Bana Cenneti vaad edemiyorsan Cehenneminde YerAç!!
Bir ormanda tecavüze uğramış bir genç kız kadar şaşkın , telaşlı, üzgün ve yıpranmış bugünlerde ruhum… Nereye gitmesi gerektiğini bilemeyecek kadar acemi.Gördüğü ilk ince dala tutunacak kadar saf ve buna kendini inandırmak istercesine umutlu…Her dalın elinde kırılıyor olması umutsuzlukları tekrar kapıda görmesine yol açsa bile,ürkek bakışlarında hala kucaklanmayı bekleyişi bu yüzden..
Arsız bir yavru kedi gibi sevilmeyi bekliyor yüreğim.Gördüğü en ufak duygu kırıntısına sürtünüyor.Sürtündüğü ise sadece duvar! Ötesi değil…Duvarların dayanılmaz soğukluğunu her hissettiğinde bir kez daha vazgeçeceğim sözlerini veriyor kendine.’o’nu aramaktan vazgeçeceğim…
Bu kadar yılgınlığın arasında herkesin bir dünyası olduğunu düşünerek kendini avutmaya çalışıyor.Herkes kendine ait bir dünya kurmuş.Minicik dünyalarında oyunlar oynuyor.Oyuna alınmak istiyor minik kız.Bende oynayabilir miyim diye en sevimli edasıyla gittiğinde bile soğuk duvarla yüzleşmek zorunda bırakılıyor.Kimi kendi cennetin de kimisi de cehenneminde mutlu.Bu oyunda ikinciye yer yok.Tüm kontenjanlar dolu.Roller tek kişilik genelde.Herkes öyle kendine dönmüş ki.Bende buradayım diyince küfür gibi geliyor onlara.Onca yıl bişeyler yaşayıp geri dönmüş olmak,bilmediğin bir hikayenin ortasında bulmak kendini bu kadar zordur işte.
Tekil kişilikli dünyalara hoş geldiniz!!!
Yalnız yaşamayı öğrenmeye çalışmanın ne denli ağır olduğunu yatağında kendi yalnızlığınla ısıtmaya çalıştığın buz gibi dünyaya girdiğinde daha iyi anlıyorsun.Sarılmak duygusu en unuttuğun duygu.Ya da en unutulası duygu!O halde tavsiyelere uyma zamanı; Bir yastık alınır ona sarılınır, yalnızlığını tek sarmalayacak şey yastıktır.Birini sever gibi yastığını seversin.Seni yalnız bırakmayacağını bilmek ise en güvendiğin duygun oluverir.Bütün bildiklerini unutmandır ilk koşul.Sana bir varlığın sarılması gerektiğini aklına getirmeksizin yaşamaya başlarsın.Tek kişilik cennetler sana kapalıdır.Onlar öyle mutlu olmayı öğrenmişlerdir.Yaşadıkları tüm mutsuzluklardan bir dünyayaratmayı başaranlara cennetlik denir.Cehennemlikler ise mutsuzluklarının içinde mutsuz kalmayı başaranlardır.Bunu başarmak bence daha zordur.Gerçekleri onları asla bırakmaz.
Eğer sende ortada tek başına minicik bir yavru kedi gibi durmayı istemiyor ve hiçbir oyuna dahil edilmiyorsan seçeceğin iki yol vardır.Ya kendi cennetin,ya da cehennemini yaratacaksın!!!
Cennetlerden kovulduğunda bari cehenneminizi açın bana diye yakaran sözlerle kapılara gittiğin günler sana ancak azim vermeli.
Bana Cenneti vaad edemiyorsan Cehenneminde Yer Aç!!
Bir ormanda tecavüze uğramış bir genç kız kadar şaşkın , telaşlı, üzgün ve yıpranmış bugünlerde ruhum… Nereye gitmesi gerektiğini bilemeyecek kadar acemi.Gördüğü ilk ince dala tutunacak kadar saf ve buna kendini inandırmak istercesine umutlu…Her dalın elinde kırılıyor olması umutsuzlukları tekrar kapıda görmesine yol açsa bile,ürkek bakışlarında hala kucaklanmayı bekleyişi bu yüzden..
Arsız bir yavru kedi gibi sevilmeyi bekliyor yüreğim.Gördüğü en ufak duygu kırıntısına sürtünüyor.Sürtündüğü ise sadece duvar! Ötesi değil…Duvarların dayanılmaz soğukluğunu her hissettiğinde bir kez daha vazgeçeceğim sözlerini veriyor kendine.’o’nu aramaktan vazgeçeceğim…
Bu kadar yılgınlığın arasında herkesin bir dünyası olduğunu düşünerek kendini avutmaya çalışıyor.Herkes kendine ait bir dünya kurmuş.Minicik dünyalarında oyunlar oynuyor.Oyuna alınmak istiyor minik kız.Bende oynayabilir miyim diye en sevimli edasıyla gittiğinde bile soğuk duvarla yüzleşmek zorunda bırakılıyor.Kimi kendi cennetin de kimisi de cehenneminde mutlu.Bu oyunda ikinciye yer yok.Tüm kontenjanlar dolu.Roller tek kişilik genelde.Herkes öyle kendine dönmüş ki.Bende buradayım diyince küfür gibi geliyor onlara.Onca yıl bişeyler yaşayıp geri dönmüş olmak,bilmediğin bir hikayenin ortasında bulmak kendini bu kadar zordur işte.
Tekil kişilikli dünyalara hoş geldiniz!!!
Yalnız yaşamayı öğrenmeye çalışmanın ne denli ağır olduğunu yatağında kendi yalnızlığınla ısıtmaya çalıştığın buz gibi dünyaya girdiğinde daha iyi anlıyorsun.Sarılmak duygusu en unuttuğun duygu.Ya da en unutulası duygu!O halde tavsiyelere uyma zamanı; Bir yastık alınır ona sarılınır, yalnızlığını tek sarmalayacak şey yastıktır.Birini sever gibi yastığını seversin.Seni yalnız bırakmayacağını bilmek ise en güvendiğin duygun oluverir.Bütün bildiklerini unutmandır ilk koşul.Sana bir varlığın sarılması gerektiğini aklına getirmeksizin yaşamaya başlarsın.Tek kişilik cennetler sana kapalıdır.Onlar öyle mutlu olmayı öğrenmişlerdir.Yaşadıkları tüm mutsuzluklardan bir dünya yaratmayı başaranlara cennetlik denir.Cehennemlikler ise mutsuzluklarının içinde mutsuz kalmayı başaranlardır.Bunu başarmak bence daha zordur.Gerçekleri onları asla bırakmaz.
Eğer sende ortada tek başına minicik bir yavru kedi gibi durmayı istemiyor ve hiçbir oyuna dahil edilmiyorsan seçeceğin iki yol vardır.Ya kendi cennetin,ya da cehennemini yaratacaksın!!!
Cennetlerden kovulduğunda bari cehenneminizi açın bana diye yakaran sözlerle kapılara gittiğin günler sana ancak azim vermeli.
Şimdi seç
Cennetinde mi cehenneminde mi yaşayacaksın?
İçinde barındırdığın onca doğruyla…
Başak TARIM
27/10/2009