Ben Cehennemim Ateşimi elinle tutabilirmisin? Korkmadan hoyrat sıcaklığımdan... Korumla tutuşurken yüreğin, Hükmedebilir mi beynine Edepsiz düşünce kapanı kurdurmadan? Sınır tanımaz fantazilerim Peşinden sürükleyip düşlerini Ruhuna, gönül kafesimde Arsız işkenceler yaparken. Tütün kokan,zehirle kurumuş Vahşi dudaklarıma, Karşı koyabilecekmi dudakların? Kollarım bir sarmaşık gibi Sararken bedenini, Tenlerimizden akan pınar İstediğimiz hazzı verebilecekmi? Başka emeller ve hayaller Peşinde koşmadan.... Öyleyse gel dünyama. Sevdam zincirlerin, Yüreğim korun, Nefesim körüğün, Ateşin bedenim, Beynim Şeytanın Olacak 'Ben Cehennemim' Yanacak ruhun ve bedenin, Savrulacak küllerin.... (06/05/2006...........İSTANBUL) Erdener Kırım Hoş Geldin Hoş geldin…Gönlüme bahar getiren Adını, ömrüme yazdın! Bu gece Sen oldun hüznümü söküp, bitiren Eski defterleri çizdin! Bu gece Arz’a sığmayandı kalbime sığan Nûr oldun! Karanlık geceme doğan İlahi makyajın kalemi değen Mavi-mavi bakan gözdün! Bu gece Hoş geldin...Kışımı yaza döndüren! Hoş geldin...Sînemi aşkla dindiren! Hoş geldin...Semâyı yere indiren! Âfakı hizaya dizdin! Bu gece Endâmın zarafet, lisânın bülbül İrem bağlarında açan gonca gül! Nasıl meftun olmaz sana bu gönül! Cennet müjdeleyen sözdün! Bu gece Sen! Kuru çöllerin yeşil vahası Sen! Bîçâre aşkın eşsiz şuhâsı Sen! Susuz toprağın rahmet duâsı Çözülmez düğümü çözdün bu gece Hoş geldin…Gözüyle göğü taşıyan Hoş geldin…Sirette aşkı yaşayan Hoş geldin…Sevdamı saran âşiyân Öncesi olmayan hazdın! Bu gece Karanlık iklimin kutlu mahyası Tamamlandı artık aşkın ihyası Sen sevda da Meryem, bense Yahya’sı Muharref sevdayı bozdun! Bu gece Ahmet Faruk Türkyılmaz
Ben Cehennemim
Ateşimi elinle tutabilirmisin?
Korkmadan hoyrat sıcaklığımdan...
Korumla tutuşurken yüreğin,
Hükmedebilir mi beynine
Edepsiz düşünce kapanı kurdurmadan?
Sınır tanımaz fantazilerim
Peşinden sürükleyip düşlerini
Ruhuna, gönül kafesimde
Arsız işkenceler yaparken.
Tütün kokan,zehirle kurumuş
Vahşi dudaklarıma,
Karşı koyabilecekmi dudakların?
Kollarım bir sarmaşık gibi
Sararken bedenini,
Tenlerimizden akan pınar
İstediğimiz hazzı verebilecekmi?
Başka emeller ve hayaller
Peşinde koşmadan....
Öyleyse gel dünyama.
Sevdam zincirlerin,
Yüreğim korun,
Nefesim körüğün,
Ateşin bedenim,
Beynim Şeytanın
Olacak
'Ben Cehennemim'
Yanacak ruhun ve bedenin,
Savrulacak küllerin....
(06/05/2006...........İSTANBUL)
Erdener Kırım
Hoş Geldin
Hoş geldin…Gönlüme bahar getiren
Adını, ömrüme yazdın! Bu gece
Sen oldun hüznümü söküp, bitiren
Eski defterleri çizdin! Bu gece
Arz’a sığmayandı kalbime sığan
Nûr oldun! Karanlık geceme doğan
İlahi makyajın kalemi değen
Mavi-mavi bakan gözdün! Bu gece
Hoş geldin...Kışımı yaza döndüren!
Hoş geldin...Sînemi aşkla dindiren!
Hoş geldin...Semâyı yere indiren!
Âfakı hizaya dizdin! Bu gece
Endâmın zarafet, lisânın bülbül
İrem bağlarında açan gonca gül!
Nasıl meftun olmaz sana bu gönül!
Cennet müjdeleyen sözdün! Bu gece
Sen! Kuru çöllerin yeşil vahası
Sen! Bîçâre aşkın eşsiz şuhâsı
Sen! Susuz toprağın rahmet duâsı
Çözülmez düğümü çözdün bu gece
Hoş geldin…Gözüyle göğü taşıyan
Hoş geldin…Sirette aşkı yaşayan
Hoş geldin…Sevdamı saran âşiyân
Öncesi olmayan hazdın! Bu gece
Karanlık iklimin kutlu mahyası
Tamamlandı artık aşkın ihyası
Sen sevda da Meryem, bense Yahya’sı
Muharref sevdayı bozdun! Bu gece
Ahmet Faruk Türkyılmaz