Vedat Yavuzoğlu Antoloji.com

Öğrendiğiniz ve ileride işinize yarayabilecek yeni bir bilgiyi unutmamak için 1 gün, 1 hafta, 1 ay ve 3 ay sonra tekrar etmeniz son derece faydalıdır. Diğer türlü, insan beyni kullanılmayan bilgileri bir süre sonra siler. İleride bu bilgilerin yeniden öğrenilmesi ise tekrar emek ve büyük zaman kaybı demektir. "Öğrenmeyi öğrenmek" hayatta başarılı olmak için önemlidir ve "metabiliş" (İngilizcesi metacognition) olarak da geçer. Metabiliş teknikleri, daha başarılı olmanızı sağlayabilir.

Bilimde Türkiye'nin yüz aklarından biridir. Kimya, moleküler biyofizik, biyokimya ve matematik alanlarında çalıştı. Bilim insanı kimliğinin yanı sıra Türkçenin korunması ve toplumda Türkçe bilinci oluşturulmasıyla ilgili çalışmalarda da bulundu. Bilime sevdalı gençlerimizin kendilerine örnek almaları gereken, çok değerli bir bilim insanımız olduğuna inanıyorum..

Başarılarıyla ilgili bazı bilgiler:

• Türkiye'de ilk ve tek "Türkiye Cumhuriyeti Profesörü" ünvanı alan kişidir.

• Amerikan Bilim ve Sanat Akademisi'nin ilk ve tek Türk üyesidir.

• 20. yüzyılda, Amerika'daki Yale Üniversitesinde "tam profesörlük" ünvanını en genç yaşta kazanan öğretim üyesidir.

• Meksika hükumeti tarafından yüksek bilim ödülü olan "Elena Moshinsky" ile ödüllendirildi.

• Moleküler Biyoloji dalında, dünyanın ilk kurucu profesörleri arasındadır.

• Kuantum mekaniğinin gelişmesine birçok katkıları vardır.

• 1966 yılında Kimya alanında TÜBİTAK Bilim Ödülü'nü kazandı.

• 1973'te Kimya alanında Alexander von Humboldt Research Award ödülünü kazandı.

• 1975'te International Outstanding Scientist Award of Japan ödülünü kazandı.

Oktay Sinanoğlu'na ait bazı özlü sözler:

• Kimsenin kuyruğuna yapışıp kalma; sen sen ol, kim olduğunu bil, kendin bulacağın doğru yolda yürü.

• Descartes'i bilen ama Gazali'yi hiç duymamış bir Türk genci düşünülemez.

• Gerçek bilim dili matematiktir.

• Türkiye'nin kurtuluşu, Türkçe'nin kurtuluşuna bağlıdır.

• Gönlü temiz olanın dili de temiz olur.

• Dil, gönlü yüzdüren gemidir. Dil gemisi batarsa gönül de batar.

Sağlam bir bilgi birikimi için her ikisi de gereklidir. Okumayı teoriye, gezmeyi pratiğe benzetebiliriz. Biri eksik kalırsa tam verimlilik alınamaz.

Leonardo Da Vinci'nin dediği gibi:

"Uygulamaya elvermeyen teori anlamsız, teoriye dayanmayan uygulama ise kısırdır."