Zeynep Canbaz Adlı Antoloji.com Üyesinin Hakk ...

  • Fırat Bey
    Fırat Bey

    27.08.2008 - 23:56

    güzel insan... bırak kimseler farketmesin sendeki güzellikleride bencilliğim başına üşüşmesin... daha çok muhabbet etme dileğiyle... güzellikler senlen olsun GÜZEL İNSAN...

  • Fırat Bey
    Fırat Bey

    26.08.2008 - 19:12

    'NE FARK EDER Kİ KÖR İNSAN İÇİN ELMAS DA BİR, CAM DA.... SANA BAKAN KÖR İSE SAKIN KENDİNİ CAMDAN SANMA! ! ! (MEVLANA) '

  • Remzi Akdoğan
    Remzi Akdoğan

    22.08.2008 - 04:41

    ÜFTADE hz bışuna mı der ' EDEP YA HUU '

  • Koray Kapadokya
    Koray Kapadokya

    21.08.2008 - 10:44

    İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için, Sevmekten korkuyor. Sevilmekten korkuyor, kendisini sevilmeye layık görmediği için. Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için. Konuşmaktan korkuyor, eleştirmekten korktuğu için. Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğinin kıymetini bilmediği için. Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi bir şey vermediği için. Ve yaşamaktan korkuyor, kendisi için değil, başkalarına göre yaşadığı için.’’W Shaspeare’’

  • Mahir Abama
    Mahir Abama

    14.08.2008 - 16:30

    Edep;
    ağlayabilmektir ağlanılacak yerde
    insanlığın üzüntülerine, dertlerine...
    bazen gülebilmektir insanların yüzüne edep
    güneş gibi...
    ...
    Edep;
    müminliğini idrak edip umutla bakabilmek
    geleceğe edeple
    saadet devrini hatırlamak, hatırlamak neki unutmamak
    yaşamaktır edep
    ...
    Edep;
    takatin yettiği kadar haykırmak nefsine sessizce
    edepsizler duyana kadar
    gözyaşıyla yüzü yıkamaktır edep
    ...
    Edep;
    kuranın sesini duyabilmek duyurabilmektir edep
    gönlüne sindire sindire her zerresinde
    secdeye baş koymaktır gecenin bir yarısı...
    ...
    Edep;
    hülyalarında sadece onu görebilmektir...
    ona ümmet olabilmektir edeple
    ve sevebilmektir yaratılanı
    yaratandan ötürü
    ...
    en zor anında
    ümidini kaybetmemek
    paylaşmaktır Medine’deki paylaşma gibi
    imanın yaldızıdır edeb
    ciddiyettir edep latifeyi unutmadan
    Dalkavukluğa kafa kaldırmaktır edep
    ...
    Edep;
    islam deryasına atabilmektir kendini
    fedakarlıktır aşktır edep
    dost kalabilmektir Allah dostuyla
    amanete sadakattir edep...
    bazen susmaktır gözyaşıyla,
    günahları tövbeyle yakmaktır edep saygılarımla reis kumru

  • Ufuk Osmançelebioğlu
    Ufuk Osmançelebioğlu

    21.09.2007 - 19:59

    askım terk edilişe terk edişi mühürle ey Aşk! ...

    üşüyorum....
    sessizliğim ve sensizliğimle
    yorgun Haliç'in serin sularına bırakılan
    öksüz çocukluğum,yokluğunun buzul çağında yaşamaya mahkum....
    sensizlik bir çıban gibi sarmakta yaralı ruhumu...
    kan öksürüyorum boşluğumun hiçliğine...
    ve 'hayat'adlı derin uçurum çürütüyor sensiz beni...
    kanıyorum...
    her cümlemi bol virgüllü yalnızlığım noktalıyor
    küçüklüğümün onulmaz acılarıyla....
    yüreğimin dört duvarı da harabe artık.
    sensizliğime senli anlamlar yüklüyorum
    nar çiçeklerinin mayhoş kokularıyla....
    sana koşuyorum ardımsıra...
    gülüşünün kahkahası kesiliyor çocuksu bakışlarım...
    yıldızlara nazır teraslı uykularım
    sana uyanıyor günaydınlı gülücüklerle...
    sana doğuyor uzak özlemlerim...
    ciğerlerim,nikotin kokulu sensizliğin
    zehrini çekiyor içerime...
    ellerim nasırlı.....
    ellerim kanrevan....
    gülü sevme uğruna dikene razıyım bülbül misali....
    ellerimin derin yaralarını dikenlerinle iyileştiriyorum.
    her diken batımında yüreğimi kanatıp
    ellerime maviliğinin güllerini takıyorum...
    deliren martıları vururken bir bir acımasızca
    afacan çocukluğumun sapanıyla
    ben deliriyorum bu kez boşluğumun senli doluluğuyla...
    denizlere atıyorum kendimi
    asiliğimin asi çığlıklarıyla bir daha çıkmamacasına...
    kız kulesi ardımdan yağıyor
    şarkın deli rüzgarlarına aldırmadan...
    aldırmalara aldırmadan
    idamlı valizlerimi topluyorum intiharlarımla...
    kaç şişe yokluğunu içiyorum terkedilişime...
    ya da kaç kez atlıyorum çok katlı yitikliğimin
    viran çatısından.....
    ölmelerime yeşil badana vuruyorum
    sende dirilmek için...
    dirilişlerim ölümlerime amade şimdi...
    tezatlıklarım aşka dair orantımın doğruluğunu yalanlıyor
    hayatın sahteliklerini avuçlarıma sunup....
    yalanlığımın gerçekliğine
    gerçekliğimin yalanını ekliyorum gözyaşlarımla....
    yalanlaşıyorum yalan sözlerimin mecburi dilenişiyle...
    küçüklüğümün masalsı masumaneliğinde büyütüyorum
    bende büyümüş seni.....
    büyümelerine küçüklüğümü sürüyorum
    bende küçükleşmeni büyütmek için....
    için için büyümende saklı küçüklüğüne
    tuzlu sevdamı basıyorum kendimi acıtmak için....
    sana geç kalmışlığımı sorguluyorum içli suskunluğumla....
    haykırışlarımın loşluğu eksik cümlelerimi
    perçinliyor sorgulamalarımda....
    sorguluyorum içimizdeki bizsiz izin gerçekliğini;
    gerçekliğimizi sorgularken de
    bizsizliğimizin esaretinde vurgun yemiş
    hesaplaşmalardan bir şamar daha yiyorum......
    suskunluğumun sonsuzluğunu sende yakalıyorum
    çatlamış parmaklarımla.....
    seninle gömüyorum içimde
    çenesi düşük sessizliğimi...
    kaybedişlerime bir yenisini ekliyorum...
    zamanla sana dair bildiklerimin karalanıyor üzeri...
    bilinmezliklerine boşaltırken yırtık ceplerimi
    sen vuruyorsun şakağımın seninden...
    en senlerde vuruluyorum hep...
    ve en senlerde kanıyorum derin yaralarımı...
    merhemler kar etmiyor 'sen' kanamalarıma....
    paranoyak gecelerin koynuna atıp kendimi
    olmayan senle kendime paranoyaklaşıyorum....
    her uyku giyotin her ruya kabus sensizliğimle....
    kan dolu çanağından aşkı yudumluyorum mecnun ikliminin.....
    aşka kanatıyorum kanlı yüreğimi...
    kabullenebilirliğime keçi inadımı giydirip
    kabullenmezliklerimden yapılmış ağzı sürgülü beni yaşıyorum.....
    sensizliği sindirip sinime senliliğe susuyorum...
    sonsuzluğa susuyorum...
    gönlüme kazınmışlığınla seni 'unutmalara' terkediyorum......






    senı cooooooooooooook sevıyorum

  • Mustafa Karakuş
    Mustafa Karakuş

    06.09.2007 - 23:16

    İlgimi çekti ve yazdıklarını okudum çok güzel şiirler yazmış devamını bekliyorum

  • Zeynep Canbaz
    Zeynep Canbaz

    23.08.2007 - 20:15

    yalnızca bu şehrin ışıklarına değil,ondan çok daha uzaklardaki ışıklara bile meydan okuyan bir ışık ve bu ışık tanımadığım,görmediğim ve hiç gitmediğim bir şehrin ışığıydı bana göz kırban...
    ______gözlerinde insanı ısıtan,duygulandıran bir ışık.
    o bu şehrin ışıklarıdır.
    BENDİMAHİ (Van, Bay, 37)
    10.9.2006 21:20

Toplam 104 mesaj bulundu