Yüzler güler devlet baba el atsa,
Az buçuk perişan halları vardır.

Hikmet’im severim köyümü candan,
Yıllardır hizmeti kısmadım ondan.
Tadına doyulmaz,insanlığından,
Dikenli de olsa gülleri vardır.

Cemali-Hikmet AKSU

şiâr

13.07.2009 - 12:54

ilke, amaç, boyun borcu hizmet-emek nedeni anlamı.kişisel tercihle yaşamın hedefi

şirik

08.07.2009 - 01:23

şirik:1- Büyük aileyi oluşturan aile birimlerinin her bireyi. Kardeş ler, gelinler, ve onların çocukları. Birinci dereceden akrabaların birbirlerine negatif oluş ve bakışları. Kadın kocasına; 'Bir daha bana, şiriklerin içinde böyle sözler söyleme.' dedi
2-rakip, hasım, varisler (en az kullanılan anlam)

sadakat

07.06.2009 - 12:19

koşul, mekan, güç tanımadan, içtenlikle bağlılık.İnsani duyguların KELAYNAK türü...

mahrama

07.06.2009 - 12:08

mahrama: anlamı biraz araştırılsın istiyorum. Yöresel anlamla sınırlamak istermiyorum. daha farklı anlamların araştırılıp bulunmayacağı bilinemez tabi. Arayınız lütfen.

vicdan erozyonu

06.06.2009 - 15:33

Ben kaydetmişim diye benim fikirlerim, görüşlerim doğrudur diye bir kayıt yok. Bu sözcüğü belki en az kullananlardanım. Yalnız nacizane düşüncelerimi açıklayıp düşünceleri açmak boyut kazandırmaktır amacım. Aslında hepimizin yaptığı budur. Düşüncelerimizi belirtmekle doğruyu güzeli, farklılığı yakalamış olacağız. en azından o çabada olacağız. Demem o ki, erozyonun anlamı çok küçük yaşlarca bilinen tartışılan önlem düşünülen oldu. Vicdan kendimiz için değil, başkalarıyla bizim aramızda olanlar için içsel bir mekanizmadır. Başkalarına uyguladıklarımızla vicdan işlerlik bulur. toplumsallı, toplumsal sosyal yaşamdaki negatiflerimizle devreye girmesi gerekir vicdan Ve çok hassas olması gerek Eğer bu hassasiyet kaybolmuşsa başlamıstır kişide vicdan erozyonu diye düşünüyorum.

miraf

02.06.2009 - 23:42

miraf: Çok eskiden yöremizde kullanılan, unutulmaması için bu raya aktardığımız bir sözcük.(Modgam, miraf: anlamdaş olarak kullanılabilirdi) çiftçilikte iki ve daha fazla ailenin birlikte çalışması. iş hayvanları, dahil eli çubuktutan her ferdin ortak çalışmaya katılması.Makinalı tarımla ortadan kalkmıştır. Yörelere göre farklı anlamlarda kullanılıyor olabilir burada paylaşımın bir amacı da bu farklılıkları yakalamak folklor ve kültüre katkı sağlamaktır.

kolçak

02.06.2009 - 23:29

kolçak:.Bilekle dirsek arasını kapatacak şekilde iki başı da lastikli, kumaştan dikilen yöremizin folklorik giysi aksesuarlarından. Kaliteli kumaştan olanı, renkli dikişlerle süzleneni özel günlerde bezek olarak kollara takılır (gerlik, gerilik) . Adi kumaştan basit dikilenide asıl amaç, entari kollarının yoğun çalışma ortamında sürtünme ile çabuk yıpranmasını önlemektir (gündelik) .

şambali

30.05.2009 - 19:21

şambal: Laçkalaşmış, bollaşmış halde mil üzerinde dönen teker,
yalpalayan, yürürken ayakları dolaşan.
şambali: Şambal kökünün -i hali. Şambal vari olan. Şamballa ilgili..

çiy

28.05.2009 - 12:40

Çiy: Yeşil alanlarda ısı değişimişyle havadaki buharın yoğunlaşarak çimlerde oluşturduğu su damlası. Sabah erkeb bahçelrde, tarla çayır ve kırlarda yürüdüğünüzde pantolon paçalarınızı, ayakkabılarınızı ortada su yokken ıslatan su danlaları çiy taneleridir.