güzel insan... bırak kimseler farketmesin sendeki güzellikleride bencilliğim başına üşüşmesin... daha çok muhabbet etme dileğiyle... güzellikler senlen olsun GÜZEL İNSAN...
İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için, Sevmekten korkuyor. Sevilmekten korkuyor, kendisini sevilmeye layık görmediği için. Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için. Konuşmaktan korkuyor, eleştirmekten korktuğu için. Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğinin kıymetini bilmediği için. Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi bir şey vermediği için. Ve yaşamaktan korkuyor, kendisi için değil, başkalarına göre yaşadığı için.’’W Shaspeare’’
Edep; ağlayabilmektir ağlanılacak yerde insanlığın üzüntülerine, dertlerine... bazen gülebilmektir insanların yüzüne edep güneş gibi... ... Edep; müminliğini idrak edip umutla bakabilmek geleceğe edeple saadet devrini hatırlamak, hatırlamak neki unutmamak yaşamaktır edep ... Edep; takatin yettiği kadar haykırmak nefsine sessizce edepsizler duyana kadar gözyaşıyla yüzü yıkamaktır edep ... Edep; kuranın sesini duyabilmek duyurabilmektir edep gönlüne sindire sindire her zerresinde secdeye baş koymaktır gecenin bir yarısı... ... Edep; hülyalarında sadece onu görebilmektir... ona ümmet olabilmektir edeple ve sevebilmektir yaratılanı yaratandan ötürü ... en zor anında ümidini kaybetmemek paylaşmaktır Medine’deki paylaşma gibi imanın yaldızıdır edeb ciddiyettir edep latifeyi unutmadan Dalkavukluğa kafa kaldırmaktır edep ... Edep; islam deryasına atabilmektir kendini fedakarlıktır aşktır edep dost kalabilmektir Allah dostuyla amanete sadakattir edep... bazen susmaktır gözyaşıyla, günahları tövbeyle yakmaktır edep saygılarımla reis kumru
yalnızca bu şehrin ışıklarına değil,ondan çok daha uzaklardaki ışıklara bile meydan okuyan bir ışık ve bu ışık tanımadığım,görmediğim ve hiç gitmediğim bir şehrin ışığıydı bana göz kırban... ______gözlerinde insanı ısıtan,duygulandıran bir ışık. o bu şehrin ışıklarıdır. BENDİMAHİ (Van, Bay, 37) 10.9.2006 21:20
27.08.2008 - 23:56
güzel insan... bırak kimseler farketmesin sendeki güzellikleride bencilliğim başına üşüşmesin... daha çok muhabbet etme dileğiyle... güzellikler senlen olsun GÜZEL İNSAN...
26.08.2008 - 19:12
'NE FARK EDER Kİ KÖR İNSAN İÇİN ELMAS DA BİR, CAM DA.... SANA BAKAN KÖR İSE SAKIN KENDİNİ CAMDAN SANMA! ! ! (MEVLANA) '
22.08.2008 - 04:41
ÜFTADE hz bışuna mı der ' EDEP YA HUU '
21.08.2008 - 10:44
İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için, Sevmekten korkuyor. Sevilmekten korkuyor, kendisini sevilmeye layık görmediği için. Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için. Konuşmaktan korkuyor, eleştirmekten korktuğu için. Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğinin kıymetini bilmediği için. Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi bir şey vermediği için. Ve yaşamaktan korkuyor, kendisi için değil, başkalarına göre yaşadığı için.’’W Shaspeare’’
14.08.2008 - 16:30
Edep;
ağlayabilmektir ağlanılacak yerde
insanlığın üzüntülerine, dertlerine...
bazen gülebilmektir insanların yüzüne edep
güneş gibi...
...
Edep;
müminliğini idrak edip umutla bakabilmek
geleceğe edeple
saadet devrini hatırlamak, hatırlamak neki unutmamak
yaşamaktır edep
...
Edep;
takatin yettiği kadar haykırmak nefsine sessizce
edepsizler duyana kadar
gözyaşıyla yüzü yıkamaktır edep
...
Edep;
kuranın sesini duyabilmek duyurabilmektir edep
gönlüne sindire sindire her zerresinde
secdeye baş koymaktır gecenin bir yarısı...
...
Edep;
hülyalarında sadece onu görebilmektir...
ona ümmet olabilmektir edeple
ve sevebilmektir yaratılanı
yaratandan ötürü
...
en zor anında
ümidini kaybetmemek
paylaşmaktır Medine’deki paylaşma gibi
imanın yaldızıdır edeb
ciddiyettir edep latifeyi unutmadan
Dalkavukluğa kafa kaldırmaktır edep
...
Edep;
islam deryasına atabilmektir kendini
fedakarlıktır aşktır edep
dost kalabilmektir Allah dostuyla
amanete sadakattir edep...
bazen susmaktır gözyaşıyla,
günahları tövbeyle yakmaktır edep saygılarımla reis kumru
21.09.2007 - 19:59
askım terk edilişe terk edişi mühürle ey Aşk! ...
üşüyorum....
sessizliğim ve sensizliğimle
yorgun Haliç'in serin sularına bırakılan
öksüz çocukluğum,yokluğunun buzul çağında yaşamaya mahkum....
sensizlik bir çıban gibi sarmakta yaralı ruhumu...
kan öksürüyorum boşluğumun hiçliğine...
ve 'hayat'adlı derin uçurum çürütüyor sensiz beni...
kanıyorum...
her cümlemi bol virgüllü yalnızlığım noktalıyor
küçüklüğümün onulmaz acılarıyla....
yüreğimin dört duvarı da harabe artık.
sensizliğime senli anlamlar yüklüyorum
nar çiçeklerinin mayhoş kokularıyla....
sana koşuyorum ardımsıra...
gülüşünün kahkahası kesiliyor çocuksu bakışlarım...
yıldızlara nazır teraslı uykularım
sana uyanıyor günaydınlı gülücüklerle...
sana doğuyor uzak özlemlerim...
ciğerlerim,nikotin kokulu sensizliğin
zehrini çekiyor içerime...
ellerim nasırlı.....
ellerim kanrevan....
gülü sevme uğruna dikene razıyım bülbül misali....
ellerimin derin yaralarını dikenlerinle iyileştiriyorum.
her diken batımında yüreğimi kanatıp
ellerime maviliğinin güllerini takıyorum...
deliren martıları vururken bir bir acımasızca
afacan çocukluğumun sapanıyla
ben deliriyorum bu kez boşluğumun senli doluluğuyla...
denizlere atıyorum kendimi
asiliğimin asi çığlıklarıyla bir daha çıkmamacasına...
kız kulesi ardımdan yağıyor
şarkın deli rüzgarlarına aldırmadan...
aldırmalara aldırmadan
idamlı valizlerimi topluyorum intiharlarımla...
kaç şişe yokluğunu içiyorum terkedilişime...
ya da kaç kez atlıyorum çok katlı yitikliğimin
viran çatısından.....
ölmelerime yeşil badana vuruyorum
sende dirilmek için...
dirilişlerim ölümlerime amade şimdi...
tezatlıklarım aşka dair orantımın doğruluğunu yalanlıyor
hayatın sahteliklerini avuçlarıma sunup....
yalanlığımın gerçekliğine
gerçekliğimin yalanını ekliyorum gözyaşlarımla....
yalanlaşıyorum yalan sözlerimin mecburi dilenişiyle...
küçüklüğümün masalsı masumaneliğinde büyütüyorum
bende büyümüş seni.....
büyümelerine küçüklüğümü sürüyorum
bende küçükleşmeni büyütmek için....
için için büyümende saklı küçüklüğüne
tuzlu sevdamı basıyorum kendimi acıtmak için....
sana geç kalmışlığımı sorguluyorum içli suskunluğumla....
haykırışlarımın loşluğu eksik cümlelerimi
perçinliyor sorgulamalarımda....
sorguluyorum içimizdeki bizsiz izin gerçekliğini;
gerçekliğimizi sorgularken de
bizsizliğimizin esaretinde vurgun yemiş
hesaplaşmalardan bir şamar daha yiyorum......
suskunluğumun sonsuzluğunu sende yakalıyorum
çatlamış parmaklarımla.....
seninle gömüyorum içimde
çenesi düşük sessizliğimi...
kaybedişlerime bir yenisini ekliyorum...
zamanla sana dair bildiklerimin karalanıyor üzeri...
bilinmezliklerine boşaltırken yırtık ceplerimi
sen vuruyorsun şakağımın seninden...
en senlerde vuruluyorum hep...
ve en senlerde kanıyorum derin yaralarımı...
merhemler kar etmiyor 'sen' kanamalarıma....
paranoyak gecelerin koynuna atıp kendimi
olmayan senle kendime paranoyaklaşıyorum....
her uyku giyotin her ruya kabus sensizliğimle....
kan dolu çanağından aşkı yudumluyorum mecnun ikliminin.....
aşka kanatıyorum kanlı yüreğimi...
kabullenebilirliğime keçi inadımı giydirip
kabullenmezliklerimden yapılmış ağzı sürgülü beni yaşıyorum.....
sensizliği sindirip sinime senliliğe susuyorum...
sonsuzluğa susuyorum...
gönlüme kazınmışlığınla seni 'unutmalara' terkediyorum......
senı cooooooooooooook sevıyorum
06.09.2007 - 23:16
İlgimi çekti ve yazdıklarını okudum çok güzel şiirler yazmış devamını bekliyorum
23.08.2007 - 20:15
yalnızca bu şehrin ışıklarına değil,ondan çok daha uzaklardaki ışıklara bile meydan okuyan bir ışık ve bu ışık tanımadığım,görmediğim ve hiç gitmediğim bir şehrin ışığıydı bana göz kırban...
______gözlerinde insanı ısıtan,duygulandıran bir ışık.
o bu şehrin ışıklarıdır.
BENDİMAHİ (Van, Bay, 37)
10.9.2006 21:20
Toplam 104 mesaj bulundu