İyiki silahlanmışız acılara karşı Türküsüz çıkmamılız yollara Ekmekten ve gömlekten önca aşk Ve sevinç doldurmuşuz koynumuza İyi ki koparmamışız çiçekleri Sevgiyi öfkesiz takmışız yakamıza
Hani ağlamasın diye başaklar Yüreğimizi biçerek çıktık tarlalardan Şimdi yürümek zamanıdır dedik Yepyeni sonsuzluklara Yepyeni güzelliklere doğru Meğer Ne çok düşmanı varmış güzelliğin .............. Ey acılara tat vere güzellik Yüreğimize hoş geldin Geldin de Çiçekli dallara döndürdün öfkemizi Artık isterse dolu yağsın ömrümüze İsterse kar Biz ki bildikten sonra sevmeyi Bütün Sabahlar Acı renginde olsa ne çıkar
Konuş konuş sevdiğim Yüreğinin şarkısını söyle bana Gece karanlık Yıldızlar bulutların arkasında yitip gitmiş Rüzgar iç çekiyor yaprakların arasında Bırak çözeyim saçlarını Kulaklarımı göğsüne bastırayım Ve orada o tatlı yalnızlıkta Gözlerimi kapatıp kalbinin hırıltılarını dinleyeyim Yüzüne hiç bakmadan
Ben de bakamam Dayanamam gözlerine Tut ellerimi Aşk böyle bitmemeli Ne olur gitme Böyle sensiz çaresiz bırakma beni
Söylediklerim bitince sessiz oturalım hiç kımıldamadan Yalnız ağaçlar fısıldaşsın karanlıkta Ve öylece bitsin gece Birbirimizin gözlerine bakalım Ayrı ayrı yollara gidelim
Konuş konuş sevdiğim Yüreğinin şarkısını söyle bana
Kim bırakmış ki Kim bırakmış seni söyle Tut ellerimi Gitme aşkım gitme böyle Ne olur gitme Böyle sensiz çaresiz bırakma beni
Güller duruyor gecenin içinde Sarı güller Ne olur koparma beni O kadar güzel duruyor ki orada Ah gecem Biz de birlikte güzeldik Ve koparıp gülleri bıraktın elleriime
Devlet içinde çok önemli yerlere sızılmış” diyor önce koskoca Ertuğrul Günay...
Sonra Yargıtay Başsavcısı’nın iddianamesi için, “Amaç Ergenekon çetesini korumak, devlet içindeki çeteleşmeyle mücadelenin önünü kesmek” mealinde sözler
söylüyor...
Bunu söyleyen bu ülkenin Kültür ve Turizm Bakanı...
Bir ülkenin Yargıtay Başsavcısı’nı “çetelerle dolaylı bağlantılar biçiminde” anmakla, koskoca Bakan ne yapmak ister? ..
Türkiye’de Yargıtay Başsavcısı’nın iktidar partisine kapatma davası açtı diye “yargılanmasını isteyen bir anlayış” var ve bunu en demokrat olduğunu iddia eden iktidar yanlısı basın yapıyor...
***
Son günlerde yaşadıklarımdan müthiş ürküntü duyuyorum...
Bir Yargıtay Başsavcısı bu kadar kolay “çetecilikle bağlantılı” sayılabiliyorsa, koskoca Başsavcı bu kadar kolay çetecilikten töhmet altında bırakılabiliyorsa, bu ülkede yarın benim, senin, onun çetecilikle yargılanmayacağımızın, içeri atılmayacağımızın hangi garantisi var? ..
Açık söylüyorum, Türkiye’de bunu yapan anlayış faşizan bir anlayıştır ve ben yarın ne kendi geleceğimden ne de benim gibi düşünenlerin geleceğinden emin değilim...
Türkiye’nin geleceğinden emin
olmadığım gibi...
Elde hiçbir kanıt olmadan koskoca Yargıtay Başsavcısı’nı çetecilerle ilişkilendiren anlayış, ne malum yarın bizim yazılarımızı da “çetecilerin yazdırdığını” söylemeyecektir? ..
***
Nasıl bir ülkede yaşıyoruz biz? ..
Çete denilen şey bu kadar
kolay mıdır? ..
Bir insan bu kadar kolay çeteci olabilir mi? ..
Ne yapar çeteler, çeteciler? ..
Beğenmediğiniz her fikri, her düşünceyi çetecilikle irtibatlandırırsanız bu ülkede insanlar gelecek endişesiyle, yarın ne olacak muammasıyla yaşamazlar mı? ..
Yoksa istenilen bu mudur? ..
Korku, yılgınlık, tedirginlikle herkesin başına ne geleceğini bilmemesi midir istenen? ..
***
Diyebilirsiniz ki, koskoca Başbakan da “Partisinin kapatılması davasıyla karşı karşıya...”
Haklısınız, bir ülkenin Başbakanı’nın parti kapatma davasının muhatabı olması demokrasinin ayıbıdır...
Çift taraflı nakıslığının göstergesidir...
Ama sonuçta “laikliğe aykırı faaliyetlerin odağı olma” iddiası siyasi bir
olaydır...
AKP’nin siyasi duruşuyla ilgili bir olaydır ve dava konusu olsa bile siyaset kökenli bir hukuk davasıdır...
Bir siyasetçiyi yaralar ya da Bülent Arınç gibi bir siyasetçiyi “kendi deyimiyle onurlandırır...”
Ancak en üst düzey bir hukuk adamı hakkında sırf bir hukuki dava açtı diye hiçbir belge ve bilgi olmadan “çetecilerle irtibatlandırmak” müthiş yaralayıcı ve ağırdır...
***
Öyledir çünkü, bu ülkede sandıktan zaten AKP iktidarı çıkmıştır...
Bu iktidar zaten kendi adayını Cumhurbaşkanı yapmıştır...
Bu Cumhurbaşkanı, zaten devletin bütün hassas kurumlarının başına kendi gibi düşünenleri atamaya başlamıştır...
Hükümet icra organı olarak zaten kendi atamalarını kendi yapmaktadır...
Ülkenin hemen bütün kurumları zaten AKP’nin ya da eski AKP kurucusu olan Cumhurbaşkanı’nın, atadığı kişilerin başkanlığında yönetilmektedir...
Yasamaya ve yürütmeye zaten matematiksel çoğunlukla hakim olan, iktidar kendi döneminde yaptığı atamalarla zaten yargıda da önemli mesafeler kaydetmiş, 4. kuvvet medya da önemli biçimde iktidar tarafına dönüşmüştür...
***
Yasamanın, yürütmenin, Cumhurbaşkanı’nın aynı siyasi kökenden geldiği, medyanın önemli ölçüde bu yönde değiştiği bir Türkiye’de, bir kanun adamına reva görülen bu suçlama çok ağırdır ve demokrasiden ne kadar uzaklaştığımızı
göstermektedir...
Açıkça soruyorum...
Yarın “herhangi birisinin çetecilikle suçlamayacağını” kim garanti edebilir öyle bir toplumda? ..
Çünkü şu anda yapılan suçlamalarla linç edilen kişiyle ilgili hiçbir belge, bilgi, somut delil yoktur.
Çeteci diyorlar ve işin içinden çıkıyorlar...
Güneşi özlüyorum...
Hayatımda hiç özlemediğim kadar...
Biliyorum zamanında o güneşi zaptetmeye uğraşmıştık...
Şimdi sadece güneşi görmeyi ve özgürlüğü içime çekmeyi özlüyorum...
MOR VE ÖTESI NIN EUROVISION 2008 SARKISI DELI NIN SÖZLERI
Deli
Araniyor sahibi ruhumun Tam yerine mi düstüm Direniyor faili tutkunun Kizmis ve küçülmüs Araniyor sahibi ruhumun Tam yerine mi düstüm Direniyor... Direniyor... Direniyor Beni büyütün Aglatmayin Sevginiz nerde Övündügünüz Beni büyütün Aglatmayin Sahte düslerle Oyalamayin Bir yarim akilli bir yarim deli Dört yanim akilli bir yanim deli Herkes akilli bir ben deli Bir ben deli Beni büyütün Aglatmayin Sevginiz nerde Övündügünüz Beni büyütün Aldatmayin Sahte düslerle
Paranı ver, gönlünü ver, canını ver Ama SIRRINI VERME! ... Günlerini say, kazancını say, büyüklerini say Ama YERİNDE SAYMA! ... İşini beğen, aşını beğen, eşini beğen Ama KENDİNİ BEĞENME! ... Emek ver, kulak ver, bilgi ver Ama SAKIN BOŞ VERME! ... Fidan büyüt, çocuk eğit, yoksul besle Ama KİN BESLEME! ... Davet et, hayret et, ülfet et, affet Ama İHANET ETME! ... Kitap oku, meslek oku, dünyayı oku Ama LANET OKUMA! ... Sınıfını geç, hayatını seç, rakibini geç Ama GÜLÜP GEÇME! ... Gönül al, dost al, yoldaş al Ama BEDDUA ALMA! ... Yaklaş, tanış, konuş, uzaklaş Ama UŞAKLAŞMA! ... Doğrul, sayrıl, evril, devril Ama EĞRİLME! ... Hislen, tasalan, seslen, uslan Ama PASLANMA! ... İtil, ütül, atıl, katıl Ama SATILMA! ...
Merhaba Arkadaşım: Hayata değer bir yasam, sevmeye değer bir aşk, dostluğa değer bir arkadaşlıktan asla vazgeçme. Ne eksik ne fazlasını ara ve seni üzenle asla uğraşma! Zaman gelir yollarına kar yağar, etrafını hüzün bulutları sararsa, ne zaman bir dosta ihtiyaç duyarsan dost olabildiğim kadar buradayım..
28.02.2009 - 11:23
Doğum gününüz kutlu olsun.Saygılar
25.09.2008 - 16:23
İyiki silahlanmışız acılara karşı
Türküsüz çıkmamılız yollara
Ekmekten ve gömlekten önca
aşk
Ve sevinç doldurmuşuz koynumuza
İyi ki koparmamışız çiçekleri
Sevgiyi öfkesiz takmışız yakamıza
Hani ağlamasın diye başaklar
Yüreğimizi biçerek çıktık tarlalardan
Şimdi yürümek zamanıdır dedik
Yepyeni sonsuzluklara
Yepyeni güzelliklere doğru
Meğer
Ne çok düşmanı varmış güzelliğin
..............
Ey acılara tat vere güzellik
Yüreğimize hoş geldin
Geldin de
Çiçekli dallara döndürdün öfkemizi
Artık isterse dolu yağsın ömrümüze
İsterse kar
Biz ki bildikten sonra sevmeyi
Bütün Sabahlar
Acı renginde olsa ne çıkar
ADNAN YÜCEL
25.09.2008 - 16:18
Konuş konuş sevdiğim
Yüreğinin şarkısını söyle bana
Gece karanlık
Yıldızlar bulutların arkasında yitip gitmiş
Rüzgar iç çekiyor yaprakların arasında
Bırak çözeyim saçlarını
Kulaklarımı göğsüne bastırayım
Ve orada o tatlı yalnızlıkta
Gözlerimi kapatıp kalbinin hırıltılarını dinleyeyim
Yüzüne hiç bakmadan
Ben de bakamam
Dayanamam gözlerine
Tut ellerimi
Aşk böyle bitmemeli
Ne olur gitme
Böyle sensiz çaresiz bırakma beni
Söylediklerim bitince sessiz oturalım hiç kımıldamadan
Yalnız ağaçlar fısıldaşsın karanlıkta
Ve öylece bitsin gece
Birbirimizin gözlerine bakalım
Ayrı ayrı yollara gidelim
Konuş konuş sevdiğim
Yüreğinin şarkısını söyle bana
Kim bırakmış ki
Kim bırakmış seni söyle
Tut ellerimi
Gitme aşkım gitme böyle
Ne olur gitme
Böyle sensiz çaresiz bırakma beni
Güller duruyor gecenin içinde
Sarı güller
Ne olur koparma beni
O kadar güzel duruyor ki orada
Ah gecem
Biz de birlikte güzeldik
Ve koparıp gülleri bıraktın elleriime
30.08.2008 - 00:44
ÖZGÜRLÜK, BAHARLA PERÇİNLENECEK ÜLKEME! ..
26.08.2008 - 22:00
Türkiye Cumhuriyeti grubumuzun bir mensubu olarak sizi aramızda görmekten son derece mutluyuz.
sevgiler
Kibar Tavasav
15.07.2008 - 20:10
'...ne zaman bir dosta ihtiyaç duyarsan, dost olabildiğim kadar buradayım.' ANAYASA))))))))))) Ben de. Abdullah Arslan
25.03.2008 - 20:33
Reha Muhtar [email protected] 19.03.2008
Ben çeteci miyim?
Devlet içinde çok önemli yerlere sızılmış” diyor önce koskoca Ertuğrul Günay...
Sonra Yargıtay Başsavcısı’nın iddianamesi için, “Amaç Ergenekon çetesini korumak, devlet içindeki çeteleşmeyle mücadelenin önünü kesmek” mealinde sözler
söylüyor...
Bunu söyleyen bu ülkenin Kültür ve Turizm Bakanı...
Bir ülkenin Yargıtay Başsavcısı’nı “çetelerle dolaylı bağlantılar biçiminde” anmakla, koskoca Bakan ne yapmak ister? ..
Türkiye’de Yargıtay Başsavcısı’nın iktidar partisine kapatma davası açtı diye “yargılanmasını isteyen bir anlayış” var ve bunu en demokrat olduğunu iddia eden iktidar yanlısı basın yapıyor...
***
Son günlerde yaşadıklarımdan müthiş ürküntü duyuyorum...
Bir Yargıtay Başsavcısı bu kadar kolay “çetecilikle bağlantılı” sayılabiliyorsa, koskoca Başsavcı bu kadar kolay çetecilikten töhmet altında bırakılabiliyorsa, bu ülkede yarın benim, senin, onun çetecilikle yargılanmayacağımızın, içeri atılmayacağımızın hangi garantisi var? ..
Açık söylüyorum, Türkiye’de bunu yapan anlayış faşizan bir anlayıştır ve ben yarın ne kendi geleceğimden ne de benim gibi düşünenlerin geleceğinden emin değilim...
Türkiye’nin geleceğinden emin
olmadığım gibi...
Elde hiçbir kanıt olmadan koskoca Yargıtay Başsavcısı’nı çetecilerle ilişkilendiren anlayış, ne malum yarın bizim yazılarımızı da “çetecilerin yazdırdığını” söylemeyecektir? ..
***
Nasıl bir ülkede yaşıyoruz biz? ..
Çete denilen şey bu kadar
kolay mıdır? ..
Bir insan bu kadar kolay çeteci olabilir mi? ..
Ne yapar çeteler, çeteciler? ..
Beğenmediğiniz her fikri, her düşünceyi çetecilikle irtibatlandırırsanız bu ülkede insanlar gelecek endişesiyle, yarın ne olacak muammasıyla yaşamazlar mı? ..
Yoksa istenilen bu mudur? ..
Korku, yılgınlık, tedirginlikle herkesin başına ne geleceğini bilmemesi midir istenen? ..
***
Diyebilirsiniz ki, koskoca Başbakan da “Partisinin kapatılması davasıyla karşı karşıya...”
Haklısınız, bir ülkenin Başbakanı’nın parti kapatma davasının muhatabı olması demokrasinin ayıbıdır...
Çift taraflı nakıslığının göstergesidir...
Ama sonuçta “laikliğe aykırı faaliyetlerin odağı olma” iddiası siyasi bir
olaydır...
AKP’nin siyasi duruşuyla ilgili bir olaydır ve dava konusu olsa bile siyaset kökenli bir hukuk davasıdır...
Bir siyasetçiyi yaralar ya da Bülent Arınç gibi bir siyasetçiyi “kendi deyimiyle onurlandırır...”
Ancak en üst düzey bir hukuk adamı hakkında sırf bir hukuki dava açtı diye hiçbir belge ve bilgi olmadan “çetecilerle irtibatlandırmak” müthiş yaralayıcı ve ağırdır...
***
Öyledir çünkü, bu ülkede sandıktan zaten AKP iktidarı çıkmıştır...
Bu iktidar zaten kendi adayını Cumhurbaşkanı yapmıştır...
Bu Cumhurbaşkanı, zaten devletin bütün hassas kurumlarının başına kendi gibi düşünenleri atamaya başlamıştır...
Hükümet icra organı olarak zaten kendi atamalarını kendi yapmaktadır...
Ülkenin hemen bütün kurumları zaten AKP’nin ya da eski AKP kurucusu olan Cumhurbaşkanı’nın, atadığı kişilerin başkanlığında yönetilmektedir...
Yasamaya ve yürütmeye zaten matematiksel çoğunlukla hakim olan, iktidar kendi döneminde yaptığı atamalarla zaten yargıda da önemli mesafeler kaydetmiş, 4. kuvvet medya da önemli biçimde iktidar tarafına dönüşmüştür...
***
Yasamanın, yürütmenin, Cumhurbaşkanı’nın aynı siyasi kökenden geldiği, medyanın önemli ölçüde bu yönde değiştiği bir Türkiye’de, bir kanun adamına reva görülen bu suçlama çok ağırdır ve demokrasiden ne kadar uzaklaştığımızı
göstermektedir...
Açıkça soruyorum...
Yarın “herhangi birisinin çetecilikle suçlamayacağını” kim garanti edebilir öyle bir toplumda? ..
Çünkü şu anda yapılan suçlamalarla linç edilen kişiyle ilgili hiçbir belge, bilgi, somut delil yoktur.
Çeteci diyorlar ve işin içinden
çıkıyorlar...
Güneşi özlüyorum...
Hayatımda hiç özlemediğim kadar...
Biliyorum zamanında o güneşi zaptetmeye uğraşmıştık...
Şimdi sadece güneşi görmeyi ve özgürlüğü içime çekmeyi özlüyorum...
Maalesef güneş çok uzaklarda...
Özgürlük şarkılarda..
Yine döndük dolaştık...
Zülfü Livaneli'yi koydum kasetçalara...
'Ey özgürlük' şarkısı çalıyor haykıra haykıra...
18.03.2008 - 20:32
MOR VE ÖTESI NIN EUROVISION 2008 SARKISI DELI NIN SÖZLERI
Deli
Araniyor sahibi ruhumun
Tam yerine mi düstüm
Direniyor faili tutkunun
Kizmis ve küçülmüs
Araniyor sahibi ruhumun
Tam yerine mi düstüm
Direniyor... Direniyor... Direniyor
Beni büyütün
Aglatmayin
Sevginiz nerde
Övündügünüz
Beni büyütün
Aglatmayin
Sahte düslerle
Oyalamayin
Bir yarim akilli bir yarim deli
Dört yanim akilli bir yanim deli
Herkes akilli bir ben deli
Bir ben deli
Beni büyütün
Aglatmayin
Sevginiz nerde
Övündügünüz
Beni büyütün
Aldatmayin
Sahte düslerle
16.03.2008 - 20:39
Ne Olursan Ol
Paranı ver, gönlünü ver, canını ver
Ama SIRRINI VERME! ...
Günlerini say, kazancını say, büyüklerini say
Ama YERİNDE SAYMA! ...
İşini beğen, aşını beğen, eşini beğen
Ama KENDİNİ BEĞENME! ...
Emek ver, kulak ver, bilgi ver
Ama SAKIN BOŞ VERME! ...
Fidan büyüt, çocuk eğit, yoksul besle
Ama KİN BESLEME! ...
Davet et, hayret et, ülfet et, affet
Ama İHANET ETME! ...
Kitap oku, meslek oku, dünyayı oku
Ama LANET OKUMA! ...
Sınıfını geç, hayatını seç, rakibini geç
Ama GÜLÜP GEÇME! ...
Gönül al, dost al, yoldaş al
Ama BEDDUA ALMA! ...
Yaklaş, tanış, konuş, uzaklaş
Ama UŞAKLAŞMA! ...
Doğrul, sayrıl, evril, devril
Ama EĞRİLME! ...
Hislen, tasalan, seslen, uslan
Ama PASLANMA! ...
İtil, ütül, atıl, katıl
Ama SATILMA! ...
Mevlana Celaleddin Rumi
09.03.2008 - 21:39
Merhaba Arkadaşım:
Hayata değer bir yasam, sevmeye değer bir aşk, dostluğa değer bir arkadaşlıktan asla vazgeçme. Ne eksik ne fazlasını ara ve seni üzenle asla uğraşma! Zaman gelir yollarına kar yağar, etrafını hüzün bulutları sararsa, ne zaman bir dosta ihtiyaç duyarsan dost olabildiğim kadar buradayım..
Toplam 10 mesaj bulundu