Azmi Tat - Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı



İnanmak istediğim hayallerim vardı,herşey çok güzel olacaktı, uzun ve mutlu bir yaşamdı bizi bekleyen.

Kim bilebilirdiki herşeyin bukadar kısa sürebileceğini,senin bukadar çabuk gideceğini,beni bukadar erken terk edeceğini.

Şimdi kime kızmalıyım bilmiyorum,beni bu dünyada yalnız bıraktığın için sanamı seni bukadar çabuk aldığı için tanrıyamı yoksa sana verdiğim sözü tutamayıp yanına geleceğim için kendimemi.

Biliyorum sende bana kızacaksın ama inan bana sevdiceğim burada sensiz yaşanmıyor.Senden ayrı gecen hergun dahada acı verici hale gelmeye başladı ve ben artık buna dayanamıyorum.

Butun korkularım geride kaldı aklımda tek düşünce var oda senin yanında olmak eğer olurda senin yanına yani sana layık olan cennete gelemezsem bilki cehenneminde burdan bir farkıyok benim için.

Lütfen bana kızma söz verdiğimi unutmuş değilim ama ben hiçbir zaman ayrılığı düşünmedim biz hep birlikte kalacaktık yada önce ben gidecektim burdan ama öyle olmadı işte kader denen hilekar bizi bizden ayırdı .

Ben bu ayrılı sonlardıkmak için tek umudumu kullanma hazırlığındayım ve aklımda seninle geçirdiğim güzel günler var seni ilk gördüğüm ve asla unatamadfığım gün.

Bir Pazar sabahıydı eski ev arkadaslarıma kahvaltıya gelmiştim salondaki kanapede oturyordum kapı çaldı eren kapıyı açtı ve birdenbire çığlıklar atarak salonun ortasına üzerinde kırmızı picamalarıyla elinde bir çay fıncanı içeri girdin sonra göz göze geldik herkes susmuştu sanki o an zaman durdu sen bana ben sana baka kalmıştık.

Ardından sen misafiriniz olduğunu bilmiyordum dedin ama konusurken yanakların kızarmış utandığını saklayamamıştın erenle birlikte mutfağa gittin elindeki fincanı şeker almak için getirdiğini söleyince eren fincanı doldurdu sana verdi sen aynı utanmış surat ifadesiyle başın önde önümden geçtin ve kapıdan çıktın bense hala konusamamıştım sen gittin ben seni seyrettim ve hemen ardından azımdan çıkan ilk cümle kimbu deli olmuştu .

O günü hiç unutmadım unatamadım ertesi gün tekrar geldiğimde sen balkondaydın yine göz göze geldik ben içeri girdim ardında sen zili çaldın birden kapının koluna gitti elim az önce kapattığım kapıyı tekrar açtım ve sen karşımdaydın ama bu sefer sakin temkinliydin.

Ben yine sustum seni görünce herşey anlamını yitiriyordu boğazımda bir düğüm göğüs kafesimde bir sıkışma alnımda damla damla terler yüzümde sarhoş bir gülümseme.

Sen başını hafifce eğdin selam verdin elindeki tabağı uzattın ben garip bir refleksle tabağı aldım sonra sen geri geri yürümeye başladın merdivanlerden cıktın ama biz hala birbirimize baklıyorduk ve yukardan gelen gülme sesleriyle irkildik ev arkadasların kapıda seni izliyor gülüyorlardı.

Ben ogün seni birkez daha görebilme umuduyla bütün gün erenlerde oturdum ama sen gelmedin taki akşam ben çıkmak için hazırlanana kadar kapıda arkadaslarımla konsuyordum sahile inip biraz yürüyeceğimi sölediğimde üst katta kapıdan gizlice bizi dinlediğinizin farkında değildim.

Ardından aşağı geldin ve sahile gitmnek istediğinizi ve bana birlikte gidebileceğimizi sölemiştin.

Bense yine konusamadım sadece basımı salladım sen yukarı cıktın hazırlandın bense asağıda büyük bir heyecanla senin geleceğin anı bekliyordum arkadaslarınsa son anda fikir değiştirmişti ve gelmeyeceklerini söylemişti.

Başbaşa olacağımızı duyunca heyacanım dahada arttı sen geldiğin anda herşey donup kalmıştı gözlerimi senden alamıyordum yürümeye başladık.

Konusmak istiyordum ama konuasamıyordum sende hiç sesini çıkartmıyordun sadece yürüyorduk o gece sabah güneş doğana kadar yürüdük günesin doğusunu seyrettik ve seni evine bıraktım kapıda tek söleye bildiğim yarın akşam tekrar demek olmustu cümleyi tamamlayamadım hala nasıl sölediğime inanamıyorum bu sefer sen sadece basını salladın ve onayladın.

İşte böyle başlayan bir peri masalı oldu bizim hikayemiz ve şimdi bu hikayenin en zor yerine geldik.

Sen elinde olmayan sebeplerden dolayı beni yalnız bıraktın bende bu yalnızlığa yenik düştüm ve yanına gelmek için yola cıktım.

Bu yazdıklarımı sen okuyamacaksın belki neden yazdığımıda ben bilmiyorum ama önemi yok beni sana getirecek olan ölümü beklerken içimden geçenlerdi bunlar. Kimbilir belki senden ayrı yorgun düşmüş bedenimi bulan bu yazıyı okur ve aşkımıza şahit olur aşkın var olduığuna inanır belkide.

Artık vakti geldi sanırım seni ilk gördüğüm günkü gibi boğazımda bir düğüm göğüs kafesimde bir sıkışma ve alnımda terler aldığım ilaçların etkisi değil sana geliyor olmamın verdiği mutluluğun belirtileri birhada hiç ayrılmamak üzere sana geliyorum....

madgizmo