Cahit Kalkan Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Ant ...

  • islamiyet

    29.08.2024 - 03:52

    Dua etmek, hiçbir şey yapmadan, elimiz kolumuz bağlı oturup ihtiyaçlarımızı peşpeşe sıralayarak Allah’tan sadece “istemek” değildir. Elbette ihtiyaç duyduğumuz şeyleri Allah’tan isteyeceğiz. Ancak elimizden gelenleri yapmak, imkânlarımızı kullanmak da fiilî bir duadır. Dua etmek, “Ben dua ettim” diyerek üstümüzden sorumluluğu atmak, ihmalkârlığa kapılmak değildir.

  • islamiyet

    29.08.2024 - 03:51

    Dua, Allah’a yalvarma, yakarma, ondan maddî ya da mânevî bir şeyler istemektir. Dua, Allah ile kul arasında bir iletişim yoludur. Aslında genel anlamıyla bütün ibadetler birer duadır. Namaz kılarak, oruç tutarak, zekât vererek, hac yaparak dua etmiş oluruz. Bunun dışında bir de daha dar ve özel anlamıyla dua vardır. Bu anlamıyla dua, kulun ihtiyacı olan şeyleri yaratıcısından istemesi, derdini ve sıkıntısını gidermesini talep etmesi, verdiği nimetler için O’na şükretmesi, O’ndan günahlarını affetmesini dilemesidir. Dua, yaratıcısı Allah’ın yüceliği, cömertliği, zenginliği ve kudreti karşısında insanın, kendi küçüklüğünü, çaresizliğini, mahrumiyetini ve âcizliğini hissedip ifade etmesinin bir şeklidir.

  • islamiyet

    29.08.2024 - 03:51

    Allah adına kesilen kurbanın eti hiçbir şekilde israf edilmemelidir. Kesilen kurbanın etini kişi dilediği gibi kullanabilir. Ancak Peygamberimiz(s.a.s.) üçe bölünmesini tavsiye etmiştir. Bu durumda üçte biri ev halkı için ayrılır; üçte biri fakir ve ihtiyaç sahiplerine verilir; kalan üçte biri de akraba, komşu ve misafirlere ikram edilir.

  • islamiyet

    29.08.2024 - 03:51

    Dinimize göre kurban kesen kişiler hayvana şefkatle davranmalı, ona eziyet verebilecek davranışlardan sakınmalıdır. Kurbanı bu iş için ayrılmış özel yerlerde kesmek en uygun yoldur. Kurbanı kestikten sonra her yer iyice temizlenmeli ve kurbanın kullanılmayan kısımları toprağa derince gömülmelidir. Allah rızası için bir ibadet yerine getirilirken başka insanlara rahatsızlık verilmemelidir. Hiçbir ibadet başkalarına eziyet etmeye izin vermez. Zira kurban etmek sadece bir hayvanın boğazını kesip kanını akıtmak değildir. Kurbanın oluşturduğu dayanışma ve kardeşlik duygularının olgunlaşması demektir.

  • islamiyet

    29.08.2024 - 03:50

    Kurban, kurban bayramının ilk üç gününde, kurban olmaya müsait bir hayvanı Allah’ın rızasını kazanmak için kesmek şeklinde yerine getirilen vacip bir ibadettir. (Şâfiî mezhebine göre sünnet olan kurban ibadeti bayramın dördüncü günü güneş batımına kadar yerine getirilebilir.)

  • islamiyet

    29.08.2024 - 03:50

    Umre, belirli bir zamana bağlı olmaksızın ihrama girip tavaf ve sa‘y yaptıktan sonra tıraş olup ihramdan çıkarak yapılan ibadetin adıdır. Umrenin iki farzı vardır: İhram ve tavaf. Şâfiî mezhebinde bunlara ilâveten sa‘y ve tıraş da umrenin farzlarındandır.

  • islamiyet

    29.08.2024 - 03:49

    Mîkat denilen yerde hac için ihrama niyet edilerek telbiye getirilir. Bu andan itibaren ihramdan çıkana kadar ihram yasaklarına riayet edilir.

  • islamiyet

    29.08.2024 - 03:49

    Harem Bölgesi: Mekke ve çevresine verilen bir isimdir. Zararlılar dışındaki hayvanların öldürülmesinin ve bitkilerin koparılmasının yasak olmasından dolayı bu bölgeye “yasak bölge” anlamında bu isim verilmiştir.

  • islamiyet

    29.08.2024 - 03:48

    Mina: Mekke ile Müzdelife bölgesi arasında Harem sınırları içinde kalan bölgenin adıdır. Şeytan taşlama yerleri buradadır. Hacılar, Zilhicce’nin 8. gününü arefe gününe bağlayan geceyi burada geçirirler. Kurbanlar burada kesilir.

  • islamiyet

    29.08.2024 - 03:48

    Müzdelife: Arafat ile Mina arasında Harem sınırları içinde kalan bölgenin adıdır. Hacılar, arefeyi bayram gününe bağlayan geceyi burada geçirirler. Buna “Müzdelife vakfesi” denir.

  • islamiyet

    22.08.2024 - 12:28

    İnsan sorumludur. İnsan, inandıklarından ve inanmadıklarından, tercih ettiklerinden ve etmediklerinden, yaptıklarından ve yapmadıklarından sorumludur. Kendisine verilen akıl ve özgürlük onun bütün bunlardan sorumlu olması sonucunu doğurur. Şayet akletme ve tercihte bulunabilme durumu olmasaydı o zaman imtihana gerek kalmaz, “sorumluluk”tan da bahsedilemezdi.

  • islamiyet

    22.08.2024 - 12:28

    İnsan özgürdür. İnsan tercih yapabilen bir varlıktır. Kendisine sunulan seçenekler içerisinden imanı da inkârı da tercih etmek onun özgürlük alanı içindedir. Bunu yapabilecek bir irade kendisine yaratıcısı tarafından verilmiştir.

  • islamiyet

    22.08.2024 - 12:27

    İnsan akıl sahibidir. İnsanı meleklerden ve diğer varlıklardan ayıran yönü aklıdır. Bu özelliği dolayısıyla dinin emir ve yasaklarına muhataptır. Bunları kabul ya da red konusunda bir tercihle yüz yüzedir. Sonuç olarak insanlar arasında aklını kullanarak imanı ve teslimiyeti seçenler olduğu gibi, inkâra sapanlar da bulunmaktadır.

  • islamiyet

    22.08.2024 - 12:27

    Hayır ve şer, iyi ve kötü, canlı ve cansız, faydalı ve faydasız ne varsa hepsi Allah’ın bilgisi, dilemesi, kudreti ve yaratması ile gerçekleşir. O’nun bilgisi olmaksızın bir yaprak bile kıpırdamaz. Kazâ ve kadere iman eden kişi bunu bilir ve bu bilginin verdiği güvenle huzur içinde yaşar. Yine bilir ki evrende olan her şey bir ölçüye, bir hikmete göre meydana gelir. Allah, yarattığı her şey için bir amaç belirlemiştir. Mümin bu ölçüyü, bu hikmeti, bu amacı anlamaya çalışır. O’nun koyduğu ölçüyü, kurduğu denge ve düzeni bozmadan yaşamak için gayret gösterir. Bu düzen içinde kendi yerini anlamaya çalışır. Hayatta karşılaştığı güçlüklerde O’nun kurduğu düzene ve takdir ettiği hikmete güvenir, daha bir metanetli olur.

  • islamiyet

    22.08.2024 - 12:26

    Reenkarnasyon insanın veya başka bir canlının ölümünden sonra ruhunun başka bir canlının bedeninde yeniden dünyaya gelmesi inancıdır. Bu bâtıl inanca ruh göçü ve tenâsuh adları da verilmektedir. Bu inanca göre insan dışındaki her varlığın insan bedenine yükselinceye kadar değişik canlıların bedenlerinde defalarca dünyaya gelmesi gerekmektedir. Ruh, dünya hayatında işlediği iyilik ve kötülüklere göre dünyaya bir sonraki gelişinde daha üst veya daha alt bir varlığın bedenine gönderilmektedir. Ruh, ancak sürekli daha iyi ameller işlemekle insan bedeninde dünyaya gelme imkânı bulur. Reenkarnasyon İslâm inancına aykırı, bâtıl bir inançtır. İslâm’a göre ölen kişi tekrar dünyaya gelemez, kıyametten sonra âhiret yurdundaki yaşamı için yeniden diriltilir.

  • islamiyet

    22.08.2024 - 12:25

    Cehennem, derin bir kuyudur. Kâfirlerin ve günahkârların cezalarını buldukları yerdir. Günahlarının cezasını çekip Allah’ın bağışlamasına mazhar olanlar gün gelir kurtulurlar cehennemden. Müminlerin, sâlihlerin yurdu cennete kavuşurlar onlar da.

  • islamiyet

    22.08.2024 - 12:25

    Cennet, müminler için altın bilezikler, altın kadeh ve tepsiler, değerli taşlarla işlenmiş tahtlar, ibrikler, ipekli elbiseler, inciler, sıra sıra yastıklar, yumuşak tüylü halılar, yüksek köşklerle süslenmiş bir bahçedir. Orada temiz su ırmakları, tadı bozulmayan süt ırmakları, içenlere zevk veren içecek ırmakları, süzme bal ırmakları vardır. Müminler için orada her türlü ürün ve Rablerinden bağışlanma vardır. Canlarının çektiği ve gözlerinin hoşlandığı her şey oradadır. Müminler orada tahtlar üzerinde kardeşçe otururlar. Hiçbir yorgunluk hissetmedikleri gibi oradan asla çıkarılmazlar da.

  • islamiyet

    22.08.2024 - 12:23

    Herkes için farklı… Sosyal davranış kuralları insanlar birbirini daha yakından tanıdıkça, aralarındaki sevgi güçlendikçe, açık kalplilik ve samimiyet geliştikçe daha farklı bir boyut kazanır. Belki başlangıçta şekilcilik gibi gelen bu kurallar, zamanla muhatabımıza ve onunla oluşturduğumuz ilişkiye gösterdiğimiz hassasiyetin bir göstergesine dönüşür. Önceleri kişiye yük gibi gelse de zamanla ince bir zevk hâlini alır.

  • islamiyet

    22.08.2024 - 12:23

    Güzel ahlâkın tezahürü… Dinimiz, insanların birbirleriyle iyi ilişkiler içinde olmalarını ve güzel geçinmelerini emreder. Bir toplumda güzel geçimin yerleşmesi de bireylerin birbirlerine karşı saygılı, diğerkâm, alçakgönüllü olmalarına bağlıdır.

  • islamiyet

    22.08.2024 - 12:23

    Güzel başlangıç… Bir toplumda, davranışları denetlemeye yönelik benimsenmiş ve örf haline gelmiş kurallar vardır. İnsanlar bu kurallar sayesinde toplum içinde ve bir arada yaşarlar. Âdâb-ı muaşeret, görgü kuralları, sosyal davranış kuralları, nezaket kuralları gibi isimlendirmelerle de anılan bu kurallara uymak, insanlar arasındaki ilişkilerin sağlıklı bir şekilde sürdürülmesine yardımcı olacak güzel bir başlangıç adımı atılmasını sağlar.

  • islamiyet

    22.08.2024 - 12:22

    Âdil olmak… Toplumdaki her bir meslek sayesinde toplumun diğer fertlerine ihtiyaçları olan ürün ve hizmetler sunulur. İhtiyaçların görülmesi ise meslek erbabının işlerini olması gereken biçimde yapmasıyla, hile ve aldatmalardan uzak kalmasıyla mümkündür. Eksik, bozuk, hatalı ürün ve hizmetler, hem onların üretilmesinde kullanılan insan gücüne ve maddî kaynağa hem de ihtiyaçlarını gidermek üzere onları temin eden kişilere zulümdür. Zira zulüm, bir şeyi olması gerektiğinden farklı şekilde icra etmekle ortaya çıkar ve yapandan başlayarak tüm topluma zarar verir. Aynı geminin yolcularından birinin geminin zeminini delmesi, geminin batmasına ve tüm yolcuların felâketine sebep olur.

  • islamiyet

    22.08.2024 - 12:22

    Kemal yolculuğunu sürdürmek… Kişi mesleğini severek, her zaman âdeta ilk defa icra ediyormuşçasına taze bir özenle ve sabırla yürütmelidir. Böylece hem ürünü onun göğsünü kabartır, hem kişisel hayatında mutluluğu yakalar, hem de mesleğinin genel gelişimine ve diğer meslektaşlarına katkıda bulunur. Bu sebeple kişi mesleğinde yetişme aşamasında da ustalık aşamasında da sürekli bir kemal yolculuğu içinde olmalı, mesleği sürdürecek haleflerini de aynı yolculuğa ortak etmelidir.

  • islamiyet

    22.08.2024 - 12:21

    Devleti korumak… Devlet, hudutları içindeki insanların zımnî ya da açık anlaşmalarla kurduğu bir teşkilâttır. Dolayısıyla hem kurulmasında hem de yükümlülüklerini yerine getirme süreçlerinde halk en belirleyici etkendir. Devletin gücü ve saygınlığı, halkının gücü ve saygınlığıyla bağlantılıdır. Bu sebeple halk, devlet denen ortak kuruma, üstlenip sorumluluk bilinciyle yerine getirdiği hizmetleriyle destek verir. Böylece devlet, toplumun düzenli, uyumlu, güvenli ve huzurlu bir şekilde yaşaması için görevlerini icra eder.

  • islamiyet

    22.08.2024 - 12:21

    Devleti desteklemek… Devletin yükümlülüklerini yerine getirebilmesi için maddî kaynaklara ihtiyacı vardır. Devlet maddî kaynağı, bazı hizmetlerini ücretlendirip bedellerini halktan alarak ya da vergi toplayarak elde eder. Bu sebeple vergi vermek, toplumsal hizmetleri ifa etmek için yapacağı yatırımlarda devlete yardımcı ve destek olmak, devlet malını korumak önemli bir vatandaşlık görevidir.

Toplam 293 mesaj bulundu