Barış Koca Adlı Antoloji.com Üyesinin Hakkınd ...

  • Barış Koca
    Barış Koca

    09.02.2025 - 13:44

    BENİM HAYATIM
    02.05.1975 yılı, ilkbaharın taptaze esintisiyle Ankara Gazimahallesi'nde dünyaya geldim. Annem ve babamın, gözleri mutlulukla dolu, ilk çocuklarıydım. İlk nefesimi aldığım bu gün, ailemizin hikayesinin de en güzel başlangıcı oldu. Baharın gelişini müjdeleyen çiçekler açarken, dünyaya gözlerimi açmak benim için büyük bir şansmış gibi görünüyordu.
    Ailemiz Gazimahallesi'nde, mütevazı bir evde yaşıyordu. Sokaklarında oynayan çocukların neşeli sesleri, ilk hatıralarım arasında yerini aldı. Her köşe başında bir anı, her sokak arasında bir hikaye gizliydi. İlk adımlarımı attığım, ilk kelimelerimi söylediğim bu mahalle, hayatımın temel taşlarını oluşturdu.
    Ta ki babam ve annem ben 1,5 yaşındayken ayrılana kadar. Bu ayrılık, hayatımda büyük bir dönüm noktası oldu. Henüz çok küçük olduğum için, belki de yaşananların tam farkında değildim, ama bu olay ailemizin düzenini değiştirdi. Annemle birlikte yaşamaya devam ettik ve o, tüm sevgisini ve ilgisini bana verdi. Babamla aramızdaki mesafe, zamanla duygusal olarak da büyüdü, fakat her iki ebeveynimin de sevgisi, içimde hep varlığını sürdürdü.
    Ancak hayatım bir kez daha değişti, annem beni terk edip gittiğinde. Bu olay, babaannem ve dedemle yeni bir hayata başlamama neden oldu. Onlar, sevgi dolu ve şefkatli bir şekilde beni kucakladılar. Babaannemin sıcak yemekleri ve dedemin bilgece öğütleri, bu zor dönemleri aşmamda bana güç verdi. Gazimahallesi'nde, dedem ve babaannemle geçirdiğim yıllar, benim için güvenli bir liman oldu ve hayatımın önemli bir parçası haline geldi.
    Beni sahiplenip, kendi evlatlarından bile üstün tuttular. Onların bu sevgisi ve ilgisi, bana hayatım boyunca unutamayacağım bir güven ve sevgi hissi verdi. Babaannem ve dedem, bana sadece bir yuva değil, aynı zamanda hayatın zorluklarına karşı nasıl mücadele edileceğini de öğrettiler. Onların desteğiyle, güçlenerek büyüdüm ve hayatın karşıma çıkardığı tüm engellere karşı direndim.
    Ancak, ben 15 yaşımdayken dedemi ve hemen ardından babaannemi kaybettim. Bu kayıplar, hayatımda büyük bir boşluk yarattı. Onların yokluğu, bana ağır geldi ve zorluklar üstüme gelmeye başladı. Kendimi yalnız ve savunmasız hissettim, fakat bu acı ve zorluklar, beni daha da güçlü olmaya itti. Hayatın getirdiği tüm engelleri aşma kararlılığımla, dedem ve babaannemin bana bıraktığı mirası yaşatmaya çalıştım.
    Onların bana öğrettikleri her zaman bana fayda sağladı. Dedem ve babaannemden öğrendiğim değerler, hayatın karşıma çıkardığı her zorluğu aşmamda bana rehber oldu. Bu değerler, yalnızca hayatta kalmamı değil, aynı zamanda hayatı anlamamı da sağladı. Sevgi, sabır, mücadele azmi ve umut, onların bana miras bıraktığı en değerli hazineler oldu.
    Tabii, hayatım değişmeye başladı. Amcam, bana bakmak için beni yanına aldı. Babam zaten İstanbul'da evlenmiş ve beni yanına almamıştı. Amcamın yanına yerleştikten sonra, Atatürk Orman Çiftliği'nde okumaya başladım. Bu yeni hayat, bana farklı deneyimler ve zorluklarla dolu bir dünya sundu. Amcamın desteği ile eğitimime devam ettim ve hayata tutunmayı başardım.

    Ama amcamla anlaşamadık. Beni hem çalıştırıp hem de okumaya itmesi, beni çok yoruyordu ve yıpranmıştım. Çok üstüme geliyordu. Bu yüzden diğer amcama gittim. Orada yengem çok iyiydi, ama amcam içki içip yengeme ve bana eziyet çektiriyordu. Bu durum dayanılmaz hale gelince, oradan kaçtım.

    Hayat hep üstüme üstüme geliyordu. Zorluklar, birbiri ardına gelirken, hayatta kalmak ve ayakta durmak için sürekli mücadele etmek zorundaydım. Her yeni engel, bana daha da güçlü olmayı öğretti. Yaşadığım tüm acılar ve zorluklar, beni bugün olduğum kişi haline getirdi.
    17 yaşında İstanbul'a babamın yanına geldim. Liseyi bitirdim, akşam lisesinde ve babamın yanında çalışıyordum. Bu yeni hayat, bana hem eğitim hem de çalışma sorumluluğunu aynı anda yükledi. Babamla birlikte geçirdiğim bu dönem, bana hem hayatın zorluklarını hem de aile bağlarının önemini öğretti.
    Ancak annem beni hiç aramadı ve sormadı. Onun eksikliğini bu yaşıma kadar hep yaşadım. Hayatım boyunca, annemin varlığı ve sevgisi için duyduğum özlem hep içimde kaldı. Bu eksiklik, beni derinden etkiledi ve zaman zaman içimde bir boşluk hissetmeme neden oldu. İnanılmaz bir boşluk ve kin hissi içindeydim. Ama yapacak bir şey yoktu; hayat devam ediyordu. Bu zorluklarla yaşamaya ve kendi yolumu bulmaya devam etmek zorundaydım.
    Ve hayatıma babamın yanından ayrılıp, ayrı eve çıkmak ilk adımım oldu. Üvey anneyle olmuyordu; insan eti ağır oluyor. Kendi yolumu bulmak ve bağımsız bir şekilde hayatıma devam etmek için bu adımı atmak zorundaydım.
    Ki öyle yaptım. Bir yandan çalışıp hayatıma kızımın annesini kattım. Evlendim. Yeni bir hayat, yeni bir şans. Bu evlilik, hayatımda yeni bir sayfa açtı ve bana mutluluğu yeniden bulma fırsatı verdi.
    Hayatımı değiştirdim ve Trakya'ya taşındım. Orada yeni bir iş bulup çalışmaya başladım. Her şey iyi gidiyordu. 04.01.2002'de kızım Yasmin doğdu. Bu, hayatımda yepyeni bir mutluluk ve umut kaynağı oldu. Kızımın doğumu, ailemize yeni bir neşe ve heyecan getirdi.

    Ancak iki yıl her şey iyi gittikten sonra, maalesef ilişkimizde problemler çıkmaya başladı ve ayrılmak zorunda kaldım. İşler kötüye gitmeye başladı. Trakya'dan Yalova Çınarcık'a taşındım, bavulumla. Kızımın velayetini annesine verdi hâkim. Yeni bir hayat başlıyordu benim için. İstemediğim oldu; kızım, babasından benim gibi uzaktaydı. Bu, beni çok yıktı.

    Çınarcık'ta hayatım başladı. Ufak bir dükkânda iş yapmaya başladım. Bir yandan çalışıp bir yandan kızımla irtibatı kesmeyip yanında olmaya devam ettim.

    Burada şimdiki eşim Esra ile tanıştım. Onunla her türlü zorluklara ekonomik olarak baş etmeyi bildik. Esra, benim gibi boşanmış bir kadındı, iki çocuğu vardı. Onları da yanımıza alarak bambaşka bir hayat başladı benim için. Temiz, riyakârlık olmayan, dürüst ve candan bir hayat. 2013 yılında evlendiğim Esra ile 2025 yılına geldik, mutluyuz. Birbirimizi çok iyi tanıyan, sadık ve dürüst bir şekilde hayatımıza devam ediyoruz.

    Hayallerimiz, bir evimizin olması ve kimseye muhtaç olmadan emekli olup, mutlu zamanlarımızı Esra ile geçirmek. Kendi evimizde huzurlu bir hayat sürmek, yaşlılığımızı sağlık ve mutluluk içinde geçirmeyi umuyoruz. Bu hayaller, geleceğe dair umutlarımızı canlı tutuyor.

Toplam 1 mesaj bulundu