Buse Yağmur Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Anto ...

  • En güzel Kürtçe şarkı

    08.06.2009 - 21:34

    Dar Hejiroke
    Hêjîra çiyayî
    Lêlêlê lêlê lêlê
    Delala çîyayî
    Darhejîrokê
    Xemrevînokê

    Hejîra me reşe
    Lêlêlê lêlê lêlê
    Delala me reşe
    Darhejîrokê
    Xemrevînokê

    Zava yekî xweşe
    Lêlêlê lêlê lêlê
    Zava yekî xweşe
    Darhejîrokê
    Xemrevînokê

    Hejîra latê ye
    Lêlêlê lêlê lêlê
    Delala latê ye
    Darhejîrokê
    Xemrevînokê

    Ser bextê yarê ye
    Lêlêlê lêlê lêlê
    Ser bextê yarê ye
    Darhejîrokê
    Xemrevînokê

    Darhejîrokê
    Xemrevînokê

    Darhejîrokê
    Xemrevînokê

    Darhejîrokê
    Xemrevînokê

    Sözler: Aynur Doğan?
    Yorum: Aynur Dogan

  • ihanet

    01.06.2009 - 22:01

    İhanet..

    İhanet aldatmaktır
    İhanet kandırmaktır
    İhanet diğeriyle olmaktır

    İhanet yalanlar söylemektir
    İhanet gitmek ve gelmemektir
    İhanet sevilip, hiç sevmemektir
    İhanet gökkuşağını hiç bilmemektir

    İhanet, değerlerde günahları bulmaktır
    İhanet, ayrılığa mazeret öyküleri yazmaktır
    İhanet çıkmaz sokakta tek başına kalmaktır
    İhanet bencillikte boğulup bir baharda solmaktır.

    Erdağ Abakay

  • acı

    30.05.2009 - 19:15

    Acıyı Başımda Nar Eylediler
    Acıyı başımda nar eylediler
    Hayaline doğdu gözlerim bugün
    Başımı dumanlı dağ eylediler
    Seni her nefeste özledim bugün

    Göğsümde yırtıldı çığlığın sesin
    Ciğerime düğümlendi nefesin
    Yüreğime akan şu kanı kesin
    Yediğim kurşunu sezmedim bugün

    Kırıldı umudu serçe kuşların
    Yüzüne dağılmış sırma saçların
    Böyle acımı olur günü baharın
    Yüzüme dayandı dizlerim bugün.

  • aşk

    23.04.2009 - 19:16

    Aşk Dediğin Yoksulluktur!
    Yoksunluktur aşk dediğin! Bir yanın eksik kalır geceler boyu, aldığın nefes yetişmez, sokak çocukları gibi dışarıda üşür yüreğin.
    Aşk Dediğin Yoksulluktur!

    Kaybetmektir aşk! Egonu, gururunu, kimliğini bir hırsızın ellerine gönüllü bırakmaktır. İsteyerek bencillikten vazgeçmektir. Omuzlarındaki tüm yükü atarak, avare gülüşlere uyanmaktır düş sabahlarında. Hiç fark etmeden nelerden vazgeçtiğini, cebinde, avucunda ne varsa dağıtmaktır.
    Aşk bir çeşit yoksulluktur. Mantığını kaybeder bedenin, kim ne derse gülümsersin. Hayattan kopmakla durmak arasında sendelediğinde ruhun, tam o anın içinde durur aşk dediğin.
    Kazanma ihtimalinin az olduğu bir kumar oyunudur aşk. Elindeki karta bakmadan rest çekmektir yaşama. Tüm zenginliğini, düşük ihtimale rağmen, hayatın ortasına sürmektir.
    Uğrunda bir ömür harcadığın özgürlüğünü hibe etmektir aşk dediğin. Başkasına ait küçücük bir kalbin içine sığmaya çalışmaktır. Köleliğe razı olmaktır. Gülümseyen bir çift dudağa, güzel bakan bir göze esir olabilmektir. Yani, aşk dediğin gönüllü hükümlülüktür.
    Olmayacak duaya amin demektir aşk. İmkansızı başaracağına dair şiddetli inançlara tutulmaktır. Kaç merdiveni üst üste koyarsan, mehtabı sevdiğinin kollarına çekebileceğini hesaplamaktır mesela. Ortak bir yıldız seçip, bulutlu gecelerde seni düşünmediğini sanarak ağlamaktır. Muhteşem şiirler yazdığına inanarak, tüm sevdiklerini esir etmektir, yüreğinden başka yere bağlanamamış kelimelere.
    Uykusuzluktur aşk dediğin! Yalnızken onu düşünmekten kapanmayan gözler, sabah ezanlarını duyarak sızar en sonunda. Sayısız geç kalışların açıklanamaz sebebidir. Birlikte olduğunda onu seyrederek bitirmektir geceyi ve çok uzun uyuyuşun içinden kalkmış gibi dimdik başlamaktır yeni güne.
    Sürekli dalgınlık halidir aşk. Kafanı yaslayarak hayallere daldığın otobüs camlarında izler bırakmaktır, ineceğin durağı kaçırarak. Yanından geçeni görmeden sokaklar boyu yürümektir. Kafanda duran gözlüğü, konuşurken elinde tuttuğun telefonu aramaktır.
    Zamanla kavga etmektir aşk. Yelkovanla akrebe küfür etmektir geçmek bilmez bekleyişlerde. Planlarını uyduramamaktır, hayat sürprizler yaparak değiştiğinde.
    Kendinden vazgeçmektir aşk dediğin. Yemeğin en güzel yerini ayırmaktır sevdiğin için. Onun yerine düşünmektir, onsuz kaldığın anlarda bile. Birini kendinden çok sevmektir, henüz kendini sevmeyi bile beceremediğin yaşam tünelinde. Hastalandığında bir sandalye üzerinde beklemektir sabaha kadar. Her acısını kalbinde misliyle hissetmektir.
    Aşk dediğin yoksulluktur. Bedenini, ruhunu, kalbini emanet ederek başkasına; düşler bahçesinin çiçekleri ile avunmaktır. Kendin olmaktır aslında,özüne dönmektir. Vazgeçmektir hırslardan, cezalardan, çekişmelerden. Sadece güzel olana dayandırıp yaşamı, her mevsimin tadını çıkarmaktır. En değerlisi.

  • nescafe

    29.03.2009 - 21:53

    Nescafe bile üçü bir arada ben hala yalnızım :)))

  • sevgililer günü

    10.02.2009 - 19:53

    Sevgililer Günü Peh Peh Peh

    Bu alışılagelmiş sevgililer günü yazılarından değil. Eğer sevgiliniz için neleri göze alırsınız? Bu sevgililer gününde ona ne alacaksınız? vb saçma sapan soruların cevabını bu yazıda bulmanız mümkün değil. Günün tarihçesini anlatmak gibi bir misyon da edinmedim kendime isteyen google arma motoruna bakıp bulsun.

    Ben sizin yüreğinize bir ayna tutmaya çalışıyorum bu sene tam da sevgililer günü yaklaşmışken. Bırakalım günün tarihini şöyle kişisel tarihimize doğru bir yolculuğa çıkalım sizinle.

    Vicdanınız ne kadar temiz? Aynaya bakacak, kendinizle yüzleşecek, kendinizi yeniden var edecek gücünüz ne kadar? İçiniz rahat mı yaşam yolculuğunuzda iç huzurunuzu bozacak, size keşke dedirtecek neler yaptınız?

    Sevgili olmak, birini canınızın ötesinde bir can bilmek, yürek arkadaşlığı, vefa ister. Söz namustur ağızdan bir kez çıkar ve çıkana kadar size çıktıktan sonra başkalarına aittir. Şimdi yumun gözlerinizi ve düşünün geçmişe baktığınızda kimlere verdiğiniz sözleri ne kadar tutabildiniz? Seni seviyorum öyle ucuz,sıradan kolayca söylenebilecek bir söz mü sizin için yoksa lafınızı tartmadan, hesap etmeden, altından kalkıp kalkamayacağınızı hesap etmeden,anlık duygulara kapılıp ya da daha kötüsü laf olsun diye çok rahat söyleyebiliyor musunuz?

    Bir insanı bir sevgiye inandırmak,gözünün içine baka baka onu kandırmak sizce bir prestij mi? Listenize bir isim daha yazmanın gururu,onurlu ve erdemli mert bir birey olarak yaşama haysiyetinden daha mı ağır basıyor yoksa?

    İkna turlarında usanmadan birbiri ardına sıraladığınız yalanlar,pervasızca harcadığınız sevgi sözcükleri, Allah’ı bile korkusuzca yalanlarınızın şahidi yapmak ve tüm bunlardan sonra arkanıza bile bakmadan giderken hoşçakal diyecek yürekliliği gösterememek. Değer mi? Bütün bu soruların sonunda ben değer mi? Sorusunu yöneltiyorum? Hayat alçalmanın sınırlarını bu kadar zorlamaya değer mi? Hangi erkek ya da hangi kadın insanı insan olmaktan böylesine alıkoyup,yozlaşmanın, çiğliğin zirvesini bu kadar zorlamaya değer ki?

    Bu sevgililer günü öncesi şöyle kişisel tarihinizi bir yoklayın bakalım hayatınızda zirveye oynadığınız böyle talihsiz ilişkiler var mı?

    Bir insanı sevmediğiniz halde onunun yüreğini ele geçirmek için ‘Seni Seviyorum’ cümlesini kurmak kadar alçaltıcı kaç eylem vardır hayatta?

    Beni bir kez aldatırsan sana yazıklar olsun. Beni ikinci kez aldatırsan bana yazıklar olsun. Sözü geliyor aklıma yalan üzerine kurulan böyle ilişkilerde.

    Bana da sadece bunu yapan erkeğe de kadına da yazıklar olsun demek düşüyor. Bir başka yazıda buluşuncaya kadar hoşçakalın. Hayatınızın hiçbir döneminde böyle alçaklardan olmamış olmanız dileklerimle. Sevgiyle kalın.

  • kizir

    10.02.2009 - 19:50

    Muhtar.

Toplam 7 mesaj bulundu