İnsan şu kâinat ağacının en son ve en cemiyetli meyvesi..
Ve hakikat-ı Muhammediye Aleyhissalâtü Vesselâm cihetiyle çekirdek-i aslîsi..
Ve Kâinat Kur'ân'ının Âyet-i Kübrâ'sı..
Ve İsm-i Âzam'ı taşıyan Âyetü'l-Kürsî'si..
Ve Kâinat sarayının en mükerrem misafiri..
Ve o saraydaki sâir sekenelerde tasarrufa mezun en faal memuru..
Ve kâinat şehrinin zemin mahallesinin bahçesinde ve tarlasında, vâridat ve sarfiyatı ve zer' edilmesine, ekilmesine nezarete memur..
Ve yüzer fenler ve binler san'atlarla techiz edilmiş en gürültülü ve en mes'uliyetli nâzırı..
Ve kâinat ülkesinin arz memleketinde, Padişah-ı Ezel ve Ebed'in gayet dikkat altında bir müfettişi ve bir nevi halife-i arzı..
Ve cüz'î ve küllî bütün harekâtı kaydedilen bir mutasarrıfı..
Ve semavat, arz ve cibâlin kaldırmasından çekindikleri emanet-i kübrayı omuzuna alan..
Ve önüne iki acîb yol açılan, birinci yolda zîhayatın en bedbahtı ve ikinci yolda en bahtiyarı..
Çok geniş bir ubûdiyetle mükellef bir abd-i küllî..
Ve kâinat sultanının ism-i âzamına mazhar ve bütün esmâsına en cami bir âyinesi..
Ve hitabât-ı sübhâniyesine ve konuşmalarına en anlayışlı bir muhatab-ı hassı..
Ve kâinatın zîhayatları içinde en ziyade ihtiyaçlısı..
Ve hadsiz fakrıyla ve aczi ile beraber hadsiz maksatları ve arzuları ve nihayetsiz düşmanları ve onu inciten zararlı şeyleri bulunan bir bîçare zîhayatı..
Ve istidatça en zengini..
Ve lezzet-i hayat cihetinde en müteellimi ve lezzetleri, dehşetli elemlerle âlûde..
Ve bekaya en ziyade müştak ve muhtaç ve en çok lâyık ve müstehak ve devamı ve saadet-i ebediyeyi hadsiz dualarla isteyen ve yalvaran ve bütün dünya lezzetleri ona verilse, onun bekaya karşı arzusunu tatmin etmeyen ve ona ihsanlar eden Zâtı perestiş derecesinde seven ve sevdiren ve sevilen çok hârika bir mu'cize-i Kudret-i Samedâniye ve bir acûbe-i hilkat ve kâinatı içine alan ve ebede gitmek için yaratıldığına bütün cihazat-ı insaniyesi şehadet eden...
İnsan şu kâinat ağacının en son ve en cemiyetli meyvesi..
Ve hakikat-ı Muhammediye Aleyhissalâtü Vesselâm cihetiyle çekirdek-i aslîsi..
Ve Kâinat Kur'ân'ının Âyet-i Kübrâ'sı..
Ve İsm-i Âzam'ı taşıyan Âyetü'l-Kürsî'si..
Ve Kâinat sarayının en mükerrem misafiri..
Ve o saraydaki sâir sekenelerde tasarrufa mezun en faal memuru..
Ve kâinat şehrinin zemin mahallesinin bahçesinde ve tarlasında, vâridat ve sarfiyatı ve zer' edilmesine, ekilmesine nezarete memur..
Ve yüzer fenler ve binler san'atlarla techiz edilmiş en gürültülü ve en mes'uliyetli nâzırı..
Ve kâinat ülkesinin arz memleketinde, Padişah-ı Ezel ve Ebed'in gayet dikkat altında bir müfettişi ve bir nevi halife-i arzı..
Ve cüz'î ve küllî bütün harekâtı kaydedilen bir mutasarrıfı..
Ve semavat, arz ve cibâlin kaldırmasından çekindikleri emanet-i kübrayı omuzuna alan..
Ve önüne iki acîb yol açılan, birinci yolda zîhayatın en bedbahtı ve ikinci yolda en bahtiyarı..
Çok geniş bir ubûdiyetle mükellef bir abd-i küllî..
Ve kâinat sultanının ism-i âzamına mazhar ve bütün esmâsına en cami bir âyinesi..
Ve hitabât-ı sübhâniyesine ve konuşmalarına en anlayışlı bir muhatab-ı hassı..
Ve kâinatın zîhayatları içinde en ziyade ihtiyaçlısı..
Ve hadsiz fakrıyla ve aczi ile beraber hadsiz maksatları ve arzuları ve nihayetsiz düşmanları ve onu inciten zararlı şeyleri bulunan bir bîçare zîhayatı..
Ve istidatça en zengini..
Ve lezzet-i hayat cihetinde en müteellimi ve lezzetleri, dehşetli elemlerle âlûde..
Ve bekaya en ziyade müştak ve muhtaç ve en çok lâyık ve müstehak ve devamı ve saadet-i ebediyeyi hadsiz dualarla isteyen ve yalvaran ve bütün dünya lezzetleri ona verilse, onun bekaya karşı arzusunu tatmin etmeyen ve ona ihsanlar eden Zâtı perestiş derecesinde seven ve sevdiren ve sevilen çok hârika bir mu'cize-i Kudret-i Samedâniye ve bir acûbe-i hilkat ve kâinatı içine alan ve ebede gitmek için yaratıldığına bütün cihazat-ı insaniyesi şehadet eden...