bir zamanlar abonesi olduğum haftalık siyasi dergi.. özgündür kendine has bi yapısı üslubu vardır. aitiyelik duygusuna asla kapılmaz kendini herhangi bir zümreye ait hisstmez.. islami kesime hitap ediyor gibi görünsede aslında öyle olmadığı açıkça ortadadır. antiemperyalist duruşuyla tavrından taviz vermez.. hakan albayrak, murat menteş gibi saygın yazarları vardır. ayrıca mevlana idriste dergiye renk katmaktadır. başına buyruktur sırf islamcı gibi görünüyor diye akp ye sahip çıkmaz..
akp iktidarıda dahil sistemin yıkamadığı bir yapı gibi dimdik durmaktadır..
okunmalıdır.. okunmaya değerdir..
kız arkadaşına içirmek için viegra almak ve reçetede 'kadınlarda endike edilemez' ibaresini okuduktan sonra büyük bir ızdırapla ziyan olmasın bari diye viegranın ikisini birden kendisi içmek akabinde çıldırarak düz duvara tırmanmak kız arkadaşını arayıp 'gel çay çelim' demek 'dışarda içelim, eve gelemem' cevabına karşılık 'gel sana bi süprizim var' diye kandırmaya çalışmak....
Sen ağlarken azığımız çoğaldı
elledik halkın ağrılarını cesurca
ağlamasan kök inatla kavramıyor toprağı
boş umutlar içinde pervasız büyüyor kir
ağlıyorsun ihanete karşı şavkıyor pıçak
bir pıçakki sevgilim sürmene işidir
Ben halka bakinca gümüş tirnakli kisraklar
sirça kirpikli gelinler huylanir.
Ben halka bakinca terlenirim
yaslanirim tarlalarin gölgesine, tozuna
kirlenir gülkurusu mendilim.
Benim rengimle kim yarişabilir
sancimi kimler altedebilir ben halka bakinca?
Ben ki kazdim, küredim, ellerimle boşalttim geceyi
yildizlari, hüznü ordan firlatip attim,
sonra ordan firtinali bir tüzeyle halka bakinca
yeniden yaralandim dünya irmaklarindan.
Dünyanin irmaklari dedigim yer
aydinlik, gülümserlik ve sevda
Oysa halkin göz çukurlari çamurlanmiştir
kani ilgit ilgit akar, kani kara
yazlik sinemalarda, üniformalar altinda
banknotlarin, kiravatlarin saltanatiyla
çürütülmektedir halk.
Gözlerim
ne güzeldir halka bakinca
gözlerimde bögürtlendir
avuçlarimda nar,
ayaklarini çiplatip sulardan geçen çocuklar
sevinçle kipirdatir yapraklarimi.
Halkim
piçaklanmiş bir kadin gibidir
kaygular içinde yapayalniz
zehirli çiçeklerin ugultusu
uzaklaşmaz kulaklardan.
Gözlerim
neden güzeldir halka bakinca
beni neden küflemez o çökertilmiş anlam
herdaim karnimda tikili duran şafak
dünyalar biriktirir halk adina?
Çünkü bana göbek bagimdan işliyor toprak
hançeri ellerinde neşter kilan
arkadaşlarim var daglarda.
Kara yerden kirmizi gelincikler biterken
leylekler kirlenirken bin bereket ugruna
şeffaf, bakire kizlar pencerelerden
kaçirilmak için elederken delikanlilara
o zaman benim gözlerim işte
kavi bir mavzer olur halka.
Kanima kizgin demirler sokulur
ben halka bakinca
Kömür kokusunda yüzlerim kabarir
kalbim uyanir gires lekelerinden
gök gürülder köleler kipirdanir
uykumun rengi yayilir dünyaya
uykum çünkü uçari, çünkü hovarda
şafaklarin öncesidir.
sazaklar içinde bir çocugu emzirir
çaputlara sarilmiş çürüksüz çocugu
ben halka bakinca.
Yaşamak güzeldir
gözlerim daha güzel
gözlerim daha güzel halka bakinca
ve sürülmüş topragi
yaratkan beyni
işleyen elleri huylandiran bakişlarim
yani insan türünün var kilan hiz
yani hatta tarlalarda
döl yataklarinda bile oyalanmayan
savaşin, sevdanin rengi
her güzellik bu rengin ardindadir
yaşamak bir başina bu rengi geçebilmez
'ölümden korkup da sonunu sayan
ölür gider yar koynuna giremez.'
son olarak:
çiftlikte işe alındıkları zaman kendilerine teklif ücret çocukla bilikte yıllık 100 danimarka kronudur.
1 danimarka kronu bu günkü kur üzerinden 0.24686 YTL dir
100 kronda yaklaşık olarak 25 YTL etmektedir. bu yıllık kazanacakları ücrettir.
Türkçeye 'Fatih Pelle' olarak çevrilen bir iskandinav (isveç-danimarka ortak yapımı) filmi.
19.. YY nin sonlarında isveçte halk açlıktan kırılmaktadır. Bu yüzden iş bulma umuduyla teknelerle Danimarkaya göçenlerin arasında küçük pelle ve babasıda vardır. Ancak Danimarkadada hayat pek düşündükleri gibi değildir. Gerçi onlarında lüks içinde yaşamak gibi boş hayalleri olmasada 'ekmeğe sürebilecek biraz tereyağı' veya 'biraz içki' gibi hadlerini aşan istekleride elbet makul değildir.
Herkesin hayalleri vardır 'pazar kahvesini yatağında içmek' gibi.. ama pekçoğu çok basit istekler olmasına rağmen gerçekleşmez. gerçekleşemez.
Ben hollywodun aptal aksiyon filmlerini izlemeyecek kadar derin bir sinemasevirm diyenlerin kesinlikle kaçırmaması gereken bir film.
max von sydow için denilebilecek tek şey adam oynamıyor rolu bizzat yaşıyor. ayrıca pelle hvenegaard'ında performansı olağan üstü.. oyuncu tercihleri gerçekten mükemmel..
filmden bi kaç replik:
'gideceğimiz yeri bi daha anlatsana baba'
'anlattıklarına göre bu yeni memleket bambaşkaymış.'
'ekmeğin üzerine sürecek tereyağı bile bulabiliyormuşsun.'
'içki desen sudan ucuz iç içebildiğin kadar'
'peki ya çocuklar. çocuklar serbestmiş değilmi.'
'çalışmadan bütün gün oynayabilirlermiş'
(tabiki durum zanettiklerinden çok farklıdır)
filmin bir sahnesinde danimarkada çalıştıkları çiftlikte kâhya yardımcısı tarafından çocuğa insanlık dışı iğrenç bir şey yapılır (tecavüz değil :)
bubub üzerinde baba çocuğuna onu öldüreceğini söyler.
diyalog şöyle:
'peki ou öldürürsen ineklerin yerini kim okuyacak'
'evet doğru bize ineklerin yerini okuyacak biri lazım, belkide sadece kırbaçlamalıyım'
'evet kırbaçla onu baba'
'adi herif yediği kırbacın tadını asla unutmayacak'
(o sırada kâhya yardımcısı yatmakta oldukları ahıra girer ve babayı çağırır)
'şimdi öldür onu baba'
...
' oğluma yapılan hareketi protesto ediyorum, bunu yapmaya hakkınız yok'
'kes sesini adi herif yoksa seni rapor ederim (polise) '
':('
(not bir işçi polise rapor edilirse muhtemelen hapse atılır ve yıl sonunda alacağı parayı alamaz)
özlü sözler
22.08.2006 - 08:15hem sarhoşum hem şarap
içtikçe ayılırım..
taksi şöförü
22.08.2006 - 08:06zor meslek..
gerçek hayat
21.08.2006 - 17:00sinema yorumlarıda müthiştir..
bknz: uma thurman bizim ele varırsan kavga söyle, şiidet söyle, kan söyle
gerçek hayat
21.08.2006 - 16:52bir zamanlar abonesi olduğum haftalık siyasi dergi.. özgündür kendine has bi yapısı üslubu vardır. aitiyelik duygusuna asla kapılmaz kendini herhangi bir zümreye ait hisstmez.. islami kesime hitap ediyor gibi görünsede aslında öyle olmadığı açıkça ortadadır. antiemperyalist duruşuyla tavrından taviz vermez.. hakan albayrak, murat menteş gibi saygın yazarları vardır. ayrıca mevlana idriste dergiye renk katmaktadır. başına buyruktur sırf islamcı gibi görünüyor diye akp ye sahip çıkmaz..
akp iktidarıda dahil sistemin yıkamadığı bir yapı gibi dimdik durmaktadır..
okunmalıdır.. okunmaya değerdir..
kill bill
21.08.2006 - 15:29uma thurman bizim ele varırsan
kavga söyle, şiddet söyle, kan söyle
nedir bölümü
21.08.2006 - 12:05süper :)))
yapılan en büyük salaklık
21.08.2006 - 12:04kız arkadaşına içirmek için viegra almak ve reçetede 'kadınlarda endike edilemez' ibaresini okuduktan sonra büyük bir ızdırapla ziyan olmasın bari diye viegranın ikisini birden kendisi içmek akabinde çıldırarak düz duvara tırmanmak kız arkadaşını arayıp 'gel çay çelim' demek 'dışarda içelim, eve gelemem' cevabına karşılık 'gel sana bi süprizim var' diye kandırmaya çalışmak....
nedir bölümü
21.08.2006 - 11:56hadi düzeltilmedi şu sorun ya.. 3 anlam yazdığım halde ''aynı terime en fazla beş anlam yazabilirsiniz diyor'
öküzlerin ineklerden daha güzel olması
21.08.2006 - 08:19güzellik gelip geçicidir hahahha :)
leman dergisi
20.08.2006 - 17:46kronik hastalık
tarih kitapları
20.08.2006 - 17:10cilt cilt ansiklopedilerle bile tam olarak anlatamayacağın savaşları olayları tek yarım sayfa yazı ve yarım sayfa resimle anlatabilen kitap türleri..
terketmek isteyen kızın ayrılık bahanesi
20.08.2006 - 17:07çok küçük
bişe hissetmiyom :))
ismet özel
19.08.2006 - 11:22uzayacağa benzer tutuştuğumuz lades..
sen
19.08.2006 - 10:29anlarım bitkiden felan ama anlatamam
toprağın güneşle konuşmasını
sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla
...
daha neler?
19.08.2006 - 10:27avrupa yakasının pabucunu dama atacağa benzeyen mükemmel ötesi bir show tv dizisi..
sen ağlama
18.08.2006 - 09:21Sen ağlarken azığımız çoğaldı
elledik halkın ağrılarını cesurca
ağlamasan kök inatla kavramıyor toprağı
boş umutlar içinde pervasız büyüyor kir
ağlıyorsun ihanete karşı şavkıyor pıçak
bir pıçakki sevgilim sürmene işidir
halk
16.08.2006 - 08:56Ben halka bakinca gümüş tirnakli kisraklar
sirça kirpikli gelinler huylanir.
Ben halka bakinca terlenirim
yaslanirim tarlalarin gölgesine, tozuna
kirlenir gülkurusu mendilim.
Benim rengimle kim yarişabilir
sancimi kimler altedebilir ben halka bakinca?
Ben ki kazdim, küredim, ellerimle boşalttim geceyi
yildizlari, hüznü ordan firlatip attim,
sonra ordan firtinali bir tüzeyle halka bakinca
yeniden yaralandim dünya irmaklarindan.
Dünyanin irmaklari dedigim yer
aydinlik, gülümserlik ve sevda
Oysa halkin göz çukurlari çamurlanmiştir
kani ilgit ilgit akar, kani kara
yazlik sinemalarda, üniformalar altinda
banknotlarin, kiravatlarin saltanatiyla
çürütülmektedir halk.
Gözlerim
ne güzeldir halka bakinca
gözlerimde bögürtlendir
avuçlarimda nar,
ayaklarini çiplatip sulardan geçen çocuklar
sevinçle kipirdatir yapraklarimi.
Halkim
piçaklanmiş bir kadin gibidir
kaygular içinde yapayalniz
zehirli çiçeklerin ugultusu
uzaklaşmaz kulaklardan.
Gözlerim
neden güzeldir halka bakinca
beni neden küflemez o çökertilmiş anlam
herdaim karnimda tikili duran şafak
dünyalar biriktirir halk adina?
Çünkü bana göbek bagimdan işliyor toprak
hançeri ellerinde neşter kilan
arkadaşlarim var daglarda.
Kara yerden kirmizi gelincikler biterken
leylekler kirlenirken bin bereket ugruna
şeffaf, bakire kizlar pencerelerden
kaçirilmak için elederken delikanlilara
o zaman benim gözlerim işte
kavi bir mavzer olur halka.
Kanima kizgin demirler sokulur
ben halka bakinca
Kömür kokusunda yüzlerim kabarir
kalbim uyanir gires lekelerinden
gök gürülder köleler kipirdanir
uykumun rengi yayilir dünyaya
uykum çünkü uçari, çünkü hovarda
şafaklarin öncesidir.
sazaklar içinde bir çocugu emzirir
çaputlara sarilmiş çürüksüz çocugu
ben halka bakinca.
Yaşamak güzeldir
gözlerim daha güzel
gözlerim daha güzel halka bakinca
ve sürülmüş topragi
yaratkan beyni
işleyen elleri huylandiran bakişlarim
yani insan türünün var kilan hiz
yani hatta tarlalarda
döl yataklarinda bile oyalanmayan
savaşin, sevdanin rengi
her güzellik bu rengin ardindadir
yaşamak bir başina bu rengi geçebilmez
'ölümden korkup da sonunu sayan
ölür gider yar koynuna giremez.'
(İ.Ö.)
tempra
15.08.2006 - 17:03TSM seviyormuydu o kız :))
tanrı
14.08.2006 - 13:15pes etmenin bir çeşidide; bile bile isyan
yarışma
12.08.2006 - 21:25'yarışmak; eşitliği red etmektir' der ismet özel..
prezervatif
12.08.2006 - 21:21eroin sananlarda varmış bunu, gördük :)
adem ile havva
12.08.2006 - 21:15habille kabili bi yere bırakmaya gerek yok ablası.. onlar zaten çok iyi anlaşıyormuş :)
pelle erobreren
12.08.2006 - 21:12son olarak:
çiftlikte işe alındıkları zaman kendilerine teklif ücret çocukla bilikte yıllık 100 danimarka kronudur.
1 danimarka kronu bu günkü kur üzerinden 0.24686 YTL dir
100 kronda yaklaşık olarak 25 YTL etmektedir. bu yıllık kazanacakları ücrettir.
pelle erobreren
12.08.2006 - 21:03Türkçeye 'Fatih Pelle' olarak çevrilen bir iskandinav (isveç-danimarka ortak yapımı) filmi.
19.. YY nin sonlarında isveçte halk açlıktan kırılmaktadır. Bu yüzden iş bulma umuduyla teknelerle Danimarkaya göçenlerin arasında küçük pelle ve babasıda vardır. Ancak Danimarkadada hayat pek düşündükleri gibi değildir. Gerçi onlarında lüks içinde yaşamak gibi boş hayalleri olmasada 'ekmeğe sürebilecek biraz tereyağı' veya 'biraz içki' gibi hadlerini aşan istekleride elbet makul değildir.
Herkesin hayalleri vardır 'pazar kahvesini yatağında içmek' gibi.. ama pekçoğu çok basit istekler olmasına rağmen gerçekleşmez. gerçekleşemez.
Ben hollywodun aptal aksiyon filmlerini izlemeyecek kadar derin bir sinemasevirm diyenlerin kesinlikle kaçırmaması gereken bir film.
max von sydow için denilebilecek tek şey adam oynamıyor rolu bizzat yaşıyor. ayrıca pelle hvenegaard'ında performansı olağan üstü.. oyuncu tercihleri gerçekten mükemmel..
filmden bi kaç replik:
'gideceğimiz yeri bi daha anlatsana baba'
'anlattıklarına göre bu yeni memleket bambaşkaymış.'
'ekmeğin üzerine sürecek tereyağı bile bulabiliyormuşsun.'
'içki desen sudan ucuz iç içebildiğin kadar'
'peki ya çocuklar. çocuklar serbestmiş değilmi.'
'çalışmadan bütün gün oynayabilirlermiş'
(tabiki durum zanettiklerinden çok farklıdır)
filmin bir sahnesinde danimarkada çalıştıkları çiftlikte kâhya yardımcısı tarafından çocuğa insanlık dışı iğrenç bir şey yapılır (tecavüz değil :)
bubub üzerinde baba çocuğuna onu öldüreceğini söyler.
diyalog şöyle:
'peki ou öldürürsen ineklerin yerini kim okuyacak'
'evet doğru bize ineklerin yerini okuyacak biri lazım, belkide sadece kırbaçlamalıyım'
'evet kırbaçla onu baba'
'adi herif yediği kırbacın tadını asla unutmayacak'
(o sırada kâhya yardımcısı yatmakta oldukları ahıra girer ve babayı çağırır)
'şimdi öldür onu baba'
...
' oğluma yapılan hareketi protesto ediyorum, bunu yapmaya hakkınız yok'
'kes sesini adi herif yoksa seni rapor ederim (polise) '
':('
(not bir işçi polise rapor edilirse muhtemelen hapse atılır ve yıl sonunda alacağı parayı alamaz)
Toplam 1359 mesaj bulundu