Soğuk ve pis otel odalarından başka şehirlere göçler, dönüşler, dönüşün verdiği ıstıraplar, ıstırapların verdiği göz yaşları, ucuz muayenehaneler, muayenehanede dökülen göz yaşlarının ardından bıraktığı gibi bulduğu küçük odasının yatağında kaçıncı defa okuduğunu hatırlamadığı kitabın satıraralarında kendi hayatına dair repliklerin altını çizerken, pc de çalan pinkfloyd’a rağmen dökülen göz yaşları, kitabın üzerindeki mürekkepleri dağıtırdı…”Umut, bir yolun dönemecinde var hızla koşarken, birden yertişen kurşunla yere serilivermektir” cümlesinin altını çizerken, o 11. kattan neden hala atlamadığını geçiriverirdi aklından.
-Neden atlamıyorum ki?
Belkide karlı dağların ardında henüz yere serilmemiş hiç bilmediği bir umut vardı. Bambaşka bir şehirde, farklı iki çift gözden dökülen aynı acı, aynı umutsuzluğun umudu. Belkide onun henüz yere serilmemiş umuduydu kendisi. Düşsel bir gerçekliğin içinde yere serilmemiş umutları hayal ederken bile kaç tanesinin aslında çoktan yıkıldığının farkındaydı...
Esasen umut, bazen yok olmaktır. Bazen o yoklukta kaybolmak, kaybolmuş başka bir umutla yeşertmekti… İki umutsuzun yapabilecekleri ise tahmin bile edilemezdi, birbirini çeker bulur ve baştan yaratırdı…Bambaşka bir insan yapardı… Öyle ki o insanı gördüğünde düşünmeksizin onun umutsuzluğunda kaybolmak, beraber yok olmayı dilemek en büyük huzurdu belkide…
Güvercinin biri durmadan bir kilisenin 'çan'ına pisler.. Güvercin çana pisler papaz temizler, ertesi gün güvercin yine pisler, papaz yine temizler, güvercin pisler papaz temziler, bir gün, iki gün, üç gün derken papazın canına tak eder ve güvercini yakalamaya karar verir. Papaz Çanın yanına biraz ekmek biraz şarap koyar.. Ertesi günü yine aynı görevi yerine getirmek için çanın yanına gelen güvercin manzarayı görünce dayanamaz ekmeği bi güzel mideye indirdikten sonra şarabıda içer, güvercin çana yine pisler ama sarhoş olduğundan bu kez kaçamaz ve oracıkta sızıp kalır.. Papaz güvercini yakaladıktan sonra tokatlayarak uyandırır ve o hiddetle:
'Nesin ulan sen nesin' der. 'Müslüman olsan şarap içmezsin, Hristiyan olsan çana s.çmazsın, Hangi dindensin sen'
Güvercin: 'Abi valla ben laikim'
:)))
Olmaz bir tanem.. Olmaz sevdiğim.. Olmaz inan bana olmaz.. bu aşk böyle olmaz
Hazırdım bende seni bekliyordum
Nerede bu geç kalmasa diyordum
......
...
“Benimle Evlenir misin? ”in hemen ertesinde “Benimle Ölür müsün? ”ün coşkulu ama bir o kadarda hüzünbaz dönüşümüdür aşk. Birlikte girilen alkol komalarından tek vücut olarak çıkmak, bir “Ruh”a iki “beden”in fazla gelmesindendir.
uzun zamandır aklımdaydı sonunda geçen hafta sonu aldım.. annem içeri giripte birdenbire ağzımda görünce 'sen yakında eroinmanda olursun' demişti :) ...
güzel bişey ama artık sigarayla tatmin olmayıp duman solumak isteyenlerin çok işine yarayacak.. e artık pipoylada tatmin olamaynalar bacalara felan tırmansınlar..
şu kapitalizm denen meret onları yedi bitirdi.. her köşe başında bi süper market var artık... ama hiçbirinin alışverişi köşe başındaki bakkalınkine benzemez.. ne o öle kasaya gidiyon suratı beş karış kasiyerin.. ama bakkal mustafa abi öylemi ya...
evet eskiden bizde yapardık.. ama bizim gittimiz yerin sahibi bizi görünce kapalıyız felan derdi. içerde müşteri felan olurda bizi geri çeviremediği zamanlarda da çorba kalmadı derdi. ben bi keresinde bi kâse çorbayı iki ekmekle yediğimi hatırlıyom (rekoru hala bendedir :) ..
ama güzeldi yinede abi siz ekmek parasını verin çorba bizden olsun derdi :)
paragraf
19.08.2005 - 12:56Soğuk ve pis otel odalarından başka şehirlere göçler, dönüşler, dönüşün verdiği ıstıraplar, ıstırapların verdiği göz yaşları, ucuz muayenehaneler, muayenehanede dökülen göz yaşlarının ardından bıraktığı gibi bulduğu küçük odasının yatağında kaçıncı defa okuduğunu hatırlamadığı kitabın satıraralarında kendi hayatına dair repliklerin altını çizerken, pc de çalan pinkfloyd’a rağmen dökülen göz yaşları, kitabın üzerindeki mürekkepleri dağıtırdı…”Umut, bir yolun dönemecinde var hızla koşarken, birden yertişen kurşunla yere serilivermektir” cümlesinin altını çizerken, o 11. kattan neden hala atlamadığını geçiriverirdi aklından.
-Neden atlamıyorum ki?
Belkide karlı dağların ardında henüz yere serilmemiş hiç bilmediği bir umut vardı. Bambaşka bir şehirde, farklı iki çift gözden dökülen aynı acı, aynı umutsuzluğun umudu. Belkide onun henüz yere serilmemiş umuduydu kendisi. Düşsel bir gerçekliğin içinde yere serilmemiş umutları hayal ederken bile kaç tanesinin aslında çoktan yıkıldığının farkındaydı...
Esasen umut, bazen yok olmaktır. Bazen o yoklukta kaybolmak, kaybolmuş başka bir umutla yeşertmekti… İki umutsuzun yapabilecekleri ise tahmin bile edilemezdi, birbirini çeker bulur ve baştan yaratırdı…Bambaşka bir insan yapardı… Öyle ki o insanı gördüğünde düşünmeksizin onun umutsuzluğunda kaybolmak, beraber yok olmayı dilemek en büyük huzurdu belkide…
(BİRFİNCANKAHVEİÇİNBİRPENNY)
muhatap
19.08.2005 - 12:48süper :)))
mukavva
19.08.2005 - 12:47mukavvamızı kesiyoruuuzzzz. gerçi burda kesilmişi war :))
dikkat şahan çıkabilir
19.08.2005 - 12:45Atv de yayınlanacakmış artık...
şimdi olsaydı da yeseydik
19.08.2005 - 12:42bol soslu iskender...
laiklik
18.08.2005 - 21:25bir fikra..
Güvercinin biri durmadan bir kilisenin 'çan'ına pisler.. Güvercin çana pisler papaz temizler, ertesi gün güvercin yine pisler, papaz yine temizler, güvercin pisler papaz temziler, bir gün, iki gün, üç gün derken papazın canına tak eder ve güvercini yakalamaya karar verir. Papaz Çanın yanına biraz ekmek biraz şarap koyar.. Ertesi günü yine aynı görevi yerine getirmek için çanın yanına gelen güvercin manzarayı görünce dayanamaz ekmeği bi güzel mideye indirdikten sonra şarabıda içer, güvercin çana yine pisler ama sarhoş olduğundan bu kez kaçamaz ve oracıkta sızıp kalır.. Papaz güvercini yakaladıktan sonra tokatlayarak uyandırır ve o hiddetle:
'Nesin ulan sen nesin' der. 'Müslüman olsan şarap içmezsin, Hristiyan olsan çana s.çmazsın, Hangi dindensin sen'
Güvercin: 'Abi valla ben laikim'
:)))
candan erçetin
18.08.2005 - 21:13Olmaz bir tanem.. Olmaz sevdiğim.. Olmaz inan bana olmaz.. bu aşk böyle olmaz
Hazırdım bende seni bekliyordum
Nerede bu geç kalmasa diyordum
......
...
halkların kardeşliği
18.08.2005 - 21:09bireysel olarak öz kardeşini bile benimseyemeyen topluluklar için aşırı iyimser bir kavram...
nurettin rençber
18.08.2005 - 21:07Güneş topla benim için....
Titrek sesiyle mekemmel bir şekilde yorumladığı şarkıları dinlemekten keyif almayacak kimse yoktur herhalde..
aşk
18.08.2005 - 21:00“Benimle Evlenir misin? ”in hemen ertesinde “Benimle Ölür müsün? ”ün coşkulu ama bir o kadarda hüzünbaz dönüşümüdür aşk. Birlikte girilen alkol komalarından tek vücut olarak çıkmak, bir “Ruh”a iki “beden”in fazla gelmesindendir.
topkapı
18.08.2005 - 20:54İstanbula ayak basar basmaz kızkulesinden sonra ziyaret edeceğim ilk mekandır 'topkapı sarayı'
bence
18.08.2005 - 20:53Ben bir dahiyim...
çıkar ilişkileri
18.08.2005 - 20:51'Gerçek Aşk'
Karşılıklı çıkar ilişkisidir.
Canım İstemiyor Zorla mı
18.08.2005 - 20:36walla benimki istiyor.. zaten mühim olanda bu değilmi.. senin canının ne önem war? .. uzan çabuk şuraya :))))
saklı kent
18.08.2005 - 00:32zion
SEVEREK AYRILANLAR
18.08.2005 - 00:30'ölüm'ün bir başka adı..
kalk yerine yat
18.08.2005 - 00:29Allan uyusu.. eşyalarını topladığımız yetmiyor bide seni toplayacaz..
hamsi
18.08.2005 - 00:28çok sivri zekalı olurmuş bu 'hayvan' karadenizli olmasından kayanklanıyor olsa gerek ;)
pipo
16.08.2005 - 20:42uzun zamandır aklımdaydı sonunda geçen hafta sonu aldım.. annem içeri giripte birdenbire ağzımda görünce 'sen yakında eroinmanda olursun' demişti :) ...
güzel bişey ama artık sigarayla tatmin olmayıp duman solumak isteyenlerin çok işine yarayacak.. e artık pipoylada tatmin olamaynalar bacalara felan tırmansınlar..
Chuang Tzu
16.08.2005 - 12:25bilenler konuşmuyor,
konuşanlar bilmiyor,
(Tao Te Ching, 56. mesel)
Chuang Tzu
16.08.2005 - 12:24meseldir sözümün onda dokuzu
eski ustalardan onda yedisi
bir yudum su kadar gündelik sözler
Gök'ün uyumundan gelir büyüsü
Yer değiştiren bakkallar
15.08.2005 - 23:46şu kapitalizm denen meret onları yedi bitirdi.. her köşe başında bi süper market var artık... ama hiçbirinin alışverişi köşe başındaki bakkalınkine benzemez.. ne o öle kasaya gidiyon suratı beş karış kasiyerin.. ama bakkal mustafa abi öylemi ya...
Geceyarısı çorbası
15.08.2005 - 23:44grup ne kadar kalabalıksa çorba o kadar lezzetli olurdu nedense biz her seferinde 6-7 kişiden aşağı gitmezdik.
Geceyarısı çorbası
15.08.2005 - 23:43evet eskiden bizde yapardık.. ama bizim gittimiz yerin sahibi bizi görünce kapalıyız felan derdi. içerde müşteri felan olurda bizi geri çeviremediği zamanlarda da çorba kalmadı derdi. ben bi keresinde bi kâse çorbayı iki ekmekle yediğimi hatırlıyom (rekoru hala bendedir :) ..
ama güzeldi yinede abi siz ekmek parasını verin çorba bizden olsun derdi :)
Toplam 1359 mesaj bulundu