Rabia Denince - Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı

GERÇEK










































































































Gerçeği insanların ölçüsüyle değil,
insanları gerçeğin ölçüsüyle tanı.

~ Hz.Ali ~



Gerçek ancak hazır olanı bulur.



Seni gerçek olandan ayıran herşeyi ayıkla,
kaybolup gideceklerdir.

~ Yunus Emre ~

Emeksiz zengin olanın,kitapsız bilgin olanın,sermayesi din olanın,rehberi 'şeytan' olmuştur...demiş.YUNUS EMRE

Görmek için gözlerini kapa.

~ G.D. ~





Doğruya eklediğiniz herşey,
doğruluğu eksiltir.

~ Alexander Solzhenitsyn ~

''insanın kırk yaşına kadar geçen yılları bir kitap,geri kalan yılları da o kitabın eleştirmenidir''



Hakikat aşıkları fırtınalı ya da
çamurlu sulardan korkmaz.
Asıl korkulması gereken sığ sulardır.

~ Yalom ~


Üstad ne demiş:Beyaz atlı prensi fazla bekleme seyise kalırsın, şansını da fazla zorlama yoksa ata yalvarırsın.


Aşkın fırtınası da acısı da ‘Aşkın bilgisine’ sahip olunduğunda anlam kazanır




Gerçek, aldanışın içinde saklıdır.

~ Johann Friedrich Von Schiller ~





Yalan dört nala gider.
Gerçek ise adım adım yürür,
fakat yine de vaktinde yetişir.

~Japon Atasözü ~





Gerçek çıplaktır,
ama insanları heyecanlandırmaz.

~Jean Cocteau ~

doğru zamanda gelen yanlış insana tanıdığın şansı,yanlış zamanda gelen doğru insana tanımadığın sürece üzülen hep sen olursun





Bin tane olasılık tek bir doğru bile etmez.

~İtalyan Atasözü ~





Gerçeği yerin altına gömseniz bile,
o bir gün büyüyerek patlayacak
ve her şeyi yok edecektir.

~ Emile Zola ~





Hakikate ermek akıllıların işidir,
ama akıl işi değildir,
marifet bacaklarda olsaydı,
en hızlı koşan, kırkayak olurdu.





Bir düşüncede takılıp kalma,
gerçeği tek bir düşünce aydınlatamaz.

~ Sophoklesa ~





Çok süslenenlere bakın
hepsi de gizlenmek istiyordur.

~ Aristo ~





Yarı doğru olan, tam bir yalandır.



Gerçeğin mührü, yalınlıktır.

~ Herman Boerhaave ~

Gerçek, arandığında, saklanır.

~ Oliver Wendell Holmes ~


Gerçek, olgunlaşana dek
koparılmaması gereken meyve gibidir.

~ Voltaire ~


Gerçek, oy çokluğu ile belirlenmez.

~ Doug Gwyn ~


Gerçeğin peşinde olmak sizi özgür kılar,
hiçbir zaman ulaşamasanız bile.

~ Clarence Darrow ~


Ancak silmeyi bilen el, doğruyu yazabilir.

~ Meister Eckhart ~



Daima doğruyu söyle ki, hatırlaması kolay olsun.

~ David Mamet ~



İnanıp inanmamanız gerçeği değiştirmez.

~ Al Kersha ~



Doğru olan bir şey varsa,
o da, herşeyin doğru olduğudur.

~ Ernest Hemingway ~



Bir nar ağacı var bir de dar ağacı,namerde nar düşer,merde darağacı

İnsanın taraf olması, ortaya çıkan meseleler karşısında bir duruş gösterebilmesi önemli ve gerekli bir şey... Ancak, her taraftarlığın ve karşıtlığın, her sempati ve antipatinin, her esaslı duruşun da hakikatle bir bağının olması lazım. Her konum belirleyenin hakkaniyetten bir nasibinin olması lazım. Her zihinsel varış noktasına liyakatle yürünmüş bir yolun sonunda ulaşılmış olması lazım. Her duygusal keskinliğin, bir aklıselim süzgecinden damla damla geçirilmiş olması lazım









ŞİMDİ SİZİN İÇİN İKİ ŞİİR





1-BAŞKALAŞAN AŞK
2-ETME


Memur aybaşını bekler,
geldi gelecek
Hayırlı evlat babasını bekler,
öldü ölecek,
Ben de seni bekliyorum,
SEVDİ SEVECEK :))))






dışarıdan nasıl göründüğümün bir önemi yok,içerden görebilenler yetiyor bana...Dışarıdan yargılayanlara da sözüm yok,dışarda kalmaları yeter onlara...


Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.

***


Güneş olmak ve altın ışıklar halinde, Ummanlara ve çöllere saçılmak isterdim. Gece esen ve suçsuzların ahına karışan, Yüz rüzgarı olmak isterdim..

***

Aklın varsa bir başka akılla dost ol da, işlerini danışarak yap..

***

Şu toprağa sevgiden başka bir tohum ekmeyiz, Şu tertemiz tarlaya başka bir tohum ekmeyiz biz..

***

Hayatı sen aldıktan sonra ölmek, şeker gibi tatlı şeydir. Seninle olduktan sonra ölüm, tatlı candan daha tatlıdır.

***

Biz güzeliz, sen de güzelleş, beze kendini, Bizim huyumuzla huylan, bize alış başkalarına değil.

***

Önce farenin şerrini defet, sonra buğday biriktirmeye çalış.

***

İnsan yüzlü pek çok şeytan var, her ele el vermemek gerek.

***

Herkes herkese bir lokma bir şey verebilir ama boğaz bağışlamak, ancak Allah’ın işidir.

***

Çok insan gördüm, üzerinde elbisesi yok; çok elbise gördüm, içinde insan yok.

***

Tatlı suyun başı kalabalık olur.






***

Kalp bir bahçe gibidir.
Onda mutlaka bir şeyler bitecektir.
O halde güzel şeyler ekin ki
güzel şeyler bitsin...! "

***

"Kimde bir güzellik varsa bilsin ki ödünçtür.."

***

Göz iki, kulak iki, ağzımız ise tektir. Çok görüp, çok dinleyip, Az Konuşmak gerekir. .

***

Her zorluğun sonunda doğan bir ışık vardır. Eğer elleriniz diken yaralarıyla kan revan içinde kaldıysa, güle dokunmanıza çok az kalmış demektir.

***

Susmak mânâ eksikliğinden değil,
belki mânânın derinliğindendir...

***

Öküz, mükemmel görünümlü Bağdata gelir... Bir ucundan öbür ucuna şehri dolaşır... Bütün o zevkleri, o hoşluğu, tadı, tuzu, güzellikleri görmez de...Göre göre yerdeki karpuz kabuğunu görür...İşte bu öküz nefsimizdir...

***

Bu dünya, yaptıklarımızın yankılanıp tekrar bize döneceği bir dağdır..!

***

"Üzülme! Çünkü yaradan umudu en çaresiz anlarda yollar. Unutma; yağmurun en şiddetlisi en kara bulutlardan çıkar

***

Dostun yüzü can aynasıdır.

Hoh'layıp, puf'layıp onu buğulandırma!

Sonra ayna seni göstermez olur.

***


Toprak, dostu olan bahara kavuşunca coşar ve çiçekler açar..

Sen topraktan daha aşağı değilsin.

Öyleyse dost kıymeti bil!

***

Yüzde ısrar etme, doksan'da olur.. İnsan dediğin, noksanda olur.
Sakın büyüklenme, elde neler var.. Bir ben varım deme,yoksanda olur..

***


Yorulacaksan, zorlanacaksan, şikayetçi olacaksan, keşkelere sığınacaksan, söze “ama” diye

başlayacaksan, girme aşk yoluna; aşk yolunda “u” dönüşü yoktur!

Aşk der ki sana: Yolumdaysan başım feda yoluna; ama bil ki senin de başını isterim yoluma.

Kahır, kapris gelecekse senden amenna! Ama ayağına diken
batarsa yolumda ah edip
vahlanma!…


Aşk bilek gücü değil “YÜREKTİR”! Yüreğin yetmiyorsa düşme yollara!…

***

Bir insan bilmiyorsa ne istediğini,
hem seni ziyan eder, hem kendini.
Dibini görmediğin suya dalmadığın gibi,
emin olmadığın sevgiye teslim etme kendini..

***
Gül bahçesindeki güzel kokuları duyamıyorsan; kusuru bahçede değil, gönlünde ve burnunda ara.

***

Kopan gülün dalında durması ne kadar zorsa; kırılan kalbin de onarılması o kadar zordur..

***

Ey Gözyaşı!


Mademki Gözümün Kapısından Çıktın Gidiyorsun Bari

Sevgilinin Kapısına Git De Başını Onun Eşiğine Koy


***

Aynı dili konuşan değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilirler.

***

Gül o güzel kokuyu diken ile hoş geçindiği için kazandı...

***

Ey başkalarına ağlayan göz, gel bir müddetçik otur da kendine ağla...

***

Sen benim gönlümde oldukça Yemen'de de olsan benim yanımdasın.

Eğer sen benim gönlümde değilsen yanımda da olsan Yemen'de sayılırsın.

***


Şehvetin adını Aşk koydular
Eğer şehvet Aşk olsaydı
Eşekler Aşkın şahı olurdu.


***

Ey Gönül! Sevdiğini hiç gitmeyecekmiş gibi seversen, gittiğinde de hep gelecekmiş gibi beklersin...

***



İncir çekirdeğini doldurmayacak kadar''diye niye küçümserler
Ki kalp pekmi büyük incirden?
Bakın bakalım insan neler çekiyor
İncir çekirdeği kadar kalbe düşenden ?

***

Gururlu olmayınız, Nefsinizle mücadele riyazet ediniz Peygamberimiz(s.a.v) hep riyazet çekmiş, zenginlik istememiş, arpa ekmeğini bile doyuncaya kadar yemememiştir



***
Üzülme der Mevlana ve devam eder;
Bir yandan korku bir yandan ümidin varsa iki kanatlı olursun...,
Tek kanatla uçulmaz zaten.



***

Yalnızlığın en kötüsü,
Anlamayanların arasında kalmaktır..

***

Gönül çalamazsan aşkın sazını,ne perdeye dokun ne teli incit...Eğer çekemezsen gülün nazını ,ne dikene dokun ne gülü incit. .

***

İnce sözler keskin kılıca benzer, kalkanın yoksa geri dur.

***

"Günün Adamı Olmaya Çalışma, Hakikatın Adamı Olmaya Çalış. Çünkü Gün Değişir, Hakikat Değişmez..."

***




Mevlana'ya sormuşlar:
- Aşk nedir ?


diye..


"-Ben ol ki bilesin..."


demiş...

***


Ey Gönül ! Şimdi sorarım sana, hangi Aşk daha büyüktür? Anlatılarak "DİLE" düşen mi.. anlatılmayıp "YÜREK" deşen mi?



***

Öyle Ucuz Değil Gül Koklamak... Gül Tutan Ele Diken Batmalı... Bir Aşka Gönül Veren O Aşkın Kapısında Yatmalı...

***

“Aşka yanmalı can dediğin..
ya canan olmalı; ya da canını almalı,
yar diyemezsin ki herkese; içindeki yaran olmalı...
herkesin de bir yüreği vardır amma yürek dediğin bir (b)aşka yanmalı!...”

***





Unutma ki ! Nefret ve Kinin ertesi Pişmanlıktır... Ve her Canlıya ölüm vardır. İnsan Ölür ama Ölmeyen İnsanlıktır.


***

Sık sık verilen aynı öğütten sıkılma Çünkü bir çiviyi çakabilmek için defalarca vurmak gerekir.


***


Aşkta karşılık beklemek olur mu?
Buna düpedüz aşkı ile alışveriş yapmak denir.
İnsani diye bahsedilen muhabbette bile
Ben onu seviyorum ama o da beni sevsin''diyorsan ona aşk demezler.
Sen onun tarafından sevilmeyi seviyorsun
''O bana ne verir'' diye değil ''Ben ona ne verebilirim ''
diye düşündüğün zaman aşk olur.

***

Mevlana'ya sorarlar o kadar yazarsın, o kadar okursun ne bilirsin ? diye..
Mevlana şu yanıtı verir;

" Haddimi bilirim! . . "

***

Asalet; Boyda değil, soyda.. incelik; belde değil, dilde.. doğruluk; sözde değil, özde.. güzellik; yüzde değil, yürekte olur..


***

Gönlüme Girmene Lafım Yok..Ama Bilesin ki; Karga,Gül Bahçesinde Gezmekle Bülbül Olmaz..

***

''Aşk nasip işidir, hesap işi değil!
Aşk adayıştır, arayış değil!
Sen adanmışsan ve yanmışsan bu uğurda,
aşk seni bulmaya gelir!''

***

Ey başkalarına ağlayan göz! Gel bir müddet otur da kendine ağla

***

Mevlâna Hazretleri diyor ki:

“İnsan namazda kıyâma durunca [ ﺍ ] “elif” olur.
Rükûya eğilince [ ﺪ ] “dal” olur.
Secdeye varınca [ ﻣ ] “mîm” olur.
...Bu şekilde namazı tamamlayınca
“elif- dal ve mim” den oluşan âdem (ﺍﺪﻣ) olur.
Yani adam olur.”


***




***

"Üzülme" der Mevlana ve devam eder;
"Kaybettiğin her şey bir gün başka surette geri döner."

***


Bir şeyi bulunmadığı yerde aramak, onu aramamak demektir

***

''Gerek yok her sözü, laf ile beyana. Bir bakış bin söz eder, bakıştan anlayana... ''

***



'Ey Dilim! Sen Benim Hem Servetimsin Hem Felaketim..Beni Bahtiyar Eden de Sensin Berbad Eden de Sen . . . !''

***

Birgun bir genc mevlanaya gider ve ona ...
”Beni müridliğe kabul buyurun efendim” diyerek niyazda bulunur…
Mevlana gence bakar ve
_”hiç aşık oldunuz mu evladım?” diye sual eyler.
Genç şaşkın bir halde ne diyeceğini bilemez.
...Mevlana, müridliğe kabul edilmesi için önce bir kulu sevmiş olması gerektiği söyler ve genci geri gönderir.
Genç ne yapacağını bilemez bir hal içinde ertesi gün tekrar tekkenin kapısını çalar ve isteğini yeniler.
Mevlana sualinde ısrarlıdır ve genci tekrar geri gönderir.
Üçüncü gün genç dayanamaz ve Mevlanaya bu isteğinin hikmetini sorar.
Mevlana mütebessim bir çehreyle müride döner ve
_"Bir kulu dahi sevmekten aciz olan, nasıl yüceler yücesi ALLAH'a aşık olmaya yol bulur?
_"Bir kulun ateşine yanmamış gönül, yüceler yücesinin aşkını nasıl bilsin de yansın?
SEV de GEL Evladım SEV de GEL …!!!

***

Akıp giden zaman içinde bir kafesteyim, Her türlü amelde çok ahesteyim, Kabrim beni bekliyorken dünyalık hevesteyim, Uyandır artık Ya Rab! belki son nefesteyim. . . !


***

" Yürü, bir an için mezarlıkta sessizce otur. O söz söyleyip şimdi susmuşları gör! Onların topraklarını bir renkte, bir halde görürsün, ama halleri bir değildir ki… "

***

Öfke gelir, göz kızarır. Öfke gider, yüz kızarır.

YAŞANTISIYLA ÇOOK GÖNÜLLER FETHETMİŞ HZ.MEVLANA'DAN YAŞANMASI GEREKEN HAYATA ÖRNEK TÜM CÜMLELER



Ey Gönül !!
Dikkat Et Ahir Zaman Bu ...!Nefsine Uyupta Surete Aldanma ...!
Iblisin Bile "MASALLAH" Dediği Kullar Var ...
Seveceksen Sev Vefa Nedir Takva Nedir Bileni ...
Içinde CENNET Saklayan Virane Kullar Var ... !!!




Gönül; bir gün olur, seni gönlünü alana ulaştırır.
Can; bir gün olur, seni sevgiliye ulaştırır.
Sen de derdin eteğini elden bırakma,
Çünkü o dert, bir gün olur, seni dermana ulaştırır.

Mevlâna Celâleddin-i Rûmi




‎''Sen'' gelecek yerden 'aşk' esirgenmez diye öğretti atalarım
Ummadığın 'aşk', 'kalp' yarar onu da bilirim..
Ama 'aşk' ekersen 'ayrılık' biçersin demediler ki bana.






















Yandı gönlüm ateşi aşkınla büryan kaldı
Etti feryat merhamet kıl sinemde giryan kaldı
Mihneti sevda ile yüreğim hayran kaldı
Sarardı soldu Gülşen bir demi hazan kaldı
Halil alü perişan bülbüle figan kaldı

Sensizlik eleminde bir garip sancı bana
Sensizken eller yar yarlar yabancı bana
Hasretindir giydiren mecnunun tacı bana
Ben bir sevda zedeyim nalanım acı bana
Gittin de hayalimde bir kaşı keman kaldı

Sağalmaz merhemi yoktur benim yaremde
Ne lokman hekim var ne derdime çaremde
Gelde bitsin hasretin bana ciğer parem de
Vuslatınla tutuşan dili viran hanemde
Senin hayalin içre goncai handan kaldı

Gül hazin bülbül perişan gülizara nazar et
Son demini yaşıyor gülistana hazer et
İstersen ben mecnunu Leyla olda Pazar et
Desem ki yeter artık son demde gel insaf et
Vuslatına ne takat ne sabrı derman kaldı

Revamı bu aşığa böyle cefa bu demde
Hem sana meftun olmuş sana hayrandır hemde
Güller yok bülbül ötmez gönül hanemde
Apansız cuşu huruş geldi bağı bahçeme
Coştu güller bülbüler ah ki ne tuvan kaldı

Eyvah ah eleyerek sevda revamı cana
Hem hasrettir cana hemde canandan yana
Cömert olda gülüver beni düşürme gama
Eyvah bir serap imiş vuslatı canan bana
Son demde bari gelsen bir nizar musa kaldı
DEMİŞ....