Betül Korkusuz - Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı

İnsanı insan yapan imanıma bismillah
Beni asırlara muhtar yapan davama bismillah

Ölümsüzlüğün ilahi fermanı,ruhumun gıdası vahiyden
Nur dağının eteklerine süzülen göz yaşımdan sor beni,
Sevrin yamaçlarındaki taşlara dökülen terimden sor beni
Kabenin azametinin önünde,edebinden boynunu uzatamamış
Revaklar'dan sor beni.

Hicaz demir yolunun,Medine istasyonundaki raylarına sarılmış
keçelerinden sor beni.

Mahsun Ayasofya'nın üç tekbirli mihrabından sor beni.

Sakarya'nın sırtına vurulmuş,mühründen sor beni.

Asırlarca kimsenin göremediği ninemin,al yazma altındaki telinden sor beni.

Ben doğmadan Semerkant'da,Buhara'da duam yapılmış,
Dedem Korkut elindeki kopuzdan,
Hoca Ahmet Yesevi dilinden türküm yazılmış...

Bakma şimdi camilerimin boş kaldığına,
Fıratın suyunda abdestimi alır,Namazımı tuna kıyılarında kılardım.

Her girdiğim şehri yanık sesimle süsler
Her aştığım dağın zirvelerinde Habeşli Bilâl olur çınlatırdım gökleri.

Kâh Çelebi Hasan olup kanatlanırdım göklere,
Kâh Hacı Bayram olup secdelerde yükselirdim miraca...

Mazlumlar gelsin diye beklerdi beni,
Zalimler ise adımdan ürkerdi...

Efendi olmak için değil;
İki cihan efendisine bende olmak için tükettiğim ömrümden sor beni.
Sor ki!Kazancım rıza olsun,tahtlar,taçlar değil.

Maide suresinin 54.ayetinden sor beni,
Sor ki! Abdülkerim Saltukbuğra Han 'ın ruhu dinlensin.

Asırlara sığmayan yorgunluğum,Dede Efendi'nin Gülnihal'inde...
Itrîn tekbirini indirdim asırlarca.

İmam Buhari ışık oldu yürüdüm,
Sısadıkça Yunus'un mısralarını içtim,
Acıkınca Mevlana'nın aşk sofrasına oturdum.

Kâh kale oldum savundum adâleti,
Kâh türbe oldum,ölümü öldürüp yeşerttim ümitleri...

Düşmanımın bile çekinmeden oturduğu,sofralarıma sor beni,
Yüreğimde pişen tarhanaya,ayran aşına sor beni.

Arkadan vuranlara bile,misafirse dokunulmaz diyen,
töreme sor beni.

Kardeşlerime nasıl ağabey olduğuma,Yaban el değmesin diye
Medine müdâfasında canımı nasıl verdiğimi bilen
çöllere sor beni.
Dahası kardeşi kardeşe düşüren İngiliz Lawrence(lavrens)'den sor beni.

'Hürriyet' mi dedin...Asırlardır şehirlerimde hürce yaşayan
Kiliseler'den,Havralar'dan sor beni.

Mağlubiyetimi zafer sayanlara değil,Uhud'a sor beni!
Uhud'da halâ yaşayan Hamza'ya,Mus'ab'a sor beni.

Beni terörist,potansiyel suçlu diye yok etmek isteyenler bilmez;
Onlar zevk için öldürürler,
Bense diriltmekten zevk alırım.
Onların en haklı savaşları bile ölmemek için öldürmektir,
Bense savaşlarda öldürmemek için ölürüm.
Şehitlerime ağlayan topraktan sor beni...

Barış için deyip,Savaşlarda çoluk çocuk,kadın ihtiyar demeden
öldürenler anlayamaz beni;
Var git Çanakkale'den Anzak askerden sor beni...

Her adımda barış için yaşayan,inancımdaki selâma sor beni.
Gençliğimi elimden almaya kalkışanlara değil,
Nefsini Rabbime adamış,Nazen'in genç hafızına sor beni.

Kendi hakkından başke hak tanımayan,özgürlükçülere değil;
'Yaradılanı severiz,Yaradan'dan ötürü'diyen
Yunuslar'a sor beni...

Beni sarhoş edip mağlup edeceğini sananalara değil,
Gece yarılarında yüreğindeki tövbeleriyle,Af güneşini bekleyen
Meyhanelerdeki Bişr-i Hafiler'den sor beni.

Kadını bir metâğ gibi kullanan feministlere değil,
Evlerimizin hakanı Ayşelere sor beni.

Artık uyuyorlar diye sevinen düşmanlarıma değil,
Seherlerde uyanık,zakirlere sor beni...

Beni Taklidi imanın tehlikelerine atanlarına değil,
Tahkiki imân için çırpınanlara sor beni...

Beni dahada merak ediyorsan,
Sevgilinin 'İnanıyorsanız en güçlü sizsiniz'fermanına sor beni.

Beni'Hadi canım sende,geçti o günler' diyenlere değil,
Zorda olsa nasıl kalktığımı düştüğüm yerlerden sor beni.

Her renk rengim ,her dil dilim olmuş;
Irkçılığın giremediği yüreğim ben.
Alınıp,gücenmesinler diye,her ırk ırkım olmuş.

Kim olduğumu merak ediyorsan!
Kudüs Fatihi Selâhattin Eyyübi'den
Kafkas kartalı Şeyh Şamil'den sor beni...