Sıcak bir yaz günü (24 Temmuz)dünyaya gelmişim. Adım Mustafa konmuş. Ben doğduktan iki yıl sonra eylül ayı çok sert geçmiş, millet perişan olmuş. Çocukluğumda çok oyuncağım olmamış. Zaten çok oyuncak oynayan bir çocuk değilmişim. Her çocuk kedi sevmek isterken ben at binmeyi istermişim.
İlkokula başlamadan öğrenmiştim andımızı ve daha 7 yaşındayken ezberlemiştim Milli Marşımızı.Tüylerim diken diken olurdu her sabah “ne mutlu Türküm diyene “derken.
Ortaokul yıllarında merak salmıştım tarihe. Kendimden geçiyordum Tarih derslerinde. Dalıp gidiyordum şanlı tarihimizin derinliklerinde. Bir Atilla oluyordum bir Mete, bazen Malazgirt’te at üstünde Alparslan olurdum, bazen Kudüs’te Selahaddin, Ulubatlı ile birlikte Fatih'le Konstantin’de.
..