Ah, kimselerin vakti yok Durup ince şeyleri anlamaya
GÜLTEN AKIN
"""
--------------- -------------- --------------
DE GÜLÜM
de gülüm! De ki: ela bir günde geleceğim istanbul darmadağın olacak, saçlarım darmadağın. Hepsi, darmadağın! üzülme gülüm! Toparlanacağız, birlikte, ayağa da kalkacağız, yürüyeceğiz de gülüm hem de çelikten toprağını dele dele hayatın!
de gülüm! De ki: bitmiştir umut, bitmiştir sevgi, bitmiştir güven! güven bana gülüm! sana bitmemişliği öğretecek, tattıracaktır hasretten-hakikaten-ten değiştiren yüzüm!
göreceksin gülüm! Bekle! hırslarımız, acılarımız gitgide ihanetlere hainlere, ezilmelere alışacak.. göreceksin-sevinçten ağlayacaksın gülüm-ki işte o vakit bana-doğrudur!- şair olmak, seni sevmek pek çok yakışacak!
bak! şiirler var, mektuplar var, çocuklar var, sokaklar var, kediler! inan bana gülüm, ölüm yok bir tek! ölüm yok bize! ölüm inananlar için sessizce kara kapli kitaplardan çıkartılacak.. göreceksin gülüm! Bekle! Göreceksin! artık hiçbir insan, hiçbir kavga ve hiçbirimiz bu dünyada, yapayalnız, umarsız kalmayacak!
Küçük İskender ---- VAZGEÇİLMEZİMDİN
Yakınlaştıkça kaybolan bir kente dönüşürdün Keşfedilmezim olurdun içinde yolculuk etsem de... Günahkar mevsimimdin.
Hiç umut yoktu sende o yüzden vazgeçilmezdin, vazgeçilmezimdin...
CEZMİ ERSÖZ
-----
SENİ SEVİYORUM... Yapın Seni seviyorum çağladıkça coşan su estikçe dellenen rüzgar ekildikçe anaçlaşan toprak öğütler bunu bana
seni severken türküden türküye geçer ırmak toprak yaz yağmurlarıyla oynaşır öğle tozlarıyla dolanır rüzgar ufku adınla uyarırlar beni
seni seviyorum bağda çillenen salkım dalda allanan meyva öttükçe kendini tüketen kabakçı kuşu öğütler bunu bana
seni severken yaz güneşi şehvete boğar bahçeyi kükürt adetleriyle solar bağ yaprakları ballı incirde yaşar -bin bir cilveli- aşklarını turunç gerdanlı kuşlar haberler getirir sağdıçlarım gül kurusu mektuplar
seni seviyorum hayra yorulan düşler ceviz sandıkta bekarlığının gül suları taş yastıklarda zümrütüanka kuşları öğütler bunu bana
ADNAN ÖZER
-----
HERŞEY SENDE GİZLİ
Yerin seni çektiği kadar ağırsın Kanatların çırpındığı kadar hafif.. Kalbinin attığı kadar canlısın Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç... Sevdiklerin kadar iyisin Nefret ettiklerin kadar kötü.. Ne renk olursa olsun kaşın gözün Karşındakinin gördüğüdür rengin.. Yaşadıklarını kar sayma: Yaşadığın kadar yakınsın sonuna;
Ne kadar yaşarsan yaşa, Sevdiğin kadardır ömrün.. Gülebildiğin kadar mutlusun Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin Sakın bitti sanma her şeyi,
Sevdiğin kadar sevileceksin. Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın Bir gün yalan söyleyeceksen eğer Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın. Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak. Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü. Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..
İşte budur hayat! İşte budur yaşamak bunu hatırladığın kadar yaşarsın Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun Çiçek sulandığı kadar güzeldir Kuşlar ötebildiği kadar sevimli Bebek ağladığı kadar bebektir Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren, Sevdiğin kadar sevilirsin...
CAN YÜCEL
-----
Seni bulmaktan önce aramak isterim. Seni sevmekten önce anlamak isterim. Seni bir yaşam bitirmek değil de, Sana hep hep yeniden başlamak isterim.
Özdemir Asaf - Asla sevmediğim birine seni seviyorum demedim , ya da asla birini severken karşılığını beklemedim... Dostluğuma değer biçmedim , sevgime ise hiçbir zaman sınır çizmedim... Sevdiysem sonuna kadar gittim,bitirdiysem öldürse de hasreti geriye dönmedim... Bazen çok kırıldım , bazen belki de kırdım... Ama hata insana mahsustur dedim..Affettim , af diledim.. Kimileri birden fazla kırdılar kalbimi ama ben onları yinede affettim.. Onlar belki beni saflıkla yargıladılar.Belki de içten içe sinsice güldüler... Ama asıl unuttukları şuydu... Ben aldanmadım... Aldanan her zaman kendileri oldular ama bunu anlayamadılar... Bir insan kaybının ne olduğu bilemedikleri için... Kaybetmek onlar için bir alışkanlık haline geldiği için.. Oysa ben hiç insan kaybetmedim... Sadece zamanı geldiğinde vazgeçmeyi bildim o kadar...
CAN YÜCEL
-
Ah, bütün yaptıkların, bütün konuştukların beni ne kadar üzerse üzsün, gene de bunlarda nasıl hayrıma bir taraf, hayrıma bir öz aradığımı bir bilsen!
Derdime vakıf değil canan beni handan bilir Hakkı vardır şad olanlar herkesi şada bilir Ağlasam faydası yok gülsem gönül razı değil Çektiğim ağlamı bir ben bir Allah' ım bilir
Ah, kimselerin vakti yok
Durup ince şeyleri anlamaya
GÜLTEN AKIN
"""
---------------
--------------
--------------
DE GÜLÜM
de gülüm! De ki: ela bir günde geleceğim
istanbul darmadağın olacak, saçlarım
darmadağın. Hepsi, darmadağın!
üzülme gülüm! Toparlanacağız, birlikte,
ayağa da kalkacağız, yürüyeceğiz de gülüm
hem de çelikten toprağını dele dele hayatın!
de gülüm! De ki: bitmiştir umut, bitmiştir
sevgi, bitmiştir güven!
güven bana gülüm!
sana bitmemişliği öğretecek, tattıracaktır
hasretten-hakikaten-ten değiştiren yüzüm!
göreceksin gülüm! Bekle!
hırslarımız, acılarımız gitgide ihanetlere
hainlere, ezilmelere alışacak..
göreceksin-sevinçten ağlayacaksın gülüm-ki
işte o vakit bana-doğrudur!-
şair olmak, seni sevmek pek çok yakışacak!
bak! şiirler var, mektuplar var, çocuklar var,
sokaklar var, kediler!
inan bana gülüm, ölüm yok bir tek! ölüm yok bize!
ölüm inananlar için sessizce
kara kapli kitaplardan çıkartılacak..
göreceksin gülüm! Bekle! Göreceksin!
artık hiçbir insan, hiçbir kavga ve hiçbirimiz
bu dünyada, yapayalnız, umarsız kalmayacak!
Küçük İskender
----
VAZGEÇİLMEZİMDİN
Yakınlaştıkça kaybolan
bir kente dönüşürdün
Keşfedilmezim olurdun
içinde yolculuk etsem de...
Günahkar mevsimimdin.
Hiç umut yoktu sende
o yüzden vazgeçilmezdin,
vazgeçilmezimdin...
CEZMİ ERSÖZ
-----
SENİ SEVİYORUM...
Yapın Seni seviyorum
çağladıkça coşan su
estikçe dellenen rüzgar
ekildikçe anaçlaşan toprak
öğütler bunu bana
seni severken
türküden türküye geçer ırmak
toprak yaz yağmurlarıyla oynaşır
öğle tozlarıyla dolanır rüzgar ufku
adınla uyarırlar beni
seni seviyorum
bağda çillenen salkım
dalda allanan meyva
öttükçe kendini tüketen kabakçı kuşu
öğütler bunu bana
seni severken
yaz güneşi şehvete boğar bahçeyi
kükürt adetleriyle solar bağ yaprakları
ballı incirde yaşar -bin bir cilveli- aşklarını
turunç gerdanlı kuşlar
haberler getirir sağdıçlarım
gül kurusu mektuplar
seni seviyorum
hayra yorulan düşler
ceviz sandıkta bekarlığının gül suları
taş yastıklarda zümrütüanka kuşları
öğütler bunu bana
ADNAN ÖZER
-----
HERŞEY SENDE GİZLİ
Yerin seni çektiği kadar ağırsın
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
Sevdiklerin kadar iyisin
Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kaşın gözün
Karşındakinin gördüğüdür rengin..
Yaşadıklarını kar sayma:
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna;
Ne kadar yaşarsan yaşa,
Sevdiğin kadardır ömrün..
Gülebildiğin kadar mutlusun
Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma her şeyi,
Sevdiğin kadar sevileceksin.
Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın
Bir gün yalan söyleyeceksen eğer
Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret
Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın
Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın
Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..
İşte budur hayat!
İşte budur yaşamak bunu hatırladığın kadar yaşarsın
Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
Çiçek sulandığı kadar güzeldir
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli
Bebek ağladığı kadar bebektir
Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,
Sevdiğin kadar sevilirsin...
CAN YÜCEL
-----
Seni bulmaktan önce aramak isterim. Seni sevmekten önce anlamak isterim. Seni bir yaşam bitirmek değil de, Sana hep hep yeniden başlamak isterim.
Özdemir Asaf
-
Asla sevmediğim birine seni seviyorum demedim , ya da asla birini severken karşılığını beklemedim... Dostluğuma değer biçmedim , sevgime ise hiçbir zaman sınır çizmedim... Sevdiysem sonuna kadar gittim,bitirdiysem öldürse de hasreti geriye dönmedim... Bazen çok kırıldım , bazen belki de kırdım... Ama hata insana mahsustur dedim..Affettim , af diledim.. Kimileri birden fazla kırdılar kalbimi ama ben onları yinede affettim.. Onlar belki beni saflıkla yargıladılar.Belki de içten içe sinsice güldüler... Ama asıl unuttukları şuydu... Ben aldanmadım... Aldanan her zaman kendileri oldular ama bunu anlayamadılar... Bir insan kaybının ne olduğu bilemedikleri için... Kaybetmek onlar için bir alışkanlık haline geldiği için.. Oysa ben hiç insan kaybetmedim... Sadece zamanı geldiğinde vazgeçmeyi bildim o kadar...
CAN YÜCEL
-
Ah, bütün yaptıkların, bütün konuştukların beni ne kadar üzerse üzsün, gene de bunlarda nasıl hayrıma bir taraf, hayrıma bir öz aradığımı bir bilsen!
Franz Kafka, Şato(Sf.205
***************************************************************************************************
Derdime vakıf değil canan beni handan bilir
Hakkı vardır şad olanlar herkesi şada bilir
Ağlasam faydası yok gülsem gönül razı değil
Çektiğim ağlamı bir ben bir Allah' ım bilir
FUZÛLÎ
-----