Işıl Sözüak Antoloji.com

Selam dostluğa, saygıya, sevgiye ve aşka değer veren herkese....

  • Nuri Gamsız
    Nuri Gamsız 30.05.2006 - 14:51

    engin hoşgörüsü ve anlayışıyla,dürüstlüğüyle,paylaşımcılığıyla…bir insan, nasıl bu kadar iyi olabilir,dedirten,hayranlık uyandıran,nefis tatlılar yapan, espirileriyle koparan,sırtınızı her koşulda dayayabileceğiniz,iyiki varmış denilen,dost canlısı insan…

  • Meral Dağkıran
    Meral Dağkıran 12.05.2006 - 16:40

    doğum günümü de unuttun ya...daha ne diyim sana,gıcık :)))))
    sana seviyorum...

Toplam 2 mesaj bulundu

TÜM YAZILANLAR


  • fettan

    28.07.2006 - 14:59

    gönül ayartıcı, cilveli... diyooo tdk. bazen fettan olmak gerekiyor ama...

  • gidiyorum

    13.07.2006 - 16:34

    Git

    vazgeçtim
    git kalma artık yanımda
    gözlerini gözlerimden al
    ve git

    sarmaşıklar dolama beynime artık
    ardından uzun yollar bırakarak git
    sesin kulağımda fısıltı kalsın sadece

    al gönlünü,
    sıcak ellerini,
    gözlerini de al ve git
    giderken arkana bak
    ama sakın yüzüme bakma ve üzülme
    yumuşak,
    incecik git salınarak
    geride ben kaldım

    Oktay Celep

  • ben

    07.07.2006 - 15:33

    Sus pus olmuş, puslu bir İstanbul'muydu yüzün, yoksa
    çok bildik hüzünler mi taşınmıştı yüzüne
    Dolmabahçe da çay tadında....
    Divit ucuyla yazılmış bir aşkın sureti vardı avuçlarında,
    tarih bir başka iklimin kıvamını gösteriyordu.
    Ben rehnedilmiş yelkovan gibi... hani akrep'i seven ama
    yüreği takvim yokuşlarında...

    Sinemada elinin elimde terleyişinin bir anlamı olmalı,
    sesinin sesimde yankılanmasının... sanki perdedekine
    üzülmüş ya da sevinmişsin de tesadüfen akmış yüzün
    içime... Yalan! Sen perdeye bakıyorsun, fikrin benim
    seyir defterimde.. ve ben amerikanca bir filmi kürtçe
    seyrediyorum...

    Kadın Beyoğlu'nun bir kış akşamında,
    üstündeki deri montun sahibine küs, soğukluğundan
    muzdarip yürüyordu... Adam da... Yürümek hiçbir şeyi
    çözmüyordu, bazı Aralık akşamlarında... Parmağında
    yaralı bir öyküyü taşıyordu adam... Kadının yüzünde
    bir hüzün... Hüzünlü aralık akşamında bir yüzük...
    Yüzüğün yüzünde dünya güzeli bir kadının kehaneti...
    ... Soğuğun ve karanlığın vehameti!

    Hayatı, bir başkasının pantolonu gibi, küçültülmüş,
    daraltılmış... İlk sahibinin o pantalonla yaşadığı şeyler,
    yani pantalonu pantalon yapan anılar, bazı ilkbahar
    bereleri yüzünden yapılan yamalar, ter tüketen
    yazlar... Hepsi daraltılmış... Yaşananlara bir beden
    büyük geliyor artık hayat!

    Bir aşkı paylaşmak için çok geç, bir paylaşıma aşık
    olmak içinse erken... Beni sevda yerimden vurdu yine
    zaman... Şimdi sana söylenecek tek cümle:

    Bende sana yetecek kadar ben kalmadı...

    YILMAZ ERDOĞAN

Toplam 16 mesaj bulundu

TÜM YAZILANLAR