......... ve insanlar ellerini korkmadan düşünmeden birbirlerinin ellerine bırakarak yıldızlara bakarak: -'Yaşamak ne güzel şey! ' diyecekler; bir insan gözü gibi derin bir salkım üzüm gibi serin bir ferah bir rahat bir işitilmemiş şarkı söyliyecekler.. Hiçbir ağaç böyle harikulade bir yemiş vermemiş olacaktır. Ve en vadedici bir yaz gecesi bile böyle sesler böyle inanılmaz renklerle sabaha ermemiş olacaktır.. Topraktan ateşten ve denizden doğanların en mükemmeli doğacak bizden... .........
'sen kendini anlatmayı bırak seni davranışların anlatsın' der bi cümle... seni anlatan:samimiyetin, içinde büyümesine izin vermediğin çocuk oldu bana... hakkında ne yazayım ki be besttt..seni van gezintinden beri tanırım..yeri geldi abim oldun,yeri geldi arkadaş...
iyisin best oofffff iyisin.....kendine iyi bak...the bitmez.çünkü bu kadar kısa değil :) beklekinelergöresin....
Bazen acı dinmez, bazen de yağmur Sevgilim gülümse, her şey unutulur Suskunuz bu akşam üstü Hasrete yanmışız, neylersin
Bir gün, bu mahzun sevdadan geriye Kalırsa, sadece o hüzün kalır.. Sen de anladın ki yapa-yalnızız... Buluşmamız yasak, Görüşmemiz uzak... Devrilmiş kadehler gibi, dönüyor başımız, Neylersin...
Ah güzelim, İncinmiş bir sesi vardır yağmurun; Yanaklarına vurduğunda hissedersin. Ve bir veda sözcüğü, saçlarına, Titreyen bir öpücükle dokunduğunda; Bu anı dondurmaya yetmez nefesin. Bir film sahnesi gibi Akar gider ayrılık, Neylersin...
Biz zaten hiçbir romanda Kendi hayatımıza rastlamadık. Bütün şarkılar bizi yanlış anlatmıştı. Ve bütün bulmacalar yarım bırakılmıştı. Tenha sokaklarda üşüyüp durdu sırtımız. Oysa tuttuğumuz balıkları bile Yeniden denize bağışlamıştık. Biz, hayata dair Hiçbir yanlış yapmamıştık... Neylersin...
Biz bu sonucu haketmedik, Hayır, etmedik... Ömrümüz bu talana lâyık değildi.
Bazen acı vurdu, bazen de yağmur Hiç gülmedi yüzümüz, Hiç büyümedi gülümüz... Bizi yalnızca akşamlar kucakladı, Biliyorsun, Sabaha çıkmayan bir yoldu yürüdüğümüz...
Bir gün, bu öykünün sonuna gelince Ansızın desem ki: hoşça kal canım! Unutursun, Mecburen unutursun... Yıldızlar söner, bu aşk da biter! Bazı gün hatırlayınca, sessizce ağlarız. Neylersin...
Ah bebeğim, ah.. Kekremsi bir tadı vardır gözyaşının, Dudaklarına sızınca farkedersin. İçindeki vurgun aşklar mezarlığında, Ayrılık, ölümden üste yazılınca, Gideni durdurmaya yetişmez sesin... Bir inme gibi dolaşır bedeninde pişmanlıklar, Neylersin...
Biz zaten hiçbir sinemaya Tam vaktinde yetişemedik. Bütün vapurlar bizden önce kalkmıştı. Ve bütün biletler biz gelmeden satılmıştı. Boşuna telaşlarda yorduk günlerimizi. Oysa Nuh'un Gemisi'nde bile Bize yer kalmamıştı. Ve hiçbir mutluluğa adımız kaydolmamıştı. Neylersin...
Biz bu aşkı sürdüremezdik, İnan, sürdüremezdik... Kalbimiz bu heyecana müsait değildi.
Bize hep acılar kaldı, bize hep yağmur... Unutmasan bile artık Unutur gibi yapacaksın. Ve buruşturup-buruşturup attığım kağıtlarda, Hiç bitiremediğim Bir şiir olarak kalacaksın... Y.H. abimm şiirini bitirmen temennisiyle :)))
sanada yazarım kardeş ama ihtiyacın yok sen her zaman ayaktasın yıkıldığını görmek yıkar beni. dayanıklı adamsın sen pabuç bırakmassın herkesin bıraktığı şeylere götüremez seni herkesin gittiği o meçhul yerlere kopma sakın! .. ağır gelir seni vermek o gaybana gecelere
Bütün sokakların tozu var ellerinde İçin bir su birikintisi Üstünde kağıttan bir kayık Biz deriz ki savaşlar savaşları izliyor Sen dersin ki kaydırak oynasaydık
Akşam iner günün son uçlarına Sular bütün değişti Çiçek açtı karanlık Sen dersin ki gece de gündüzdendir
Sen dersin ki gök size Masmavi bir umuttur Uzar gider sonsuza Ben gök nedir anlamam Bildiğim Gök olmasa uçamazdı uçurtma
Uslanma hiç hep deli kal Büyüme sakın çocuk kal Es deli deli böyle kal Son harmanında sevdanın Tüken toz toz savrula kal Suçüstü bulmalı ölüm Ölürken de sevdalı kal...
15.02.2008 - 22:12
......... ve insanlar ellerini
korkmadan
düşünmeden
birbirlerinin ellerine bırakarak
yıldızlara bakarak:
-'Yaşamak ne güzel şey! '
diyecekler;
bir insan gözü gibi derin
bir salkım üzüm gibi serin
bir ferah
bir rahat
bir işitilmemiş şarkı söyliyecekler..
Hiçbir ağaç
böyle harikulade bir yemiş vermemiş
olacaktır.
Ve en vadedici
bir yaz gecesi bile
böyle sesler
böyle inanılmaz renklerle
sabaha ermemiş olacaktır..
Topraktan
ateşten
ve denizden
doğanların
en mükemmeli doğacak bizden...
.........
NESCAFFE 3'Ü BİR ARADA.....
:)))
15.02.2008 - 16:46
İkizler
Zekam parlak, dilim oynak,
Her konuya elim kıvrak,
Sıkıntıya hiç gelemem,
Bir de karar verebilsem! ...
bi de bu anlatır seni bana anlatırlar seni bana anlatırlarr:p
15.02.2008 - 16:42
'sen kendini anlatmayı bırak seni davranışların anlatsın' der bi cümle...
seni anlatan:samimiyetin, içinde büyümesine izin vermediğin çocuk oldu bana...
hakkında ne yazayım ki be besttt..seni van gezintinden beri tanırım..yeri geldi abim oldun,yeri geldi arkadaş...
iyisin best oofffff iyisin.....kendine iyi bak...the bitmez.çünkü bu kadar kısa değil :) beklekinelergöresin....
14.02.2008 - 12:27
Vakti vardır...
Ve can çeker.
Ama berrak ve demli bir çaydan daha iyi olan şey, o çaya sohbet katan, lezzet katan dostlardır.
Çay da, dost da, teselli makamında bir talihtir.
Yalnızlığa hüzün taşır çay...
Sohbete muhabbet...
.....
Hayatın neresinde, ne şekil ve görüntüde olursak olalım; mesele şudur:
Bir bardak demli çayın yanında ne kıymetimiz var?
Hangi dostun bir bardak demli çayı için 'hasretin adı' ve 'katma değer'iyiz?
.....
Vakti vardır..
Ve can çeker.
Can, çayı bahane edip dost ister.
Profesör istemez, genel müdür hiç istemez...
Makam ve mevki...
Ve dahi şan ve şöhret...
Ve dahi mal ve mülk sahibi istemez.
Aradığı insandır.
'İnsan' sıfatının yanında, som altına şekil katmak için sokuşturulmuş bakır kadar ehemmiyeti olmayan unvanları hesaba katmaz...
Ve can, insan çeker.
Bir bardak demli çayın her yudumunu, ab-ı hayata dönüştüren insan!
.....
Bir daha mesele şudur:
Canımız kimi çeker ve kimin canı bizi çeker?
Ve neden?
.....
Hayattan aldığımız ve hayata kattığımız can sıkıntılarının çoğunun sebebi, maalesef değersiz şeylerden ibarettir.
Ne bu dünyadan çekip giderken bizimle birlikte gelirler.
Ne sonrası için işe yararlar.
Üstelik, bir bardak demli çayın yanında bile, sahibini 'beş kuruş' sahiplenmezler
.....
Su kaynar...
Aşk ateşinde...
Bir tutam çay yaprağıyla karışmak, vuslattır.
Bu sıcaklığa...
Bu buhara ram olur ve yayılır duygular.
Sonra aşkın rengidir ve demidir görünen.
Ve aşkın rayihası.
.....
Söyleyin şimdi:
Can kimi çeker?
Kimin canı bizi çeker?
Bu şiire kim bir mısra katar gönlünden?
Sohbeti kim demler?
14.02.2008 - 01:33
abilerin en züpperi benim abim :)
12.02.2008 - 00:34
Ne kadar yaşarsan yaşa,
Sevdiğin kadardır ömrün..
Gülebildiğin kadar mutlusun
Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin...
10.02.2008 - 16:09
Neylersin
Bazen acı dinmez, bazen de yağmur
Sevgilim gülümse, her şey unutulur
Suskunuz bu akşam üstü
Hasrete yanmışız, neylersin
Bir gün, bu mahzun sevdadan geriye
Kalırsa, sadece o hüzün kalır..
Sen de anladın ki yapa-yalnızız...
Buluşmamız yasak,
Görüşmemiz uzak...
Devrilmiş kadehler gibi, dönüyor başımız,
Neylersin...
Ah güzelim,
İncinmiş bir sesi vardır yağmurun;
Yanaklarına vurduğunda hissedersin.
Ve bir veda sözcüğü, saçlarına,
Titreyen bir öpücükle dokunduğunda;
Bu anı dondurmaya yetmez nefesin.
Bir film sahnesi gibi
Akar gider ayrılık,
Neylersin...
Biz zaten hiçbir romanda
Kendi hayatımıza rastlamadık.
Bütün şarkılar bizi yanlış anlatmıştı.
Ve bütün bulmacalar yarım bırakılmıştı.
Tenha sokaklarda üşüyüp durdu sırtımız.
Oysa tuttuğumuz balıkları bile
Yeniden denize bağışlamıştık.
Biz, hayata dair
Hiçbir yanlış yapmamıştık...
Neylersin...
Biz bu sonucu haketmedik,
Hayır, etmedik...
Ömrümüz bu talana lâyık değildi.
Bazen acı vurdu, bazen de yağmur
Hiç gülmedi yüzümüz,
Hiç büyümedi gülümüz...
Bizi yalnızca akşamlar kucakladı,
Biliyorsun,
Sabaha çıkmayan bir yoldu yürüdüğümüz...
Bir gün, bu öykünün sonuna gelince
Ansızın desem ki: hoşça kal canım!
Unutursun,
Mecburen unutursun...
Yıldızlar söner, bu aşk da biter!
Bazı gün hatırlayınca, sessizce ağlarız.
Neylersin...
Ah bebeğim, ah..
Kekremsi bir tadı vardır gözyaşının,
Dudaklarına sızınca farkedersin.
İçindeki vurgun aşklar mezarlığında,
Ayrılık, ölümden üste yazılınca,
Gideni durdurmaya yetişmez sesin...
Bir inme gibi dolaşır bedeninde pişmanlıklar,
Neylersin...
Biz zaten hiçbir sinemaya
Tam vaktinde yetişemedik.
Bütün vapurlar bizden önce kalkmıştı.
Ve bütün biletler biz gelmeden satılmıştı.
Boşuna telaşlarda yorduk günlerimizi.
Oysa Nuh'un Gemisi'nde bile
Bize yer kalmamıştı.
Ve hiçbir mutluluğa adımız kaydolmamıştı.
Neylersin...
Biz bu aşkı sürdüremezdik,
İnan, sürdüremezdik...
Kalbimiz bu heyecana müsait değildi.
Bize hep acılar kaldı, bize hep yağmur...
Unutmasan bile artık
Unutur gibi yapacaksın.
Ve buruşturup-buruşturup attığım kağıtlarda,
Hiç bitiremediğim
Bir şiir olarak kalacaksın...
Y.H.
abimm şiirini bitirmen temennisiyle :)))
30.01.2008 - 13:36
Yuregim
Islaktir benim
Kuytularda aglamaktan
Ve hafif ucuktur rengi
Kurusun
Diye kac kez
Gunese asilmaktan
ekürime,kaderdaş abime...
(abi şaka maka ne olacak halimiz? sonumuz pekte iç açıcı değil beaa)
24.01.2008 - 12:48
......................
Şimdi dışarda olmak
,
dörtnala sürmek dağlara doğru atı.
«- Ata binmesini de bilmezsin,» - diyeceksin ama
şakayı bırak ve kıskanma,
yeni bir huy edindim hapiste:
seni sevdiğim kadar değilse de
hemen hemen ona yakın seviyorum tabiatı...
Ve ikiniz de uzaktasınız...
......................
.......................
22.01.2008 - 08:33
bestofa
sanada yazarım kardeş
ama ihtiyacın yok
sen her zaman ayaktasın
yıkıldığını görmek yıkar beni.
dayanıklı adamsın sen
pabuç bırakmassın
herkesin bıraktığı şeylere
götüremez seni herkesin gittiği
o meçhul yerlere
kopma sakın! .. ağır gelir
seni vermek o gaybana gecelere
uzaklar
.........
20.01.2008 - 12:20
Bütün sokakların tozu var ellerinde
İçin bir su birikintisi
Üstünde kağıttan bir kayık
Biz deriz ki savaşlar savaşları izliyor
Sen dersin ki kaydırak oynasaydık
Akşam iner günün son uçlarına
Sular bütün değişti
Çiçek açtı karanlık
Sen dersin ki gece de gündüzdendir
Sen dersin ki gök size
Masmavi bir umuttur
Uzar gider sonsuza
Ben gök nedir anlamam
Bildiğim
Gök olmasa uçamazdı uçurtma
Afşar TİMUÇİN
15.11.2007 - 08:35
Uslanma hiç hep deli kal
Büyüme sakın çocuk kal
Es deli deli böyle kal
Son harmanında sevdanın
Tüken toz toz savrula kal
Suçüstü bulmalı ölüm
Ölürken de sevdalı kal...
AZİZ NESİN...
05.11.2007 - 14:51
'Mükemmel olmayış doruktur' cümlesinin anlamına kendisi bile vakıf olmasa da ağırbaşlı, etli ekmek kıvamında Konya'lı bir abimiz.
24.10.2007 - 22:35
ne diyebilirim adı üstünde best of işte :)
asil insan değerli arkadaş...
Toplam 134 mesaj bulundu