Cay Keyfi Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Antolo ...

  • 1 Mayıs İşçi Bayramı

    27.06.2009 - 20:34

    İşçi emeklerin sahibi.. Bir de güzel mi güzel bayramları var.
    Benim bildiğim bayramlar farklı bu bayram tamamen farklı. Ben bayramları böyle bilmezdim. Koskoca bir kitle içerisine giren üç beş provakatöre izin veriyor ve bayramın içeriğini boşaltıyor.
    Ve şaştığım mesele şu..
    Bu bayrama katılan insanlar neden gerçeği kabul etmiyorlar!
    Bayram öyle kutlanmaz efendiler, gelin bayramı bayram yapalım...

  • insan

    27.06.2009 - 20:31

    Hayal mi gerçek mi? Sizce hangisi?

  • sibel kekilli

    27.06.2009 - 20:30

    Tanınmış Türk ünlülerin liste başlarında yer aldığnı ifade ediyorlar.
    Ne kadar doğru bir tespit tartışılabilir, tartışılmalıdır!

  • ölüm

    27.06.2009 - 20:29

    Gerçeklerle yüzleşeceğimiz gerçek an denebilir. Hiç kimsenin anlatamadığı, gidenlerin de sadece kelimelere döktüğü iki hece dört harf.

  • hikaye

    13.03.2005 - 13:46

    Olmuş ya da olması mümkün olayları belli bir plan çerçevesinde yer ve zamana bağlı olarak anlatan kısa yazılardır.Genel hatlarıyla romana benzer fakat romandan kısadır.Hikayede kişiler,romandan azdır ve romanda olduğu gibi olaylar ve kişiler anlatılırken derin ayrıntılara girilmez.

  • hamido

    11.11.2004 - 00:48

    Hamido, Meşhur efsanevi şahsiyet.... Birçok vasıfları ona yüklemiştir insanlar.... İsmet İnönünün hayatı boyunca odaya girdiklerinde ayağa kalktığı iki şahıstan biridir. Kimilerine göre bir eşkiyadır. Bunun kadar doğal birşey yok çünkü üzerinde genellikle 8-10 arası silah taşır idi. Adnan Menderes İdama mahkum olduğunda sempatizanı olduğu için hapse alınmış.Koğuşta Menderes'e sataşan askeri şahsiyetlere el altından sopa gösterdiği için İdama mahkum edilmiştir. İdam sebebi şudur: Adnan Menderes'in Kara Kuvvetleri komutanı olması!
    27 Mayıs ihtilalini yapan ve o sırada mecliste bulunan birçok milletvekilini dövmüş ve ihtilalin Generalini de boş geçmemiştir.
    Dönemin meşhur kabadayılarının bulunduğu Ankara Cicim'e geldiği zaman o dönemde meşhur olan Dündar Kılıç, Sarı Avni, Kürt Cemal gibi kabadayıları derinden etkilemiştir.
    Birçok şahıs onunla parti kurma girişiminde bulundu.Demirel'den, Erbakan' a kadar birçok siyasetçi...
    Neyse çalkantılı bir dönemden sonra ülke gündemine bir faili meçhul diye düşer bu olay ölümü Hamido'nun.
    12 Nisan 1978 yılında öldürülür.
    İlk Fail-i Meçhul olarak geçer kayıtlarda..Bazıları ise Cumhuriyet dönemi ilk meclis mebuslarından Ali Şükrü Bey'in öldürülüşünü faili meçhul kabul eder.

  • pişmaniye

    11.11.2004 - 00:44

    İzmit'e özgü bir ürün.... Mutlaka deneyin. Çikolatalıları damak tadına değer verenler için kıymetli

  • osmanlı bankası

    11.11.2004 - 00:41

    Yahudi malı..

  • nazan bekiroğlu

    11.11.2004 - 00:38

    www.nazanbekiroglu.net

  • hacker

    27.09.2004 - 20:14

    http://www.haber7.com/detay.asp? H=15139&K=6

  • www

    05.09.2004 - 14:25

    İngiliz mucidine, kraliyet tarafından İngiltere'nin adını dünyaya bir kez daha duyurduğu için ödül verilmiştir.

  • nene hatun

    05.09.2004 - 14:21

    KAHRAMAN TÜRK KADINI “NENE HATUN” (1857-1955)

    Tarihimize '93 Harbi' adıyla geçen Türk-Rus savaşında Erzurum'un Aziziye Tabyası'nda gösterdiği kahramanlıkla adını tarihe yazdıran Türk kadını. Erzurum'da doğdu, tam doksansekiz yıl orada yaşadı. Bir kahramanlık sembolü olarak tanındı ve anıldı. Ömrünün son demlerini 'Üçüncü Ordu'nun annesi' olarak geçirdi. 1955 yılında 'Yılın Annesi' seçildikten sonra, 22 Mayıs 1955 günü Erzurum'da zatürreeden vefat etti, Aziziye Şehitliğine gömüldü.

    İşte aşağıdaki öykü, onun kahramanlık öyküsü; 1877 yılı kasım ayının7'sini 8'ine bağlayan gece, civarda bulunan iki Ermeni köyünden gizlice harekete geçen kalabalık bir çete, sinsi sinsi yaklaşıp Erzurum'un meşhur Aziziye Tabyası'na girmeyi başarmıştı. Türk-Rus harbinin kanlı ve karanlık günleriydi; tabyayı savunan bir avuç Türk askeri derin uykuda idi. Yataklarında bastırıldılar ve uykuda kılıçtan geçirildiler kahpece. Ve arkadan gelen Rus kuvvetleri de hiç bir mukavemet görmeksizin Aziziye Tabyası'na yerleştiler.

    Bu kahpe baskından yaralı olarak kurtulan bir asker, koşa koşa Erzurum'a varıp kara haberi yetiştirdi. Minarelerden sabah ezânı yerine 'Moskof Aziziye'ye girdi! ' sesleri yükselmeye başladı.

    Bir anda bütün Erzurum duymuştu, bu kara haberi. Ve bir anda bütün Erzurum şahlanıvermişti. Tüfeği olan tüfeğini kaptı, olmayan eline ne geçirdi ise; tırpan, kazma, kürek, sopayı alıp sokaklara döküldü. Erkekli, kadınlı bütün Erzurum halkı Aziziye'ye doğru koşmaya başladı.

    Şehrin kenar bir mahallesindeki mütevazi bir evde oturan taze bir gelin vardı. Bir gün evvel, ağabeyi Hasan cepheden ağır yaralı olarak eve getirilmiş ve birkaç saat önce, bu taze gelinin kolları arasında can vermişti. Kocası cephede idi.

    Minarelerden yükselen 'Moskof Aziziye'ye girdi' seslerine, seferber olup koşanların uğultuları karışıyordu. Taze gelin, bu kara haberi duymuş gibi ağlamaya başlayan üç aylık bebeğini emzirip, uyuttu. Usulca onu beşiğine bıraktı ve heyecan dolu bir sesle: 'Seni bana Allah verdi, ben de seni Allah'a emanet ediyorum yavrum' diye mırıldandı.

    Sonra şehit kardeşinin döşeğine seğirtti. Ölüyü alnından öptü: '-Seni öldüreni öldüreceğim ben de' dedi, kin dolu bir sesle.

    Ve masanın üzerinden satırı kapmasıyla, kapıdan dışarı fırlaması bir oldu. O da çılgınca Aziziye'ye doğru koşmakta olan kadınlı-erkekli, taşlı-sopalı kalabalığın arasına karıştı.

    Bütün Erzurum, o Dadaşlar diyarı şahlanmıştı. Erzurum halkı bir sel gibi akıyordu, canından aziz saydığı Aziziye Tabyası'na doğru.

    Aziziye'ye yerleşmiş bulunan Moskof, tabyaya yaklaşmakta olanlara karşı yaylım ateşine geçince, bir hayli Erzurumlu kırıldı. Onların kırılışını görmek, ayakta kalabileni büsbütün şahlandırmış ve tabyanın demir kapılarına gülle gibi yükselen kalabalık, bir anda içeri doluvermişti. Demir kapılar bile dayanamamıştı bu olağanüstü imân karşısında.

    Aziziye'de boğaz boğaza kanlı bir dövüştür başladı. Balta, tırpan, kazma ve sopası olmayan pençeleriyle Moskofun gırtlağına yapışıyordu. O toplu tüfekli ordu, tam bir bozguna uğramıştı bu ilahi şahlanış karşısında. Türk demeye dili dönmeyen Moskof askerleri Osmanlıyı da kısaltıp, sadece 'Osman'a çevirmişlerdi. Başı dara gelen 'Osman teslim' deyip canını kurtarmaya bakıyordu. Başka bir zaman olsaydı, Türk'ün merhameti galebe çalardı belki. Fakat bu zaman, başka zamanlardan çok farklıydı. Aziziye'nin dışında ve içinde kadınlı, ihtiyarlı, çocuklu yüzlerce Erzurumlu, kanlar içinde yatıyordu. Onlara ateş açanlar acımışlar mıydı?

    Ne 'Osman'ı dinleyen oldu, ne de 'teslim'e kulak asan'. Taze gelin de elinde satırı, karşısına çıkan Moskof'un kafasına, suratına indiriyordu. Şehit düşen ağabeyinin acısını, bin Moskof'u öldürse içinden atamazdı.

    2000'e yakın Moskof askeri öldürülmüş ve Aziziye kurtarılmıştı. Düşmanın geri kalan kısmı, selameti atlarına atlayıp kaçmakta bulmuştu. Onları takip etmek için Erzurum'lunun atı yok, fakat ne lazım, ruhlar kanatlıdır. Kaçan atlıyı kovalayan yaya, yine de yakalayıp haklamayı biliyordu.

    Yaralılar arasında taze gelin de vardı. Elinde satırı ile dövüşürken aldığı bir yaranın tesiriyle o da kanlar içinde yere yıkılmıştı. Fakat yaralı olarak, baygın halde bulunduğu zaman dahi elindeki kanlı satırını sıkı sıkıya kavramış, bırakmıyordu hırs dolu pençelerinin arasından.

    Adı Nene idi taze gelinin. O günden sonra da bütün Erzurum'un tanıyıp saydığı kişilerin arasına katıldı. Doksansekiz yıllık ömrü boyunca bütün Erzurumlulara Moskof'un Aziziye'de nasıl tepelenişini anlattı. Fakat kendinden birkaç kelime ile bahsetti. Ölümünden bir yıl önce kendisini ziyaret eden NATO Başkumandanı'na 'Ben o zaman icâp eden şeyi yapmıştım. Bugün de icâp ederse anı şeyi yaparım' demiş ve Amerikalı generali kendine hayran bırakmıştı...

  • nasihat

    05.09.2004 - 14:19

    Ölüm,gözlerimizi kapatıktan sonra hakikatini anlayacağımız nasihatlerden biri...

  • çeçenistan

    05.09.2004 - 12:26

    http://www.cecenonline.com/siir.htm

  • resimlerim

    05.09.2004 - 11:55

    Rüzgarın Oğlu, az daha sabrademedin mi yakında antoloji iş ilanı salonu açılır idi yöneticilere iletse idin)) ... Ne günlere kaldık.. (kaldım)

  • yahudi malı

    18.08.2004 - 17:21

    Hacı Şakir ve diğer ürünler...
    Diğer ürünleri yazmadım, sadece Hacı Şakir yazmamın nedeni adamlardaki mantığa bakışımız ne olmalı..

  • türban

    15.08.2004 - 17:41

    93 harbi diye bilinen Osmanlı-Rus savaşında Erzurum'un Aziziye kasabasına giren Rusların katliam haberi üzerine herkes eline aldıklarıyla Aziziye Kasabasına koşar. Aralarında üç aylık çocuğunu öptükten sonra eline aldığı satırla yola koyulan yeni gelin Nene de vardır. Rusların bozguna uğradığı bu saldırıdan sonra kahramanlık sembolü haline gelir Nene gelin.

    .
    Not: O zaman işgal kuvvetlerinin yapamadıklarının intikamını mı almaya çalışıyorsunuz? Yoksa birileri sizi bu olaya alet etti de siz mi bunun farkına varamadınız?
    Birileri... Yüzyılların acısını sindiremedi, içten vurmaya devam etmekte...
    Ya da siz bunların dışında tarihinizden habersiz yaşıyorsunuz..

  • türban

    10.08.2004 - 16:46

    Ne demekmiş
    'Yasak! '
    İşiniz mi kalmadı
    Yapacak?

    Ne diye karışırsınız
    Saçımıza-başımıza,
    Bizi oyuncağınız mı sandınız
    Bakıp yaşımıza?

    Sebebini anlatamayacağınız
    Çocukça bir devrin hevesinden
    Karşınızdaki en güzel portreleri
    Mahrum ettiniz çerçevesinden!

    Kim demiş, ki:
    'Başörtüsüydü o! '
    Başımızın -renk renk-
    Süsüydü o!

    Altında saçlarımız,
    Arkadan, ne hoş sarkardı;
    Kimimizde -örgü örgü- sarmaşıklaşır...
    Kimimizde, su olup akardı!

    Şu, bu nâmına 'Yasak! ' demiş
    Bulundunuz, tezelden;
    Ne olurdu, anlasaydınız biraz da,
    Güzellikten, güzelden!

    Siz, bizden değilsiniz,
    Tanımıyoruz hiç birinizi,
    Çekin başımızdan
    Ellerinizi!

    Bir gericilik tutturmuşsunuz;
    Gericilik değil, Türk'ün köy modasıdır bu...
    Üstelik, ninemizin başımızda
    Taşıdığımız hatırasıdır bu!

    Dediniz: 'Çıkacak başınızdan
    Başörtünüz! '
    Alın -öyleyse- onunla
    Yüzünüzü örtünüz!

    Arif Nihat Asya

  • kabasakal

    09.08.2004 - 11:16

    Kabasakal, Amerika'n çizgi filmlerinde daima 'Müslüman Ortadoğu' için simge olarak kullanılmıştır.

  • kadın ve nankörlük

    09.08.2004 - 11:14

    Anlamak yok evladım anlar gibi olmak var
    Ahmak için son tavır saçlarını yolmak var...!

    Rüzgaroğluna...

  • edep

    09.08.2004 - 11:07

    Edep; bir işin nasıl yapıldığını ifade eder... 'İşin edebi budur' deriz..
    Büyüklerimiz insanın aklını ve değerini edeple ölçer..

  • e-mail

    09.08.2004 - 11:05

    Hack :)

  • bir çift yürek

    09.08.2004 - 11:05

    Bana Trabzonlu olan ve bu sitede olmasından memnuniyet duyduğum birini hatırlatıyor..

  • türk-kürt kardeştir

    09.08.2004 - 11:01

    Doğru söze yorum gerekmez düşüncesindeyim..

Toplam 303 mesaj bulundu