Bir yerde küçük insanların büyük gölgeleri oluşuyorsa orada güneş batıyor demektir.
Ufkun güneşle buluştuğu yerde Bulutlar saracak dört bir yani Ağlayınca balıklar karanlığa Gün batımında köpüren dalgaların sesiyle Kopacak fırtına...her limanda bir sevgilim oldu benim her limanda ayrı tat, her limanda aynı acı hep yalnızlığa sallandı ellerim ve hep aynı gözyaşlarıyla ıslandı mendillerim ne deniz mavisi ne de martı beyazı gecenin karası oldu kaderim kurumuş yapraklar gibi savruldum oradan oraya kim demiş kaptanlar denize aşıkmış diye ben gönlümü güneşin doğduğu terde bıraktım gözlerimi... güneşi gözlerinde doğuran kızın gözlerinde... bir türlü dönmedi hayatımın dümeni dönmesi gereken yere ne vakit yüzümü vuslata dönsem dalgalar kesti yolumu fırtınalar tokat gibi iniverdi birer birer ama ala bora olmadım hiçbir zaman yakamozlardaki ahenk yunuslardaki sadakat umudum oluverdi her defasında sığınacak bir liman buluverdim kendime ama her liman farklı bir hayattı benim için alışmam gereken farklı aşklara yelken açtım farklı topraklarda farklı gözlerde aradım doğacak güneşleri farklı dünyaları teneffüs ettim seviştim deniz fenerlerinin ışığı altında dalga sesleri arasında öpüştüm meltemlerle şiirler yazdım martı çığlıkları arasında yeni aşklarıma dair ama hep kayalıkların yalnızlığında buluverdim kendimi ölünün dirilmesini bekler gibi bekledim ucu yanık mektupların gelip beni bulmasını imkansızlıkların türküsünü söyledim durdum ve her türkü aynı şeyi söyledi bana karcaoğlan gibi çok kez aşık olmuşum ama mecnun gibi bir kere sevmişim her limanda bir sevgilim olmuş benim her limanda seni sevmişim...
Bir yerde küçük insanların büyük gölgeleri oluşuyorsa orada güneş batıyor demektir.
Ufkun güneşle buluştuğu yerde
Bulutlar saracak dört bir yani
Ağlayınca balıklar karanlığa
Gün batımında köpüren dalgaların sesiyle
Kopacak fırtına...her limanda bir sevgilim oldu benim
her limanda ayrı tat, her limanda aynı acı
hep yalnızlığa sallandı ellerim
ve hep aynı gözyaşlarıyla ıslandı mendillerim
ne deniz mavisi ne de martı beyazı
gecenin karası oldu kaderim
kurumuş yapraklar gibi savruldum oradan oraya
kim demiş kaptanlar denize aşıkmış diye
ben gönlümü güneşin doğduğu terde bıraktım
gözlerimi...
güneşi gözlerinde doğuran kızın gözlerinde...
bir türlü dönmedi hayatımın dümeni dönmesi gereken yere
ne vakit yüzümü vuslata dönsem
dalgalar kesti yolumu
fırtınalar tokat gibi iniverdi birer birer
ama ala bora olmadım hiçbir zaman
yakamozlardaki ahenk
yunuslardaki sadakat umudum oluverdi
her defasında sığınacak bir liman buluverdim kendime
ama her liman farklı bir hayattı benim için alışmam gereken
farklı aşklara yelken açtım farklı topraklarda
farklı gözlerde aradım doğacak güneşleri
farklı dünyaları teneffüs ettim
seviştim deniz fenerlerinin ışığı altında
dalga sesleri arasında öpüştüm meltemlerle
şiirler yazdım martı çığlıkları arasında yeni aşklarıma dair
ama hep kayalıkların yalnızlığında buluverdim kendimi
ölünün dirilmesini bekler gibi
bekledim ucu yanık mektupların gelip beni bulmasını
imkansızlıkların türküsünü söyledim durdum
ve her türkü aynı şeyi söyledi bana
karcaoğlan gibi çok kez aşık olmuşum ama
mecnun gibi bir kere sevmişim
her limanda bir sevgilim olmuş benim
her limanda seni sevmişim...