Ahmed Çetin Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Anto ...

  • atılım

    17.12.2003 - 21:18

    Özel bir üniversite ismi...

  • darwin ve evrim

    17.12.2003 - 20:59

    4 yaşındaki bir çocuğa dahi yutturulamayan bir safsatayı, çürümüş bir et misali, bazıları afiyetle yemeye devam etsin. Bize gelince dinimiz leş yemeyi haram kılmıştır!

  • abdülhamit

    16.12.2003 - 22:30

    Ulu Hakan tüm dünyayı elinde bir oyuncak gibi oynatıyor. Bilhassa İngiliz ve yahudilere dikkat ediyor. Dünyanın herhangi bir yerinde alınan herhangi bir nefesi kendi alıyormuşçasına biliyor. Derken Yahudi komitacıları ülkeyi tarumar eden meşhur ayaklanmayı çıkarıyor. 31 mart ayaklanması korkunç bir Yahudi tezgahı... Hassa ordusu emrinde, asiler sultana bağlı, zira onları ceylan kılığında bir yılan soktu. O tevekkül içinde; kardeşi kardeşe kırdırmam diyor.

    Ne korkunç bir müstebdid ama(!)

  • ikinci abdülhamid

    15.12.2003 - 20:47

    Ulu Hakan tüm dünyayı elinde bir oyuncak gibi oynatıyor. Bilhassa İngiliz ve yahudilere dikkat ediyor. Dünyanın herhangi bir yerinde alınan herhangi bir nefesi kendi alıyormuşçasına biliyor. Derken Yahudi komitacıları ülkeyi tarumar eden meşhur ayaklanmayı çıkarıyor. 31 mart ayaklanması korkunç bir Yahudi tezgahı... Hassa ordusu emrinde, asiler sultana bağlı, zira onları ceylan kılığında bir yılan soktu. O tevekkül içinde; kardeşi kardeşe kırdırmam diyor.

    Ne korkunç bir müstebdid ama(!)

  • sosyalizm

    10.12.2003 - 20:51

    Türkçesi sosyalizma olan bu kelime güya insanlar arasında eşitlik manasına geliyor. Adalet değil de eşitlik...

  • ahmet necdet sezer

    10.12.2003 - 20:40

    Bir anayasa kitapçığı fırlattı, devlet gördüğü en büyük buhrana sürüklendi, insanlar işinden, aşından bazısı eşinden oldu. Zatı şahaneleri ise maaşına yapılan zammı beğenmediğini beyan edecek kadar millete karşı küstahlaştı.

  • ahmet necdet sezer

    10.12.2003 - 20:36

    Kendini seçtirenler, yani biz, onu bir halk adamı olarak bilyorduk, halk düşmanı olarak değil...

  • allah (c.c)

    09.12.2003 - 22:38

    Kör bir insan size gelip sizin var olmadığınızı söylese şaşırırsınız. Küfür bile edersiniz... Size MANTIK DIŞI gelir...

    Allah'ı inkâr eden kafanın mezkur körden farkı yoktur. Güya aklını kullanarak en büyük akılsızlığı eder.

  • ismet özel

    09.12.2003 - 20:28

    Tam bir muamma...

  • necip fazıl kısakürek

    08.12.2003 - 22:06

    VASİYETİ

    1- Bu vasiyet çoluk-çocuğumun ve şahsi yakınlarımın dar ve hususi kadrosundan ziyade,onların da içinde olduğu geniş ve umumi zümreyi muhatap tutuyor.Başta gerçek Türk'ün ruh köküne bağlı yeni gençlik, şu kadar yıllık mücadele hayatımda beni okumuş veya dinlemiş her fert,kısaca Allah ve Resulüne perçinli herkes...Onlara hitap ediyorum ve dileklerimin yerine getirilmesi için gerekli çalışmayı işte bu yeni gençliğe ısmarlıyorum! Eğer üzerilerinde bir hakkım varsa,Hesap Gününde tek tek sorumludurlar. Emanetim, beni seven ve İslam davasında bir hak sahibi olduğumu kabul eden herkese...

    2- Fikir ve duyguda vasiyete lüzum görmüyorum.Bu bahiste bütün eserlerim,her kelime,cümle,mısra ve topyekün ifade tarzım vasiyettir. Eğer bu kamusluk bütünü tek ve minicik bir daire içinde toplamak gerekirse söylenecek söz 'Allah ve Resulü; başka herşey hiç ve batıl'demekten ibarettir.

    3- 'Büyük Doğu Yayınları' kitabevi kuruluncaya kadar şunun bunun neşrettiği eserlerim arasında mukaddes ölçülere karşı küçük ve hafif çapta laubali,dikkatsiz ve ciddiyetsiz,hürmet ve haşyetten mahrum ve ne varsa -isterse nokta veya virgül olsun-onları reddediyor, malım olmaktan çıkarıyor ve bütün sorumluluğumu,bundan böyle kendi idare, murakabe ve firmam altında çıkaracağım eserlere bağlıyorum.İnşallah Hak bana onları dünya gözüyle bütünleşmiş ve tamamlanmış gösterir, arkamdan gelecekler de bu örneklere göre devam ederler,virgül oynatmaktan bile çekinirler.İslama pazarlıksız ve sımsıkı bağlanmadan önceki şiirlerim ve yazılarım arasında hatta küfre kadar gidenler ise,çoktan beri eser çerçevem dışına çıkarıldığı,herbirinden ayrı ayrı istiğfar edildiği ve çöp tenekesine atıldığı için nereden nereye geldiğimi göstermekte bile kullanılmamalı ve onlarla müminleri benden çevirmek isteyeceklere -çok denenmiştir- şu cevap verilmelidir: 'Koca Hz.Ömer bile Allahın Resulünü öldürmeye davranmış ve peşinden bütün sahabilerin, derecede ikincisi olmak gibi bir şerefe ermiştir.Hiç ona bu ilk davranışından ötürü sonradan dil uzatan olmuşmudur? Belki o noktadan bu noktaya gelmekte faziletlerin en büyüğü vardır.'

    Eserlerim mevzuunda vasiyetim kısaca şu:İlk yazılarımdan birkaçı asla benim değil; sonrakiler de en dakik şeriat mihengine vurulduktan,yani nasip olursa tarafımdan bütünleştirildikten sonra benim...Bir kısmını şimdiden tamamlamış bulunduğum eserlerim üzerinde bu ölçüyü devam ettirmek ve en titiz murakabeyi sürdürmek borcu ise,mirascılarımın ve manevi mirasçım gençliğin...Ben öldükten sonra kim ve ne suretle eserlerimin üzerinde gizli bir tasarrufa kalkar da ölçüyü hafifçe bile olsa örselerse,tezgahını başına yıkınız!
    En büyük korkularımdan biri,nice müellifin başına geldiği gibi,ölümümden sonraki tahriflerdir.

    4-Beni,ayrıca hususi vasiyetimde gösterdiğim gibi,İslami usullerin en incelerine riayetle gömünüz! Burada,umumi vasiyette de belirtilmesi gereken bir noktaya dokunmalıyım:

    1935 yılında,Mürşidim ve Kurtarıcım Esseyyid Abdülhakim Efendi Hazretlerine, bir yazımı okumuştum.Bu yazı,kendilerini tanıdıktan sonraki dünya görüşüme ait olarak,zamanenin bize aykırı,meşhur bir gazetesinde çıkmıştı ve Türkün tarih muhasebesini İslami tefekkür noktası etrafında çerçeveliyordu. Yazıyı ellerine aldılar,kalem istediler ve üstüne öz elleriyle 'altın ile yazılacak yazı'buyurdular. İşte hususi zarfında duran bu kesilmiş makaleyi,bütün eserlerimin tasdiknamesiolarak kefenime iliştirsinler...

    5-Nasıl,nerede ve ne şekilde öleceğimi Allah bilir.Fakat imkan aleminde en küçük pay bulundukça,biricik dileğim Ankara'da Bağlum nahiyesindeki yalçın mezarlıkta, Şeyhimin civarına defnedilmektir. Elden gelen yapılsın...

    6-Cenazeme çiçek ve bando muzika gönderecek makam ve şahıslara uzaklığımız ve kimsenin böyle bir zahmete girişmeyeceği malum... Fakat bu hususta bir muziplik zuhur edecek olursa, ne yapılmak gerektiği de beni sevenlerce malum...Çiçekler çamura ve bando yüzgeri koğuşuna...

    7-Cenazemde, namazıma durmayacaklardan hiç kimseyi istemiyorum! Nede, kim olursa olsun, kadın...Ve bilhassa, ölü simsarı cinsinden imam! Ve 'bid'at' belirtici hiçbirşey! ... Başucumda ne nutuk,ne şamata, ne medh,ne şu,ne bu...Sadece Fatiha ve Kur'an...

    8-Mezarımda ilahi ve ulvi isim ve sıfatlardan ve benim beşeri ve süfli isim ve sıfatlarımdan hiçbir iz bulunmayacak...Mevlid de istemem! ... Onu,uhrevi rüşvet vasıtası yapanlara bırakınız! Sadece Kur'an...

    9-Şimdi sıra en büyük dileğimde...Müslümanlardan,Eğer bu davada hizmetim geçtiğine inanan varsa,şunları istiyorum: Her ferdin,herhengi bir kifayet hesabına yanaşmaksızın,benim için 'Necip Fazıl'ın kaza borcuna karşılık' niyeti ile bir günlük (Beş vakit) namaz kılması ve yine birgün oruç tutması... Mevtanın ardından, onun için kaza namazı Şafii içtihadında caizdir ve aynı içtihat Hanefilerce de rahmettir.
    Her ferdin,en aşağı yüz Tevhid kelimesi okuyup sevabının mislini bana hediye etmesi...70 bine dolması lazım...Bir de,üzerimde hakkı olanların bunu Allah rızası için helal etmeleri...

    Ölünceye dek,üzerimdeki Allah ve kul haklarından mümkün olanını ödeyebilmek için elimden geldiği kadar cehdetmek azmindeysem de ne olacağını,nereye,hangi noktaya varabileceğimi bilmiyorum ve yardımı müslümanlardan bekliyorum. 'Şey'en lillah'tabiriyle bana Allah için birşey veriniz! Yardımınızı esirgemeyiniz!

    10-Allahı,Allah dostlarını ve düşmanlarını unutmayınız! Hele düşmanlarını! ... Olanca sevgi ve nefretinizi bu iki kutup üzerinde toplayınız!

    11-Benide Allah ve Resul aşkının yanık bir örneği ve ardından bir takım sesler bırakmış divanesi olarak arada bir hatırlayınız!

  • şeyh sadi şirazi

    08.12.2003 - 21:49

    Meşhur Gülistan'ın müellifi...

  • şerif mardin

    08.12.2003 - 21:36

    Said Nursi ile alakalı olarak yaptığı bir araştırma nedeniyle, alanında sayılı isimlerden bir olduğu bir konferansa davet edilmedi...

  • osman yüksel serdengeçti

    08.12.2003 - 21:22

    Serdendeçtiden Serdengeçtilere...

    Turan ellerinden haber gelmiyor

    Yarabbi derdimi kimse bilmiyor

    Dört asırdır Türkün yüzü gülmüyor

    Akşam olur sabar olur ağlarım

    Nerde benim Ural-Altay dağlarım.

    Osman Yüksel SERDENGEÇTİ

  • adalet

    08.12.2003 - 21:11

    Sokrat, teslim olurken:

    Atina'da hakimler var demişti...

  • kurtuluş savaşı

    08.12.2003 - 21:07

    Türkün tek yürek olarak mevcudiyetini korumak için yaptığı mücadele. O evaldını saracağı bez parçasına askere götüreceği mermiyi saran ananın zaferi... Baştan başa Anadolunun, Anadolulunun ruh mücadelesi...

    Elinde her türlü zerzevatın bulunduğu batıya, kör medeniyete karşı; kan ile savaşan Mehmetçiğin ruh destanı... Ana dolu sadece bir toprak parçası değil, onun ötesinde, mücerret bir ruh, Türkün ruhu, MÜSLÜMAN TÜRKÜN ruhu... Onu böylece anlamlı, anlatmalı ve anlamlandırmalı...

  • çeçenistan

    08.12.2003 - 20:35

    Onlar sizden sadece dua istiyor, başka bir şey değil...

  • çeçenistan

    08.12.2003 - 20:35

    Biz bir vadiden Allah diye haykırırız; diğre vadiden HÜRRİYET diye yankılanır....

  • osman yüksel serdengeçti

    07.12.2003 - 11:47

    Ve Osman Yüksel

    Ankara'nın 'step' şehrinin Denizciler Caddesi'nde, hem idarehane, hem yatakhane, bir tarafında rastgele yığın yığın kitap ve dergi, bir köşesinde yorgun-argın yatak ve yorgan, yerde yağları donmuş bir yemek tabağı ve giydikten sonra atılmış yün çoraplar, çarpuk-çurpuk ayak parmaklarını konuşturan bir çift eski potin, garip ve hazîn bir mekân zarfı içindeki, kirpi saçlı ve katran kuyusu gözlü adam... Gayet içli, tabak gıcırdasa zıplayacak kadar zaif sinirli, hudutsuz evhamlı, metafizik düşüncelere karşı 'yangın var' diye bağırasıya beyni sancılı, ama kafiye hatırı için hakikatlara kıyasıya insiyaklara tâbi, espiri düşkünü ve kelime oyunu tirayakisi, eski Türkçü ve yeni İslamcı, herşeyin üstünde de mayası tertemiz, ruhu ipince, 'Serdengeçti' iddialı, dağınıklık ve perişanlıktan geçemez bir tip...

    (Necip Fazıl, Babı Âli)

  • necip fazıl kısakürek

    06.12.2003 - 19:47

    Babadan Oğula

    Eve dönmez bir akşam;
    Ve gün yüzlü çocuğu,
    Sorar: Nerede babam?

    Bakarlar, oldu, bitti;
    Gelir, derler çocuğa,
    Baban attaya gitti.

    Uzar gider bu atta;
    Ve neler neler olmaz
    Ve kimbilir ve hatta;

    Bir mahşer gerisinde;
    Babası döner bir gün,
    Oğlunun derisinde...

    (Dönecek elbet bir gün Mukaddesatçıların derisinde...)

  • necip fazıl kısakürek

    06.12.2003 - 19:44

    Bir şiiri:
    Akrostiş

    Ihtilal acentası...
    Solun tamda ortası.
    Moskof ’un oltası..
    Eli, zulüm muştası.
    Tek ümidi, cuntası

    İnkılap, avantası...
    Nemrut, onun atası...
    Ölüm yolu, rotası..
    Namlı servet çantası..
    Ünlü küfür softası..

  • akrostiş

    06.12.2003 - 19:43

    Akrostiş
    Ihtilal acentası...
    Solun tamda ortası.
    Moskof ’un oltası..
    Eli, zulüm muştası.
    Tek ümidi, cuntası

    İnkılap, avantası...
    Nemrut, onun atası...
    Ölüm yolu, rotası..
    Namlı servet çantası..
    Ünlü küfür softası..

    Necip Fazıl

  • deniz gezmiş

    06.12.2003 - 19:34

    -Şak! Şak! Şak!
    -Yaşasın!
    -Kim yaşasın!
    -Ömrü olan...

    Mehmet Akif

  • bediüzzaman said nursi

    06.12.2003 - 19:20

    Bediüzzaman Abdülhamit devrinde İttihad-ı İslam fikrini savunmuştur. Yani İngilizlerin yok etmeye çalıştığı mefkurenin davacısıdır. 31 martta Yahudi komitecilerinin vatanı tarumar ettiği sırada kendiside tevkif edilmiş, yaptığı müdafa neticesinde beraat etmiş... Ve siyaseti bırakarak kendini Dini Muhammedi'yi yaymaya vakfetmiş.

    Allah Rahmet Eylesin...

  • aşk

    06.12.2003 - 19:10

    Elbette Tasavvuf...

Toplam 312 mesaj bulundu