© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Çok düşündüm aslında yazmak istediğim şeyi. Herhangi bir şey yazabilir miyim onu bile bilmezken hatta. Yazmak sıkıntı değil aslında. Yazarım uzayda yer kaplamayan bir çok boş cümleyi. Yazmaktan korkum odur ki; içini doldurabilir miyim bu söz dizelerinin. Bu konuda iyi olduğumu bile bilmiyorum çünkü.
Çok şey yazdım geçmişte oysa ki. Yazdıklarımın bazılarını kaybettim isimsiz bir yerde, bazılarını yaktım, bazılarını gömdüm, bazılarını da tüm dünyaya ifşa ettim.
Yazmadığım bir kaç güzel metni kopyalayıp yapıştırdım -bazı insanların kalbine- kendim yazmış gibi. Çaldım yani. Sonradan utandım bundan ama sanırım gerekli olduğunu bile yazdım sonra kendime.
Hatta bir keresinde çok sevdiğim bir metodu –Selimi yapmıştı bunu ilk kez- kendime uyarladım ve biraz geliştirdim diyebilirim. Bunu benden başkası yaptı mı acaba diye de hiç sormadım. Yapmasınlar istedim. “Saklı Mısra” koydum ismini. Onu da bir gemi yapıp başka bir denize attım. Yüzer diye umdum ama daha suya bırakır bırakmaz battı. Sonra kaybettim yine onu da, yazdığım sayfaların arasında.
Bir defterim vardı bir zamanlar. Yazdıklarımı biriktirdiğim. Bu sefer okyanusa bırakacaktım onu. Bıraktım da. Şimdilerde ne yazdığımı hatırlamıyorum onda. Güzeller miydi acaba. Yazabilmiş miydim? Yada en iyi soru içimdekileri tam olarak anlatabilmiş miydi?. Soramadım, bilemedim ve bir daha da görmedim.
Neden bu kadar uzattım anlatmak istediğim şeyi, neden bir şey anlatırken bu kadar süsleyip püsleyip anlatıyorum, neden bu kadar betimleme, neden güzelleştirmeye çalışıyorum sözleri?
İçimin bir yerlerinde bir şey de iyi olmaya çalışıyorum galiba. Yaptığım bir işte olsun iyi olmaya. O kadar kötüyüm ki bu konuda. Çünkü neye elimi attımsa becermedim. Ama hep iyi olmaya çalıştım. Denedim yani.
Bir öğüt vermek isteseydim benden sonra sağ kalan, beni benden iyi tanıyan ya da tanımaya çalışan birine, söyleyeceğim tek şey olurdu.
“Hayat boyu iyi olduğun şeyi ara. Ve onu bırakma.” Onu bırakma çünkü seni sen yapan o olacak. Seni anlatacak. Senden kalan şey de o olacak. İyi yaz, iyi çiz, iyi söyle vesselam..