* Arkadaş Grubumdan * Şair arkadaşımız Bay Bartuhan Batu
** DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN...**
- Ayrıca sizi sitemizdeki bu saygın gruplarımızda aramızda görmek dileklerimle esen kalın.
* Dr.Jivago - Işık German Ersoy * * Antoloji Sitesi Yetkili Şairler Grubu * * Antoloji.Com Çağdaş Şair Yazarlar Birliği * * Evrensel Sanatçılar Birliği ESB * * Pen-Pal Club * * Antoloji Sitesi Üyeler Birliği *
Açmaya çalışan taçlanmış çiçeklere hasret kalmışım bu kentte. Sevda bahçesinde hasat kaldırmakta sözde aşıklar. Sözde kalıyor tüm sevdalar, göze ulaşamadan düşüyor toprağa yağmurlar. Oysa yağmurlar hepimiz içindi bu kentte. Çıkmıyor işte yağmurlu havalarda kuşlar. Kuşlar avludalar. Uçmuyorlar...
Hiçbir yöreden, hiçbir kuş göç etmez oldu bu kente. İşte kuşlar, işte kanatlarını vurmuşlar, işte insanlar, kudurmuşlar. Kalan kuşlar da uçmaya korkar olmuşlar.
Benim kuşlarım öksüz kalıyor bu kentte...
Kuşatılmış bu kent, gri bir duman örtüsü ile. Gökyüzü küsmüş bahara, baharın haberi olmamış. Bakacak bir gök bile kalmamış kentin yüzünde.
Hangi savaşta esir aldındı bu kent.
Kalacak yer bile kalmamış kentin sokaklarında. Kaldırımlar, ıslak değildi oysa.
Hangi kente düştü, bu kentin nisan yağmurları...
Ben nereye gitsem biraz kentten gelirim, Ardımdan kaptanlar ve gemiler gelir...
Şimdi yollar kan ve pusu kokuyor. Şimdi dağlar yol kokmuyor kum gibi, gemiler deniz. Çiçekler kokmuyor çiçek gibi açmaya korkan çiçekler, Bülbüller şarkı söylemeye korkuyor, kuşlar uçmaya, Çocuklar kaldırımlarda oynamaya... Herkes her şeyden korkar oldu artık bu kentte.
Ben en çok denizinden korkarım bu kentin...
Saklanmış denizlerin arasına, boğuşma içerisinde balık olmaya çalışan insanlar. Ve kayalık bir sahil aramakta, kendini vurmaya çalışan yunuslar gibi...
Şimdi sahiller de denizsiz kaldı bu kentte. Denizler gemisiz...
Çok uzaklardan gelmişim bu denizi olmayan kente...
İlk hüznümü, simit satan kimsesiz bir çocuğun ellerinden aldım bu kentte, İlk defa gördüm pazarda satılan aşkları, Ve her sevdanın arkasından tebessümle el sallayan aşıkları. Geceleri kaldırımlarda volta atan mart kedilerini. Damlara düşen ıslak kanatlı kuşları. Ve intiharları manşet yapmış üşüyen kaldırımları...
Bu kentte yaşanmamışlığı seçiyorum seçmece sergilerden, Ve kenti şahit yapıyorum kendi kendime. Gidiyorum suskun bu kentin cenaze töreninde bırakıyorum ellerimi. Tutan yoktu oysa parmak uçlarımdan akan damlaları düşmeden kaldırımlara. Son adım olsun artık bu ıslaklıklarda.
Kenti, denizi ve gemileri bırakıyorum kaptana. Bu kent alışamadı bana...! ! !
Hz. Mevlânâ; “Alemde herkes nefsî nefsî der, ben ise bir hiçim, bir hiçim diyorum” diyor? Bugünün insanına bunu nasıl anlatacağız efendim? Nedir hiçlik?
Bugünün insanına nasıl anlatacağız? Bugünün insanı baştan aşağı problemler içerisinde. ...
14.05.2016 - 18:46
* Arkadaş Grubumdan * Şair arkadaşımız Bay Bartuhan Batu
** DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN...**
- Ayrıca sizi sitemizdeki bu saygın gruplarımızda aramızda görmek
dileklerimle esen kalın.
* Dr.Jivago - Işık German Ersoy *
* Antoloji Sitesi Yetkili Şairler Grubu *
* Antoloji.Com Çağdaş Şair Yazarlar Birliği *
* Evrensel Sanatçılar Birliği ESB *
* Pen-Pal Club *
* Antoloji Sitesi Üyeler Birliği *
14.05.2014 - 09:08
Batuhan Bey!
Doğum Gününüzü Can-ı Gönülden Kutlar sağlık,sıhhat, huzur ve mutluluk dolu nice nice yıllar dilerim.
Sevgi, Saygı ve Muhabbetle
26.04.2006 - 17:01
Şimdi önümde bahar.
Açmaya çalışan taçlanmış çiçeklere hasret kalmışım bu kentte.
Sevda bahçesinde hasat kaldırmakta sözde aşıklar.
Sözde kalıyor tüm sevdalar, göze ulaşamadan düşüyor toprağa yağmurlar.
Oysa yağmurlar hepimiz içindi bu kentte.
Çıkmıyor işte yağmurlu havalarda kuşlar.
Kuşlar avludalar.
Uçmuyorlar...
Hiçbir yöreden, hiçbir kuş göç etmez oldu bu kente.
İşte kuşlar, işte kanatlarını vurmuşlar, işte insanlar, kudurmuşlar.
Kalan kuşlar da uçmaya korkar olmuşlar.
Benim kuşlarım öksüz kalıyor bu kentte...
Kuşatılmış bu kent, gri bir duman örtüsü ile.
Gökyüzü küsmüş bahara, baharın haberi olmamış.
Bakacak bir gök bile kalmamış kentin yüzünde.
Hangi savaşta esir aldındı bu kent.
Kalacak yer bile kalmamış kentin sokaklarında.
Kaldırımlar, ıslak değildi oysa.
Hangi kente düştü, bu kentin nisan yağmurları...
Ben nereye gitsem biraz kentten gelirim,
Ardımdan kaptanlar ve gemiler gelir...
Şimdi yollar kan ve pusu kokuyor.
Şimdi dağlar yol kokmuyor kum gibi, gemiler deniz.
Çiçekler kokmuyor çiçek gibi açmaya korkan çiçekler,
Bülbüller şarkı söylemeye korkuyor, kuşlar uçmaya,
Çocuklar kaldırımlarda oynamaya...
Herkes her şeyden korkar oldu artık bu kentte.
Ben en çok denizinden korkarım bu kentin...
Saklanmış denizlerin arasına, boğuşma içerisinde balık olmaya çalışan insanlar.
Ve kayalık bir sahil aramakta, kendini vurmaya çalışan yunuslar gibi...
Şimdi sahiller de denizsiz kaldı bu kentte.
Denizler gemisiz...
Çok uzaklardan gelmişim bu denizi olmayan kente...
İlk hüznümü, simit satan kimsesiz bir çocuğun ellerinden aldım bu kentte,
İlk defa gördüm pazarda satılan aşkları,
Ve her sevdanın arkasından tebessümle el sallayan aşıkları.
Geceleri kaldırımlarda volta atan mart kedilerini.
Damlara düşen ıslak kanatlı kuşları.
Ve intiharları manşet yapmış üşüyen kaldırımları...
Bu kentte yaşanmamışlığı seçiyorum seçmece sergilerden,
Ve kenti şahit yapıyorum kendi kendime.
Gidiyorum suskun bu kentin cenaze töreninde bırakıyorum ellerimi.
Tutan yoktu oysa parmak uçlarımdan akan damlaları düşmeden kaldırımlara.
Son adım olsun artık bu ıslaklıklarda.
Kenti, denizi ve gemileri bırakıyorum kaptana.
Bu kent alışamadı bana...! ! !
AYNI ONUN GİBİ
Toplam 3 mesaj bulundu