F TİPİ DÜNYA
Parça parça hayatlar, asık nice suratlar.
Karanlıklar içinde paylaşılan yalnızlıklar.
Nefes almaya çalışır boy veren bu çiçekler.
Delinin tekinin attığı kuyuya bu taşları
Çıkarmaya çalışır dört bir yanımdakiler.
Didişip kapışarak.
‘Yok sizdendi bizdendi;
yok benim dedemindi elindeki bu hırka’.
Anlamsız hayaller bu, anlamsız ilişkiler.
‘F Tipi’ bir dünya, hep içine debelendiğim.
Son nefesime kadar elim kolum bağlı benim.
Gözler tümden kapalı.
Kapılar kapalı bana; pencereler hep kapalı; tüm sürgüler kapalı.
Hayat A, B, C ne de E Tipi;
herkes olmuş aynı tip;
işte ‘F Tipi’.
Haydi sen de gel de ol Barikat gibi;
kendin gibi;
düşünen gibi.
Yalanlar savrulur burada, maskeler takılır.
İnsanlar birbirlerini daha çok çok kandırır.
Kazılır kuyular; gerçekler topraklara gömülür!
Sürülür bir bir kendi yolunu bu çizenler.
Sürüden kopup kendi olmak ‘ölüm’ demek.
Ölüm yalnızlık demek; yalnızlık ‘F Tipi’ demek.
Oysa, karanlığa hep ışık tutan, aydınlatan,
gökyüzünün yedi rengi dolaşır.
Uzaklaşır hayaller hep; uzaklaşır yarınlar.
Geride kalan sadece benim gençlik yılarım.
Hayat A, B, C ne de E Tipi;
herkes olmuş aynı tip;
işte ‘F Tipi’.
Haydi sen de gel de ol Barikat gibi;
kendin gibi;
düşünen gibi.
Ben uslanmaz aşkların, kavgaların adamıyım.
Barut kokusunda hep umudu ben aradım.
Sevdam için nice kirli topraklara yatıp kalktım.
Ve ben ki tek yarınım; umudun kendisiyim!
Düşmanımın mermisinde adım kazılıdır benim!
Varsın üstüme gelsin bu zurnalarla kör gece.
Ateş bende, ateş binim direnen bu elimde.
‘F Tipi’ bu dünyada ben ezilen, ben yalnız;
ben düştükçe hep kalkan. İşte yine buradayım.
Umudu işledim size.
Ve de geleceği yine:
Harf harf, kemime kelime; aynen kilim gibi; aynen kilim gibi; aynen kilim gibi....
Hayat A, B, C ne de E Tipi;
herkes olmuş aynı tip;
işte ‘F Tipi’.
Haydi sen de gel de ol Barikat gibi;
kendin gibi;
düşünen gibi.
Hayat acımasız olsa da; atsa da bir tokat;
derdini bir kenara at; yaşamana bak.
Bak da gör gelecek neler getirecek.
Benim için gerçek olan senin içinde gerçek.
Karanlık gecelere yazdım sözlerimi ışık olsun diye.
Çıktım yükseklere, tepelere menfeze.
Atladım en derine, diplere.
‘F Tipi’ bir dünyada insanların yüzüne düşen ifade
gözlerimin içindeki endişe
nereye kadar devam edecek bu böyle.
Bu ne ilk ne de son.
İşte geldi Barikat her şeye son.
Hayat A, B, C ne de E Tipi;
herkes olmuş aynı tip;
işte ‘F Tipi’.
Haydi sen de gel de ol Barikat gibi;
kendin gibi;
düşünen gibi.
Türkçe rapin en önemli en muhalif grubu tabiki Barikat. sözleri duruşu söyledikleri yaptıkları çalışmalarla diğerlerinden ayırıyorlar. Aslında Türkçe rap'e barikat ve diğerleri demek çok net olarak durumu açıklar.
Yayınladıkları iki albüm oldu
*GÜNEŞİN ÇOCUKLARI
*HAVA SU TOPRAK VE ATEŞ
her iki albümde de hedef olarak seçtikleri tüm yozlaşmış şeyleri cesurca vurdular.
F Tipi dünya
Gücün Varsa Sevgi Var
Güneşin Çocukları
Barikat
Hava Su Toprak Ve Ateş
Geceler Günlerimi Gömer
Yan Ankara Yan
unutulmaz şarkılar olarak türkçe rap tarihindeki yerini aldı
1970 li yılların sonunda amerikada ortaya çıkan sonra tüm dünyayı saran bir müzik türü.
aşağıdaki yazıyı sizin için barikat.com dan aldım. faydası olacaktır
HiPHOP NEREDE, NASIL, HANGİ KOŞULLARDA DOĞDU: (Part1-1979 Yılına Kadarki Dönemi içermektedir)
Tarihin en derin acilarin yasandigi, kentlerin yerle bir edildigi, on milyonlarca insanin hayatini kaybettigi 2. dünya savasi sonrası, Faşist Mussolini italyasi ve Nazi Almanyasina karşi zafer elde eden iki ülke olan Kapitalist Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği dünyanin egemenliğine oynayan iki dev güç olarak ortaya çıkmişti.
Yaşanabilir yeni bir dünya hayalli, geride kalan tüm insanları etkisi altına almisti. Savas sonrası dogan çocuklar, 1960lara gelindiginde ergenlik yasini geride
birakmis, temelde aile kurumunun baskici kutsalligina karsi isyanla ortaya çikan özgürlük savunucusu birer genç olmuslardi.
Oldukça ferah geçen ve sivil tarihinin en renkli dönemi 1960larin estirdigi rüzgar, dünyanin her yerini etkisi altina almişti. ‘Beat Kuşagi’ böyle bir dönemde ortaya çikmiş ve tarihin akişina damgasını vurmuştu. ‘Savaşma- Seviş’ yaşam felsefesiyle ayaga kalkan gençler, daha fazla özgürlük, daha fazla adalet istiyordu. 1960larin bu Beat Kuşagi, 60 sonrası gençlik hareketinde oldugu gibi hiphop kültürünün ortaya çikmasinı tetikledi
Öte yandan Amerikan ‘Kuzey-Güney’ iç savaşı sonrası kölelikten kurtulan siyahiler, daha özgürlüklerinin tadini bile çikarmadan sanayi devriminin işgücünü oluşturmak için kuzey kentlerine göç etmişler; hayatta kalma mücadelesi sonrasi, temel insan haklarindan ancak 1960lardan itibaren söz etmeye başlamişlardi.
Her türlü siyah sivil hareketlerin polis tarafindan bastirildigi 60li yillarda; 1964te Harlemde bir siyah ayaklanma olmuş ve tüm ülkeye yayilmişti. 1965te ise Los Angeles te çikan ayaklanma ise kanli sonuçlanmiş, 34 kişi ölmüş, 900 yakin kişi yaralanmişti. 1966 yilina gelindiğinde ise California - Oakland da siyah bir çocugun otomobil altında kalarak can vermesiyle yükselen protestoyu da polis yine copla dagitmiş; pek çok kişi yaralanmişti. işte The Black Panter Party (Kara Panter Partisi) hareketi burada, polisle çatişip kanlı bir maglubiyete ugrayarak dogdu. The Black Panter Party, dönemin militan lideri Malkom-X in düşünceleriyle, Marx, Lenin ve Mao nun teorilerini sentezleyip Halkla iktidar sloganıyla özetliyordu. Siyah Özgürlük Hareketinin liderlerinden Martin Luther King ve Malcolm X-in öncülügünde ‘siyah bilinç’ gelişmiş ‘Black Power’ adiyla büyük bir halk hareketine dönüşmüştü.
FBI tarafından ‘Public Enemy Number One’ (Bir Numaralı Halk Düşmani) ilan edilmişti. Bu radikal yasadişi örgüt, ileride hiphop tarihinin gelmiş geçmiş en sert grubu olarak kabul edilen Public Enemy’i ortaya çikmasina temel kaynak oluşturacakti.
Hiphop’i doguran en önemli hareketlerden biri de, siyahilerin bu özgürlük hareketiyle birlikte yayilan ‘Siyah Güzeldir’ anlayisiydi. Rap müziğinin büyük babası olarak kabul edilen Funk müziğinin öncü isimlerinden olan James Brown, ‘‘Söyle ona yüksek sesle. ‘Ben Siyahim; gururluyum’’ şarkisiyla meydan okuyordu beyaz şövenizmine. ‘Siyah güzeldir’ söylemi Muhammet Ali’nin başarisiyla geniş taban buldu kendine. Bu taban hiphop kültürünü yaratacak gençlere büyük bir pozitiv enerji verecekti. 1970li yıllara gelindiginde ‘Siyah Özgürlük Hareketi’nin çok önemli kazanimlari bulunmaktaydi.
Kölelikten kurtulmuş, bazı temel kazanimlar elde etmiş olan siyahiler, eglenmeyi, dans etmeyi, kafayı bulmayi, özgürce seks yapmayi, istedigi gibi giyinip süslenmeyi yaşamin merkezine koyan bir ruh haliyle yaşiyordu. işte, ‘disko’ müzigi bu iyimserlik içinde patladi. ‘Disko’ müziginin öncülerinden Chic’in ‘Goog Times’ (Güzel Zamanlar) bu dönemin ruhunu oldukça başarili bir şekilde dillendirdigi için büyük bir başarı elde etmişti.
Yine, 2. dünya savaşı sonrası Jamaika’da üstlenen Amerikan askerlerin oraya götürdügü plaklar sayesinde Jamaika sokaklarında r&b, soul ve caz yayilmaya başlamişti. 30 40 hoporlörden oluşan ve ‘ses sistemi’ adi verilen açikhava diskolarından, dj’ler davul ve bas-in balyoz gibi vurduğu beat’lerin üzerine yayilan reggae melodileriyle derin bir saund yakalamişlardi.
Düzenlenen bu Jam’lerde icra edilen Dub, zamanla deneysel olarak bu müziginin üstüne, siyahilerin yaşaminin neredeyse her alaninda kullandigi uyakli söz söyleme sanati olan ‘rhyme’nin etkisiyle, mikrofonu alan dj’ler, hayattan, aşktan, kendinden bahsetmeye, belirli bir uslup dahilinde masallar, efsaneler anlatmaya şiir okumaya başladilar. Dub’in akişina yön veren bu sözel müdahale ile yeni bir mecra yaratacak; bu mecra Dj Kool Herc gibi dj’ler aracıligiyla New York’a akarak rap’i dogumuna önemli katkilarda bulunacaki.
Yine 1960’larda The Last Poests ve The Watts gibi şiir gruplari rap şiiri ortaya koymuş; Shirley Ellis gibi vokalistler, konuşur gibi caz, soul, rhythim&blues yapmişlardi. Radyolarda bile parça başlarinda rhyme yapan dj’ler bu tavrini günlük hayata taşımişti. Ama bu parçanın içine serpiştirilmiş bir şekildeydi.
1974lere gelindiginde bu iyimserlik ve pozitif atmosfer içinde, New York’da, Dj Afrika Bambaata ve The Soulsonic Force adındaki diskjokey ekibi, break dansçılar ve writer’lerle beraber, en yoksul işçi sinifi semti olan Bronx’ta bir lisede toplanarak, şiddet karşiti Zulu Nation’i kurarak semtlerindeki çeteleri bariştirmak için her hafta sonu sokaklarda, illegal açik hava partileri düzenlemeye başlarlar. Zamanla, hemen her hafta sonu oluşturdukları bu yeni yaşam alanlarinda, Zulu Nation üyesi olan büyük çoğunluğu Bronx’lu yoksul siyahi gençlerin düzenlemeye başladikları bu ‘Block Party’ adini verdikleri partiler hiphop kültürünün oluşumuna en önemli kaynaklık oluşturdu.
Yine ayni yillarda Dj Kool Herc (Clive Campbell) adli Jamaika göçmeni genç, orada dub dj’ligi hakkinda ögrendigi bilgilerle kendi imkanlariyla geliştirdigi ses tesisatlariyla, işçi sınifinin yaşadigi toplu konut blokları ve parklarda düzenlenen partilerde çalmaya başladi. Yaygin olan disko müzigine karşin, farklı plaklardan aldigi sample ile Jamaikan tarzi mix’leyerek yeni bir tarz yaratmaya başlamakla kalmamiş, kendi ilkel mixer’ini da yaparak günümüz diskjokey tez tezgahini da ilk kez kurmuştu.
Hiphop’in öncülerinden bir başka isim olan, Bronx’lu Dj Grandmaster Flas (Joseph Saddler) , ve ekibi 5 mc’den oluşan ekibi Furious Five ise 1977’de hiphop camiasındaki yerini aldi. Flas, hiphopın temel unsurlarindan biri olan ‘scratching’ yöntemini bularak ve ritmi metronoma oturtmayı icat ederek müzikal bir devrim yapmişti.
Bu üç önemli dj, rock ve popun yanında yükselen 3. büyük gücü haline gelen funky müziginin sevilen şarkilarini çalarak kitleleri coşturmaya, eglendirmeye çalişiyor; son derece kisitli imkanlarla, ticari funky ve klüp müziğinin bazi elementlerini ödünç alip, iki pikap ile yaptikları mixler eşliginde elektronik underground bir saundla harmanliyorlardi.
Özellikle kitleleri en çok coşturan break beat - davul ritimleri- üzerine yapılan anonslar ve söylenen kafiyeli sözler ile rap müziği yavaş yavaş şekillenmeye başlamişti. Zamanla bu partilerde, electric boogie eşliginde yeni yeni isimler ortaya çikarak yeteneklerini geniş kesimlere sergileyecekti.
1979 Ağustos’unda, The Fatback Band adindaki saygin funk grubu, tarihin ilk funk/rap parçasi olan ‘King Tim 3’ü kaydeder. Eglenceli sözleriyle bu sira dışı şarki, insanlarin dikkatlerini çekerek şaşirtir.
Hemen ardindan, 1979 Ekim’inde, Master Gee, Big Bank Hank ve Wonder Mike'dan oluşan ve New Jersey’den çikan Sugar Hill Gang, ‘Rappers Delight’ adli 45’liğini yayinlar. Sugar Hill Gang, disko müziğinin öncü ismi olan Chic’in meşhur hiti ‘Good Time’dan alinan break ritmin üstüne, yaptigi bu ‘Rappers Delight’ ile ilk kez, bir parçanin üstüne baştan aşagi rap yapan grup oldu.
‘Rappers Delight’ ile birlikte 1979 yilinda, New York City banliyölerinde, dj, rap, break dance, graffiti’den oluşan hiphop kültürü dogmuş oldu.
Dönemin bikkinlik veren disko müziğine karşi, endüstriyel müzik sektörünün dişinda, kendine özgü iç işleyişi olan, iki pikap ile bir mikrofon yardimiyla kaydedilen, kendi içlerinden çikan, kendilerine ait ve kendilerini yansitan ve elden ele dolaşan kaset kayıtlariyla her yere yayilan bu yeni müzik türünün oluştugu yeni yaşam alanlari, yeni bir sosyal ilişkiler, yeni degerler nedeniyle kendi barişçil, urban alt kültürünü de yaratir.
Tabanda, Afrika Bambaata ve Zulu Nation, Newyork’un dört bir anini turlayarak hiphop kültürünü her elementiyle yayginlaştirmaya çalişirken; pop kulvarında ise, Sugar Hill Gang’in plaklari, Kurtis Blow ve Brookly’in ilk rap grubu Whodini’nin müzik sektörüne çikişlari; Dj Grandmaster Flas‘in 1979'daki 'Super Rappin' adini taşıyan hit’i; 1982 yilinda ise, hiphop’ın kimliğini bulduğu bu sosyal boyutlu şarkinin, ‘The Message’nin yayinlanişi, geri dönülmez bir boyuta taşidi hiphop-i. Artık Hiphop New York’un tüm gettolarindaydi.
1980’den sonra ise, Ranould Reagen iktidarı ve paranin para getirdigi, işsizligin hat safhaya ulaşacagi sancili neo-liberalizmin dönemi başlayacak; Hiphop doguğu ülkeye ve Reagen iktidarina karşi verdigi mücadeleyle güçlenecekti. Yazan:JÖNTÜRK
Barikat grubunun kurucusu olan Devrimci Rapçi.
Politik rap yapıyor. bunun için en çok saldırıya uğrayan tek Türk rapçisi.
2002 de Güneşin Çocukları
2003 te Hava Su Toprak Ve Ateş
2005 te Yan Ankara Yan ı yayınladı
bu rapçinin aynı zamanda 5 kitabı var.
Kediler Cumhuriyeti, Barışa Son Çağrı, Siyah Göldeki Genç Kırmızı Balıklar, Bir Gençlik Çığlığı, Dünyaya Gelmeme Hakkı.
dergiler çıkarmış, dernekler kurmuş, söyleşi konferansalar yaparak toplumsal dönüşüme katkıda bulunmaya çalışmış.
grupları Barikat'ın barikat.com diye birde siteleri var..
gelmis gecmis en sert Türkce rap sarkisi, klibi de ortaligi karistiran sarkilarilari:
F TİPİ DÜNYA
Parça parça hayatlar, asık nice suratlar.
Karanlıklar içinde paylasılan yalnızlıklar.
Nefes almaya çalısır boy veren bu çiçekler.
Delinin tekinin attıgı kuyuya bu tasları çıkarmaya çalısır dört bir yanımdakiler.
Didisip kapısarak. ‘Yok sizdendi bizdendi; yok benim dedemindi elindeki bu hırka’.
Anlamsız hayaller bu, anlamsız iliskiler.
‘F Tipi’ bir dünya, hep içine debelendigim.
Son nefesime kadar elim kolum baglı benim.
Gözler tümden kapalı.
Kapılar kapalı bana; pencereler hep kapalı; tüm sürgüler kapalı.
*
Hayat A, B, C ne de E Tipi;
Herkes olmus aynı tip; iste ‘F Tipi’.
Haydi sen de gel de ol Barikat gibi;
Kendin gibi; düsünen gibi.
*
Yalanlar savrulur burada, maskeler takılır.
İnsanlar birbirlerini daha çok çok kandırır.
Kazılır kuyular; gerçekler topraklara gömülür!
Sürülür bir bir kendi yolunu bu çizenler.
Sürüden kopup kendi olmak ‘ölüm’ demek.
Ölüm yalnızlık demek; yalnızlık ‘F Tipi’ demek.
Oysa, karanlıga hep ısık tutan, aydınlatan, gökyüzünün yedi rengi dolasır.
Uzaklasır hayaller hep; uzaklasır yarınlar.
Geride kalan sadece benim gençlik yılarım.
*
Ben uslanmaz askların, kavgaların adamıyım.
Barut kokusunda hep umudu ben aradım.
Sevdam için nice kirli topraklara yatıp kalktım.
Ve ben ki tek yarınım; umudun kendisiyim!
Düsmanımın mermisinde adım kazılıdır benim!
Varsın üstüme gelsin bu zurnalarla kör gece.
Ates bende, ates binim direnen bu elimde.
‘F Tipi’ bu dünyada ben ezilen, ben yalnız; ben düstükçe hep kalkan.
İste yine buradayım.
Umudu isledim size.
Ve de gelecegi yine: Harf harf, kemime kelime;
Aynen kilim gibi; aynen kilim gibi; aynen kilim gibi....
*
Hayat acımasız olsa da; atsa da bir tokat; derdini bir kenara at; yasamana bak.
Bak da gör gelecek neler getirecek.
Benim için gerçek olan senin içinde gerçek.
Karanlık gecelere yazdım sözlerimi ısık olsun diye.
Çıktım yükseklere, tepelere menfeze.
Atladım en derine, diplere.
‘F Tipi’ bir dünyada insanların yüzüne düsen ifade
Gözlerimin içindeki endise nereye kadar devam edecek bu böyle.
Bu ne ilk ne de son. İste geldi Barikat her seye son.
Tarihin en derin acilarin yasandigi, kentlerin yerle bir edildigi, on milyonlarca insanin hayatini kaybettigi 2. dunya savasi sonrasi, Fasist Mussolini italyasi ve Nazi Almanyasina karsi zafer elde eden iki ulke olan Kapitalist Amerika Birlesik Devletleri ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birligi dunyanin egemenligine oynayan iki dev guc olarak ortaya cikmisti.
Yasanabilir yeni bir dunya hayalli, geride kalan tum insanlari etkisi altina almisti. Savas sonrasi dogan cocuklar, 1960lara gelindiginde ergenlik yasini geride
birakmis, temelde aile kurumunun baskici kutsalligina karsi isyanla ortaya cikan özgurluk savunucusu birer genc olmuslardi.
Oldukca ferah gecen ve sivil tarihinin en renkli dönemi 1960larin estirdigi ruzgar, dunyanin her yerini etkisi altina almisti. ‘Beat Kusagi’ böyle bir dönemde ortaya cikmis ve tarihin akisina damgasini vurmustu. ‘Savasma- Sevis’ yasam felsefesiyle ayaga kalkan gencler, daha fazla özgurluk, daha fazla adalet istiyordu. 1960larin bu Beat Kusagi, 60 sonrasi genclik hareketinde oldugu gibi hiphop kulturunun ortaya cikmasini tetikledi
Öte yandan Amerikan ‘Kuzey-Guney’ ic savasi sonrasi kölelikten kurtulan siyahiler, daha özgurluklerinin tadini bile cikarmadan sanayi devriminin isgucunu olusturmak icin kuzey kentlerine göc etmisler; hayatta kalma mucadelesi sonrasi, temel insan haklarindan ancak 1960lardan itibaren söz etmeye baslamislardi.
Her turlu siyah sivil hareketlerin polis tarafindan bastirildigi 60li yillarda; 1964te Harlemde bir siyah ayaklanma olmus ve tum ulkeye yayilmisti. 1965te ise Los Angeles te cikan ayaklanma ise kanli sonuclanmis, 34 kisi ölmus, 900 yakin kisi yaralanmisti. 1966 yilina gelindiginde ise California - Oakland da siyah bir cocugun otomobil altinda kalarak can vermesiyle yukselen protestoyu da polis yine copla dagitmis; pek cok kisi yaralanmisti. iste The Black Panter Party (Kara Panter Partisi) hareketi burada, polisle catisip kanli bir maglubiyete ugrayarak dogdu. The Black Panter Party, dönemin militan lideri Malkom-X in dusunceleriyle, Marx, Lenin ve Mao nun teorilerini sentezleyip Halkla iktidar sloganiyla özetliyordu. Siyah Özgurluk Hareketinin liderlerinden Martin Luther King ve Malcolm X-in önculugunde ‘siyah bilinc’ gelismis ‘Black Power’ adiyla buyuk bir halk hareketine dönusmustu.
FBİ tarafindan ‘Public Enemy Number One’ (Bir Numarali Halk Dusmani) ilan edilmisti. Bu radikal yasadisi örgut, ileride hiphop tarihinin gelmis gecmis en sert grubu olarak kabul edilen Public Enemy’i ortaya cikmasina temel kaynak olusturacakti.
Hiphop’i doguran en önemli hareketlerden biri de, siyahilerin bu özgurluk hareketiyle birlikte yayilan ‘Siyah Guzeldir’ anlayisiydi. Rap muziginin buyuk babasi olarak kabul edilen Funk muziginin öncu isimlerinden olan James Brown, ‘‘Söyle ona yuksek sesle. ‘Ben Siyahim; gururluyum’’ sarkisiyla meydan okuyordu beyaz sövenizmine. ‘Siyah guzeldir’ söylemi Muhammet Ali’nin basarisiyla genis taban buldu kendine. Bu taban hiphop kulturunu yaratacak genclere buyuk bir pozitiv enerji verecekti. 1970li yillara gelindiginde ‘Siyah Özgurluk Hareketi’nin cok önemli kazanimlari bulunmaktaydi.
Kölelikten kurtulmus, bazi temel kazanimlar elde etmis olan siyahiler, eglenmeyi, dans etmeyi, kafayi bulmayi, özgurce seks yapmayi, istedigi gibi giyinip suslenmeyi yasamin merkezine koyan bir ruh haliyle yasiyordu. iste, ‘disko’ muzigi bu iyimserlik icinde patladi. ‘Disko’ muziginin önculerinden Chic’in ‘Goog Times’ (Guzel Zamanlar) bu dönemin ruhunu oldukca basarili bir sekilde dillendirdigi icin buyuk bir basari elde etmisti.
Yine, 2. dunya savasi sonrasi Jamaika’da ustlenen Amerikan askerlerin oraya göturdugu plaklar sayesinde Jamaika sokaklarinda r&b, soul ve caz yayilmaya baslamisti. 30 40 hoporlörden olusan ve ‘ses sistemi’ adi verilen acikhava diskolarindan, dj’ler davul ve bas-in balyoz gibi vurdugu beat’lerin uzerine yayilan reggae melodileriyle derin bir saund yakalamislardi.
Duzenlenen bu Jam’lerde icra edilen Dub, zamanla deneysel olarak bu muziginin ustune, siyahilerin yasaminin neredeyse her alaninda kullandigi uyakli söz söyleme sanati olan ‘rhyme’nin etkisiyle, mikrofonu alan dj’ler, hayattan, asktan, kendinden bahsetmeye, belirli bir uslup dahilinde masallar, efsaneler anlatmaya siir okumaya basladilar. Dub’in akisina yön veren bu sözel mudahale ile yeni bir mecra yaratacak; bu mecra Dj Kool Herc gibi dj’ler araciligiyla New York’a akarak rap’i dogumuna önemli katkilarda bulunacaki.
Yine 1960’larda The Last Poests ve The Watts gibi siir gruplari rap siiri ortaya koymus; Shirley Ellis gibi vokalistler, konusur gibi caz, soul, rhythim&blues yapmislardi. Radyolarda bile parca baslarinda rhyme yapan dj’ler bu tavrini gunluk hayata tasimisti. Ama bu parcanin icine serpistirilmis bir sekildeydi.
1974lere gelindiginde bu iyimserlik ve pozitif atmosfer icinde, New York’da, Dj Afrika Bambaata ve The Soulsonic Force adindaki diskjokey ekibi, break danscilar ve writer’lerle beraber, en yoksul isci sinifi semti olan Bronx’ta bir lisede toplanarak, siddet karsiti Zulu Nation’i kurarak semtlerindeki ceteleri baristirmak icin her hafta sonu sokaklarda, illegal acik hava partileri duzenlemeye baslarlar. Zamanla, hemen her hafta sonu olusturduklari bu yeni yasam alanlarinda, Zulu Nation uyesi olan buyuk cogunlugu Bronx’lu yoksul siyahi genclerin duzenlemeye basladiklari bu ‘Block Party’ adini verdikleri partiler hiphop kulturunun olusumuna en önemli kaynaklik olusturdu.
Yine ayni yillarda Dj Kool Herc (Clive Campbell) adli Jamaika göcmeni genc, orada dub dj’ligi hakkinda ögrendigi bilgilerle kendi imkanlariyla gelistirdigi ses tesisatlariyla, isci sinifinin yasadigi toplu konut bloklari ve parklarda duzenlenen partilerde calmaya basladi. Yaygin olan disko muzigine karsin, farkli plaklardan aldigi sample ile Jamaikan tarzi mix’leyerek yeni bir tarz yaratmaya baslamakla kalmamis, kendi ilkel mixer’ini da yaparak gunumuz diskjokey tez tezgahini da ilk kez kurmustu.
Hiphop’in önculerinden bir baska isim olan, Bronx’lu Dj Grandmaster Flas (Joseph Saddler) , ve ekibi 5 mc’den olusan ekibi Furious Five ise 1977’de hiphop camiasindaki yerini aldi. Flas, hiphopin temel unsurlarindan biri olan ‘scratching’ yöntemini bularak ve ritmi metronoma oturtmayi icat ederek muzikal bir devrim yapmisti.
Bu uc önemli dj, rock ve popun yaninda yukselen 3. buyuk gucu haline gelen funky muziginin sevilen sarkilarini calarak kitleleri costurmaya, eglendirmeye calisiyor; son derece kisitli imkanlarla, ticari funky ve klup muziginin bazi elementlerini ödunc alip, iki pikap ile yaptiklari mixler esliginde elektronik underground bir saundla harmanliyorlardi.
Özellikle kitleleri en cok costuran break beat - davul ritimleri- uzerine yapilan anonslar ve söylenen kafiyeli sözler ile rap muzigi yavas yavas sekillenmeye baslamisti. Zamanla bu partilerde, electric boogie esliginde yeni yeni isimler ortaya cikarak yeteneklerini genis kesimlere sergileyecekti.
1979 Agustos’unda, The Fatback Band adindaki saygin funk grubu, tarihin ilk funk/rap parcasi olan ‘King Tim 3’u kaydeder. Eglenceli sözleriyle bu sira disi sarki, insanlarin dikkatlerini cekerek sasirtir.
Hemen ardindan, 1979 Ekim’inde, Master Gee, Big Bank Hank ve Wonder Mike'dan olusan ve New Jersey’den cikan Sugar Hill Gang, ‘Rappers Delight’ adli 45’ligini yayinlar. Sugar Hill Gang, disko muziginin öncu ismi olan Chic’in meshur hiti ‘Good Time’dan alinan break ritmin ustune, yaptigi bu ‘Rappers Delight’ ile ilk kez, bir parcanin ustune bastan asagi rap yapan grup oldu.
‘Rappers Delight’ ile birlikte 1979 yilinda, New York City banliyölerinde, dj, rap, break dance, graffiti’den olusan hiphop kulturu dogmus oldu.
Dönemin bikkinlik veren disko muzigine karsi, endustriyel muzik sektörunun disinda, kendine özgu ic isleyisi olan, iki pikap ile bir mikrofon yardimiyla kaydedilen, kendi iclerinden cikan, kendilerine ait ve kendilerini yansitan ve elden ele dolasan kaset kayitlariyla her yere yayilan bu yeni muzik turunun olustugu yeni yasam alanlari, yeni bir sosyal iliskiler, yeni degerler nedeniyle kendi bariscil, urban alt kulturunu de yaratir.
Tabanda, Afrika Bambaata ve Zulu Nation, Newyork’un dört bir anini turlayarak hiphop kulturunu her elementiyle yayginlastirmaya calisirken; pop kulvarinda ise, Sugar Hill Gang’in plaklari, Kurtis Blow ve Brookly’in ilk rap grubu Whodini’nin muzik sektörune cikislari; Dj Grandmaster Flas‘in 1979'daki 'Super Rappin' adini tasiyan hit’i; 1982 yilinda ise, hiphop’in kimligini buldugu bu sosyal boyutlu sarkinin, ‘The Message’nin yayinlanisi, geri dönulmez bir boyuta tasidi hiphop-i. Artik Hiphop New York’un tum gettolarindaydi.
1980’den sonra ise, Ranould Reagen iktidari ve paranin para getirdigi, issizligin hat safhaya ulasacagi sancili neo-liberalizmin dönemi baslayacak; Hiphop dogugu ulkeye ve Reagen iktidarina karsi verdigi mucadeleyle guclenecekti. (jöntürk ün yazisi)
Acımasız hayat!
Sürprizlerle geçen günler kovalar sokaklara günden güne doganlar!
Korkma; atacagın bir adım daha var: Mezopotamya; bereketli topraklar!
Tek basına cirit atacagın koca saha.
Zafer nidaları; kan ve göz yası. Çekip giden umutlar; gencecik fidanlar...
Buldugun vaha; avam kamarası!
Hayatın gerçekleri topraga gömülen!
Seni bekleyen o mızrakların, kılıç, top ve tüfeklerin önünde zayıf olan insanların yere serildigi!
Gördügün ve de yasadıgın tatlı rüya!
Sözüm ona güya düsen, gök kule seni mutlu olacagın cennet!
Evet! Sloganıdır yeni çagın: sırtını dönme sakın.
Akın var ya bu akın!
Bakın; küçük olan senin tek ayak bagın!
Güçlü olmak için vur; bas kazmanın sırtına; her önüne gelene; gelene ve gidene.
Sakın aldanma, kanma, sasma; tek hedef var önünde; tek hedef zirve, zirve!
*
Sırat köprüsü zor; kıldan ince kılıçtan keskin.
Say yalanları; yalanları kalkan edin.
Sala gitsin ipe sapa gelmez geçmisi!
Geçmis gelecegin çelikten zinciridir boyunlara vurulan.
Gerçek cennet zaferin kendisidir.
Düsün; bu köpekler neden havlar?
Tırmanırken ardından kemikleri savur.
Sisli puslu havaları kolla; kos; aralarından geç peygamber edasıyla.
Boyun egdir bu dünyayı.
Bırakma; sıkı tut; kılıcın olsun bu gücün kendisi.
Güç, bu dünyanın efendisi, dini kitabı!
Sevgi, merhamet, hürmet seni vuran kursun; dostundur ilkin seni sırından vuran!
Dönüp bakma geçmise; kanma, izin verme ruhun ve bedeninden parçalar koparmalarına.
Unutma; küçük olmak bazen direnmektir; çogu zaman ise sadece ölmektir.
*
Bu yılanın bile yılanı soktugu koca dünyada kaybedecek neyin var?
İtilip kakılan, suratına tükürülen kimliksiz düsler kimin umurunda?
Unutma; Tanrı bile güce sahip olandır.
Olacaksan bile oglan, en büyük oglan olayı bir dene!
Yine göreceksin; sürü egilecek, sana verecek!
Gerçek bu; gerçek, gerçek gücün kendisi; efendisi!
Evet; gözü açık ol.
Ölümünü görmedigin hiçbir seyi sakın sevme; verme!
Esen bir rüzgar ol!
Geçici sevda pesinde kosup durma!
Acımasız hayat bu; Mezopotamya!
Adımına güvenme! Boyun egme!
Kul evine degil, kral tahtına oyna; boyun egmektense ölmeyi tercih et!
Ve asla düsme yere; düsenin dostu olmaz.
Dönüp bakmaz hayat; hayat acımaz!
*
Saçı dik.
Bir ton jöle. Buna Memoli ‘Havası’ diyorsun.
Ama aklından fikrinden düsüncenden uzaklasma;
Düsünceni fikrini satma.
Hayat okul; akıl oyunu satranca benzer.
Onun kurallarına uymayanın sonu derbeder.
Türkçe sözlü rap müziğinin en etkin grubu. Yaptıkları politik rap ile gerçekten de Türkçe rap tarihini değiştirdiler.
BARİKAT
Bugün Türkiye’nin en çok tartışılan gruplarından biri olan ve 2002 yılında yayınladıkları ilk albümleri ‘Güneşin Çocukları’ ile Türkiye Hiphop hareketininin yönünü, tümden değiştiren Barikat, 1996 yılında Jöntürk öncülüğünde, sivil bir gençlik hareketi olarak Güneşin Çocukları adıyla Bursa’da kuruldu.
Uzun bir süre sonra, 40’ı aşkın kemikleşmiş kadrosuyla, 2001 yılına dek, yüzlerce söyleşi, konferans, tiyatro ve film gösterileri, müzik ve şiir dinletileri düzenleyerek toplumsal dönüşüme katkıda bulunmaya çalıştı.
Bursa Amatör Yazarlar ve Sanatçılar Derneği’ni kurdu. Simurg Yayınevi’ni ve ‘Bursa Gençlik Merkezi’ni açtı.
Sokak çocukları, uyuşturucu, aids, çevre kirliliği, rütük, paralı öğrenimi, savaş, terör ve şiddete karşı; ırk, din, dil, mezhep, sınıf, yaş, cinsiyet, cinsel yönelim ayrımcılıklarına karşı pek çok protesto eylemleri düzenledi.
Uzun yıllar, Güneşin Çocukları adıyla bir kültür sanat / düşün dergisi yayınladı.
1996 yılından itibaren start verdikleri 1. Güneşin Çocukları Türkiye Dans Yarışması ile birlikte, tüm alternatif gençlik hareketlerine destek vermek amacıyla, rap, rock, punk, halk müziği etkinlikleri projelerini hayata geçirmeye başladı.
Düzenledikleri yüzlerce organizasyonla, binlerce gencin sahne alarak kendisini ifade etmesine katkıda bulundu.
1997 yılında, Jöntürk, Mutlu, Ayhan, Kuş, Hasan, Alper kadrosuyla yolarına rap müzik yaparak devam etti.
Türkiye’de hiphop kültürünün sağlıklı gelişimi amacıyla, Türkiye’nin ilk ve tek ‘Hiphop Kültür Merkezi’ni açtı.
1998 yılında Radyo Press’te, ‘Kuşlara Yem Veriyoruz’ adıyla Türkiye’nin ilk hiphop/rap programı yaptı.
Bursa’da, Rapor2, Nefret, Umut Ertek, Lewo, Karakalp, Kanun, İzmir Youg Energy Crew, Takım 34, Bursa City B-Boys, Dream Night Breakers’ın gibi pek çok hiphopın pek çok kez konserlerini düzenleyerek sesini duyurmasına katkıda bulundu.
Yeni rapperların seslerini duyurmalarına katkıda bulunmak amacıyla ‘Microphone Control Türkiye Rap Yarışması’nı; Türkiye’nin ilk ‘Hiphop Festivali’ni; ‘Boys Of Sun Türkiye Hiphop Oscarları’nı; beş yıl boyunca geleneksel ‘Güneşin Çocukları Türkiye Dans Yarışması’ düzenledi.
1999 yılında, kadro değişikliğine giden grup, 2000 yılına dek, Jöntürk, Elçi, Çığlık, Kuş olarak yoluna devam etti.
2000 yılında, Jöntürk, Murat Pakten, Yargı ve Refleks‘ten oluşan yeni kadrosuyla 2002 yılında Zihni Müzik’ten ‘Güneşin Çocukları’ adlı ilk albümlerini yayınlayarak, bu albümleriyle ortaya koydukları sosyal, kültürel ve politik tavırla, Türkiye’de caka satmak, böğürmek ve küfretmek olarak görülen ‘Underground’ ve ‘hard core’ rap anlayışını yeni baştan yazıp, Türkçe rap’in yurt genelinde kökten değişimini sağladı.
Egemen kültür karşısında, toplumun ezilen, dışlanan, dudak bükülen kesimin çığlığını haykıran Barikat, yazdıkları derin ve anlam yüklü balyoz gibi sert liriklerinde, devleti, hükümeti, başbakanı, faşizmi, militarizmi, ırkçılığı, milliyetçiliği, savaşı, şiddeti, terörü, her türlü ayrımcılığı, kokuşmuş eğitim ve sağlık sitemini, varolan geleneksel aile kurumunu, tüketime ve sömürüye dayalı müzik sektörünü korkusuzca topa tuttu.
Sınırsız, özgür, eşit evrensel bir dünya için, albümlerinde, Yunus Emre, Hacı Bektaş, Jack London, Mevlana, Babailer, Spartaküs, Pir Sultan Abdal, Bruno, Dadaloğlu, Mustafa Kemal Atatürk, Şef Seattle, Aşık Veysel, Ruhi Su, Galilo, Yaşar Kemal, Einstein, Aşık Mahsuni Şerif’e selam yollayan Barikat, etnik enstrümanları hiphop rap müzikte kullanmayı küçültücü bulanlara karşın, kimi parçalarında bağlama, bendir, kavala, kanun, darbuka, ney ve zurna’yı cesurca (inatla) kullanarak, ilk kez ‘Anadolu hiphop’ kavramını ortaya attı.
Bu arda, grubun beyini olan Jöntürk’ün, ‘Kediler Cumhuriyeti’, Dünyaya Gelmeme Hakkı’, ‘Barışa Son Çağrı’, ‘Siyah Göldeki Genç Kırmızı Balıklar’ adlı kitaplarından sonra, Türkiye’de hiphop kültürü üzerine yazılan ilk kitap olan ‘Bir Gençlik Çığlığı Hiphop Kültürü’ adlı kitabını, 2003 yılında, Akyüz Yayın Grubu’ndan yayınladı.
Sosyal, kültürel ve politik muhalif duruşlarıyla, Türkiye’nin ilk halk konserlerini, yardım ve dayanışma konserlerini veren grup olan Barikat, Kayseri, Sivas, Adana, Gaziantep, Konya, Çorlu, Isparta, Mersin, Çanakkale, Eskişehir, Denizli, Silivri, Kocaeli, Gökçeada, Yalova, Çınarcık ve İstanbul ve Bursa gibi yurdun dört bir yanında verdikleri yüzlerce halk konserleri, yardım konserleri, dayanışma konserleri, protesto konserleri ile yüz binlerce insana seslenen tek hiphop grubu olmayı başardı.
2003 yılı sonunda, 120 yıllık deneyimiyle, dünyanın en saygın müzik firmalarından biri olan EMI’den, Erol Büyükburç, Şahesnem, Anima, Turbo, Maho-b, Halil-b, Sentez, Tolga Aksoy, Buldozer featleri bulunan ‘Hava Su Toprak Ve Ateş’ adlı ikinci albümlerini yayınlayarak, gerek altyapısı, gerek başkaldırıcı edebi lirikleri, gerekse kullandıkları farklı vokal teknikleriyle tüm yurtta geniş ses getirmekle birlikte, alternatif müzik eleştirmenleri ve yazarlarının övgüsünü kazanarak tüm ulusal basında büyük ses getirdi.
Bu arda, Türkiye hiphop hareketinde, yeni yeni rapperların ortaya çıkmasını ‘wack mc’ söylemiyle engelleyen; farklı seslere, çok sesliliğe ‘çatlak sesler’ söylemiyle saldıran; hiphopı -böğürme, küfür, bıdı bıdı edebiyatı, ahkam kesme, caka satma, sidik yarıştırmalarla- halktan kopararak hafta sonu partilerine ve internet atışmalarına mahkum eden; hiphopın evrensel duruşuna karşın ırk, din, dil, mezhep, sınıf, cinsiyet ve cinsel yönelim ayrımcılığı yapan çıkar gruplarına karşı verdiği sıkı mücadeleyle de tanınan Barikat, bu girişimine karşı, bu çıkar gruplarınca uğradığı çirkin hakaret ve karalama kampanyalarına karşın, bu konudaki kararlılığını sürdürüyor.
İkinci albümlerinde bulunan Özbek sanatçı Şahsenem ile düet yaptıkları ‘Geceler Günlerimi Gömer’ adlı parçaya ilk profesyonel kliplerini çeken Barikat, ‘F Tipi Dünya’ parçasına da çektikleri son derece politik klip sansüre uğrayarak yayınlandı.
Şu an, 6 ekim 2004’te raportaj.com katkılarıyla, Maho-b, Doğa, Deli Mc, Makale Crew, Diriliş, Ghetto, Karamurat, Barış, Kan-ka, Gri, Canhür / Mc Zehir, Korkut, Kaptan, Sansar, Sektör2 gibi pek çok rapperın seslerini duyurmalarını sağlamak amacıyla ‘Anadolu Kaplanları’ adlı toplama albümü yayınlamaya hazırlanan Barikat’tan Jöntürk, şu an solo albümünün kayıtlarını sürdürüyor.
türkçe rap
31.07.2005 - 12:34F TİPİ DÜNYA
Parça parça hayatlar, asık nice suratlar.
Karanlıklar içinde paylaşılan yalnızlıklar.
Nefes almaya çalışır boy veren bu çiçekler.
Delinin tekinin attığı kuyuya bu taşları
Çıkarmaya çalışır dört bir yanımdakiler.
Didişip kapışarak.
‘Yok sizdendi bizdendi;
yok benim dedemindi elindeki bu hırka’.
Anlamsız hayaller bu, anlamsız ilişkiler.
‘F Tipi’ bir dünya, hep içine debelendiğim.
Son nefesime kadar elim kolum bağlı benim.
Gözler tümden kapalı.
Kapılar kapalı bana; pencereler hep kapalı; tüm sürgüler kapalı.
Hayat A, B, C ne de E Tipi;
herkes olmuş aynı tip;
işte ‘F Tipi’.
Haydi sen de gel de ol Barikat gibi;
kendin gibi;
düşünen gibi.
Yalanlar savrulur burada, maskeler takılır.
İnsanlar birbirlerini daha çok çok kandırır.
Kazılır kuyular; gerçekler topraklara gömülür!
Sürülür bir bir kendi yolunu bu çizenler.
Sürüden kopup kendi olmak ‘ölüm’ demek.
Ölüm yalnızlık demek; yalnızlık ‘F Tipi’ demek.
Oysa, karanlığa hep ışık tutan, aydınlatan,
gökyüzünün yedi rengi dolaşır.
Uzaklaşır hayaller hep; uzaklaşır yarınlar.
Geride kalan sadece benim gençlik yılarım.
Hayat A, B, C ne de E Tipi;
herkes olmuş aynı tip;
işte ‘F Tipi’.
Haydi sen de gel de ol Barikat gibi;
kendin gibi;
düşünen gibi.
Ben uslanmaz aşkların, kavgaların adamıyım.
Barut kokusunda hep umudu ben aradım.
Sevdam için nice kirli topraklara yatıp kalktım.
Ve ben ki tek yarınım; umudun kendisiyim!
Düşmanımın mermisinde adım kazılıdır benim!
Varsın üstüme gelsin bu zurnalarla kör gece.
Ateş bende, ateş binim direnen bu elimde.
‘F Tipi’ bu dünyada ben ezilen, ben yalnız;
ben düştükçe hep kalkan. İşte yine buradayım.
Umudu işledim size.
Ve de geleceği yine:
Harf harf, kemime kelime; aynen kilim gibi; aynen kilim gibi; aynen kilim gibi....
Hayat A, B, C ne de E Tipi;
herkes olmuş aynı tip;
işte ‘F Tipi’.
Haydi sen de gel de ol Barikat gibi;
kendin gibi;
düşünen gibi.
Hayat acımasız olsa da; atsa da bir tokat;
derdini bir kenara at; yaşamana bak.
Bak da gör gelecek neler getirecek.
Benim için gerçek olan senin içinde gerçek.
Karanlık gecelere yazdım sözlerimi ışık olsun diye.
Çıktım yükseklere, tepelere menfeze.
Atladım en derine, diplere.
‘F Tipi’ bir dünyada insanların yüzüne düşen ifade
gözlerimin içindeki endişe
nereye kadar devam edecek bu böyle.
Bu ne ilk ne de son.
İşte geldi Barikat her şeye son.
Hayat A, B, C ne de E Tipi;
herkes olmuş aynı tip;
işte ‘F Tipi’.
Haydi sen de gel de ol Barikat gibi;
kendin gibi;
düşünen gibi.
türkçe rap
31.07.2005 - 12:32Türkçe rapin en önemli en muhalif grubu tabiki Barikat. sözleri duruşu söyledikleri yaptıkları çalışmalarla diğerlerinden ayırıyorlar. Aslında Türkçe rap'e barikat ve diğerleri demek çok net olarak durumu açıklar.
Yayınladıkları iki albüm oldu
*GÜNEŞİN ÇOCUKLARI
*HAVA SU TOPRAK VE ATEŞ
her iki albümde de hedef olarak seçtikleri tüm yozlaşmış şeyleri cesurca vurdular.
F Tipi dünya
Gücün Varsa Sevgi Var
Güneşin Çocukları
Barikat
Hava Su Toprak Ve Ateş
Geceler Günlerimi Gömer
Yan Ankara Yan
unutulmaz şarkılar olarak türkçe rap tarihindeki yerini aldı
rap müzik
20.07.2005 - 17:071970 li yılların sonunda amerikada ortaya çıkan sonra tüm dünyayı saran bir müzik türü.
aşağıdaki yazıyı sizin için barikat.com dan aldım. faydası olacaktır
HiPHOP NEREDE, NASIL, HANGİ KOŞULLARDA DOĞDU: (Part1-1979 Yılına Kadarki Dönemi içermektedir)
Tarihin en derin acilarin yasandigi, kentlerin yerle bir edildigi, on milyonlarca insanin hayatini kaybettigi 2. dünya savasi sonrası, Faşist Mussolini italyasi ve Nazi Almanyasina karşi zafer elde eden iki ülke olan Kapitalist Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği dünyanin egemenliğine oynayan iki dev güç olarak ortaya çıkmişti.
Yaşanabilir yeni bir dünya hayalli, geride kalan tüm insanları etkisi altına almisti. Savas sonrası dogan çocuklar, 1960lara gelindiginde ergenlik yasini geride
birakmis, temelde aile kurumunun baskici kutsalligina karsi isyanla ortaya çikan özgürlük savunucusu birer genç olmuslardi.
Oldukça ferah geçen ve sivil tarihinin en renkli dönemi 1960larin estirdigi rüzgar, dünyanin her yerini etkisi altina almişti. ‘Beat Kuşagi’ böyle bir dönemde ortaya çikmiş ve tarihin akişina damgasını vurmuştu. ‘Savaşma- Seviş’ yaşam felsefesiyle ayaga kalkan gençler, daha fazla özgürlük, daha fazla adalet istiyordu. 1960larin bu Beat Kuşagi, 60 sonrası gençlik hareketinde oldugu gibi hiphop kültürünün ortaya çikmasinı tetikledi
Öte yandan Amerikan ‘Kuzey-Güney’ iç savaşı sonrası kölelikten kurtulan siyahiler, daha özgürlüklerinin tadini bile çikarmadan sanayi devriminin işgücünü oluşturmak için kuzey kentlerine göç etmişler; hayatta kalma mücadelesi sonrasi, temel insan haklarindan ancak 1960lardan itibaren söz etmeye başlamişlardi.
Her türlü siyah sivil hareketlerin polis tarafindan bastirildigi 60li yillarda; 1964te Harlemde bir siyah ayaklanma olmuş ve tüm ülkeye yayilmişti. 1965te ise Los Angeles te çikan ayaklanma ise kanli sonuçlanmiş, 34 kişi ölmüş, 900 yakin kişi yaralanmişti. 1966 yilina gelindiğinde ise California - Oakland da siyah bir çocugun otomobil altında kalarak can vermesiyle yükselen protestoyu da polis yine copla dagitmiş; pek çok kişi yaralanmişti. işte The Black Panter Party (Kara Panter Partisi) hareketi burada, polisle çatişip kanlı bir maglubiyete ugrayarak dogdu. The Black Panter Party, dönemin militan lideri Malkom-X in düşünceleriyle, Marx, Lenin ve Mao nun teorilerini sentezleyip Halkla iktidar sloganıyla özetliyordu. Siyah Özgürlük Hareketinin liderlerinden Martin Luther King ve Malcolm X-in öncülügünde ‘siyah bilinç’ gelişmiş ‘Black Power’ adiyla büyük bir halk hareketine dönüşmüştü.
FBI tarafından ‘Public Enemy Number One’ (Bir Numaralı Halk Düşmani) ilan edilmişti. Bu radikal yasadişi örgüt, ileride hiphop tarihinin gelmiş geçmiş en sert grubu olarak kabul edilen Public Enemy’i ortaya çikmasina temel kaynak oluşturacakti.
Hiphop’i doguran en önemli hareketlerden biri de, siyahilerin bu özgürlük hareketiyle birlikte yayilan ‘Siyah Güzeldir’ anlayisiydi. Rap müziğinin büyük babası olarak kabul edilen Funk müziğinin öncü isimlerinden olan James Brown, ‘‘Söyle ona yüksek sesle. ‘Ben Siyahim; gururluyum’’ şarkisiyla meydan okuyordu beyaz şövenizmine. ‘Siyah güzeldir’ söylemi Muhammet Ali’nin başarisiyla geniş taban buldu kendine. Bu taban hiphop kültürünü yaratacak gençlere büyük bir pozitiv enerji verecekti. 1970li yıllara gelindiginde ‘Siyah Özgürlük Hareketi’nin çok önemli kazanimlari bulunmaktaydi.
Kölelikten kurtulmuş, bazı temel kazanimlar elde etmiş olan siyahiler, eglenmeyi, dans etmeyi, kafayı bulmayi, özgürce seks yapmayi, istedigi gibi giyinip süslenmeyi yaşamin merkezine koyan bir ruh haliyle yaşiyordu. işte, ‘disko’ müzigi bu iyimserlik içinde patladi. ‘Disko’ müziginin öncülerinden Chic’in ‘Goog Times’ (Güzel Zamanlar) bu dönemin ruhunu oldukça başarili bir şekilde dillendirdigi için büyük bir başarı elde etmişti.
Yine, 2. dünya savaşı sonrası Jamaika’da üstlenen Amerikan askerlerin oraya götürdügü plaklar sayesinde Jamaika sokaklarında r&b, soul ve caz yayilmaya başlamişti. 30 40 hoporlörden oluşan ve ‘ses sistemi’ adi verilen açikhava diskolarından, dj’ler davul ve bas-in balyoz gibi vurduğu beat’lerin üzerine yayilan reggae melodileriyle derin bir saund yakalamişlardi.
Düzenlenen bu Jam’lerde icra edilen Dub, zamanla deneysel olarak bu müziginin üstüne, siyahilerin yaşaminin neredeyse her alaninda kullandigi uyakli söz söyleme sanati olan ‘rhyme’nin etkisiyle, mikrofonu alan dj’ler, hayattan, aşktan, kendinden bahsetmeye, belirli bir uslup dahilinde masallar, efsaneler anlatmaya şiir okumaya başladilar. Dub’in akişina yön veren bu sözel müdahale ile yeni bir mecra yaratacak; bu mecra Dj Kool Herc gibi dj’ler aracıligiyla New York’a akarak rap’i dogumuna önemli katkilarda bulunacaki.
Yine 1960’larda The Last Poests ve The Watts gibi şiir gruplari rap şiiri ortaya koymuş; Shirley Ellis gibi vokalistler, konuşur gibi caz, soul, rhythim&blues yapmişlardi. Radyolarda bile parça başlarinda rhyme yapan dj’ler bu tavrini günlük hayata taşımişti. Ama bu parçanın içine serpiştirilmiş bir şekildeydi.
rap müzik
20.07.2005 - 17:071974lere gelindiginde bu iyimserlik ve pozitif atmosfer içinde, New York’da, Dj Afrika Bambaata ve The Soulsonic Force adındaki diskjokey ekibi, break dansçılar ve writer’lerle beraber, en yoksul işçi sinifi semti olan Bronx’ta bir lisede toplanarak, şiddet karşiti Zulu Nation’i kurarak semtlerindeki çeteleri bariştirmak için her hafta sonu sokaklarda, illegal açik hava partileri düzenlemeye başlarlar. Zamanla, hemen her hafta sonu oluşturdukları bu yeni yaşam alanlarinda, Zulu Nation üyesi olan büyük çoğunluğu Bronx’lu yoksul siyahi gençlerin düzenlemeye başladikları bu ‘Block Party’ adini verdikleri partiler hiphop kültürünün oluşumuna en önemli kaynaklık oluşturdu.
Yine ayni yillarda Dj Kool Herc (Clive Campbell) adli Jamaika göçmeni genç, orada dub dj’ligi hakkinda ögrendigi bilgilerle kendi imkanlariyla geliştirdigi ses tesisatlariyla, işçi sınifinin yaşadigi toplu konut blokları ve parklarda düzenlenen partilerde çalmaya başladi. Yaygin olan disko müzigine karşin, farklı plaklardan aldigi sample ile Jamaikan tarzi mix’leyerek yeni bir tarz yaratmaya başlamakla kalmamiş, kendi ilkel mixer’ini da yaparak günümüz diskjokey tez tezgahini da ilk kez kurmuştu.
Hiphop’in öncülerinden bir başka isim olan, Bronx’lu Dj Grandmaster Flas (Joseph Saddler) , ve ekibi 5 mc’den oluşan ekibi Furious Five ise 1977’de hiphop camiasındaki yerini aldi. Flas, hiphopın temel unsurlarindan biri olan ‘scratching’ yöntemini bularak ve ritmi metronoma oturtmayı icat ederek müzikal bir devrim yapmişti.
Bu üç önemli dj, rock ve popun yanında yükselen 3. büyük gücü haline gelen funky müziginin sevilen şarkilarini çalarak kitleleri coşturmaya, eglendirmeye çalişiyor; son derece kisitli imkanlarla, ticari funky ve klüp müziğinin bazi elementlerini ödünç alip, iki pikap ile yaptikları mixler eşliginde elektronik underground bir saundla harmanliyorlardi.
Özellikle kitleleri en çok coşturan break beat - davul ritimleri- üzerine yapılan anonslar ve söylenen kafiyeli sözler ile rap müziği yavaş yavaş şekillenmeye başlamişti. Zamanla bu partilerde, electric boogie eşliginde yeni yeni isimler ortaya çikarak yeteneklerini geniş kesimlere sergileyecekti.
1979 Ağustos’unda, The Fatback Band adindaki saygin funk grubu, tarihin ilk funk/rap parçasi olan ‘King Tim 3’ü kaydeder. Eglenceli sözleriyle bu sira dışı şarki, insanlarin dikkatlerini çekerek şaşirtir.
Hemen ardindan, 1979 Ekim’inde, Master Gee, Big Bank Hank ve Wonder Mike'dan oluşan ve New Jersey’den çikan Sugar Hill Gang, ‘Rappers Delight’ adli 45’liğini yayinlar. Sugar Hill Gang, disko müziğinin öncü ismi olan Chic’in meşhur hiti ‘Good Time’dan alinan break ritmin üstüne, yaptigi bu ‘Rappers Delight’ ile ilk kez, bir parçanin üstüne baştan aşagi rap yapan grup oldu.
‘Rappers Delight’ ile birlikte 1979 yilinda, New York City banliyölerinde, dj, rap, break dance, graffiti’den oluşan hiphop kültürü dogmuş oldu.
Dönemin bikkinlik veren disko müziğine karşi, endüstriyel müzik sektörünün dişinda, kendine özgü iç işleyişi olan, iki pikap ile bir mikrofon yardimiyla kaydedilen, kendi içlerinden çikan, kendilerine ait ve kendilerini yansitan ve elden ele dolaşan kaset kayıtlariyla her yere yayilan bu yeni müzik türünün oluştugu yeni yaşam alanlari, yeni bir sosyal ilişkiler, yeni degerler nedeniyle kendi barişçil, urban alt kültürünü de yaratir.
Tabanda, Afrika Bambaata ve Zulu Nation, Newyork’un dört bir anini turlayarak hiphop kültürünü her elementiyle yayginlaştirmaya çalişirken; pop kulvarında ise, Sugar Hill Gang’in plaklari, Kurtis Blow ve Brookly’in ilk rap grubu Whodini’nin müzik sektörüne çikişlari; Dj Grandmaster Flas‘in 1979'daki 'Super Rappin' adini taşıyan hit’i; 1982 yilinda ise, hiphop’ın kimliğini bulduğu bu sosyal boyutlu şarkinin, ‘The Message’nin yayinlanişi, geri dönülmez bir boyuta taşidi hiphop-i. Artık Hiphop New York’un tüm gettolarindaydi.
1980’den sonra ise, Ranould Reagen iktidarı ve paranin para getirdigi, işsizligin hat safhaya ulaşacagi sancili neo-liberalizmin dönemi başlayacak; Hiphop doguğu ülkeye ve Reagen iktidarina karşi verdigi mücadeleyle güçlenecekti. Yazan:JÖNTÜRK
jöntürk
20.07.2005 - 01:31Barikat grubunun kurucusu olan Devrimci Rapçi.
Politik rap yapıyor. bunun için en çok saldırıya uğrayan tek Türk rapçisi.
2002 de Güneşin Çocukları
2003 te Hava Su Toprak Ve Ateş
2005 te Yan Ankara Yan ı yayınladı
bu rapçinin aynı zamanda 5 kitabı var.
Kediler Cumhuriyeti, Barışa Son Çağrı, Siyah Göldeki Genç Kırmızı Balıklar, Bir Gençlik Çığlığı, Dünyaya Gelmeme Hakkı.
dergiler çıkarmış, dernekler kurmuş, söyleşi konferansalar yaparak toplumsal dönüşüme katkıda bulunmaya çalışmış.
grupları Barikat'ın barikat.com diye birde siteleri var..
barikat
01.07.2005 - 20:24gelmis gecmis en sert Türkce rap sarkisi, klibi de ortaligi karistiran sarkilarilari:
F TİPİ DÜNYA
Parça parça hayatlar, asık nice suratlar.
Karanlıklar içinde paylasılan yalnızlıklar.
Nefes almaya çalısır boy veren bu çiçekler.
Delinin tekinin attıgı kuyuya bu tasları çıkarmaya çalısır dört bir yanımdakiler.
Didisip kapısarak. ‘Yok sizdendi bizdendi; yok benim dedemindi elindeki bu hırka’.
Anlamsız hayaller bu, anlamsız iliskiler.
‘F Tipi’ bir dünya, hep içine debelendigim.
Son nefesime kadar elim kolum baglı benim.
Gözler tümden kapalı.
Kapılar kapalı bana; pencereler hep kapalı; tüm sürgüler kapalı.
*
Hayat A, B, C ne de E Tipi;
Herkes olmus aynı tip; iste ‘F Tipi’.
Haydi sen de gel de ol Barikat gibi;
Kendin gibi; düsünen gibi.
*
Yalanlar savrulur burada, maskeler takılır.
İnsanlar birbirlerini daha çok çok kandırır.
Kazılır kuyular; gerçekler topraklara gömülür!
Sürülür bir bir kendi yolunu bu çizenler.
Sürüden kopup kendi olmak ‘ölüm’ demek.
Ölüm yalnızlık demek; yalnızlık ‘F Tipi’ demek.
Oysa, karanlıga hep ısık tutan, aydınlatan, gökyüzünün yedi rengi dolasır.
Uzaklasır hayaller hep; uzaklasır yarınlar.
Geride kalan sadece benim gençlik yılarım.
*
Ben uslanmaz askların, kavgaların adamıyım.
Barut kokusunda hep umudu ben aradım.
Sevdam için nice kirli topraklara yatıp kalktım.
Ve ben ki tek yarınım; umudun kendisiyim!
Düsmanımın mermisinde adım kazılıdır benim!
Varsın üstüme gelsin bu zurnalarla kör gece.
Ates bende, ates binim direnen bu elimde.
‘F Tipi’ bu dünyada ben ezilen, ben yalnız; ben düstükçe hep kalkan.
İste yine buradayım.
Umudu isledim size.
Ve de gelecegi yine: Harf harf, kemime kelime;
Aynen kilim gibi; aynen kilim gibi; aynen kilim gibi....
*
Hayat acımasız olsa da; atsa da bir tokat; derdini bir kenara at; yasamana bak.
Bak da gör gelecek neler getirecek.
Benim için gerçek olan senin içinde gerçek.
Karanlık gecelere yazdım sözlerimi ısık olsun diye.
Çıktım yükseklere, tepelere menfeze.
Atladım en derine, diplere.
‘F Tipi’ bir dünyada insanların yüzüne düsen ifade
Gözlerimin içindeki endise nereye kadar devam edecek bu böyle.
Bu ne ilk ne de son. İste geldi Barikat her seye son.
barikat
01.07.2005 - 20:21albümleri
2002 Günesin Cocuklari
2003 Hava Su Toprak Ve Ates
2005 Yan Ankara Yan
2005 Anadolu Kaplanlari
kitaplari
Bir Genclik Cigligi Hiphop Kültürü
Barisa Son Cagri
Kediler Cumhuriyeti
Rap
01.07.2005 - 20:18RAP MUZiK TARiHi
Tarihin en derin acilarin yasandigi, kentlerin yerle bir edildigi, on milyonlarca insanin hayatini kaybettigi 2. dunya savasi sonrasi, Fasist Mussolini italyasi ve Nazi Almanyasina karsi zafer elde eden iki ulke olan Kapitalist Amerika Birlesik Devletleri ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birligi dunyanin egemenligine oynayan iki dev guc olarak ortaya cikmisti.
Yasanabilir yeni bir dunya hayalli, geride kalan tum insanlari etkisi altina almisti. Savas sonrasi dogan cocuklar, 1960lara gelindiginde ergenlik yasini geride
birakmis, temelde aile kurumunun baskici kutsalligina karsi isyanla ortaya cikan özgurluk savunucusu birer genc olmuslardi.
Oldukca ferah gecen ve sivil tarihinin en renkli dönemi 1960larin estirdigi ruzgar, dunyanin her yerini etkisi altina almisti. ‘Beat Kusagi’ böyle bir dönemde ortaya cikmis ve tarihin akisina damgasini vurmustu. ‘Savasma- Sevis’ yasam felsefesiyle ayaga kalkan gencler, daha fazla özgurluk, daha fazla adalet istiyordu. 1960larin bu Beat Kusagi, 60 sonrasi genclik hareketinde oldugu gibi hiphop kulturunun ortaya cikmasini tetikledi
Öte yandan Amerikan ‘Kuzey-Guney’ ic savasi sonrasi kölelikten kurtulan siyahiler, daha özgurluklerinin tadini bile cikarmadan sanayi devriminin isgucunu olusturmak icin kuzey kentlerine göc etmisler; hayatta kalma mucadelesi sonrasi, temel insan haklarindan ancak 1960lardan itibaren söz etmeye baslamislardi.
Her turlu siyah sivil hareketlerin polis tarafindan bastirildigi 60li yillarda; 1964te Harlemde bir siyah ayaklanma olmus ve tum ulkeye yayilmisti. 1965te ise Los Angeles te cikan ayaklanma ise kanli sonuclanmis, 34 kisi ölmus, 900 yakin kisi yaralanmisti. 1966 yilina gelindiginde ise California - Oakland da siyah bir cocugun otomobil altinda kalarak can vermesiyle yukselen protestoyu da polis yine copla dagitmis; pek cok kisi yaralanmisti. iste The Black Panter Party (Kara Panter Partisi) hareketi burada, polisle catisip kanli bir maglubiyete ugrayarak dogdu. The Black Panter Party, dönemin militan lideri Malkom-X in dusunceleriyle, Marx, Lenin ve Mao nun teorilerini sentezleyip Halkla iktidar sloganiyla özetliyordu. Siyah Özgurluk Hareketinin liderlerinden Martin Luther King ve Malcolm X-in önculugunde ‘siyah bilinc’ gelismis ‘Black Power’ adiyla buyuk bir halk hareketine dönusmustu.
FBİ tarafindan ‘Public Enemy Number One’ (Bir Numarali Halk Dusmani) ilan edilmisti. Bu radikal yasadisi örgut, ileride hiphop tarihinin gelmis gecmis en sert grubu olarak kabul edilen Public Enemy’i ortaya cikmasina temel kaynak olusturacakti.
Hiphop’i doguran en önemli hareketlerden biri de, siyahilerin bu özgurluk hareketiyle birlikte yayilan ‘Siyah Guzeldir’ anlayisiydi. Rap muziginin buyuk babasi olarak kabul edilen Funk muziginin öncu isimlerinden olan James Brown, ‘‘Söyle ona yuksek sesle. ‘Ben Siyahim; gururluyum’’ sarkisiyla meydan okuyordu beyaz sövenizmine. ‘Siyah guzeldir’ söylemi Muhammet Ali’nin basarisiyla genis taban buldu kendine. Bu taban hiphop kulturunu yaratacak genclere buyuk bir pozitiv enerji verecekti. 1970li yillara gelindiginde ‘Siyah Özgurluk Hareketi’nin cok önemli kazanimlari bulunmaktaydi.
Kölelikten kurtulmus, bazi temel kazanimlar elde etmis olan siyahiler, eglenmeyi, dans etmeyi, kafayi bulmayi, özgurce seks yapmayi, istedigi gibi giyinip suslenmeyi yasamin merkezine koyan bir ruh haliyle yasiyordu. iste, ‘disko’ muzigi bu iyimserlik icinde patladi. ‘Disko’ muziginin önculerinden Chic’in ‘Goog Times’ (Guzel Zamanlar) bu dönemin ruhunu oldukca basarili bir sekilde dillendirdigi icin buyuk bir basari elde etmisti.
Yine, 2. dunya savasi sonrasi Jamaika’da ustlenen Amerikan askerlerin oraya göturdugu plaklar sayesinde Jamaika sokaklarinda r&b, soul ve caz yayilmaya baslamisti. 30 40 hoporlörden olusan ve ‘ses sistemi’ adi verilen acikhava diskolarindan, dj’ler davul ve bas-in balyoz gibi vurdugu beat’lerin uzerine yayilan reggae melodileriyle derin bir saund yakalamislardi.
Rap
01.07.2005 - 20:17Duzenlenen bu Jam’lerde icra edilen Dub, zamanla deneysel olarak bu muziginin ustune, siyahilerin yasaminin neredeyse her alaninda kullandigi uyakli söz söyleme sanati olan ‘rhyme’nin etkisiyle, mikrofonu alan dj’ler, hayattan, asktan, kendinden bahsetmeye, belirli bir uslup dahilinde masallar, efsaneler anlatmaya siir okumaya basladilar. Dub’in akisina yön veren bu sözel mudahale ile yeni bir mecra yaratacak; bu mecra Dj Kool Herc gibi dj’ler araciligiyla New York’a akarak rap’i dogumuna önemli katkilarda bulunacaki.
Yine 1960’larda The Last Poests ve The Watts gibi siir gruplari rap siiri ortaya koymus; Shirley Ellis gibi vokalistler, konusur gibi caz, soul, rhythim&blues yapmislardi. Radyolarda bile parca baslarinda rhyme yapan dj’ler bu tavrini gunluk hayata tasimisti. Ama bu parcanin icine serpistirilmis bir sekildeydi.
1974lere gelindiginde bu iyimserlik ve pozitif atmosfer icinde, New York’da, Dj Afrika Bambaata ve The Soulsonic Force adindaki diskjokey ekibi, break danscilar ve writer’lerle beraber, en yoksul isci sinifi semti olan Bronx’ta bir lisede toplanarak, siddet karsiti Zulu Nation’i kurarak semtlerindeki ceteleri baristirmak icin her hafta sonu sokaklarda, illegal acik hava partileri duzenlemeye baslarlar. Zamanla, hemen her hafta sonu olusturduklari bu yeni yasam alanlarinda, Zulu Nation uyesi olan buyuk cogunlugu Bronx’lu yoksul siyahi genclerin duzenlemeye basladiklari bu ‘Block Party’ adini verdikleri partiler hiphop kulturunun olusumuna en önemli kaynaklik olusturdu.
Yine ayni yillarda Dj Kool Herc (Clive Campbell) adli Jamaika göcmeni genc, orada dub dj’ligi hakkinda ögrendigi bilgilerle kendi imkanlariyla gelistirdigi ses tesisatlariyla, isci sinifinin yasadigi toplu konut bloklari ve parklarda duzenlenen partilerde calmaya basladi. Yaygin olan disko muzigine karsin, farkli plaklardan aldigi sample ile Jamaikan tarzi mix’leyerek yeni bir tarz yaratmaya baslamakla kalmamis, kendi ilkel mixer’ini da yaparak gunumuz diskjokey tez tezgahini da ilk kez kurmustu.
Hiphop’in önculerinden bir baska isim olan, Bronx’lu Dj Grandmaster Flas (Joseph Saddler) , ve ekibi 5 mc’den olusan ekibi Furious Five ise 1977’de hiphop camiasindaki yerini aldi. Flas, hiphopin temel unsurlarindan biri olan ‘scratching’ yöntemini bularak ve ritmi metronoma oturtmayi icat ederek muzikal bir devrim yapmisti.
Bu uc önemli dj, rock ve popun yaninda yukselen 3. buyuk gucu haline gelen funky muziginin sevilen sarkilarini calarak kitleleri costurmaya, eglendirmeye calisiyor; son derece kisitli imkanlarla, ticari funky ve klup muziginin bazi elementlerini ödunc alip, iki pikap ile yaptiklari mixler esliginde elektronik underground bir saundla harmanliyorlardi.
Özellikle kitleleri en cok costuran break beat - davul ritimleri- uzerine yapilan anonslar ve söylenen kafiyeli sözler ile rap muzigi yavas yavas sekillenmeye baslamisti. Zamanla bu partilerde, electric boogie esliginde yeni yeni isimler ortaya cikarak yeteneklerini genis kesimlere sergileyecekti.
1979 Agustos’unda, The Fatback Band adindaki saygin funk grubu, tarihin ilk funk/rap parcasi olan ‘King Tim 3’u kaydeder. Eglenceli sözleriyle bu sira disi sarki, insanlarin dikkatlerini cekerek sasirtir.
Hemen ardindan, 1979 Ekim’inde, Master Gee, Big Bank Hank ve Wonder Mike'dan olusan ve New Jersey’den cikan Sugar Hill Gang, ‘Rappers Delight’ adli 45’ligini yayinlar. Sugar Hill Gang, disko muziginin öncu ismi olan Chic’in meshur hiti ‘Good Time’dan alinan break ritmin ustune, yaptigi bu ‘Rappers Delight’ ile ilk kez, bir parcanin ustune bastan asagi rap yapan grup oldu.
‘Rappers Delight’ ile birlikte 1979 yilinda, New York City banliyölerinde, dj, rap, break dance, graffiti’den olusan hiphop kulturu dogmus oldu.
Dönemin bikkinlik veren disko muzigine karsi, endustriyel muzik sektörunun disinda, kendine özgu ic isleyisi olan, iki pikap ile bir mikrofon yardimiyla kaydedilen, kendi iclerinden cikan, kendilerine ait ve kendilerini yansitan ve elden ele dolasan kaset kayitlariyla her yere yayilan bu yeni muzik turunun olustugu yeni yasam alanlari, yeni bir sosyal iliskiler, yeni degerler nedeniyle kendi bariscil, urban alt kulturunu de yaratir.
Tabanda, Afrika Bambaata ve Zulu Nation, Newyork’un dört bir anini turlayarak hiphop kulturunu her elementiyle yayginlastirmaya calisirken; pop kulvarinda ise, Sugar Hill Gang’in plaklari, Kurtis Blow ve Brookly’in ilk rap grubu Whodini’nin muzik sektörune cikislari; Dj Grandmaster Flas‘in 1979'daki 'Super Rappin' adini tasiyan hit’i; 1982 yilinda ise, hiphop’in kimligini buldugu bu sosyal boyutlu sarkinin, ‘The Message’nin yayinlanisi, geri dönulmez bir boyuta tasidi hiphop-i. Artik Hiphop New York’un tum gettolarindaydi.
1980’den sonra ise, Ranould Reagen iktidari ve paranin para getirdigi, issizligin hat safhaya ulasacagi sancili neo-liberalizmin dönemi baslayacak; Hiphop dogugu ulkeye ve Reagen iktidarina karsi verdigi mucadeleyle guclenecekti. (jöntürk ün yazisi)
Rap
01.07.2005 - 20:15GÜCÜN VARSA SEVGi VAR (BUBi TUZAGI)
Acımasız hayat!
Sürprizlerle geçen günler kovalar sokaklara günden güne doganlar!
Korkma; atacagın bir adım daha var: Mezopotamya; bereketli topraklar!
Tek basına cirit atacagın koca saha.
Zafer nidaları; kan ve göz yası. Çekip giden umutlar; gencecik fidanlar...
Buldugun vaha; avam kamarası!
Hayatın gerçekleri topraga gömülen!
Seni bekleyen o mızrakların, kılıç, top ve tüfeklerin önünde zayıf olan insanların yere serildigi!
Gördügün ve de yasadıgın tatlı rüya!
Sözüm ona güya düsen, gök kule seni mutlu olacagın cennet!
Evet! Sloganıdır yeni çagın: sırtını dönme sakın.
Akın var ya bu akın!
Bakın; küçük olan senin tek ayak bagın!
Güçlü olmak için vur; bas kazmanın sırtına; her önüne gelene; gelene ve gidene.
Sakın aldanma, kanma, sasma; tek hedef var önünde; tek hedef zirve, zirve!
*
Sırat köprüsü zor; kıldan ince kılıçtan keskin.
Say yalanları; yalanları kalkan edin.
Sala gitsin ipe sapa gelmez geçmisi!
Geçmis gelecegin çelikten zinciridir boyunlara vurulan.
Gerçek cennet zaferin kendisidir.
Düsün; bu köpekler neden havlar?
Tırmanırken ardından kemikleri savur.
Sisli puslu havaları kolla; kos; aralarından geç peygamber edasıyla.
Boyun egdir bu dünyayı.
Bırakma; sıkı tut; kılıcın olsun bu gücün kendisi.
Güç, bu dünyanın efendisi, dini kitabı!
Sevgi, merhamet, hürmet seni vuran kursun; dostundur ilkin seni sırından vuran!
Dönüp bakma geçmise; kanma, izin verme ruhun ve bedeninden parçalar koparmalarına.
Unutma; küçük olmak bazen direnmektir; çogu zaman ise sadece ölmektir.
*
Bu yılanın bile yılanı soktugu koca dünyada kaybedecek neyin var?
İtilip kakılan, suratına tükürülen kimliksiz düsler kimin umurunda?
Unutma; Tanrı bile güce sahip olandır.
Olacaksan bile oglan, en büyük oglan olayı bir dene!
Yine göreceksin; sürü egilecek, sana verecek!
Gerçek bu; gerçek, gerçek gücün kendisi; efendisi!
Evet; gözü açık ol.
Ölümünü görmedigin hiçbir seyi sakın sevme; verme!
Esen bir rüzgar ol!
Geçici sevda pesinde kosup durma!
Acımasız hayat bu; Mezopotamya!
Adımına güvenme! Boyun egme!
Kul evine degil, kral tahtına oyna; boyun egmektense ölmeyi tercih et!
Ve asla düsme yere; düsenin dostu olmaz.
Dönüp bakmaz hayat; hayat acımaz!
*
Saçı dik.
Bir ton jöle. Buna Memoli ‘Havası’ diyorsun.
Ama aklından fikrinden düsüncenden uzaklasma;
Düsünceni fikrini satma.
Hayat okul; akıl oyunu satranca benzer.
Onun kurallarına uymayanın sonu derbeder.
barikat ın en cık sevdigim sarkisi
barikat
01.07.2005 - 19:51Türkçe sözlü rap müziğinin en etkin grubu. Yaptıkları politik rap ile gerçekten de Türkçe rap tarihini değiştirdiler.
BARİKAT
Bugün Türkiye’nin en çok tartışılan gruplarından biri olan ve 2002 yılında yayınladıkları ilk albümleri ‘Güneşin Çocukları’ ile Türkiye Hiphop hareketininin yönünü, tümden değiştiren Barikat, 1996 yılında Jöntürk öncülüğünde, sivil bir gençlik hareketi olarak Güneşin Çocukları adıyla Bursa’da kuruldu.
Uzun bir süre sonra, 40’ı aşkın kemikleşmiş kadrosuyla, 2001 yılına dek, yüzlerce söyleşi, konferans, tiyatro ve film gösterileri, müzik ve şiir dinletileri düzenleyerek toplumsal dönüşüme katkıda bulunmaya çalıştı.
Bursa Amatör Yazarlar ve Sanatçılar Derneği’ni kurdu. Simurg Yayınevi’ni ve ‘Bursa Gençlik Merkezi’ni açtı.
Sokak çocukları, uyuşturucu, aids, çevre kirliliği, rütük, paralı öğrenimi, savaş, terör ve şiddete karşı; ırk, din, dil, mezhep, sınıf, yaş, cinsiyet, cinsel yönelim ayrımcılıklarına karşı pek çok protesto eylemleri düzenledi.
Uzun yıllar, Güneşin Çocukları adıyla bir kültür sanat / düşün dergisi yayınladı.
1996 yılından itibaren start verdikleri 1. Güneşin Çocukları Türkiye Dans Yarışması ile birlikte, tüm alternatif gençlik hareketlerine destek vermek amacıyla, rap, rock, punk, halk müziği etkinlikleri projelerini hayata geçirmeye başladı.
Düzenledikleri yüzlerce organizasyonla, binlerce gencin sahne alarak kendisini ifade etmesine katkıda bulundu.
1997 yılında, Jöntürk, Mutlu, Ayhan, Kuş, Hasan, Alper kadrosuyla yolarına rap müzik yaparak devam etti.
Türkiye’de hiphop kültürünün sağlıklı gelişimi amacıyla, Türkiye’nin ilk ve tek ‘Hiphop Kültür Merkezi’ni açtı.
1998 yılında Radyo Press’te, ‘Kuşlara Yem Veriyoruz’ adıyla Türkiye’nin ilk hiphop/rap programı yaptı.
Bursa’da, Rapor2, Nefret, Umut Ertek, Lewo, Karakalp, Kanun, İzmir Youg Energy Crew, Takım 34, Bursa City B-Boys, Dream Night Breakers’ın gibi pek çok hiphopın pek çok kez konserlerini düzenleyerek sesini duyurmasına katkıda bulundu.
Yeni rapperların seslerini duyurmalarına katkıda bulunmak amacıyla ‘Microphone Control Türkiye Rap Yarışması’nı; Türkiye’nin ilk ‘Hiphop Festivali’ni; ‘Boys Of Sun Türkiye Hiphop Oscarları’nı; beş yıl boyunca geleneksel ‘Güneşin Çocukları Türkiye Dans Yarışması’ düzenledi.
1999 yılında, kadro değişikliğine giden grup, 2000 yılına dek, Jöntürk, Elçi, Çığlık, Kuş olarak yoluna devam etti.
2000 yılında, Jöntürk, Murat Pakten, Yargı ve Refleks‘ten oluşan yeni kadrosuyla 2002 yılında Zihni Müzik’ten ‘Güneşin Çocukları’ adlı ilk albümlerini yayınlayarak, bu albümleriyle ortaya koydukları sosyal, kültürel ve politik tavırla, Türkiye’de caka satmak, böğürmek ve küfretmek olarak görülen ‘Underground’ ve ‘hard core’ rap anlayışını yeni baştan yazıp, Türkçe rap’in yurt genelinde kökten değişimini sağladı.
Egemen kültür karşısında, toplumun ezilen, dışlanan, dudak bükülen kesimin çığlığını haykıran Barikat, yazdıkları derin ve anlam yüklü balyoz gibi sert liriklerinde, devleti, hükümeti, başbakanı, faşizmi, militarizmi, ırkçılığı, milliyetçiliği, savaşı, şiddeti, terörü, her türlü ayrımcılığı, kokuşmuş eğitim ve sağlık sitemini, varolan geleneksel aile kurumunu, tüketime ve sömürüye dayalı müzik sektörünü korkusuzca topa tuttu.
Sınırsız, özgür, eşit evrensel bir dünya için, albümlerinde, Yunus Emre, Hacı Bektaş, Jack London, Mevlana, Babailer, Spartaküs, Pir Sultan Abdal, Bruno, Dadaloğlu, Mustafa Kemal Atatürk, Şef Seattle, Aşık Veysel, Ruhi Su, Galilo, Yaşar Kemal, Einstein, Aşık Mahsuni Şerif’e selam yollayan Barikat, etnik enstrümanları hiphop rap müzikte kullanmayı küçültücü bulanlara karşın, kimi parçalarında bağlama, bendir, kavala, kanun, darbuka, ney ve zurna’yı cesurca (inatla) kullanarak, ilk kez ‘Anadolu hiphop’ kavramını ortaya attı.
Bu arda, grubun beyini olan Jöntürk’ün, ‘Kediler Cumhuriyeti’, Dünyaya Gelmeme Hakkı’, ‘Barışa Son Çağrı’, ‘Siyah Göldeki Genç Kırmızı Balıklar’ adlı kitaplarından sonra, Türkiye’de hiphop kültürü üzerine yazılan ilk kitap olan ‘Bir Gençlik Çığlığı Hiphop Kültürü’ adlı kitabını, 2003 yılında, Akyüz Yayın Grubu’ndan yayınladı.
Sosyal, kültürel ve politik muhalif duruşlarıyla, Türkiye’nin ilk halk konserlerini, yardım ve dayanışma konserlerini veren grup olan Barikat, Kayseri, Sivas, Adana, Gaziantep, Konya, Çorlu, Isparta, Mersin, Çanakkale, Eskişehir, Denizli, Silivri, Kocaeli, Gökçeada, Yalova, Çınarcık ve İstanbul ve Bursa gibi yurdun dört bir yanında verdikleri yüzlerce halk konserleri, yardım konserleri, dayanışma konserleri, protesto konserleri ile yüz binlerce insana seslenen tek hiphop grubu olmayı başardı.
2003 yılı sonunda, 120 yıllık deneyimiyle, dünyanın en saygın müzik firmalarından biri olan EMI’den, Erol Büyükburç, Şahesnem, Anima, Turbo, Maho-b, Halil-b, Sentez, Tolga Aksoy, Buldozer featleri bulunan ‘Hava Su Toprak Ve Ateş’ adlı ikinci albümlerini yayınlayarak, gerek altyapısı, gerek başkaldırıcı edebi lirikleri, gerekse kullandıkları farklı vokal teknikleriyle tüm yurtta geniş ses getirmekle birlikte, alternatif müzik eleştirmenleri ve yazarlarının övgüsünü kazanarak tüm ulusal basında büyük ses getirdi.
Bu arda, Türkiye hiphop hareketinde, yeni yeni rapperların ortaya çıkmasını ‘wack mc’ söylemiyle engelleyen; farklı seslere, çok sesliliğe ‘çatlak sesler’ söylemiyle saldıran; hiphopı -böğürme, küfür, bıdı bıdı edebiyatı, ahkam kesme, caka satma, sidik yarıştırmalarla- halktan kopararak hafta sonu partilerine ve internet atışmalarına mahkum eden; hiphopın evrensel duruşuna karşın ırk, din, dil, mezhep, sınıf, cinsiyet ve cinsel yönelim ayrımcılığı yapan çıkar gruplarına karşı verdiği sıkı mücadeleyle de tanınan Barikat, bu girişimine karşı, bu çıkar gruplarınca uğradığı çirkin hakaret ve karalama kampanyalarına karşın, bu konudaki kararlılığını sürdürüyor.
İkinci albümlerinde bulunan Özbek sanatçı Şahsenem ile düet yaptıkları ‘Geceler Günlerimi Gömer’ adlı parçaya ilk profesyonel kliplerini çeken Barikat, ‘F Tipi Dünya’ parçasına da çektikleri son derece politik klip sansüre uğrayarak yayınlandı.
Şu an, 6 ekim 2004’te raportaj.com katkılarıyla, Maho-b, Doğa, Deli Mc, Makale Crew, Diriliş, Ghetto, Karamurat, Barış, Kan-ka, Gri, Canhür / Mc Zehir, Korkut, Kaptan, Sansar, Sektör2 gibi pek çok rapperın seslerini duyurmalarını sağlamak amacıyla ‘Anadolu Kaplanları’ adlı toplama albümü yayınlamaya hazırlanan Barikat’tan Jöntürk, şu an solo albümünün kayıtlarını sürdürüyor.
Toplam 11 mesaj bulundu