Cemal Konak Antoloji.com

  • Sanma Şahım

    Yavuz Sultan Selim

    22.01.2007 - 21:36

    afferin bizim oğlan...

  • İstanbul Şehrengizi

    Mehmet Şamil Baş

    22.05.2006 - 00:35

    Neden tartışıldığını anlamıyorum açıkçası; sonuç önceden belli zaten; geçen yıl aynı şeyi yapmadılar mı; nasıl bir mantaliteye sahip olduğu belli adamlar kendi aralarında kendi yazdıkları şiirlere derece vermişler; dahası, sanatla uzaktan yakından alakası olmayan, sanatı tezhip ve hat sanan, modern ...

  • Pencere Önü Çiçeği

    Asima Azra

    13.09.2005 - 16:33

    ilk şiirlerinizi daha fazla beğendiğimi söylemeliyim; şiirleriniz kısaldıkça ve sıklaştıkça kapsamı daralmış, kısırlaşmış ve çoğunlukla bir solukta bitmiş; son şiirleriniz aklınıza gelen özlü bir iki cümleden ibaret kalmış; ilk şiirleriniz gibi şiirler bekleyen bir okurun görüşleri...

Toplam 5 mesaj bulundu

TÜM YAZILANLAR
  • Azınlıklar

    15.07.2005 - 15:18

    Azınlık kavramı, kelime anlamı itibariyle, egemen durumdaki gruptan farklı etnik veya toplumsal grupları ifade eder; ancak bu konu kelimenin taşıdığı anlamın dışına çıkarılmış ve bir öcü gibi algılanmaya başlanmıştır;

    Azınlıklar konusu, diğer pekçok konu gibi, Türkiye gibi ülkelerde bir turnusol kağıdı görevi gören bir konudur; Türkiye'de insanlar işlerine geldiklerinde azınlık kavramını kabul ediyor; işlerine gelmediğindeyse kesinlikle karşı çıkıyor, azınlık diye birşey yok diyor; örneğin Türk Tarih Kurumu gibi Önemli bir kurumun başkanı bile (Yusuf Halaçoğlu) böyle bir uslamlama yapabiliyor; azınlık kavramının, bir takım emperyalist güçlerin (Avrupa, ABD) , Türkiye gibi ülkelerin politikalarını etkilemek, Türkiyeyi karıştırmak, egemenlikleri altına almak ve hata parçalamak için uydurdukları bir kavram olduğunu söylüyorlar;

    ama söz konusu Avrupa ülkelerindeki, örneğin Yunanistandaki Türkler olunca, bu kez, emperyalistlerin uydurduğunu söyledikleri azınlık kavramını sahpleniyorlar; Yunanistan'daki ve diğer Avrupa ülkelerindeki Türkler azınlık olarak tanımlanıyor ve bınlara azınlık haklarının tanınmasını talep ediyorlar; anadilde eğitim, tv. gazete ve diğer özgürlüklerin bu azınlıklara tanınmasını istiyorlar; dahası bunların azınlık olarak tanınmasını talep ediyorlar; bu talepler elbette ki doğru taleplerdir, ancak samimi olmaktan uzaktır; çünkü Avrupa ülkelerindeki 'Türk 'azınlıklar' için bu talepleri dile getiren insanlar, söz konusu Türkiye olunca, Türkiye'deki etnik azınlıklar olunca, tam tersi bir politika izliyorlar; azınlık falan yoktur; bu emperyalistlerin uydurmasıdır diyorlar; dolayısıyla, Avrupadaki Türk azınlıkla için talep ettikleri azınlık haklarını Türkiyedeki azınlıklar için talep etmekten çok uzaklar; bırakın bunu talep etmey, Türkiyede azınlıkların olduğunu bile kabul etmiyorlar;

    demek istediğim bo konuda tam bir ikiyüzlülük politikası izlenmektedir ve bu politika en yetkili ağızlar kişiler tarafından belirleniyor ve halk da bunu onaylıyor; Avrupa'daki, Yunanistandaki Türkler için azınlık hakları talep edenler, aynı hakların Türkiyede Kürtlere ve diğer etnik gruplara verilmesi yönündeki talepleri duymazlıktan geldikleri sürece samimiyet ve inandırıcılık sorunu yaşayacaklardır; yani inandırıcı olamayacaklardır; Türkiyedeki azınlıkları tanımıyorsunuz, ama kalkıp Yunanistandaki Türklerin azınlık olarak tanınmasını istiyorsunuz; kimi kandırıyorsunuz siz, kendinizi mi, dünyayı mı? ilişki kurduğunuz ve bir takım talplerde bulunduğunuz Avrupa Birliği ya da ABD bunu görmüyor mu sanıyorsunuz? Bunlar bu kadar naif mi sizce? Ondan sonra da kalkıp Avrupa bizi neden anlamıyor diyorsunuz; anlaşlacak bir tarafınız yok da ondan kimse sizi anlamıyor; kendi çapınızda birşeyler söyleyp duruyorsunuz ama söylediğiniz şeylerin türkiye dışında gerçekte nasıl algılandıkları konusunda hiçbir fikriniz yok herhalde;

    dolayısıyla ben, Türkiyedışındaki Türk azınlıklarıyla ilgili taleplerde bulunan resmi devlet ideolojisini ve onun taraftarlarını kesinlikle inandırıcı bulmuyorum; inandırıcı olmalarını beklemek yanlış olur belki de; zira yıllardan beridir bu ikili kendi başına buyruk bir şekilde hareket edip tam bir çözümsüzlük politikası sürdürmektedirler; ve gerçek niyetlerinin ne olduğu gözlerden kaçmıyor elbette ki; Türk devletinin ve onun gibi düşünenlerin azınlıklarla ilgili önemli bir algılama hatası vardır; aslında hata bile dememek gerekir belki de; çünkü bunu kendilerini de biliyor ve işlerine böyle geldiği için, muhafazakar, milliyetçi, devleti kutsallaştırdıkları ve bireyi (kitleleri) bu uğurda yok saydıkları ve hatta faşist oldukları için başka birşey beklemek saflık olur gerçekten;

    Avrupadaki Türkler için taleplerde bulunanlar (resmi devlet ideolojisini belirleyenler ve bunu onaylayanlar) , Türkiyedeki azınlıkların bu yöndeki taleplerini görmezden geldikleri müddetçe çözümsüzlük devam edecektir; Türkiyedeki Kürtlere onların talep ettikleri özgürlükleri (anadilde eğitim, özel ve özerk yayın kurumları, kimliklerinin azınlık olarak tanınması, vs.) verme konusunda tam bir çözümsüzlük politikası izlemeye devam ettikleri müddetçe, Avrupa ve diğer ülkelerdeki Türk azınlıklar için istedikleriözgürlüklerin verilmesini beklememelidirler; siz Türkiyedeki azınlıkları görmezden gelip, tanımayıp her türlü baskıyı uygulayacaksınız, ondan sonra Yunanlardan oradaki Türklere azınlık haklarının verilmesini istiyeceksiniz; Yunanlarda bu kadar saf tabii, hemen yapacaklar dediklerinizi; Türkiyedeki azınlık sorunlarını çözemediğiniz sürece, Yunanistanda Türk azınlıkları yaşadığı sorunlardan bahsetmeye bile hakkınız yok bence;

    Azınlıklar sorunu herşeyden önce bir insan hakları sorunu olarak görülmediği sürece bu yönde yaşanan sorunlar çözümsüz kalmaya devam edecektir; Yunanistandaki Türklerin, Türkiyedeki Kürtlerin ve başka ülkelerdeki azınlıkların yaşadığı sorunlar insan hakları çerçevesinde değerlendirilmeli ve bu yönde bir çözüm aranmalıdır; Yunanistandaki Türklere bütün hakları verilmeli ve kimliklerinden dolayı hiçbir baskıya ya dasömürüye maruz bırakılmamalıdırlar; aynı şekilde Türkiyedeki Kürtlerin de azınlık hakları tanınmalı ve artık kimliklerinden dolayı sorun yaşamamalı, aşağılanmamalı ve haksızlıklara uğramamalıdırlar; dünyada etnik kimliklerinden doayı sorun yaşayan bütün halklar için bunların aynı şekilde, samimiyetle ve inandırıcı bir biçimde talep edilmesi gerekir; çünkü bu herşeyden önce bir insan sorunudur; ancak Türkiyedeki resmi devlet ideolojisi, onun savunucuları ve bunu onaylayanlar bu konuda çözüm yaratmaktan uzaktırlar; çünkü soruna bir insan sorunu olarak bakmıyorlar; soydaşlık, dil, din birliği üzerinden bakıyorlar; yani milliyetçi ve ümmetçi bir gözle bakıyorlar; dolayısıyla bulmaya çalıştıkları çözümler de sadece kendi etnik gruplarından olan insanlarla, yani soydaşları ve dindaşlarıyla sınırlı kalıyor; böyle olunca da samimi ve inandırıcı olma sorunu yaşıyorlar; ve bu konuda eleştirdikleri ülkelerin yaptıklarını yapıyorlar; Yunan devletini ya da bugünkü Irak yönetimini (Türkmenlerden dolayı) suçlarlarken, onların yaptıklarının aynısını ve hatta daha fazlasını kendileri yapıyorlar; Irak'da Türkmenlerin kendi televizyonları ve kendilerine ait kurumlar varken; Yunanistanda Türk azınlıklar belli bir süre öncesine önemli azınlık haklarına sahipken, Türkiyede azınlık taleplerinde bulunan Kürtler ise, Iraktaki ve Yunanistandaki Türkmenler ya da Türkler kadar bile haklara sahip değiller; dolayısıyla, dediğim gibi bu bir insan sorunu olarak görülmelidir; ve etnik tanımlamalardan yola çıkılarak tek taraflı çözümler aranmamalıdır; zire böyle bir çaba sonuçsuz kalacaktır...

Toplam 1 mesaj bulundu

TÜM YAZILANLAR