Arkamda yürüme, ben öncün olmayabilirim. Önümde yürüme, takipçin olmayabilirim.
Alışma bana; Ne yapacağım belli olmaz, bugün varım, yarın birden yok olurum... Dokunma bana; Kapanmamış yaralarla doluyum, canımı acıtma bi yara da sen açma... Sevme beni; Yoğun duygularımda kaybolursun, tutuştururum... İsteme beni; Yasaklarla bogusursun, engellerle doluyum... Çözmeye çalışma sakın; Seninle karışır iyice kördüğüm olurum... Anlama beni; Ben kendimi anlarım, böyle mutluyum... Aşkı yaşatmamı isteme asla; Ben aşka yıllardır inanmıyorum... Güveniyorsan kendine; İnandır beni aşkın varlığına, sonunda öyle bir aşk yaşatırım ki, vazgeçemezsin, tutkun olurum .........................................................................
Yalnızlığa dayanırım da, birbaşınalığa asla. Yaşlanmak hoş değil duvarlara baka baka. Bir dost göz arayışıyla, saat tıkırtısıyla... Korkmam, geçinip gideriz biz mutluluğuyla, Ama; günün aydın,akşamın iyi olsun'diyen biri olmalı bir telefon sesi çalmalı arasıra da olsa kulağımda. Yoksa, Zor degil, hiç zor değil, demli çayı bardakta karıştırıp, bir başına yudumlamak doyasıya, Ama: 'Çaya kaç şeker alırsın? ' Diye soran bir ses olmalı ya ara sıra . .......................................................................
Bir gün buralardan geçip gidersem Vefasız birisi demeyin dostlar Sessiz sedasız veda edersem Ardımdan gözyaşı dökmeyin dostlar Sevgisiz hayata alışmalıyım Küsmüşüm kendime barışmalıyım Kalbimde acıyla savaşmalıyım Ardımdan gözyaşı dökmeyin dostlar Bırakın gideyim onsuz yerlere Dargınım kendime birde kadere İnancım kalmadı beni sevene Ardımdan gözyaşı dökmeyin dostlar..
*******************************************
Sen olmak var serde, benden daha içeri bir yerde. Kıyameti yokluğunda yaşamak var, gülüşünde doğmak, gözyaşında erimek. Hazan mevsiminde seninle ölmek var. Bir eylülde doğdum, bir eylülde gördüm, bir eylülde de seninle öldüm demek var. Sonbaharın hüznünü, senin sevincine döndürmek var. Yapraklar düştükçe dalından, sana bağlanmak var. Serde, sadece sana yanmak var…
ADAM GİBİ< br>Ben seni hiç sevmedim ki, Yorgun akşamlarda söylediğimiz şarkıları sevdim. Bir çiçeğe gülmeni, bir güle benzemeni sevdim. Bir de yıldızları sevdim, Eylül akşamlarında gelip gözlerinde durdular. Ben seni hiç sevmedim ki...
Beni yola koyduğunda ayrılmayı sevdim, Kurşunları sevdim beni vurduğunda. Ağlamayı sevdim unuttuğunda. Yalnız olduğumu anladığımda Ayakta kalmamı sevdim... Yıkılmamı sevdim seni her hatırladığımda... Ekmeği sever gibi sevdim sensizliği Su gibi özledim temmuz güneşinde sesini. İkindide yağmur gibi, Geceleyin rüzgar gibi sevdim seni sevdiğimi. Ben seni hiç sevmedim ki...
Kuşlara şarkılar öğretmeni sevdim Menekşeyle konuşmanı, Nisanı hatırlatmanı, Baharın bir adının da yalnızlık olmadığını. Düştüğüm zaman kanayan yanlarımı, Ve tuhaflığımı üşüdüğüm zaman. Sakız satan çocukları, Yeni çıkan şarkıları, Her kaybettiğinde kazanan yanlarını sevdim... Denize düşmüş gül gibi düştüm ateşe Ben yangını sevdim. Yandığım zaman böyle işte Ben seni hiç sevmedim ki...
Bir gece bir ceylan indi dağdan kalbine, Bir gece bir şiir gibi kibrit alevinde, Alemin ortasında, kimsesizliğin sesinde. Buğusunda sabahın, Acımasızlığında bir ahın, Ağlayan yüzünde İsa'nın, Ferahlatan gücüyle duanın, Korkutan yanıyla narın...
İncirin, zeytinin ve kalbin üstüne, Gülün üstüne, Tutunduğum umudun üstüne, Korkunun üstüne, Senin üstüne, Hepsinin üstüne, Hep senin üstüne, Ben seni hiç sevmedim ki...
Gittiğin zaman, Gitmeni sevdim. Evreni sevdim geldiğin zaman Kalmanı sevmedim... Korkuyordum sana alışmaktan. Yine de sevdim gülümsemeyi, Mendilimi sallarken seni götüren trenin arkasından. Kırlara ilk kar düştüğü zaman, Ölümünün ne güzel olduğunu sevdim, Seni içimde öldürdüğüm zaman... Ben seni hiç sevmedim ki. Yorgun akşamlarda söylediğimiz şarkıları sevdim. Bir çiçeğe gülmeni, bir güle benzemeni sevdim Bir de yıldızları sevdim, Eylül akşamlarında gelip gözlerinde durdular... Ben seni hiç sevmedim ki, Kuşlara şarkılar öğretmeni sevdim. Menekşeyle konuşmanı, nisana hatırlatmanı, Baharın bir adının da yalnızlık olmalığını. Düştüğüm zaman kanayan yanlarımı, Ve tuhaflığımı üşüdüğüm zaman. Sakız satan çocukları, yeni çıkan şarkıları, Her kaybettiğinde kazanan yanlarını sevdim. Denize düşmüş gül gibi düştüm ateşe, Ben yangını sevdim, Yandığım zaman böyle işte... Ben seni hiç sevmedim ki. Ben sevdim mi, Adam gibi severim...
SULAR YÜKSELİNCE BALIKLAR KARINCALARI YER, SULAR ÇEKİLİNCE DE KARINCALAR BALIKLARI ,BUGÜNKÜ ÜSTÜNLÜĞÜNE GÜVENME!.. KİMİN,KİMİ YİYECEĞİNE '' SUYUN AKIŞI '' KARAR VERİR.
Arkamda yürüme, ben öncün olmayabilirim. Önümde yürüme, takipçin olmayabilirim.
Alışma bana;
Ne yapacağım belli olmaz, bugün varım, yarın birden yok olurum...
Dokunma bana;
Kapanmamış yaralarla doluyum, canımı acıtma bi yara da sen açma...
Sevme beni;
Yoğun duygularımda kaybolursun, tutuştururum...
İsteme beni;
Yasaklarla bogusursun, engellerle doluyum...
Çözmeye çalışma sakın;
Seninle karışır iyice kördüğüm olurum...
Anlama beni;
Ben kendimi anlarım, böyle mutluyum...
Aşkı yaşatmamı isteme asla;
Ben aşka yıllardır inanmıyorum...
Güveniyorsan kendine;
İnandır beni aşkın varlığına, sonunda öyle bir aşk yaşatırım ki, vazgeçemezsin, tutkun olurum
.........................................................................
Yalnızlığa dayanırım da, birbaşınalığa asla.
Yaşlanmak hoş değil duvarlara baka baka.
Bir dost göz arayışıyla, saat tıkırtısıyla...
Korkmam, geçinip gideriz biz mutluluğuyla,
Ama; günün aydın,akşamın iyi olsun'diyen biri olmalı bir telefon sesi çalmalı arasıra da olsa kulağımda.
Yoksa, Zor degil, hiç zor değil, demli çayı bardakta karıştırıp,
bir başına yudumlamak doyasıya, Ama: 'Çaya kaç şeker alırsın? '
Diye soran bir ses olmalı ya ara sıra .
.......................................................................
Bir gün buralardan geçip gidersem
Vefasız birisi demeyin dostlar
Sessiz sedasız veda edersem
Ardımdan gözyaşı dökmeyin dostlar
Sevgisiz hayata alışmalıyım
Küsmüşüm kendime barışmalıyım
Kalbimde acıyla savaşmalıyım
Ardımdan gözyaşı dökmeyin dostlar
Bırakın gideyim onsuz yerlere
Dargınım kendime birde kadere
İnancım kalmadı beni sevene
Ardımdan gözyaşı dökmeyin dostlar..
*******************************************
Sen olmak var serde, benden daha içeri bir yerde. Kıyameti yokluğunda yaşamak var, gülüşünde doğmak, gözyaşında erimek. Hazan mevsiminde seninle ölmek var. Bir eylülde doğdum, bir eylülde gördüm, bir eylülde de seninle öldüm demek var. Sonbaharın hüznünü, senin sevincine döndürmek var. Yapraklar düştükçe dalından, sana bağlanmak var. Serde, sadece sana yanmak var…
**beylerbeyi**
.
...............................................................................................
ADAM GİBİ<
br>Ben seni hiç sevmedim ki,
Yorgun akşamlarda söylediğimiz şarkıları sevdim.
Bir çiçeğe gülmeni, bir güle benzemeni sevdim.
Bir de yıldızları sevdim,
Eylül akşamlarında gelip gözlerinde durdular.
Ben seni hiç sevmedim ki...
Beni yola koyduğunda ayrılmayı sevdim,
Kurşunları sevdim beni vurduğunda.
Ağlamayı sevdim unuttuğunda.
Yalnız olduğumu anladığımda
Ayakta kalmamı sevdim...
Yıkılmamı sevdim seni her hatırladığımda...
Ekmeği sever gibi sevdim sensizliği
Su gibi özledim temmuz güneşinde sesini.
İkindide yağmur gibi,
Geceleyin rüzgar gibi sevdim seni sevdiğimi.
Ben seni hiç sevmedim ki...
Kuşlara şarkılar öğretmeni sevdim
Menekşeyle konuşmanı,
Nisanı hatırlatmanı,
Baharın bir adının da yalnızlık olmadığını.
Düştüğüm zaman kanayan yanlarımı,
Ve tuhaflığımı üşüdüğüm zaman.
Sakız satan çocukları,
Yeni çıkan şarkıları,
Her kaybettiğinde kazanan yanlarını sevdim...
Denize düşmüş gül gibi düştüm ateşe
Ben yangını sevdim.
Yandığım zaman böyle işte
Ben seni hiç sevmedim ki...
Bir gece bir ceylan indi dağdan kalbine,
Bir gece bir şiir gibi kibrit alevinde,
Alemin ortasında, kimsesizliğin sesinde.
Buğusunda sabahın,
Acımasızlığında bir ahın,
Ağlayan yüzünde İsa'nın,
Ferahlatan gücüyle duanın,
Korkutan yanıyla narın...
İncirin, zeytinin ve kalbin üstüne,
Gülün üstüne,
Tutunduğum umudun üstüne,
Korkunun üstüne,
Senin üstüne,
Hepsinin üstüne,
Hep senin üstüne,
Ben seni hiç sevmedim ki...
Gittiğin zaman,
Gitmeni sevdim.
Evreni sevdim geldiğin zaman
Kalmanı sevmedim...
Korkuyordum sana alışmaktan.
Yine de sevdim gülümsemeyi,
Mendilimi sallarken seni götüren trenin arkasından.
Kırlara ilk kar düştüğü zaman,
Ölümünün ne güzel olduğunu sevdim,
Seni içimde öldürdüğüm zaman...
Ben seni hiç sevmedim ki.
Yorgun akşamlarda söylediğimiz şarkıları sevdim.
Bir çiçeğe gülmeni, bir güle benzemeni sevdim
Bir de yıldızları sevdim,
Eylül akşamlarında gelip gözlerinde durdular...
Ben seni hiç sevmedim ki,
Kuşlara şarkılar öğretmeni sevdim.
Menekşeyle konuşmanı, nisana hatırlatmanı,
Baharın bir adının da yalnızlık olmalığını.
Düştüğüm zaman kanayan yanlarımı,
Ve tuhaflığımı üşüdüğüm zaman.
Sakız satan çocukları, yeni çıkan şarkıları,
Her kaybettiğinde kazanan yanlarını sevdim.
Denize düşmüş gül gibi düştüm ateşe,
Ben yangını sevdim,
Yandığım zaman böyle işte...
Ben seni hiç sevmedim ki.
Ben sevdim mi,
Adam gibi severim...
SULAR YÜKSELİNCE BALIKLAR KARINCALARI YER, SULAR ÇEKİLİNCE DE KARINCALAR BALIKLARI ,BUGÜNKÜ ÜSTÜNLÜĞÜNE GÜVENME!.. KİMİN,KİMİ YİYECEĞİNE '' SUYUN AKIŞI '' KARAR VERİR.