Şahizer Ablacığıma geliyor bu şiir de..Erdoğan Bey Amca için......
ÇEKİLMEZ BİR ADAM
Çekilmez bir adam oldum yine Uykusuz, aksi, lanet Bir bakıyorsun ki ana avrat söver gibi Azgın bir hayvan döver gibi O gün çalışıyorum Sonra birde bakıyorsun ki Ağzımda sönük bir cigara gibi tembel bir türkü Sabahtan akşama kadar sırt üstü yatıyorum ertesi gün Ve beni çileden çıkarıyor büsbütün Kendime karşı duyduğum nefret ve merhamet Çekilmez bir adam oldum yine Uykusuz, aksi, lanet Yine her seferki gibi haksızım Sebep yok olması da imkansız Bu yaptığım iş ayıp rezalet Fakat elimde değil Seni kıskanıyorum.
sarı yapraklar arasında kuş ölüleri / örselenmiş hüzün ey güz ne zamandır böyle apansız yakalarsın beni sarı yapraklar arasında
kaşla göz arasında geçip giden solgun gün vedasız bir yolcudur artık eski aşklar sızlatır burun direğini avcumda baharın özeti kurumuş bir gül yüreğim bağ bozumu sarı yapraklar arasında iki derin uçurum
bacalar şenlendi bir duman bir duman mutluluk dokuyor olmalı evlerde birileri bu terk edilmiş parkta iki kişiyiz şimdi ununu elemiş bir köpek umudunu yitirmiş ben sarı yapraklar arasında ne gelen var ne giden
Doğrum günün kutlu olsun mutlu ol senelerce sana sanaldan bir çiçek yolladım hiç solmayacak ömrünce. Nice yıllara şiir yürekli dost.. Bilal Esen
Sevgili hanımefendi, duyguların tercümanı isimli (http://gruplar.Antoloji.Com/duyguların tercumani) grubuma davet usulüyle üye kaydı yapıyorum. Çok kişiden ziya de özel ve laiklik ilkelerini benimsemiş kişilerden topluluk oluşturmak amacıyla sizin gibi elit insan olduğu varsayımıyla seçici olarak davet edip kayıt yapmaya çalışıyorum. Bu nedenle sizi de aramızda görmek isterim, eğer katılmayı arzu ederseniz bundan onur duyarım. Ayrıca grup sayfamızda grubumuzun amacını ve yapısını açıklayan tanıtım yazısına daha önce göz atmanızı da öneririm. Saygım ve Sevgimle. Bilal Esen
merhaba.DOGUM GUNUN VE YARIN GECEKI BERAT KANDILIN KUTLU OLSUN.RABBIM HEPIMIZE SAGLIK MUTLULUK VE AFIYET VERSIN. ANANIZ SIZI NE GUZEL BIR GUN VE GECEDE DOGURMUS, AF VE MAGFIRET GECESINDE, GUNAHSIZ BIR INSAN OLMAYI NASIP ETSIN. BAHTINIZ VE YOLUNUZ ACIK OLSUN. SLM VE HURMETLER SUNUYORUM EFENDIM,
Ekmek şarap sen ve ben bir de sabahın dördü dışarda kar odamız ılık gözlerin ılık ılık damlarken boş kadehe anlattın bana ağzı sarımsak kokan bir çocukla yattığını aşkı tattığını, karım dediğini ve aldattığını
kıskandım Gogen’i Tahitilim terlemiş vücudunu silerken cüzzam mikrobunu ve yaktığı kulübesini saçların bağlamıştı ellerimi muz kokulum güneşi doğurmuştu ölü cisim martı çığlıklarıyla bir sahil kayalığında nefesin vücudumu yakıyordu yer yer sam yelim sahra-i kebirim kahrettim her şeye o gün babanın şarap çanağına, Gogen’e, kadere, sana, bana, bir de gittiğin arabanın tekerine
ne diyordum arkadaş…. diyordum ki ben bu zıkkımı içmek için içerim ama içerken düşünmem neden içiyorum diye daha sonra yaparım hayatın felsefesini
sırayla olurum Fatih, Selim, Kanuni bazen kadın hamamında tellak…. bazen Christoph Colomb Napolyon’ken düşünürüm Elbe’de geçen günleri Timur’ken Beyazıt’ı yenişimi…. bir kere Aristo’nun hocası olmuştum ona verdiğim dersle gurur duymuştum bazen Jan Dark’ı kurtarmak için çalışan bir kahraman bazen odunun ateşleyen bir cellat olurum
eğer daha da içersem Shakespare halt etmiş derim karşımda salyalı dudaklarımdan yayık sesimi dinlerim de işte Mozart’ın aradığı melodi bu diye gülerim enayiymiş be Platon… bir içsin de görsün….ne felsefesi varmış bu hayatın anlasın geçmişi kınalı dünyanın kaç bucak olduğunu
ıslak kaldırımlarda yürürken acırım önde yalpa vuran sarhoşun zavallı haline ukalalık işte derim neme lazım senin kendine bak; sende bir serserin bir sarhoş…. ve yavaş yavaş kaybolur acı kahkalarım şehrin izbe sokaklarında yavaş yavaş kaybolur benliğim…
Hayat bize mutlu olma şansı vermedi sevgili, biz kendimizden başka herkesin üzüntüsünü üzüntümüz acısını acımız yaptık çünkü. Dünyanın öbür ucunda hiç tanımadığımız bir insanın göz yaşı bile içimizi parçaladı. Kedilere ağladık, kuşların yasını tuttuk... Yüreğimizin zayıflığı kimi zaman hayat karşısında bizi zayıf yaptı. Aslında ne güzel şeydir insanın insana yanması sevgili... Ne güzeldir bilmediğin birinin derdine üzülebilmek ve çare aramak. Ben bütün hayatımda hep üzüldüm, hep yandım. Yaşamak ne güzeldir be sevgili... Sevinerek, severek, sevilerek, düşünerek... Ve o vaz geçilmez sancılarını duyarak hayatın...
Ayrıldığımız gündü. Mutfaktaydık, buzdolabının yanında, kapısı açıktı, Her şey bambaşka görünüyordu yüzüne vuran o soğuk ışıkta 'Biliyor musun' dedin. 'Sen neye benziyorsun biliyor musun? ' Epeydir aradığın bir şeyi bulmuş olmanın hem sevinç, Hem keder veren gizli bir an için bulandırmıştı yüzündeki tedirginliği, kırgınlığı. Sis ışığa çıkmıştı. Sonra yavaşça çevirip başını yüzüme baktın kuyuya düşmeye benzeyen derin bir korkuyla. 'Neye? ' dedim, yan yanayken yaşadığımız ayrılığın adını sorar gibi, 'Neye? ' 'Bilardo toplarına.' 'Neden? ' dedim. 'Yazgını hep başkalarının ıstakalarının insafına bırakıyorsun da ondan...' Bir uçurum gibi derinleşen sessizlik o an başlamıştı bile bizi birbirimizden uzaklaştırmaya. Beni terk etmeden önce yaptığın son konuşma oldu bu. Sonra iki arkadaşım geldi, birinin omzunda ağladım, hangisiydi şimdi hatırlamıyorum. Sonra birlikte başka bir kente gittik, Anlarsın ayrılığın ilk günlerinde o eve katlanamazdım, Sonra ben başka aşklara, Sonra başka evlerin duvarlarına başka takvimler astım. Şimdi ne zaman birinden ayrılsam ıstakaların sesi patlıyor kulaklarımda Ardından bilardo topları dağılıyor dört bir yana Seni hatırlıyorum o soğuk ışıkta bir daha Bir daha Bir daha MURATHAN MUNGAN
**** HANGİ RESMİNE BAKSAM *** ŞİİRİM BESTELENDİ...DİNLEMEK VE YORUM YAZMAK İSTERSENİZ 1. SAYFAMDA GÖRÜŞLERİNİZE SUNMUŞ BULUNMAKTAYIM.....AKÇAYDAN SELAM VE SAYGILARIMLA...İBRAHİM YILMAZ..
***** HANGİ RESMİNE BAKSAM ******
Hangi resmine baksam beni benden alırsın Uzaklarda olsan da aklımda hep sen varsın Eller güler oynarken gönlüm sensiz elemli Dolduramaz kalbimi senden başka sevgili.
Ne çok sevmiştim seni hani benim aşkımdın Sevenler unutur mu bendim senin muradın Artık mazide kaldı mutlu geçen zamanlar Seni bana getirmez sensiz çalan şarkılar.
Şimdi benden uzakta mutlu mu yalnız mısın Belki hiç dönmem diye hüznüme not yazmışsın Hâlbuki her şeyimi sana bir bir anlattım Bu gece her geceden sana daha muhtacım.
Hangi resmine baksam huzur verir hayalin Sevmek kolay değildir hep nemlidir gözlerin Seven kalbin sesini duyacaksın derinden Seslensem duyar mısın sessiz bakan resimden.
AKÇAY - OCAK / 2009
Güfte: İbrahim Yılmaz Beste:Ersin Kayışlı ve Mustafa Açıkgöz Okuyan: Mustafa Açıkgöz
Not:bu şarkının yasal telif hakları mevcuttur.
Bestekar saygıdeğer Ersin Kayışlı hocama ve şarkıyı okuyan saygıdeğer Mustafa Açıkgöz kardeşime sonsuz teşekkürlerimi sunarım...
Benim bir canla sevip bin özlemle andığım, Bari gölgeni bırak bana Su çiçeklerinin en güzel yanları budur, Giderken gölgelerini verirler suya. Güz akşamları dal ...
10.05.2010 - 00:07
ah,türkü çocuk,göçebe...
15.12.2009 - 13:17
Şahizer Ablacığıma geliyor bu şiir de..Erdoğan Bey Amca için......
ÇEKİLMEZ BİR ADAM
Çekilmez bir adam oldum yine
Uykusuz, aksi, lanet
Bir bakıyorsun ki ana avrat söver gibi
Azgın bir hayvan döver gibi
O gün çalışıyorum
Sonra birde bakıyorsun ki
Ağzımda sönük bir cigara gibi tembel bir türkü
Sabahtan akşama kadar sırt üstü yatıyorum ertesi gün
Ve beni çileden çıkarıyor büsbütün
Kendime karşı duyduğum nefret ve merhamet
Çekilmez bir adam oldum yine
Uykusuz, aksi, lanet
Yine her seferki gibi haksızım
Sebep yok olması da imkansız
Bu yaptığım iş ayıp rezalet
Fakat elimde değil
Seni kıskanıyorum.
NAZIM HİKMET
14.12.2009 - 22:36
Güz Hüzünleri
sarı yapraklar arasında
kuş ölüleri / örselenmiş hüzün
ey güz ne zamandır böyle
apansız yakalarsın beni
sarı yapraklar arasında
kaşla göz arasında
geçip giden solgun gün
vedasız bir yolcudur artık
eski aşklar sızlatır burun direğini
avcumda baharın özeti kurumuş bir gül
yüreğim bağ bozumu
sarı yapraklar arasında
iki derin uçurum
bacalar şenlendi
bir duman bir duman
mutluluk dokuyor olmalı
evlerde birileri
bu terk edilmiş parkta
iki kişiyiz şimdi
ununu elemiş bir köpek
umudunu yitirmiş ben
sarı yapraklar arasında
ne gelen var ne giden
Mehmet Binboğa
14.12.2009 - 07:43
bazen o kadar güzel şiirlere rastlıyorsunuz ki arkadaşlar tutup onları kaydediyorsunuz sık sık okumak için
bir kere şiiri çok seviyorum bu yüzden de burada olmak güzel çünkü samimi duygularla yazılmış şiirleri burada buldum diyebilirim
05.08.2009 - 12:19
Doğrum günün kutlu olsun
mutlu ol senelerce
sana sanaldan bir çiçek yolladım
hiç solmayacak ömrünce.
Nice yıllara şiir yürekli dost.. Bilal Esen
Sevgili hanımefendi, duyguların tercümanı isimli (http://gruplar.Antoloji.Com/duyguların tercumani) grubuma davet usulüyle üye kaydı yapıyorum. Çok kişiden ziya de özel ve laiklik ilkelerini benimsemiş kişilerden topluluk oluşturmak amacıyla sizin gibi elit insan olduğu varsayımıyla seçici olarak davet edip kayıt yapmaya çalışıyorum. Bu nedenle sizi de aramızda görmek isterim, eğer katılmayı arzu ederseniz bundan onur duyarım. Ayrıca grup sayfamızda grubumuzun amacını ve yapısını açıklayan tanıtım yazısına daha önce göz atmanızı da öneririm. Saygım ve Sevgimle. Bilal Esen
05.08.2009 - 10:18
*Doğum** **Gününüzü** **Kutlarım! .***
Doğum Gününüzü Kutlarım! ...
En güzel günler sizin olsun..
nice senelere...
bu vesile ile sizi kurucusu olduğum Osmanlı Torunları adlı grubu/N/muza bekliyorum....
grup adresi: http://gruplar.antoloji.com/osmanli-torunlari/
selam ve dua ile..
Doğum Günü Hediyesi Olarak Şiirimi Kabul Buyurun.
selam ve dua ile..
Ölümsüz Değilim…(Doğum Günüm Anısına...)
ölümsüz değilim, bir faniyim, ben,
benliğin en ücra köşesindeyim...
faili meçhuldüm bilmem ki neden...
fukara telaşı, endişesiyim...
leş yiyen kargalar, kondu başıma,
ve bana anlattı, leş olduğumu...
isterseniz yazın mezar taşıma,
benim nasıl bir kalleş olduğumu...
hayır, hayır kalleş değilim hayır...
suçumu anlatan dili kestiler
gövdemden kellemi istersen ayır,
kalleş değilim ben, kalleş dediler...
insan olmak hüznü, kucaklamaktır…
ellerin kor alev gibi yansa da…
küllerini umarsız savurmaktır…
geride bulanık düşler kalsa da…
sonra sokak yanar, evler tutuşur,.
kara bulut dolar göğüme benim…
beyazlar içinde giden kavuşur.
kimse inanmaz öldüğüme benim…
Kenan YÖRDAN.
**Doğum Günüm Anısına(21 Temmuz1982)
16.07.2008; Çarşamba.
05.08.2009 - 05:58
Dünyada essiz bir güzellik varsa o da kalbindedir. Hayatinin bundan sonrası kalbinin güzelliği gibi geçsin. İyi ki varsın ve iyi ki doğdun!
salim erben
05.08.2009 - 02:39
merhaba.DOGUM GUNUN VE YARIN GECEKI BERAT KANDILIN KUTLU OLSUN.RABBIM HEPIMIZE SAGLIK MUTLULUK VE AFIYET VERSIN. ANANIZ SIZI NE GUZEL BIR GUN VE GECEDE DOGURMUS, AF VE MAGFIRET GECESINDE, GUNAHSIZ BIR INSAN OLMAYI NASIP ETSIN. BAHTINIZ VE YOLUNUZ ACIK OLSUN. SLM VE HURMETLER SUNUYORUM EFENDIM,
21.07.2009 - 12:56
rehabilitasyon merkezine unutma
19.07.2009 - 17:48
ÇAY KÖKÜNDEN YAPILMIŞ BİR ÇİN ASLANI ÜSTÜNE
kötüleri korkutur pençen
iyileri sevindirir inceliğin,
benzer şeyler
duymak isterdim
dizelerim için.
BERTOLT BRECHT
14.07.2009 - 20:36
DERDİM ÇOKTUR HANGİSİNE YANAYIM
Derdim çoktur hangisine yanayim
Yine tazelendi yürek yarasi
Ben bu derde nerden derman bulayim
Meger şah elinden ola çaresi
Türlü donlar giyer gülden naziktir
Bülbül çevreyleme güle yaziktir
Çok hasretlik çektim bagrim eziktir
Güle gelir gelir canlar paresi
Benim uzun boylu serv-i çinarim
Yüregime bir od düştü yanarim
Kiblem sensin yönüm sana dönerim
Mihrabimdir iki kaşin arasi
Didar ile muhabbete doyulmaz
Muhabbetten kaçan insan sayilmaz
Münkir üflemekle çirag söyünmez
Tutuşunca yanar aşkin çirasi
Pir Sultan'im kati yüksek uçarsin
Selamsiz sabahsiz gelir geçersin
Aşik muhabbetten niçin kaçarsin
Böyle midir ilimizin töresi
PİR SULTAN ABDAL
13.07.2009 - 16:29
Ekmek şarap sen ve ben
bir de sabahın dördü
dışarda kar
odamız ılık
gözlerin ılık ılık damlarken boş kadehe
anlattın bana ağzı sarımsak kokan bir çocukla yattığını
aşkı tattığını, karım dediğini ve aldattığını
kıskandım Gogen’i Tahitilim
terlemiş vücudunu silerken
cüzzam mikrobunu ve yaktığı kulübesini
saçların bağlamıştı ellerimi muz kokulum
güneşi doğurmuştu ölü cisim
martı çığlıklarıyla bir sahil kayalığında
nefesin vücudumu yakıyordu yer yer
sam yelim sahra-i kebirim
kahrettim her şeye o gün
babanın şarap çanağına,
Gogen’e,
kadere,
sana,
bana,
bir de gittiğin arabanın tekerine
ne diyordum arkadaş….
diyordum ki ben bu zıkkımı içmek için içerim
ama içerken düşünmem neden içiyorum diye
daha sonra yaparım hayatın felsefesini
sırayla olurum Fatih, Selim, Kanuni
bazen kadın hamamında tellak….
bazen Christoph Colomb
Napolyon’ken düşünürüm Elbe’de geçen günleri
Timur’ken Beyazıt’ı yenişimi….
bir kere Aristo’nun hocası olmuştum
ona verdiğim dersle gurur duymuştum
bazen Jan Dark’ı kurtarmak için çalışan bir kahraman
bazen odunun ateşleyen bir cellat olurum
eğer daha da içersem
Shakespare halt etmiş derim karşımda
salyalı dudaklarımdan yayık sesimi dinlerim de
işte Mozart’ın aradığı melodi bu diye gülerim
enayiymiş be Platon…
bir içsin de görsün….ne felsefesi varmış bu hayatın
anlasın geçmişi kınalı dünyanın kaç bucak olduğunu
ıslak kaldırımlarda yürürken acırım
önde yalpa vuran sarhoşun zavallı haline
ukalalık işte derim neme lazım senin
kendine bak; sende bir serserin bir sarhoş….
ve yavaş yavaş kaybolur acı kahkalarım
şehrin izbe sokaklarında
yavaş yavaş kaybolur benliğim…
06.07.2009 - 18:57
TŞK.EDERİM
04.07.2009 - 19:45
Mutlu Olma Şansı
Hayat bize mutlu olma şansı vermedi sevgili,
biz kendimizden başka herkesin üzüntüsünü üzüntümüz acısını acımız yaptık çünkü.
Dünyanın öbür ucunda hiç tanımadığımız bir insanın göz yaşı bile içimizi parçaladı.
Kedilere ağladık, kuşların yasını tuttuk...
Yüreğimizin zayıflığı kimi zaman hayat karşısında bizi zayıf yaptı. Aslında ne güzel şeydir insanın insana yanması sevgili...
Ne güzeldir bilmediğin birinin derdine üzülebilmek ve çare aramak. Ben bütün hayatımda hep üzüldüm, hep yandım.
Yaşamak ne güzeldir be sevgili...
Sevinerek, severek, sevilerek, düşünerek...
Ve o vaz geçilmez sancılarını duyarak hayatın...
Yılmaz Güney
29.06.2009 - 19:20
artık gelmeyeceksin güzelkız
26.06.2009 - 18:37
insalah iyisin selam
okuyorum siirleri hepsi güzel
24.06.2009 - 20:02
okudum atena
kaçgündür yoksun sen
insalah sorun yok
bye
20.06.2009 - 14:27
yılmaz güneyin şiirleri olduğunu bilmiyordum
çok sevindim ya
gene yaz lütfen
19.06.2009 - 14:40
MERHABA
Gün açar,
Karın verir yağmurlu toprak.
İncesu Deresi, merhaba.
Saçakta serçeler daha çılgındır,
Bulutlarda kartal,
Daha çalımlı.
Koparır göğsünden bir düğme daha,
Tezkere bekliyen biri.
İncesu Deresi, merhaba.
Genç bayraklar vardır,
Barış düşünür,
Kuyularda işçi mavilikleri.
Ben hepsini düşünürüm,
Yirmidört saat
Ve seni düşünürüm,
Karanlık, hırslı...
Seni, cihanların aziz meyvası
İlan-ı aşk makamından bir mısra,
Yeşerip, kımıldar içimde,
Düşer aklıma gözlerin...
Oysa murad alamam.
Oysa akdan-karadan
Bilirim, payım bu kadar...
Unutmuş gülmeyi gözbebeklerim.
Unutmuş dudaklarım öpmeyi.
İncesu Deresi, merhaba...
19.06.2009 - 11:48
HASRET
Yüz yıl oldu yüzünü görmeyeli,
belini sarmayalı,
gözünün içinde durmayalı,
aklının aydınlığına sorular sormayalı,
dokunmayalı sıcaklığına karnının.
Yüz yıldır bekliyor beni
bir şehirde bir kadın.
Aynı daldaydık, aynı daldaydık.
Aynı daldan düşüp ayrıldık.
Aramızda yüz yıllık zaman,
yol yüz yıllık.
Yüz yıldır alacakaranlıkta
koşuyorum ardından.
18.06.2009 - 13:42
Bilardo Topları
Ayrıldığımız gündü.
Mutfaktaydık, buzdolabının yanında, kapısı açıktı,
Her şey bambaşka görünüyordu yüzüne vuran o soğuk ışıkta
'Biliyor musun' dedin.
'Sen neye benziyorsun biliyor musun? '
Epeydir aradığın bir şeyi bulmuş olmanın hem sevinç,
Hem keder veren gizli bir an için bulandırmıştı yüzündeki tedirginliği, kırgınlığı.
Sis ışığa çıkmıştı.
Sonra yavaşça çevirip başını yüzüme baktın kuyuya düşmeye benzeyen derin bir korkuyla.
'Neye? ' dedim, yan yanayken yaşadığımız ayrılığın adını sorar gibi, 'Neye? '
'Bilardo toplarına.'
'Neden? ' dedim.
'Yazgını hep başkalarının ıstakalarının insafına bırakıyorsun da ondan...'
Bir uçurum gibi derinleşen sessizlik o an başlamıştı bile bizi birbirimizden uzaklaştırmaya.
Beni terk etmeden önce yaptığın son konuşma oldu bu.
Sonra iki arkadaşım geldi, birinin omzunda ağladım, hangisiydi şimdi hatırlamıyorum.
Sonra birlikte başka bir kente gittik,
Anlarsın ayrılığın ilk günlerinde o eve katlanamazdım,
Sonra ben başka aşklara,
Sonra başka evlerin duvarlarına başka takvimler astım.
Şimdi ne zaman birinden ayrılsam ıstakaların sesi patlıyor kulaklarımda
Ardından bilardo topları dağılıyor dört bir yana
Seni hatırlıyorum o soğuk ışıkta bir daha
Bir daha
Bir daha
MURATHAN MUNGAN
20.02.2009 - 22:31
SAYGIDEĞER ARKADAŞIM;
**** HANGİ RESMİNE BAKSAM *** ŞİİRİM BESTELENDİ...DİNLEMEK VE YORUM YAZMAK İSTERSENİZ 1. SAYFAMDA GÖRÜŞLERİNİZE SUNMUŞ BULUNMAKTAYIM.....AKÇAYDAN SELAM VE SAYGILARIMLA...İBRAHİM YILMAZ..
***** HANGİ RESMİNE BAKSAM ******
Hangi resmine baksam beni benden alırsın
Uzaklarda olsan da aklımda hep sen varsın
Eller güler oynarken gönlüm sensiz elemli
Dolduramaz kalbimi senden başka sevgili.
Ne çok sevmiştim seni hani benim aşkımdın
Sevenler unutur mu bendim senin muradın
Artık mazide kaldı mutlu geçen zamanlar
Seni bana getirmez sensiz çalan şarkılar.
Şimdi benden uzakta mutlu mu yalnız mısın
Belki hiç dönmem diye hüznüme not yazmışsın
Hâlbuki her şeyimi sana bir bir anlattım
Bu gece her geceden sana daha muhtacım.
Hangi resmine baksam huzur verir hayalin
Sevmek kolay değildir hep nemlidir gözlerin
Seven kalbin sesini duyacaksın derinden
Seslensem duyar mısın sessiz bakan resimden.
AKÇAY - OCAK / 2009
Güfte: İbrahim Yılmaz
Beste:Ersin Kayışlı ve Mustafa Açıkgöz
Okuyan: Mustafa Açıkgöz
Not:bu şarkının yasal telif hakları mevcuttur.
Bestekar saygıdeğer Ersin Kayışlı hocama ve şarkıyı okuyan saygıdeğer Mustafa Açıkgöz kardeşime sonsuz teşekkürlerimi sunarım...
İbrahim Yılmaz
23.12.2008 - 05:57
Neyzen'i seviyorsa,nezih ve açık sözlüdür.
13.12.2008 - 14:15
...bir deniz kızı varmış...
Toplam 24 mesaj bulundu