olanlar, olmayanlar..hepsi şimdi ona çıkıyor..
hissettiğim o şey her neyse hem büyük bir boşluk, hem de günümün her dakikasını doldurabiliyor..
babam, günümün her dakikasını doldurabilen bir boşluk..
Yarım bir aşk, yarım bir dudaksın
sıkıntılı ikindi yağmurlarında
her yeni erkekten sonra daha erkeksin
tuzlu inciler dolu
kuş uçmaz mavisi gözlerinin.
Işıklara çarpıyorsun sokağa çıksan
şehrin korkusu büyüyor pencerelerde.
Avuntusu yok erkekli yatakların
ne olur gitme
daha kaybolacaksın.
Bir yanın şarkılar
kan tutmaları öbür yanın.
Gülerken iki kadeh arasında
nasıl ağladığın anlatılmıyor.
Ne olur
bu kadar kendine saklanma.
Sen kapalı, mahzun odalarda
kırık oyuncaklara karşı bir çocuk.
Ürperiyorsun denizin çığlıklarını duydukça
dudakların kaskatı öpüldükçe neden?
Kaç ölüm tasarlıyorsun çıkmazında
belli, yoruldun kendini denemekten.
maktulenin kısa mektubu sözcüklerden oluşuyor..
cümle olmamış sözcüklerden..
aşk ikimizin, ihanet ve suçluluk sadece benim..itiraf suçumun küçücük bir bölümünü temizledi..geri kalanı ise ancak böyle bitebilir..
senden istediğim başkasıyla kirletmediğim bir yerimden seviş benimle ve sonra da akla günahımı kıpkırmızı kanımla canım..
aşk..
bıçak gibi..
Kadınları düşünüyorduk da;
Kadınlar düşünülmeye değer…
Miş gibi kadın;
Sadece sesin olsaydı,
Sesinle sevişseydim senin;
Mis gibi kadın deseydim sesine
Nefis göğüs uçları olsaydı sesinin
Dokunmak hoşuma gitseydi
Kasıkları olsaydı gezmelerimi mezara götüreceğim
Kasıkları olsaydı sesinin sadece benim.
Miş gibi kadın, orgazmsız seni,
Uykularımı nereye kaçırdın? demeseydim ama dedim ama
Kasıkları olsaydı sesinin sadece benim,
Miş gibi kadın, yapamadım/n/k işte
Ne güzel bir dündü demeseydim ama dedim ama
Sesin de beni çok sevseydi
Hayatımda yeni hiç bir şey olmazsa olmasın olabilseydi,
Istiklal marşı çalsaydı radyolar sesine her baktığımda …
Sonra üstüme döküldüm.
2
Şairin notu:
Beni kadınlar büyüttü… Artık hiçbiri yaşamıyor. Onlar beni döverek büyüttüler, ben onları överek öldürdüm. Önce üstüme döküldüm sonra yine üstüme …
Sessiz harflerin başyapıtı
Gökkuşağı gözlerinin hasır çantasında güneşi saklayan
Her yağmur yağdığında
Benim yerime o
Cüce cinlerle sevişen siz;
Hay Allah! Arkadan ne kadar da sana benziyorsunuz…
Senin de küçücük gözleri vardı günaydın öpücükleri kocaman.
Birden size kanım ısındı;
Bu kadar yeter, biraz daha sevişelim isterseniz…
Ne kadınlar geldi geçti,
Ne kadınlar gelip geçerken verdi,
Istanbul hepsini gördü,
Sallanan iskemlesinde şöyle bir doğrulup
Sakalını sıvazlayıp fısıldadıhep böyle kısa konuşurdu…)
Bu kadar yeter;
Aşık ol ve köşene çekil artık…
Istanbul gerçek bir budalaydı, ya da belki de değildi…
Ve doğrusu kaybolmuştum, ya da belkide değildi…
Benim cevabım da kısaydı:
Sizi bilemem ama bence renklerin en güzeli bordodur;
Madem ki bir kere geliyoruz bu dünyaya, renklerin en güzeli bordodur…
Geldim gelmesine ama…
Geldim gelmesine ama bu kadar da küçük beklemiyordum dünyayı;
Ama sen hep oradaydın
Istanbul; bir kere öpebilir miyim dudaklarından?
Bir kerecik…
YALVARIRIM.
3
Kızma bana;
Yeşil bir bordo ile dolaşarak büyüdüm ben,
Oradan oraya, oradan oraya, oradan oraya.
Dahaların ama olduğu buz gibi ne denizler
Ne fırtınalar avuttu beni bana…
Daha
Daha
Daha!
Oradan oraya, oradan oraya, oradan oraya,
Bir yeşil, bir bordo bir de ben,
Tam da alışmışken Beatrice sana…
Daha
Daha
Daha!
Sen mi değiştin mi ben mi değiştim mi sanki mi sen mi?
Beatrice im benim; dikkat et; aramızda ki mi küsüyor bana…
Bordomla dolaştım yıllarca
Ne hanlar, ne kadınlar ama soğuk
Şatoma geldim sonunda bordom hala yanımda
Denizi görebiliyorum artık oturduğum yerden.
Belki de diyorum zamanı gelmişti artık;
Belki de diyorum haklıydı Istanbul
Belki de diyorum Istanbul haklıydı;
Çok nehirler aktı o göğüslerin arasından…
Sizin de küçücük öpücükleri vardı günaydın gözleri kocaman
En fazla bir sütyen olabilecek
Sizin de küçücük öpücükleri vardı insanı hep gitmek kaplayan.
Yaşlandım mı yoruldum mu bilemiyorum ama
Denizi görebiliyorum artık oturduğum yerden.
Daha?
Daha?
Daha?
Daha?
Eskimiş gibi kadın,
Pardon sizi arkadan sana benzettimde…
Biliyorsunuz,
Senin de küçücük gözleri vardı günaydın öpücükleri kocaman.
Nah biliyorsunuz …
Sensizliğin her günü zor, cumartesi daha
Döndüğümde bir var bir yokmuşsun, masal
En uzak noktamda, tam yakınımda, kılıç
Zaman bazen tahtadır, içi çürür, cumartesi daha
Beni bana hapsettiler, seni sana, cumartesi daha
Kimi sevsem tatile çıkmıştı anlam, ölgün lamba
Söküp çıkartsam kalbimi, kalbine bağışlasam
Seni seviyorum krallığında, cumartesi daha
adam...kedersizliğine üzülüyor..
kadın...onun başına ne gelmiş?
adam...o bir köle olarak satılmı..evinden çok uzakta..hiç bilmediği garip topraklarda..çaresiz bir hayata mahkum olmuş..zincirleri görüyor musun..onlar kapana kıstırılmış ve hiç bir kaçışı olmayan zavallı kaderini temsil ediyor..ve o yüzden ağlıyor..bir zamanlar neşeli ve hayat dolu olan bu genç kızın nasıl bir yalnızlığa düştüğüne ağlıyor..ve en fazla da asla hissedemeyeceği aşka ağlıyor..ve asla veremeyeceği aşka..
kadın...o gerçekten bunları mı söylüyor?
adam..aslında neyle ilgili olduğundan hiç bir fikrim yok..çince bilmem..
sanki bir camı tıklıyor gibiyim..sende hep o camın ardında gibisin..
ama beni duyamıyorsun..
şu an olduğu gibi bana kızgın olduğun zamanlarda bile o kadar uzasın ki..
kızdığını hissedemiyorum..
kırmızı odaya bir kapıdan giriliyordu
dudaktan düşme bir sesten
dizindeki göçü susturması için
baktın bir kere
ve parmak uçlarınla boyadın
kırılmış bardakların keskinliğindeki
gözlerini
ben saçındaki ölü suları düşlüyordum
sen açtın kapıyı
önce sen açtın o yağmura
ben kalandım halkalanan suyun yüzünde
akmayan ve tutuşmayan
kendine yöneliktir sevda dediğin,
sevgili onu varetmeye yarar ancak
açılır üstünde tensel isteğin,
kılıfında bunalan bu tinsel sancak.
sense ta derinden bütün benliğinle,
hazırsındır birine adamaya ömrünü.
sevdayla buğulanmış gözlerinle,
görmezsin aynaların sana güldüğünü.
ama diner zamanla içindeki fırtına,
toz duman dağılır durulur ortalık.
bakamazsın bile artık suratına,
bir hiçtir sevgilim sandığın alık.
gönlümdeki sevda seli taştan atladı;
ne kadınlar sevdim de
haberleri bile olmadı.
Daha bugün senden konuştuk..daha bugün seni sordular
İyi dedim keyfi yerinde
Yeni bir aşk bulmuş diyemedim..
Seni soran gözler peşimde..beni saran korkuyu silemedim
Onun için utandım belki
sigarasından düşen sıcak külün yanağında yaktığı yeri oğuşturdu.. bütün sıkıntım tez geçen bu sıcak kül yanığı, diye düşündü.. bu kadar rahatlık beni korkutuyor.. hiç olmazsa birkaç gün sürecek bir hastalığa tutulsam..
şair
14.05.2010 - 10:03şiir budalaları
k dergisi
14.05.2010 - 10:00kadının ' K ' sı
babam
03.09.2009 - 21:06olanlar, olmayanlar..hepsi şimdi ona çıkıyor..
hissettiğim o şey her neyse hem büyük bir boşluk, hem de günümün her dakikasını doldurabiliyor..
babam, günümün her dakikasını doldurabilen bir boşluk..
şu an ne dinliyorum
07.08.2009 - 22:38umut kaya, yanıma yataydın..
Bir şiire sığınmak
07.08.2009 - 22:29Yarım bir aşk, yarım bir dudaksın
sıkıntılı ikindi yağmurlarında
her yeni erkekten sonra daha erkeksin
tuzlu inciler dolu
kuş uçmaz mavisi gözlerinin.
Işıklara çarpıyorsun sokağa çıksan
şehrin korkusu büyüyor pencerelerde.
Avuntusu yok erkekli yatakların
ne olur gitme
daha kaybolacaksın.
Bir yanın şarkılar
kan tutmaları öbür yanın.
Gülerken iki kadeh arasında
nasıl ağladığın anlatılmıyor.
Ne olur
bu kadar kendine saklanma.
Sen kapalı, mahzun odalarda
kırık oyuncaklara karşı bir çocuk.
Ürperiyorsun denizin çığlıklarını duydukça
dudakların kaskatı öpüldükçe neden?
Kaç ölüm tasarlıyorsun çıkmazında
belli, yoruldun kendini denemekten.
kadınlar çıkmazı..ahmet oktay
binbir insan masalları
25.06.2009 - 09:47maktulenin kısa mektubu sözcüklerden oluşuyor..
cümle olmamış sözcüklerden..
aşk ikimizin, ihanet ve suçluluk sadece benim..itiraf suçumun küçücük bir bölümünü temizledi..geri kalanı ise ancak böyle bitebilir..
senden istediğim başkasıyla kirletmediğim bir yerimden seviş benimle ve sonra da akla günahımı kıpkırmızı kanımla canım..
aşk..
bıçak gibi..
sahici aşklar külliyatı../..tertemiz
üç şey
18.06.2009 - 14:03inanmak-istemek arası..
varolmak- 'hiç' lik arası..
iki ters köşe..bir erkek arası..
bugün gelme sevgilim
18.06.2009 - 13:51memnuniyetle..
bugün gelme sevgilim
18.06.2009 - 13:51yarın da gelmem, diğer gün de..
hiç gelmem artık ben..
:)
üç şey
18.06.2009 - 13:431
Kadınları düşünüyorduk da;
Kadınlar düşünülmeye değer…
Miş gibi kadın;
Sadece sesin olsaydı,
Sesinle sevişseydim senin;
Mis gibi kadın deseydim sesine
Nefis göğüs uçları olsaydı sesinin
Dokunmak hoşuma gitseydi
Kasıkları olsaydı gezmelerimi mezara götüreceğim
Kasıkları olsaydı sesinin sadece benim.
Miş gibi kadın, orgazmsız seni,
Uykularımı nereye kaçırdın? demeseydim ama dedim ama
Kasıkları olsaydı sesinin sadece benim,
Miş gibi kadın, yapamadım/n/k işte
Ne güzel bir dündü demeseydim ama dedim ama
Sesin de beni çok sevseydi
Hayatımda yeni hiç bir şey olmazsa olmasın olabilseydi,
Istiklal marşı çalsaydı radyolar sesine her baktığımda …
Sonra üstüme döküldüm.
2
Şairin notu:
Beni kadınlar büyüttü… Artık hiçbiri yaşamıyor. Onlar beni döverek büyüttüler, ben onları överek öldürdüm. Önce üstüme döküldüm sonra yine üstüme …
Sessiz harflerin başyapıtı
Gökkuşağı gözlerinin hasır çantasında güneşi saklayan
Her yağmur yağdığında
Benim yerime o
Cüce cinlerle sevişen siz;
Hay Allah! Arkadan ne kadar da sana benziyorsunuz…
Senin de küçücük gözleri vardı günaydın öpücükleri kocaman.
Birden size kanım ısındı;
Bu kadar yeter, biraz daha sevişelim isterseniz…
Ne kadınlar geldi geçti,
Ne kadınlar gelip geçerken verdi,
Istanbul hepsini gördü,
Sallanan iskemlesinde şöyle bir doğrulup
Sakalını sıvazlayıp fısıldadıhep böyle kısa konuşurdu…)
Bu kadar yeter;
Aşık ol ve köşene çekil artık…
Istanbul gerçek bir budalaydı, ya da belki de değildi…
Ve doğrusu kaybolmuştum, ya da belkide değildi…
Benim cevabım da kısaydı:
Sizi bilemem ama bence renklerin en güzeli bordodur;
Madem ki bir kere geliyoruz bu dünyaya, renklerin en güzeli bordodur…
Geldim gelmesine ama…
Geldim gelmesine ama bu kadar da küçük beklemiyordum dünyayı;
Ama sen hep oradaydın
Istanbul; bir kere öpebilir miyim dudaklarından?
Bir kerecik…
YALVARIRIM.
3
Kızma bana;
Yeşil bir bordo ile dolaşarak büyüdüm ben,
Oradan oraya, oradan oraya, oradan oraya.
Dahaların ama olduğu buz gibi ne denizler
Ne fırtınalar avuttu beni bana…
Daha
Daha
Daha!
Oradan oraya, oradan oraya, oradan oraya,
Bir yeşil, bir bordo bir de ben,
Tam da alışmışken Beatrice sana…
Daha
Daha
Daha!
Sen mi değiştin mi ben mi değiştim mi sanki mi sen mi?
Beatrice im benim; dikkat et; aramızda ki mi küsüyor bana…
Bordomla dolaştım yıllarca
Ne hanlar, ne kadınlar ama soğuk
Şatoma geldim sonunda bordom hala yanımda
Denizi görebiliyorum artık oturduğum yerden.
Belki de diyorum zamanı gelmişti artık;
Belki de diyorum haklıydı Istanbul
Belki de diyorum Istanbul haklıydı;
Çok nehirler aktı o göğüslerin arasından…
Sizin de küçücük öpücükleri vardı günaydın gözleri kocaman
En fazla bir sütyen olabilecek
Sizin de küçücük öpücükleri vardı insanı hep gitmek kaplayan.
Yaşlandım mı yoruldum mu bilemiyorum ama
Denizi görebiliyorum artık oturduğum yerden.
Daha?
Daha?
Daha?
Daha?
Eskimiş gibi kadın,
Pardon sizi arkadan sana benzettimde…
Biliyorsunuz,
Senin de küçücük gözleri vardı günaydın öpücükleri kocaman.
Nah biliyorsunuz …
ali erdem ural
şarkılardan fal tutmak
18.06.2009 - 13:41sıradaki kadının şarkısı..
Bir şiire sığınmak
18.06.2009 - 13:39Sensizliğin her günü zor, cumartesi daha
Döndüğümde bir var bir yokmuşsun, masal
En uzak noktamda, tam yakınımda, kılıç
Zaman bazen tahtadır, içi çürür, cumartesi daha
Beni bana hapsettiler, seni sana, cumartesi daha
Kimi sevsem tatile çıkmıştı anlam, ölgün lamba
Söküp çıkartsam kalbimi, kalbine bağışlasam
Seni seviyorum krallığında, cumartesi daha
Cumartesi olsa hayat
içinde biz
Sensizlik ölüm gibi
Beni sensizliğe kaldırdılar
sensizliğin cumartesi../..oğuzhan akay
film replikleri
18.06.2009 - 13:34adam...kedersizliğine üzülüyor..
kadın...onun başına ne gelmiş?
adam...o bir köle olarak satılmı..evinden çok uzakta..hiç bilmediği garip topraklarda..çaresiz bir hayata mahkum olmuş..zincirleri görüyor musun..onlar kapana kıstırılmış ve hiç bir kaçışı olmayan zavallı kaderini temsil ediyor..ve o yüzden ağlıyor..bir zamanlar neşeli ve hayat dolu olan bu genç kızın nasıl bir yalnızlığa düştüğüne ağlıyor..ve en fazla da asla hissedemeyeceği aşka ağlıyor..ve asla veremeyeceği aşka..
kadın...o gerçekten bunları mı söylüyor?
adam..aslında neyle ilgili olduğundan hiç bir fikrim yok..çince bilmem..
Duvak.
:S
film replikleri
18.06.2009 - 13:27yusuf..
keşke herşeyi geride bırakıp uzun bir yolcuğa çıkabilseydik..
seninle..
Sonbahar.
film replikleri
18.06.2009 - 13:26sanki bir camı tıklıyor gibiyim..sende hep o camın ardında gibisin..
ama beni duyamıyorsun..
şu an olduğu gibi bana kızgın olduğun zamanlarda bile o kadar uzasın ki..
kızdığını hissedemiyorum..
Hırsız..
aşk
18.06.2009 - 13:22aşk neleri göze alabileceğinizin en gerçek şeklidir..
herkesi..
herşeyi..
aynı masada yeni bir öykü yaratmak
16.06.2009 - 16:27en asil hislerin uçurumdan intiharı
şu an ne dinliyorum
16.06.2009 - 16:16istanbul u dinliyorum..dudakların ıslak mı değil mi..
bilmiyorum...
şiir
16.06.2009 - 16:14üretim sonucunda ortaya çıkan satırlar arası kaybolma sanatıdır..
aşk
16.06.2009 - 16:10bir şiirin içinde kuşatılmış kaç tane ben..
bknz: şair.
şiir
16.06.2009 - 16:09kırmızı odaya bir kapıdan giriliyordu
dudaktan düşme bir sesten
dizindeki göçü susturması için
baktın bir kere
ve parmak uçlarınla boyadın
kırılmış bardakların keskinliğindeki
gözlerini
ben saçındaki ölü suları düşlüyordum
sen açtın kapıyı
önce sen açtın o yağmura
ben kalandım halkalanan suyun yüzünde
akmayan ve tutuşmayan
imge../..furkan pınarbaşı
şiir
16.06.2009 - 16:08kendine yöneliktir sevda dediğin,
sevgili onu varetmeye yarar ancak
açılır üstünde tensel isteğin,
kılıfında bunalan bu tinsel sancak.
sense ta derinden bütün benliğinle,
hazırsındır birine adamaya ömrünü.
sevdayla buğulanmış gözlerinle,
görmezsin aynaların sana güldüğünü.
ama diner zamanla içindeki fırtına,
toz duman dağılır durulur ortalık.
bakamazsın bile artık suratına,
bir hiçtir sevgilim sandığın alık.
gönlümdeki sevda seli taştan atladı;
ne kadınlar sevdim de
haberleri bile olmadı.
metin altıok
ayrılık şarkıları
16.06.2009 - 16:08Daha bugün senden konuştuk..daha bugün seni sordular
İyi dedim keyfi yerinde
Yeni bir aşk bulmuş diyemedim..
Seni soran gözler peşimde..beni saran korkuyu silemedim
Onun için utandım belki
Biz ayrıldık diyemedim
Toplam 23 mesaj bulundu