İstanbul; Yağmur sonrası sessizliğe bürünmüş ve ben geceme başlıyorum! 'Gelir' diyorum, 'gelecek, gelmeli' diyorum...Yoksun...Saatler ne kadar da acımadan geçiyor. Yoksa, saatler takılmış bir yerlere de bana mı öyle görünüyor?
Seni görüyorum, sana bakıyorum! Bir nefes alımı kadar yakınsın. Elimi uzatsam dokunacağım. Kokunu duyuyorum... Saçların değiyor bedenime, ellerime. Öpülesi, koklanası saçlarına dokunamıyorum. Gözlerimi dikip gözlerine bakamıyorum.
GECE...
Seni özlüyorum. Özlemek! Hani yıllardır berabermişiz de, hani bir 'veda' etmişiz de, hani 'görüşürüz' demişiz de gidivermişiz gibi...Telefona sarılıp 'dayanamadım yokluğuna' der gibi...Düşlerime koyuyorum seni; Rüyalarıma ortak olasın diyerek, en son seni düşünüyorum; Yastığa başımı koyduğumda, içtiğim son sigaraya seni ortak ediyorum...Gözlerimi kapattım mı, çıkıp geliyorsun!
'kente yağmur yağıyor
ıslandım üşüyorum
kentin karanlık sokaklarına
yalnızlığımı gizliyorum
her köşe başında
adın yazılı
GECE...
Yaşamım durgun bir göl, kendince akan bir dere idi! Sen çıktın, sen oldun! Seni gördüm! Çağlayanlar gibi sevdam. Volkanlar patlıyor arka arkaya; Yürek odamda. Büyülenmiş gibiyim sana!
Gece...
Öylesine benimle ve öylesine uzaktasın ki benden! Bir tutku oldun; Kopamayacağım, vazgeçemeyeceğim bir tutku... Bir alışkanlık, bir sevdasın... Ateş! Bir sevda ateşisin; Yakıyor...yakıyorsun! Teninin sıcaklığı yayılıyor bedenime, yüreğime giriyorsun...
'aklıma düştüğünde
içim ürperiyor-hani havalanır ya kuşlar
korkudan
hani kaçar ya tavşanlar
tazıdan-
içim ürperiyor
aklıma düştüğünde'
GECE...
Yokluğunu yaşıyorum...Karanlık, sensiz, sessiz bir gece...Ve gecenin koynundayım; Yapayalnız
İstanbul; Yağmur sonrası sessizliğe bürünmüş ve ben geceme başlıyorum!
'Gelir' diyorum, 'gelecek, gelmeli' diyorum...Yoksun...Saatler ne
kadar da acımadan geçiyor. Yoksa, saatler takılmış bir yerlere de bana
mı öyle görünüyor?
Seni görüyorum, sana bakıyorum! Bir nefes alımı kadar yakınsın. Elimi
uzatsam dokunacağım. Kokunu duyuyorum... Saçların değiyor bedenime,
ellerime. Öpülesi, koklanası saçlarına dokunamıyorum. Gözlerimi dikip
gözlerine bakamıyorum.
GECE...
Seni özlüyorum. Özlemek! Hani yıllardır berabermişiz de, hani bir
'veda' etmişiz de, hani 'görüşürüz' demişiz de gidivermişiz
gibi...Telefona sarılıp 'dayanamadım yokluğuna' der gibi...Düşlerime
koyuyorum seni; Rüyalarıma ortak olasın diyerek, en son seni
düşünüyorum; Yastığa başımı koyduğumda, içtiğim son sigaraya seni
ortak ediyorum...Gözlerimi kapattım mı, çıkıp geliyorsun!
'kente yağmur yağıyor
ıslandım üşüyorum
kentin karanlık sokaklarına
yalnızlığımı gizliyorum
her köşe başında
adın yazılı
GECE...
Yaşamım durgun bir göl, kendince akan bir dere idi! Sen çıktın, sen
oldun! Seni gördüm! Çağlayanlar gibi sevdam. Volkanlar patlıyor arka
arkaya; Yürek odamda. Büyülenmiş gibiyim sana!
Gece...
Öylesine benimle ve öylesine uzaktasın ki benden! Bir tutku oldun;
Kopamayacağım, vazgeçemeyeceğim bir tutku... Bir alışkanlık, bir
sevdasın... Ateş! Bir sevda ateşisin; Yakıyor...yakıyorsun! Teninin
sıcaklığı yayılıyor bedenime, yüreğime giriyorsun...
'aklıma düştüğünde
içim ürperiyor-hani havalanır ya kuşlar
korkudan
hani kaçar ya tavşanlar
tazıdan-
içim ürperiyor
aklıma düştüğünde'
GECE...
Yokluğunu yaşıyorum...Karanlık, sensiz, sessiz bir gece...Ve gecenin
koynundayım; Yapayalnız