slm hayırlı geceler hanımefendi bu mucahid kimdi. acıklama yaparmısınız. nesaj panonuzu acsanızda oradan yazsak bu konuları olmaz mı daha genişce ve faydalı olacaksa şayet.?
bir gül bahcesi.. düşünün ki her biri kendinde özel güllerle dolu her gülde ayrı bi özellik ve güsellik var hiç biri bir birinine benzemiyor ama tüm bu güller bi araya gelerek öyle güsel bi bahce meydana geliyorki eşşiz benzersizz. o bahcenin ayrı bi seyri ayrı bi kokusu sevinci mutlulugu var. cünki her özel gül o bahcede kendi sevincini özelliğini hüznünü paylaşıyorr. sizinde o kendine has Gül oluşunuzla aramızda olmanızı istiyoruzz... :) YAGMURDA ISLANANLAR grubumuza bekliyoruz.. :) http://gruplar.Antoloji.Com/yagmurda-islananlar bu linkdende kolaylıkla ulaşabilirsiniz. ************************kalb_m
Paris Yol boyu sensizlik var, Sevda duraklarında... Cam kenarında oturmuştu yalnızlık, Kendi suskun karanlığında... Ben gibi... Camda yansıyor gözleri, Sen gibi... İzliyorum şu an seni Bir film gibi... Başrolde sen,figuran ben... Kaybettiğim durakta, Arıyorum seni... Paris'te,Aşk şehrinde... Ne acı değil mi? Aşk şehrinde,kaybetmek aşkı... Ama biliyorum ki, Hala aynı şehirdeyiz... Belki karşılaşırız ne dersin? Aslında paris benim güzelim, Yüreğimdeki aşk sensin... Nefesimdeki heyecan, Dudağımdaki titreyiş, Yazı beklerken, Kıştan kalma soğuklarda, Üşüten sensin içimi... Parise kar yağıyor şimdi, Beyaza büründü Paris, Ben üşüyorum...
Çok samimi iki dost ve arkadaşlardı. Fakat bir tanesi çok kurnaz atılgan ve hareketli, diğeri ise çok saf, dürüst ve sessizdi. Bir gün kurnaz olan arkadaş, diğer arkadaşın yanına giderek işlerinin bozulduğunu söyler ve kendisinden para ister. Samimi dostu onu hiç kırmaz ve elindeki bütün parayı arkadaşına verir. Arkadaşı bu parayla işlerini düzeltir. Bir süre sonra kurnaz olan yine arkadaşının yanına gider ve arkadaşının evlenmek üzere olduğu nişanlısını çok beğendiğini ve kendisine vermesini ister. Arkadaşı çok şaşırır, ne diyeceğini bilemez.Fakat aralarında o kadar kuvvetli bir sevgi vardır ki arkadaşına hayır diyemez, nişanlısını arkadaşına verir.
Zaman içinde Saf olanın işleri bozulur ve birden arkadaşı aklına gelir ben ona sıkıştığında iyilik yapmıştım diyerek arkadaşının iş yerine gider ve kendisine çalışması için iş vermesini ister. Arkadaşı ona iş vermez. Bizimki pişmanlık ve üzüntü içinde geri döner ama yinede arkadaşına kızamaz. Bir gün sokakta dolaşırken yanına hasta ve yaşlı bir adam yaklaşır. Fakir olduğu için ilaç alamadığını söyler. Bizimki yaşlı adamcağıza acır, istediği ilaçları alır ve adamcağıza verir. Kısa bir süre sonra yaşlı adamın öldüğünü duyar. Yaşlı adam çok zengindir ve bütün mirasını kendisine bırakmıştır.
Saf adam artık zengindir. Biraz da sevdiği dostuna olan kırgınlığıyla dostunun iş yerinin karşısında bir ev alır ve oraya yerleşir. Bir gün evinin kapısını dilenci bir kadın çalar. Yaşlı kadın çok aç olduğunu, kendisine yemek vermesini ister. Bizim saf hiç düşünmeden kadını içeri alır karnını doyurur, Kimsesi olmadığını öğrendiği kadına; Kendisinin de yanlız olduğunu söyler ve bu evde birlikte yaşıyalım sen evin işlerini ve yemekleri yaparsın der, yaşlı kadın hiç düşünmeden kabul eder. Bir süre sonra yaşlı kadın bizimkine, kendine uygun bir kız bulup evlenmesini söyler. Bizimki böyle bir kızı nasıl bulacağını, kendisinin tanıdığı olmadığını söyler.Yaşlı kadın ona uygun bir kız tanıdığını ve kendisiyle görüştürebileceğini söyler. Görüşmeler sonucunda evlenmeye karar verilir ve düğün davetiyeleri basılır. Bizimkisi kırgın olduğu halde çok samimi dostunu yinede unutamamıştır. Biraz da geldiği konumu görmesi açısından samimi arkadaşına da davetiye gönderir. Düğün günü gelir çatar. Saf adam düğün salonunda bir şeyler söylemek isteğiyle mikrafonu alır ve başlar yaşadıklarını anlatmaya; Eskiden çok sevdiğim bir dostum vardı. Bir gün işleri bozulunca benden borç para istedi elimdeki bütün parayı verdim. Evlenmek üzere olduğum nişanlımı çok beğendiğini söyleyerek benden istedi. Çok üzülerek onu da kendisine verdim. Çünkü biz gerçek dosttuk onun üzülmesini istemedim. işlerim bozulduğunda onun fabrikasına gittim ve çalışmak için kendisinden iş istedim. Bana iş vermedi. çok üzüldüm, ama yinede arkadaşıma kızmıyorum. çünkü biz gerçek dosttuk. Bu konuşma üzerine kurnaz olan arkadaşı daha fazla dayanamaz mikrofonu eline alır ve başlar konuşmaya; Benim de bir zamanlar çok sevdiğim bir dostum vardı. İşlerim bozulduğunda kendisinden para istedim, bütün parasını bana verdi. Sonra ondan nişanlısını istedim, üzülerek nişanlısını da verdi. Nişanlısını istememin nedeni o kadının arkadaşıma layık olmamasıydı (Hayat kadınıydı) Kendisi çok saf olduğu için arkadaşımı o kadından bu şekilde kurtardım.İşleri bozulduğunda gelip benden iş istedi, Arkadaşımı kendi emrimde çalıştıramazdım, o yüzden iş vermedim. Günün birinde karşılaştığı yaşlı adam benim babamdı. Babam ölmek üzereydi, onu arkadaşımın yanına ben gönderdim ve mirasını ona ben bıraktırdım. Evine gelen dilenci kadın benim annemdi. Ona bakıp iyi yaşamasını sağlamak için gönderdim. Şu anda evlenmekte olduğu kız de benim kız kardeşim. Onu arkadaşımla evlenmesine ben ikna ettim. Değerli misafirler, işte biz böyle dostuz.
Dost musun? Öyleyse canın canımdır... Aynan olmalıyım... Yüzüne söyleyebilmeliyim her şeyi... Hem sakınmadan, mertçe... Hani bilirsin, esirgemem lafımı, Ne şekil gelirse, öylece... Hazırım tüm içtenliğimle konuşmaya, ama, Seni de dupduru isterim karşımda... Dostsan, Gözlerimin içine baka baka yaka silk benden! Arkamdan şikayetlenme! Yiğit ol! Gerekirse yiğitçe azarla, çekinme! Laf değil, icraat beklerim senden! Öyle bak ki, hislerini görebileyim... Öyle hisset ki, güvenle bakabileyim... Sevmem, ölenin ardından ağıt yakmayı! Dil dönerken söylenmeli her şey... Kulak duyarken anlatılmalı... Göz bakarken bakmalıyım sana... Can sağ iken sarılmalı... Keşkelere meydan vermemeli hayatım, Pişmanlıklarla yoğrulmamalı.... Hayır! Dirime selâm vermeyen, Ölüme de fazla yaklaşmasın! Dostsan, ölmemi bekleme! Haklıysam, yaşarken savun beni! Yaşarken yanımda ol! İnanmışsan bana, kimse çevirmesin seni yolundan! Ve inanmamışsan, sakın rol yapma! Her söylediğimi onaylaman şart değil... Her yaptığımı beğenmen de gerekmez... Dostsan, rahatça eleştir, fikrini rahatça söyle, sıkılma! Yadırgayabilirsin beni, Ve ben de seni tuhaf bulursam şaşırma... Kandırmanı aslâ kabul edemem! Her dediğini, her yaptığını hoş görürüm, ama, Beni, bana sormadan yargılama! Her yediğimiz aynı olmaz belki, Her dakikamız birlikte geçmez... Her güldüğünde gülmeyi garanti edemesem de, Ağladığında seninle birlikte oturup ağlarım... Belki her çağırdığında gelemem fakat, Derdine ortak ararsan, koşarım... Ben de herkes gibi insanım elbet, Ne göklere çıkar beni, ne de yerin dibine sok! Senin işin bu değil! Benim zaten bir yerim var herkes gibi yer ile gök arasında... Dostsan, Küçümsemeden, küfretmeden, Sevgiyle, saygıyla ve huzurla gel sokağıma... Dinlenmek istediğinde, hiç düşünme, sana özel bir limanım, ama... Yorulduğum zamanlarda, Dilediğimce sığınabilmeliyim koylarına... Seni bir çocuk kadar saf sevebilirim Ve bir deli kadar art niyetsiz... Uğruna seve seve hesabı şaşırırım... Görmezden gelebilirim yanlışlarını... Başkaları enayilik sayabilir, Başkaları akılsızlığıma yorabilir, Bunları dert bile etmem, ama Sen, aslında aptal olmadığımı, Her an, tekrar tekrar hatırla! Ve sakın beni aptal yerine koymaya kalkışma! Seviyorsan, cimrilik etme, söyle! Muhabbeti varken, yokmuş gibi yapanla, Hiç sevmediği halde, yılışıp durana sinir olurum! Neyse, o olmalı insan... Kendisi olmaktan korkmamalı! Kendisi olmaktan kaçmamalı! Bil ki, sensin diye seni bırakmam, ama Ben olduğum için bırakırsan beni, Yas da tutmam arkandan! Bedel mi? Ödemeyeceksen çıkma yola! İçten pazarlık edersen, ancak kendine edersin... Kendince küser barışır, kendi kendini yersin! Dostsan, mevsimince yağ... Kışsan kar ol, güzsen yağmur... Soğuğuna, sıcağına, esip savurmana itiraz etmem, Senden, ille de bahar olmanı beklemem, ama Dayanmalısın en şiddetli fırtınalarıma... Belki de çok geldi bunca talep... Bana karşı hiçbir mecburiyetin yok, korkma... Sana fazla geldiğim ilk anda, Arkana hiç bakmadan, dönüp gidebilirsin... Geçip gidebilirsin, borçluluk hissetmeden... Mutlaka bir açıklama da beklemem senden, ama Gitmeye davranırsam bir gün, Sen de karşımda set olma! Dost musun? Öyleyse, canın canımdır, Yoluna baş koymaya hazırım ya, Başını da yollarımda isterim, unutma! ...
bu kıss var ya bu kısss dehşet bişii..asıl akıllara zararda kendileri olur..iyi ki seni tanımışım bidenem :)))))))) hem ben daha sana alameti farikam nedir söylemedim mi kıss:PP gel yanıma kulağına söliiiciim....
Ne bilem içimden geldi sevmek güzeldir dediğin gibi. Seninkide güzel manâlı çok güzel olmuş.Bir avuc Türk Dünyaya bedel kardeşim bunu bütün dünya biliyor o yüzden dünyada sevilmeyen bir ırkız olsun bu güzel bence kimsenin sevgisine ihtiyacımız yok.
ŞEHİD'İN KENDİ SESİNDEN (19 yaşında hayatının baharında, Konya' dan kalkıp Çeçenistan'a Allah yolunda savaşmaya, Çeçenli müslümanlara yıllardır uygulanan zulm, işkence, soykırım ve ambargolara bir nebze olsun DUR demeye Çeçenistanın dağ ...
04.01.2010 - 19:46
MUTLU YILLAR SELAMLAR
A Ş K T I R
Yalancı dünyada her şey mevcuttur,
Canlıyı taşıyan beyin vücuttur,
Bunları incitmek inan yazıktır,
İnsanı yaşatan sevgidir aşktır.
Kalbine doldukca ruhunu okşar,
Bunlardan koparsan işlerin aksar,
Çözüm bulmak kolay olma karamsar,
Gönlünü kuşatan sevgidir aşktır.
Hisler alemine şöyle bir gözat,
Kin nefret taşıma öfkeni azalt,
Hülyalara dalıp ayağı uzat,
Duygunu boşaltan segidir aşktır.
Zemeri kışıda yumuşatıyor,
Hasretle özlemle çok susatıyor,
Sevda denizini aşk kuşatıyor,
İçini ısıtan sevgidir aşktır.
El ele göz göze durumlar farklı,
Derine daldıkca alıyor aklı,
Sınırsız arzular duruyor saklı,
Zeki'yi azıtan sevgidir aşktır.
4-9-2009 GÖNÜL DOSTLARIMA SAYGILAR,SEVGİLER,SELAMLAR Z.Ç.
01.07.2009 - 23:34
slm hayırlı geceler hanımefendi bu mucahid kimdi. acıklama yaparmısınız. nesaj panonuzu acsanızda oradan yazsak bu konuları olmaz mı daha genişce ve faydalı olacaksa şayet.?
26.04.2009 - 21:10
merhaba...ben ebrar tokattan...
25.04.2009 - 19:06
selam bacım nasılsın?
25.02.2009 - 14:48
DEGELİ KARDŞİM SEVİYELİ VE KARDEŞÇE BİR PAYLAŞIM ATMOSFERİNDE SİZLERİDE ARAMIZDA GÖRMEKTEN MUTLU OLURUZ
ihvani-paylasim-platformu
http://gruplar.Antoloji.Com/ihvani-paylasim-platformu yazarak bu gruba daha hızlı ulaşabilirsiniz
DAVETLİM SİNİZ ONUR DUYARIM
20.02.2009 - 20:52
bir gül bahcesi.. düşünün ki her biri kendinde özel güllerle dolu her gülde ayrı bi özellik ve güsellik var hiç biri bir birinine benzemiyor ama tüm bu güller bi araya gelerek öyle güsel bi bahce meydana geliyorki eşşiz benzersizz. o bahcenin ayrı bi seyri ayrı bi kokusu sevinci mutlulugu var. cünki her özel gül o bahcede kendi sevincini özelliğini hüznünü paylaşıyorr.
sizinde o kendine has Gül oluşunuzla aramızda olmanızı istiyoruzz... :) YAGMURDA ISLANANLAR grubumuza bekliyoruz.. :) http://gruplar.Antoloji.Com/yagmurda-islananlar bu linkdende kolaylıkla ulaşabilirsiniz.
************************kalb_m
12.02.2009 - 22:44
Kelimeler ağacın yapraklarına benzer, onların bol olduğu yerde anlam meyvaları azdır(alexander pope)
iyiki doğdun iyiki varsın, bu gün senin günün
12.02.2009 - 22:10
Dogum günün kutlu olsun...
12.02.2009 - 11:11
*Doğum** **Gününüzü** **Kutlarım! .***
Doğum Gününüzü Kutlarım! ...
En güzel günler sizin olsun..
nice senelere...
bu vesile ile sizi kurucusu olduğum Osmanlı Torunları adlı grubu/N/muza bekliyorum....
grup adresi: http://gruplar.antoloji.com/osmanli-torunlari/
selam ve dua ile..
Doğum Günü Hediyesi Olarak Şiirimi Kabul Buyurun.
selam ve dua ile..
Ölümsüz Değilim…(Doğum Günüm Anısına...)
ölümsüz değilim, bir faniyim, ben,
benliğin en ücra köşesindeyim...
faili meçhuldüm bilmem ki neden...
fukara telaşı, endişesiyim...
leş yiyen kargalar, kondu başıma,
ve bana anlattı, leş olduğumu...
isterseniz yazın mezar taşıma,
benim nasıl bir kalleş olduğumu...
hayır, hayır kalleş değilim hayır...
suçumu anlatan dili kestiler
gövdemden kellemi istersen ayır,
kalleş değilim ben, kalleş dediler...
insan olmak hüznü, kucaklamaktır…
ellerin kor alev gibi yansa da…
küllerini umarsız savurmaktır…
geride bulanık düşler kalsa da…
sonra sokak yanar, evler tutuşur,.
kara bulut dolar göğüme benim…
beyazlar içinde giden kavuşur.
kimse inanmaz öldüğüme benim…
Kenan YÖRDAN.
**Doğum Günüm Anısına(21 Temmuz)
16.07.2008; Çarşamba.
12.02.2009 - 09:20
nice senelere......saglık ve mutlulukla....bu gözler seni mi? harikalar
12.02.2009 - 04:06
ailecek hayatın güzelliklerini daim ÖZDE yaşaman dileğiyle...nice yıllara...doğumun kutlu olsun...
üstad ahmet hulusi nin MESAJLAR ını okudunuz mu...?
06.02.2009 - 20:24
Paris
Yol boyu sensizlik var,
Sevda duraklarında...
Cam kenarında oturmuştu yalnızlık,
Kendi suskun karanlığında...
Ben gibi...
Camda yansıyor gözleri,
Sen gibi...
İzliyorum şu an seni
Bir film gibi...
Başrolde sen,figuran ben...
Kaybettiğim durakta,
Arıyorum seni...
Paris'te,Aşk şehrinde...
Ne acı değil mi?
Aşk şehrinde,kaybetmek aşkı...
Ama biliyorum ki,
Hala aynı şehirdeyiz...
Belki karşılaşırız ne dersin?
Aslında paris benim güzelim,
Yüreğimdeki aşk sensin...
Nefesimdeki heyecan,
Dudağımdaki titreyiş,
Yazı beklerken,
Kıştan kalma soğuklarda,
Üşüten sensin içimi...
Parise kar yağıyor şimdi,
Beyaza büründü Paris,
Ben üşüyorum...
Gökhan Aynacı
30.01.2009 - 23:12
DEGELİ KARDŞİM SEVİYELİ VE KARDEŞÇE BİR PAYLAŞIM ATMOSFERİNDE SİZLERİDE ARAMIZDA GÖRMEKTEN MUTLU OLURUZ
ihvani-paylasim-platformu
http://gruplar.Antoloji.Com/ihvani-paylasim-platformu yazarak bu gruba daha hızlı ulaşabilirsiniz
DAVETLİM SİNİZ ONUR DUYARIM
22.12.2008 - 12:52
selam ve dua ile efendim....
Davetlim/SİZ/siniz...
Kurucusu olduğum Osmanlı Torunları adlı grubumuza davetlemsiniz.
en güzel paylaşımlar adına.
selam ve dua ile.
grup adresi: http://gruplar.antoloji.com/osmanli-torunlari/
18.12.2008 - 17:09
acem kızı amacınne
15.11.2008 - 22:06
MERHABA:
GERÇİ SİZİ TANIMIYORUM AMMA DOSTLARINIZIN YAZDIKLARINI OKUDUM BENDE BİR SATIRCIK YAZAYIM BEĞENİLMEZ SE SİLİNİR DEDİM.. İZNİNİZLE:
DOST,DOST DEDİĞİNİN ACISINA VE SEVİNCİNE TARAF OLANDIR.. D.P... SAYGILARIMLA ESEN KALIN..
09.09.2008 - 22:53
selamünaleyküm kardeşim.
23.04.2008 - 22:21
Çok samimi iki dost ve arkadaşlardı. Fakat bir tanesi çok kurnaz atılgan ve hareketli,
diğeri ise çok saf, dürüst ve sessizdi. Bir gün kurnaz olan arkadaş,
diğer arkadaşın yanına giderek işlerinin bozulduğunu söyler ve kendisinden para ister.
Samimi dostu onu hiç kırmaz ve elindeki bütün parayı arkadaşına verir.
Arkadaşı bu parayla işlerini düzeltir. Bir süre sonra kurnaz olan yine
arkadaşının yanına gider ve arkadaşının evlenmek üzere olduğu nişanlısını çok
beğendiğini ve kendisine vermesini ister. Arkadaşı çok şaşırır,
ne diyeceğini bilemez.Fakat aralarında o kadar kuvvetli bir
sevgi vardır ki arkadaşına hayır diyemez, nişanlısını arkadaşına verir.
Zaman içinde Saf olanın işleri bozulur ve birden arkadaşı aklına gelir
ben ona sıkıştığında iyilik yapmıştım diyerek arkadaşının iş yerine gider
ve kendisine çalışması için iş vermesini ister. Arkadaşı ona iş vermez.
Bizimki pişmanlık ve üzüntü içinde geri döner ama yinede arkadaşına kızamaz.
Bir gün sokakta dolaşırken yanına hasta ve yaşlı bir adam yaklaşır.
Fakir olduğu için ilaç alamadığını söyler. Bizimki yaşlı
adamcağıza acır, istediği ilaçları alır ve adamcağıza verir.
Kısa bir süre sonra yaşlı adamın öldüğünü duyar.
Yaşlı adam çok zengindir ve bütün mirasını kendisine bırakmıştır.
Saf adam artık zengindir. Biraz da sevdiği dostuna olan kırgınlığıyla
dostunun iş yerinin karşısında bir ev alır ve oraya yerleşir.
Bir gün evinin kapısını dilenci bir kadın çalar. Yaşlı kadın çok aç olduğunu,
kendisine yemek vermesini ister. Bizim saf hiç düşünmeden
kadını içeri alır karnını doyurur, Kimsesi olmadığını
öğrendiği kadına; Kendisinin de yanlız olduğunu söyler ve bu evde birlikte
yaşıyalım sen evin işlerini ve yemekleri yaparsın der, yaşlı kadın hiç
düşünmeden kabul eder. Bir süre sonra yaşlı kadın bizimkine, kendine
uygun bir kız bulup evlenmesini söyler. Bizimki böyle bir kızı nasıl
bulacağını, kendisinin tanıdığı olmadığını söyler.Yaşlı kadın ona uygun bir
kız tanıdığını ve kendisiyle görüştürebileceğini söyler. Görüşmeler
sonucunda evlenmeye karar verilir ve düğün davetiyeleri basılır. Bizimkisi
kırgın olduğu halde çok samimi dostunu yinede unutamamıştır. Biraz da
geldiği konumu görmesi açısından samimi arkadaşına da davetiye gönderir.
Düğün günü gelir çatar. Saf adam düğün salonunda bir şeyler söylemek
isteğiyle mikrafonu alır ve başlar yaşadıklarını anlatmaya; Eskiden çok
sevdiğim bir dostum vardı. Bir gün işleri bozulunca benden borç
para istedi elimdeki bütün parayı verdim. Evlenmek üzere olduğum
nişanlımı çok beğendiğini söyleyerek benden istedi. Çok üzülerek
onu da kendisine verdim. Çünkü biz gerçek dosttuk onun üzülmesini istemedim.
işlerim bozulduğunda onun fabrikasına gittim ve çalışmak için kendisinden iş istedim.
Bana iş vermedi. çok üzüldüm, ama yinede arkadaşıma kızmıyorum.
çünkü biz gerçek dosttuk. Bu konuşma üzerine kurnaz olan arkadaşı daha
fazla dayanamaz mikrofonu eline alır ve başlar konuşmaya;
Benim de bir zamanlar çok sevdiğim bir dostum vardı.
İşlerim bozulduğunda kendisinden para istedim, bütün parasını bana verdi.
Sonra ondan nişanlısını istedim, üzülerek nişanlısını da verdi. Nişanlısını
istememin nedeni o kadının arkadaşıma layık olmamasıydı (Hayat kadınıydı)
Kendisi çok saf olduğu için arkadaşımı o kadından bu
şekilde kurtardım.İşleri bozulduğunda gelip benden iş
istedi, Arkadaşımı kendi emrimde çalıştıramazdım, o yüzden iş vermedim.
Günün birinde karşılaştığı yaşlı adam benim babamdı.
Babam ölmek üzereydi, onu arkadaşımın
yanına ben gönderdim ve mirasını ona ben bıraktırdım.
Evine gelen dilenci kadın benim annemdi.
Ona bakıp iyi yaşamasını sağlamak için gönderdim.
Şu anda evlenmekte olduğu kız de benim kız kardeşim.
Onu arkadaşımla evlenmesine ben ikna ettim.
Değerli misafirler, işte biz böyle dostuz.
23.04.2008 - 22:16
__000000___00000
_00000000_0000000
_0000000000000000
__00000000000000
____00000000000
_______00000
_________0
________*__000000___00000
_______*__00000000_0000000
______*___0000000000000000
______*____00000000000000
_______*_____00000000000
________*_______00000
_________*________0
_000000___00000___*
00000000_0000000___*
0000000000000000____*
_00000000000000_____*
___00000000000_____*
______00000_______*
________0________*
________*__000000___00000
_______*__00000000_0000000
______*___0000000000000000
______*____00000000000000
______*______00000000000
_______*________00000
________*_________0
_________*________*
___________________*
10.03.2008 - 11:32
Dost musun? Öyleyse canın canımdır... Aynan olmalıyım... Yüzüne söyleyebilmeliyim her şeyi... Hem sakınmadan, mertçe... Hani bilirsin, esirgemem lafımı, Ne şekil gelirse, öylece... Hazırım tüm içtenliğimle konuşmaya, ama, Seni de dupduru isterim karşımda... Dostsan, Gözlerimin içine baka baka yaka silk benden! Arkamdan şikayetlenme! Yiğit ol! Gerekirse yiğitçe azarla, çekinme! Laf değil, icraat beklerim senden! Öyle bak ki, hislerini görebileyim... Öyle hisset ki, güvenle bakabileyim... Sevmem, ölenin ardından ağıt yakmayı! Dil dönerken söylenmeli her şey... Kulak duyarken anlatılmalı... Göz bakarken bakmalıyım sana... Can sağ iken sarılmalı... Keşkelere meydan vermemeli hayatım, Pişmanlıklarla yoğrulmamalı.... Hayır! Dirime selâm vermeyen, Ölüme de fazla yaklaşmasın! Dostsan, ölmemi bekleme! Haklıysam, yaşarken savun beni! Yaşarken yanımda ol! İnanmışsan bana, kimse çevirmesin seni yolundan! Ve inanmamışsan, sakın rol yapma! Her söylediğimi onaylaman şart değil... Her yaptığımı beğenmen de gerekmez... Dostsan, rahatça eleştir, fikrini rahatça söyle, sıkılma! Yadırgayabilirsin beni, Ve ben de seni tuhaf bulursam şaşırma... Kandırmanı aslâ kabul edemem! Her dediğini, her yaptığını hoş görürüm, ama, Beni, bana sormadan yargılama! Her yediğimiz aynı olmaz belki, Her dakikamız birlikte geçmez... Her güldüğünde gülmeyi garanti edemesem de, Ağladığında seninle birlikte oturup ağlarım... Belki her çağırdığında gelemem fakat, Derdine ortak ararsan, koşarım... Ben de herkes gibi insanım elbet, Ne göklere çıkar beni, ne de yerin dibine sok! Senin işin bu değil! Benim zaten bir yerim var herkes gibi yer ile gök arasında... Dostsan, Küçümsemeden, küfretmeden, Sevgiyle, saygıyla ve huzurla gel sokağıma... Dinlenmek istediğinde, hiç düşünme, sana özel bir limanım, ama... Yorulduğum zamanlarda, Dilediğimce sığınabilmeliyim koylarına... Seni bir çocuk kadar saf sevebilirim Ve bir deli kadar art niyetsiz... Uğruna seve seve hesabı şaşırırım... Görmezden gelebilirim yanlışlarını... Başkaları enayilik sayabilir, Başkaları akılsızlığıma yorabilir, Bunları dert bile etmem, ama Sen, aslında aptal olmadığımı, Her an, tekrar tekrar hatırla! Ve sakın beni aptal yerine koymaya kalkışma! Seviyorsan, cimrilik etme, söyle! Muhabbeti varken, yokmuş gibi yapanla, Hiç sevmediği halde, yılışıp durana sinir olurum! Neyse, o olmalı insan... Kendisi olmaktan korkmamalı! Kendisi olmaktan kaçmamalı! Bil ki, sensin diye seni bırakmam, ama Ben olduğum için bırakırsan beni, Yas da tutmam arkandan! Bedel mi? Ödemeyeceksen çıkma yola! İçten pazarlık edersen, ancak kendine edersin... Kendince küser barışır, kendi kendini yersin! Dostsan, mevsimince yağ... Kışsan kar ol, güzsen yağmur... Soğuğuna, sıcağına, esip savurmana itiraz etmem, Senden, ille de bahar olmanı beklemem, ama Dayanmalısın en şiddetli fırtınalarıma... Belki de çok geldi bunca talep... Bana karşı hiçbir mecburiyetin yok, korkma... Sana fazla geldiğim ilk anda, Arkana hiç bakmadan, dönüp gidebilirsin... Geçip gidebilirsin, borçluluk hissetmeden... Mutlaka bir açıklama da beklemem senden, ama Gitmeye davranırsam bir gün, Sen de karşımda set olma! Dost musun? Öyleyse, canın canımdır, Yoluna baş koymaya hazırım ya, Başını da yollarımda isterim, unutma! ...
10.03.2008 - 11:27
bu kıss var ya bu kısss dehşet bişii..asıl akıllara zararda kendileri olur..iyi ki seni tanımışım bidenem :))))))))
hem ben daha sana alameti farikam nedir söylemedim mi kıss:PP
gel yanıma kulağına söliiiciim....
16.02.2008 - 15:24
saygı bizden güzel insan acem kızı :))
14.02.2008 - 20:13
Ne bilem içimden geldi sevmek güzeldir dediğin gibi.
Seninkide güzel manâlı çok güzel olmuş.Bir avuc Türk Dünyaya bedel kardeşim bunu bütün dünya biliyor o yüzden dünyada sevilmeyen bir ırkız olsun bu güzel bence kimsenin sevgisine ihtiyacımız yok.
06.02.2008 - 21:14
Acem Kızı Sevdim seni :))
Toplam 26 mesaj bulundu